Gas&Power, Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanında başarı hikayesinin kapısını aralayan YEKDEM’i masaya yatırdı. Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM), 2011 sonrası Türkiye’de yenilenebilir enerji yatırımlarının ve elektrik üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarının hızlı bir artış göstermesinde en önemli etken oldu. Normal koşullarda 31 Aralık 2020 tarihi itibariyle sona erecek olan YEKDEM’e Covid-19 pandemisi nedeniyle ‘Mücbir Sebep’ kaynaklı […]
Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM), 2011 sonrası Türkiye’de yenilenebilir enerji yatırımlarının ve elektrik üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarının hızlı bir artış göstermesinde en önemli etken oldu. Normal koşullarda 31 Aralık 2020 tarihi itibariyle sona erecek olan YEKDEM’e Covid-19 pandemisi nedeniyle ‘Mücbir Sebep’ kaynaklı 6 aylık ilave süre uzatımı tanındı. Ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayan YEKDEM zaman zaman yüksek maliyetlere neden olduğu gerekçesiyle sanayicilerin eleştirilerine de hedef oldu.
Gas&Power, Türkiye’nin yenilenebilir enerjideki başarı hikayesinin kapısını aralayan ve Covid-19 pandemisinin neden olduğu gecikme ve sorunlardan dolayı sektörün de talepleri doğrultusunda ‘Mücbir Sebep’ kaynaklı 6 aylık ilave süre uzatımının tanındığı YEKDEM’i ele aldı.
APLUS Enerji Ortağı Volkan Yiğit, geçtiğimiz sene YEKDEM son başvuru tarihinden itibaren 31 Aralık 2020’ye kadar geçen dönemde toplam yaklaşık 3.750 MW’lık yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı santralin devreye alınmasını ve bunların 2.550 MW’lık kısmının YEKDEM’e dahil olmasını beklediklerini ifade etti. Yiğit, 2020 sonu itibariyle 1.500 MW’lık kurulu gücün ise YEKDEM’den çıkacağına dikkati çeken Yiğit, böylece 2021 yılında YEKDEM’den yararlanacak santrallerin toplam kurulu gücünün 1.050 MW artarak toplam 22.100 MW seviyesine çıkmasını beklediklerini söyledi.
Ülkemizde yenilenebilir enerji kaynaklarından enerji üretiminin yolunu açan en önemli adım 8 Ocak 2011 tarihinde yürürlüğe giren “Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” olarak öne çıkmaktadır. Bu kanun değişikliğiyle birlikte yenilenebilir enerji santrallerine dolar bazlı bir teşvik mekanizması getirilmiş ve söz konusu yatırımların ekonomik açıdan yapılabilir hale gelmesini sağlanmıştır. Bu gelişme orta ve uzun vadede ülkemizin enerji üretim portföyünün çeşitlendirilmesi, daha temiz enerji üretimi ve nihayetinde elektrik maliyetlerinin düşürülmesi için önemli bir adım olarak tarihe geçmiştir.
Öyle ki, 2011 yılı sonunda toplam kurulu gücü 19,1 GW olan yenilenebilir santrallerinin 14 Eylül 2020 tarihi itibariyle toplam kurulu gücü 46,4 GW seviyesine ulaşmıştır. Yaklaşık 9 yıllık bu periyod göz önünde bulundurulduğunda, ülkemizde yılda ortalama 3 GW gücünde yenilenebilir enerji santralinin kurulduğu görülmektedir. Türkiye’nin ekonomik büyüme ivmesini yakaladığı dönemle de paralellik gösteren bu büyüme, sektörümüz ve ülkemiz açından çok değerlidir. Bu yatırımlar sayesinde ülkemizde yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektriğin toplam üretimdeki payı 2019 yılı itibariyle yüzde 44 seviyesine ulaşmıştır. Covid-19 salgını nedeniyle elektrik tüketiminin düştüğü dönemlerde ise bu pay yüzde 70 seviyesini dahi aşmıştır.
