Güneş enerjisinde ilk yerli invertörün üretimine başlandı

Solarkol Enerji, mevcut elektrik talebinin yüzde 75’ini güneş enerjisiyle karşılayabilme potansiyeline sahip olan Türkiye’nin yenilenebilir enerji teknolojilerinde dışa bağımlılığını azaltmak için harekete geçti. Solarkol Genel Müdürü Kemal Ertuğran, “Yüzde 100 yerli sermaye ve milli teknoloji ile ürettiğimiz yüzde 85 yerlilik oranına sahip ilk yerli solar invertör ile ülkemizin ihtiyaçlarını yerli olarak karşılayacak ülkemiz için katma değer yaratacağız” dedi.

Koloğlu Holding şirketlerinden Solarkol Enerji, güneş enerji sistemlerinde kullanılan PV invertör ürünlerini üretmek için Türkiye’de harekete geçti. Solarkol Genel Müdürü Kemal Ertuğran Türkiye’nin enerji teknolojilerinde dışa bağımlılığını azaltma yolunda önemli bir adım olan ve ülke ekonomisine katkıda bulunma hedefiyle gerçekleştirilen çalışmanın detaylarını dijital ortamda yapılan basın toplantısında paylaştı.

Ağırlıklı olarak dışa bağımlı olunan ürünlere odaklanan Solarkol Enerji, maksimum yerlilik oranı ile dışa bağımlılığa ve cari açığa pozitif katkı sağlamayı amaçlıyor. Solarkol, güneş santrallerinin teknolojik bileşenlerinden olan ve dünyada az sayıda ülke ve şirket tarafından üretilen solar invertör ve güç optimizelerini yüzde 85 yerlilik oranı ile üretiyor.

Solarkol Genel Müdürü Kemal Ertuğran Türkiye’nin gerek tedarik zinciri gerekse kendi yüksek teknolojik ihtiyaçlarını karşılaması noktasındaki eksikler sebebiyle fabrikalarını yaptıklarını söyledi. Ertuğran, “Yüksek teknolojik ürünlerin üretilmesiyle ilgili yapılması gereken alanları tespit ettik. Şu an önümüzde yaklaşık 6 tane proje var. İlk projemiz olan ve şu an hayata geçirdiğimiz çatı güneş santralleri uygulamaları için invertör üretimlerine de başladık. Bizim bütün hedefimiz özellikle güç elektroniği alanında dışa bağımlılığımızı ortadan kaldırarak kendi yerli kaynaklarımızı üretmek ve buradaki cari açığa da pozitif katkı sağlamaktır. Fakat, tabi ki bu tek başına yetmeyecek. Önümüzdeki süreçte bir Solarkol’u global anlamda bir marka haline getirip küresel pazarlarda da bu yaptığımız çalışmanın karşılığını almak istiyoruz” dedi.

“YÜZDE 27 VERİMLİLİĞİ ARTIRAN BİR ÇÖZÜM SUNUYORUZ”

İnvertörün kelime anlamının dönüştürücü olduğunu belirten Kemal Ertuğran; “İnvertör, güneş enerjisini güneş panelleri ile toplayarak PV akım üreten güneş panellerini invertör vasıtasıyla binalarda, fabrikalarda ya da işyerlerinde ihtiyacımıza uygun hale dönüştürerek efektif bir şekilde kullanımını sağlayan bir cihazdır. Güneş panellerimiz bina üzerine monte edildikten sonra ara bağlantıları yapılıp bizim invertörümüze bağlanıyor. İnvertörümüz, binanın kendi enerji girişinin panosuna paralel olarak bağlandıktan sonra öncelikle kendi öz tüketimini karşılıyor. Fakat mevzuat gereği şu anda binalarda 10 KW’a kadar, endüstri tesislerinde de 5 MW’a kadar lisans almadan güneş enerji santrali kurabiliyorsunuz” dedi.

