“Sistemlerin değişikliğinden korkmayın”

TÜREB tarafından gerçekleştirilen ‘TÜREB Talks’ çevirimiçi toplantısında ‘Rüzgar enerji santrallerinde dijitalizasyonun önemi’ masaya yatırıldı.

Sibel ACAR-ANKARA/ Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) tarafından gerçekleştirilen ‘TÜREB Talks’ toplantısında ‘Rüzgar enerji santrallerinde dijitalizasyonun önemi’ konusu sektörün önde gelen isimleri tarafından tartışıldı.

TÜREB Yönetim Kurulu Üyesi ve Borusan EnBW Enerji Operasyonlar Genel Müdür Yardımcısı Tuna Güven’in üstlenerek İlk kez online olarak gerçekleştirilen webinarda, UL Renewables Varlık Yönetimi Global Direktörü Santiago Lopez, RES Group Analiz ve Optimizasyon Hizmetleri Direktörü Rosa Gindele ve Kontrol Merkezi Müdürü Charles Mcluckie konuşmacı olarak yer aldı.

2020 yılının başından beri tüm dünyanın karşı karşıya olduğu COVID-19 salgınının tüm yaşantımıza olduğu gibi rüzgar enerji sektörüne de olumsuz etkileri oldu. Özellikle santrallerin yönetimi konusunda yaşanan bazı aksaklıklar ‘Rüzgar enerji santrallerinde dijitalizasyonun önemi’ konusunun ön plana çıkmasına sebep oldu. Santrallerini uzaktan izleyebilen ve yönetebilen santrallerin bu döneme sorunsuz ve güvenli olarak geçişi, santral sahipleri, operatörler ve rüzgar endüstrisindeki diğer paydaşlar için dijital dönüşümün somut bir göstergesi haline geldi. ‘TÜREB Talks’ sohbetlerinde bu konu ayrıntılarıyla ele alınırken dijitalleşmenin önemine dikkat çekildi.

“SİSTEMLERİN DEĞİŞİKLİĞİNDEN KORKMAYIN”

Covid-19 süreciyle birlikte sektörde standartların değiştiğini ifade eden Kontrol Merkezi Müdürü Charles Mcluckie, rüzgar enerji santrallerinde faaliyetleri az kişiyle uzaktan olarak yürütmenin avantajlarına değindi.

Dijitalleşme döneminde iyi eğitim ve saha tecrübesinin şirketler önemli bir değer olduğuna dikkati çeken Mcluckie; “Genellikle işler akıllı bir veri tabanı ile yürüyor. Burada kilit bilgiler yer alıyor. Sistemlerin tutarlı ve birbiriyle uyumlu olması gerekiyor. Sistemde tüm yenilenebilir kaynaklara ilişkin bilgiler yer alıyor. Portföye göre değişiklik mümkün. Gelinen noktada sistemler insansız olarak bunu yapabilecek kabiliyette. Bakım için küçük ekipler bulunuyor. Faaliyet gösterdiğimiz ülkelerde mevzuat gereği 7 gün 24 saat uzman bulundurmamız gerekmiyor. Olası bir problem halinde, minimum sürede soruna müdahale sektör için yeterli. Gelişmekte olan kabiliyetlere ihtiyaç var. Yetkinlik değil de daha çok süreç yönelimliyiz” diye konuştu.

Dijitalleşmenin sektörde birçok değişimi beraber getirdiğini ifade eden Mcluckie; “Sistemlerin değişikliğinden korkmayın. Küçük değişiklikler büyük gelirler getirebilir. Gereklilikler ve varlıkları yönetme biçimi çok değişti. Bu sebeple somut, amaca yönelik adımlara ihtiyaç var” dedi.

“VERİMLİLİK İÇİN DİJİTALLEŞME GEREKLİ”

Dijitalleşme ve uzaktan çalışma konusunda birçok uluslararası projeye imza atan RES Group Analiz ve Optimizasyon Hizmetleri Direktörü Rosa Gindele ise süreçle ilgili sektörü bilgilendirdi.