Kısaca YEKDEM olarak bildiğimiz Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması’na dahil olacak santraller için son tarih öncelikle 2015 yılı sonu olarak belirlenmiş, daha sonra bu tarih 2020 yılı sonuna kadar uzatılmıştı. 2020 sonrası yeni döneme ilişkin yorum ve beklentilere geçmeden bugüne kadar YEKDEM’in yaptığı katkıya değinmenin yararlı olacağını düşünüyoruz. 2020 yılı YEK Listesi’ne göre 21.050 MW kurulu gücündeki toplam 817 santral bu mekanizmadan yararlanmaktadır.
2020 yılında YEKDEM’den son kez faydalanacak kapasitenin de yaklaşık 1.500 MW olduğunu söylemek gerekir. Mevcut santrallerin teşvikten yararlanma süreleri bittikçe, toplam YEKDEM kurulu gücünde bir düşüş görülecektir. Bu açıdan değerlendirildiğinde toplam YEKDEM kurulu gücünün 2021 yılında pik seviyeye çıkacağını ve bundan sonraki yıllarda düşüş trendine gireceğini görüyoruz.
Benzer bir şekilde YEKDEM teşviklerinin karşılanması için tüketicilere yansıtılan YEKDEM birim maliyetinin de yıllar içinde azalacağını öngörüyoruz. YEKDEM birim maliyetin en yüksek gerçekleştiği dönem olan Nisan 2020’de birim maliyetin 233 TL/MWh (34.02 USD/MWh) seviyelerine ulaştığını not ederken, bu yüksek maliyetin nedeninin Covid-19 salgını nedeniyle Gün Öncesi Piyasası’ndaki fiyatların çok düşmesi olduğunu söyleyebiliriz. Biz bu ilişkiyi basit tariflemek için tahteravalliye benzetiriz, yani piyasa fiyatları düşük iken YEKDEM birim maliyeti yükselecek, aksi yönde ise düşecektir. Örneğin Ağustos 2020’de birim maliyet 101,01 TL/MWh seviyesine gerilemiştir.
2019 yılında önce yüksek hidroelektrik üretim nedeniyle pik yapan YEKDEM birim maliyeti ortalama 84,0 TL/MWh (14,7 USD/MWh) olarak gerçekleşmiştir. 2020 yılının geri kalan için bizim tahminlerimizi de göz önünde bulundurursak, yıl ortalamasının 123,5 TL/MWh (17,8 USD/MWh) olacağını öngörüyoruz ve tahminlerimize göre bu birim maliyet tarihsel pik olarak kaydedilerek, sonraki dönemlerde USD bazında düşmeye devam edecektir. Örneğin 2025 yılında (yeni devreye girecek santrallerin de hesaplamalarda dahil edilmesi ile) 14 USD/MWh seviyesinde gerçekleşeceğini tahmin etmekteyiz.
YEKDEM’e katılan santrallere sağlanan teşviğin hesaplanma mantığını incelemekte ve toplam teşvik tutarlarını aktarmakta fayda görüyoruz. 2016 yılında yapılan yönetmelik değişikliğine kadar, YEKDEM santrallerine ödenen tutarların tamamı (YEKDEM Bedeli) tedarik şirketlerine (dolayısıyla tüketicilere) tüketimleri oranında yansıtılmaktaydı.
Yönetmelik değişikliği sonrasında, YEKDEM santrallerinin Gün Öncesi Piyasası’na yaptıkları satıştan elde ettikleri gelirin (GÖP Geliri), YEKDEM Bedeli’nden çıkartılması sonucu bulunan tutar tüketicilere yansıtılmaya başlandı. Böylelikle “Teşvik Tutarı” YEKDEM santrallerine ödenen ilave tutar olarak hesaplanmaya ve bu tutar tüketicilere yansıtılmaya başlandı. Yıllar içinde bu iki tutarın gelişimini aşağıda TL ve USD bazında görebilirsiniz. Bu grafiklerden de anlaşılacağı üzere , yönetmelik değişikliği sonrasında YEKDEM santrallerinin toplam gelirinin yaklaşık olarak yarısı GÖP gelirlerinden, diğer yarısı ise teşvik mekanizmasından sağlanmaktadır.