Güneş enerji santral yatırımın daha verimli olması birçok kriter olduğuna değinen Kemal Ertuğran; “Mümkün olduğu kadar güneş panellerimizi güney yönüne doğru kurmalıyız. Bizim inovatif çözüm olarak kurduğumuz ve pazara lanse ettiğimiz panellerin içerisinde kullanılan optimize ürünler üzerinden invertöre bağlanarak geleneksel invertör çözümlerine göre biz, yaklaşık yüzde 27 verimliliği artıran bir çözüm sunuyoruz” ifadelerini kullandı.

“MEVCUT ELEKTRİK TALEBİNİN YÜZDE 75’İ GÜNEŞ ENERJİSİYLE KARŞILANABİLİR”

Ertuğran; “Türkiye güneş enerjisinde Avrupa’nın en yüksek potansiyele sahip ülkesi. Ülkemizin Mayıs-2020 yılı tüm enerji kaynakları ile kurulu gücü 91 bin 932 MW’tır, kurulu güneş enerjisi santrali gücümüz 6 bin 162 MW’tır. Yani toplam kurulu gücün yüzde 6,7 sine tekabül etmektedir. Ülkemizin elektrik üretiminde güneş enerjisinin teknik potansiyeli ise mevcut elektrik talebinin yüzde 75’inin güneş enerjisiyle karşılanabileceğini gösteriyor.  2016 yılı itibarıyla Türkiye’de elektrik üretiminde güneş enerjisinin payını artırmaya yönelik altyapı çalışmaları hız kazandı. 2030 senesine kadar da ülkemizde toplam kurulu güneş enerjisi kapasitesinin 17 GW’yi aşması bekleniyor. 2040 senesi için ise güneş enerjisi kapasitesinin 40 GW’den daha yüksek seviyelere tırmanması ve toplam kurulu kapasitenin neredeyse yüzde 30’unu oluşturması öngörülüyor. Türkiye’de Mayıs-2020 sonu itibariyle kurulu güneş enerjisi sistemlerinin toplam kapasitesi ise 6 bin 162MW. Bu kapasiteyi göz önünde bulundurduğumuzda hedeflere ulaşılabilmesi için her yıl yaklaşık bin 200MW- bin 800MW yatırım gerekiyor. Her bin MW’lık GES projesi 110 milyon dolar doğal gaz ithalatını azaltıyor. Ayrıca yerlileşen GES yatırımlarının düşen yatırım rakamları ve yatırımların yenilenebilir ve çevreye duyarlılığı sayesinde her yıl yüzlerce milyon dolar tasarruf sağlanmış oluyor” dedi.

Türkiye’deki invertör üretimleri hakkında bilgi veren Ertuğran şöyle konuştu: “ Türkiye’de invertör üretimleri hemen hemen yok. Bugüne kadar yapılmış olan tüm projelerdeki çözümler aslında ithalata bağlıdır. Bizim şu aşamada ürettiğimiz invertörlerimiz çatı güneş santrali uygulamalarına hitap ediyor.”

“EN AZ YÜZDE 50 İHRACAT HEDEFLİYORUZ”

Milli yeterlilik ve sürdürülebilirlik kavramlarının yakın gelecekte anahtar kavramlar haline geleceğini dile getiren Kemal Ertuğran, “Ar-Ge merkezimizde Türk mühendisleri tarafından geliştirilen ve Türkiye’de üretimi olmayan güç elektroniği ve yarı iletken tekniğine dayalı teknolojilerimizi Türkiye ve Dünya’ya sunmayı hedefliyoruz. Uluslararası Enerji Ajansı’nın “2020 Dünya Enerji Görünümü Raporu’na göre dünya genelinde; Paris anlaşması hedefi olan sıcaklık artışını 2 derece ile sınırlayabilmek için 2030 yılına kadar 2 bin 836 GW’lık yenilenebilir enerji kapasitesinin ilave edilmesi gerekmektedir. Göreceli maliyetlere göre 10 yıl içinde tahmini 3,15 Trilyon USD maliyetle bin 646 GW güneş, bin 156 GW rüzgar, 34 GW hidro olmayan yenilenebilir kaynaklardan oluşmaktadır. Bu kadar hızlı büyüyen global pazarda Solarkol olarak en az yüzde 50 ihracat hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.