Yeni süreç ile ilgili Türkiye’ye önerilerde bulunan Gindele, dijitalleşmede sağlam bağlantının önemine vurgu yaptı.

Sürdürülebilir bir izleme aracı için gelişmiş sisteme sahip olmanın önemine değinen Gindele; “Şirketler giderek daha fazla yatırım yapıp süreci dijital olarak yönetmeye adadıkça, dijitalleşme bize tamamen destek olabilecek bir süreç haline gelecek. Bütün bu sistemleri iyi kurgulayarak proseslerinizi iyi planladığınız zaman, yenilikçi ve lider olabiliyorsunuz. Covid-19 süreci bize bunu gösterdi. Güvenlik için sağlam bir ağa ihtiyaç var. Bir şeyleri yapmanın birçok yolu var. Bu stratejiye ulaşmak için farklı yöntemleri kendi içinizde içselleştirmek gerekiyor. Pazar geliştikçe daha iyi bir duruma geleceğimizi düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

Verimliliğin rekabetçiliğin kilit konusu olduğuna değinen Gindele; “Bazı şeyleri fiziken müdahale etmeden çözebilirsiniz. Bu durumda bakım onarım maliyetleri, çevre güvenlik maliyetleri, seyahat kısıtlamaları gibi tasarruflar mümkün. Tasarruflarla santralin karlılığını arttıracaktır. Bu tarz ufak önlemler, pazarda karlılığın anahtarıdır. Türbinde değişkenliğin çok olması, hatalı iş yükü gibi durumlar gereksiz bir maliyete, kapasite kaybına yol açabilir. Burada akıllı veri ile zararların önüne geçmek mümkün olabilir. Bütün bu imkanlar verimliği artırabilir” diye konuştu.

“DİJİTALLEŞME YATIRIMIN BİR PARÇASI”

UL Renewables’tan Varlık Yönetimi Global Direktörü Santiago Lopez ise, dijitalleşme için gerekli olan tüm şartların Türkiye’de olduğunu söyledi.

Dijitalleşme ile birlikte hayatımıza ‘Servis Güvenliği’ diye bir kavram girdiğini belirten Lopez, ülke bazında gerekli görülen ufak değişikliklerin sistemde mümkün olabildiğini ifade etti.

Dijitalleşmenin mali boyutuna değinen Lopez; “Yatırımın bir parçası olarak dijitalleşme önemli. Geleneksek yöntemler açısından, zaman maliyeti oldukça önemli. Kontrol mekanizması maliyete yansıyor. İşletme giderlerinin üzerinde doğrudan bir tasarruf söz konusu olabiliyor. Proje bütününde büyük tasarruflar sağlanabiliyor. İş akışını buna göre değiştirmek çok şeyi değiştirebiliyor” dedi.

Dijitalleşmenin işsizliğin aksine yeni fırsatları da beraberinde getirdiğini ifade eden Lopez, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dijitalleşmenin getirdiği fırsatlarla birlikte iş tanımları değişiyor. Farklı yeteneklere göre hareket ediliyor. Bu durumu sektör ve çalışanlar için büyüme fırsatı olarak görüyorum. Dijitalleşmeyle birlikte veri odaklı firmalar oluyoruz. Bu süreç son 5 yılda yaşanıyor ve bu durumdan herkes etkileniyor. Bu girdabın içerisinde ne kadar güçlüyüz önemli olan o.

Veri tabi ki önemli ama veri analizi daha önemli. Bilgiyi iyi analiz edemezseniz işiniz riske girer. Bu sebeple değişime ayak uydurarak yenilikçi bir anlayış benimsemeliyiz. Yenilikçilik bizlere ilginç kapılar açabilir. Önemli olan öğrenebildiklerimiz ve olumsuz süreçlerden çıkardığımız dersler.”