Özetlemek gerekirse, Ocak 2013- Ağustos 2020 döneminde, santrallere ödenen toplam 27,2 milyar USD tutarın, 11,6 milyar USD’lık kısmı GÖP gelirlerinden, kalan 15,6 milyar USD ise teşviklerden karşılanmıştır.
Enerji sektöründe son bir senedir en fazla merak edilen konulardan biri ise, yeni dönemde söz konusu mekanizmanın ya da benzer teşviklerin nasıl şekilleneceğiydi. 2019 yılı sonunda duyurulması beklenen yeni dönem stratejisi çeşitli nedenlerle gecikmeli olarak duyuruldu. 2020 yılının ortalarında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Fatih Dönmez tarafından bazı temel koşulları kamuoyu ile paylaşılan yeni dönem uygulamasının Türk Lirası bazında yapılacağı ve bir eskalasyon yöntemi uygulanacağı öğrenildi. Ülkemizde yenilenebilir enerji yatırımlarının sürekliliği, daha temiz enerji üretimi, ithalat giderlerimizin azalması, yurtdışından gelecek yatırımlar ve nihayetinde elektrik maliyetlerine yapacağı pozitif katkı nedeniyle biz bu adımı çok yerinde buluyoruz. Küresel ve yerel bankaların, yenilenebilir enerji santrallerinin finansmanı konusundaki olumlu yaklaşımlarının, yeni dönemdeki teşvik mekanizmasıyla da pekiştirileceğini düşünüyoruz. Hizmet verdiğimiz yatırımcılar ve finans kuruluşları gibi, bizler de yeni dönemdeki teşvik uygulamasının detaylarını sabırsızlıkla bekliyoruz.
YEKDEM’den yararlanmak isteyen fakat Covid-19 pandemisi kaynaklı gecikmeler ve yaşanan sorunlar inşası 31 Aralık 2021 tarihine kadar yetişmeyecek santrallere ‘Mücbir Sebep’ kaynaklı olarak 6 aylık süre uzatımı tanındı. 6 Aylık süre uzatımının getirildiği bu döneme dair beklentilerimizden de bahsetmek yararlı olacaktır. Öncelikle Covid-19 salgını döneminde bir yandan yapım işlerine ara vermek zorunda kalan, diğer yandan ise uluslararası lojistik ağlarının işlememesi ya da yavaş işlemesinden etkilenen santraller için düşünülen uzatmanın makul ve yararlı olacağını düşündüğümüzü ifade etmek isterim.
EPDK’nın Temmuz 2020 tarihli Proje İlerleme Raporları özetine göre ülkemizde proje/yapım aşamasındaki yenilenebilir enerji santrallerinin toplam kurulu gücü 7.173 MW seviyesindedir. Bu santrallerin yakıt tipine göre kırılımını incelediğimizde hidroelektrik ve rüzgar santrallerinin payının çok yüksek olduğunu görüyoruz.
Bu santrallerin devreye giriş tarihleri için tahminler yürütürken, santrallerin ilerleme durumlarından da faydalanırız. Temmuz 2020 verisine göre santrallerin toplam 2.100 MW kadarında ilerleme oranı yüzde 70’den yüksek, 2.690 MW ise yüzde 30 ile yüzde 70 arasında bir ilerleme oranına sahip. Hidroelektrik tarafında bütün kapasitenin YEKDEM’den yararlanmayacağını biliyoruz, burada hem YEKDEM kriterleri hem de bazı santrallerin kamu santrali olması durumu söz konusu. Diğer santraller ise YEKDEM’e katılabilmek için olabildiğince erken devreye girmeye çalışacaklar.
Bu ön bilgilerden, TÜREB (Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği)’in derlediği santral verilerinden ve son dönemde türbin tedarikçilerinin yaptıkları açıklamalardan ve 6 aylık uzatmadan faydalanarak rüzgar tarafı için tahminlerimizi son dönemdeki beklentilerimize göre artırma yoluna gideceğiz. Buna göre, 2020 yıl sonuna kadar 400-500 MW, önümüzdeki sene ise 1.600 MW civarında bir kurulu gücün devreye girmesini bekliyoruz.
Hidroelektrik santrallerin kırılımı incelendiğinde YEKDEM’e katılma süresinin de uzatılmasıyla birlikte 2020 ve 2021 yıllarında toplam 1.000 MW’lık bir kapasitenin devreye alınmasını bekleyebiliriz.
Güneş enerjisi tarafında lisans yarışmasında dağıtılan 600 MW kapasitenin henüz 221 MW’ı devreye girdi ve diğer santrallerin de yapımlarına devam ediliyor. Bu taraftan 2021 yılının ortasına kadar 300 MW ilave kapasite öngörüsü yapmak mantıklı olacaktır.
Jeotermal ve biyokütle enerjisi santrallerinden ise 2020 yılı sonuna kadar 200 MW, 2021 yılı içinde de ilave bir 200 MW daha devreye girmesini bekleyebiliriz.
Öte yandan sektör kaynakları tarafından Gas&Power’a yapılan değerlendirmelerde, halen inşaatı devam eden ve bu sene sonuna yetişemeyecek olan santrallerin yaklaşık 500 MW’nın da 1 Ocak 2021 – 30 Haziran 2021 tarihleri arasında YEKDEM’e dahil olmasının beklendiği ifade edildi.
YEKDEM’E tanınan 6 aylık süre uzatımıyla birlikte 2021 yılında YEKDEM’e dahil santrallerin toplam kurulu gücü ise yaklaşık toplam 22.600 MW seviyelerine yükselmiş olacak.
Öte yandan geçtiğimiz geçtiğimiz aylarda Covid-19 pandemisinin tedarik zinciri ve devam eden santral yatırımlarında neden olduğu aksamaların yenilenebilir enerji yatırımcıları tarafından ‘Mücbir Sebep’ sayılması ve bu kapsamda ilave süre uzatımı verilmesi amacı sektör dernekleri tarafından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına mektup gönderilmişti. Söz konusu mektupta halen inşaatı devam eden ve bu yıl sonuna yetiştirilmesi planlanan toplam 3 bin 720 MW’lık ve 7 milyar Euro’yu aşkın yatırım değerine sahip projelerin tamamlanması ciddi risk altında olduğuna dikkat çekilmişti.
Mektupta ayrıca yıl sonuna yetiştirilmesi planlanan toplam 3 bin 720 MW kurulu gücündeki tesislerin 2 bin 500 MW’nın RES 600 MW’nın HES, 450 MW’nın GES ve 170 MW’nın da JES olduğu ifade edilmişti.
YEKDEM’le birlikte Türkiye’nin elektrik üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarının payı hızlı bir artış gösterirken yapılan tahminlere göre yenilenebilir kaynakların devreye girmesi Türkiye’nin yıllık ortalama enerji ithalatında 5 milyar dolarlık bir düşüş sağladı
•Elektrik fiyatlarının YEKDEM’in hayata geçirilmemesi durumunda ithal doğal gaz ve kömür fiyatları nedeniyle daha yüksek seviyelerde olacağı tahmin ediliyor.
•Artan yenilenebilir enerji yatırımları sayesinde birkaç yıl içinde sanayicilerin elektrik maliyetlerinin bugüne kıyasla daha da düşmesi bekleniyor.
•YEKDEM’in Türkiye için sağladığı katkılardan bir diğer ise karbon emisyonlarını düşürerek emisyon hedeflerine büyük katkı sağlaması.
•Elektrik üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarının payının artması Avrupa’da önümüzdeki dönemde Yeşil Anlaşmayla birlikte ithal edilecek ürünlere önümüzdeki dönemde getirilmesi beklenen karbon vergilerinin ihracatçılara ilave yük getirmemesi açısından da önemli bir katkı sağlayacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, COP29 Dünya Liderleri İklim Zirvesi’nde konuştu12 Kasım 202416:07 Adana’daki iki maden sahası için ihale düzenlenecek12 Kasım 202409:14 EPDK, elektrikte son kaynak tedarik tarifesi tüketim miktarlarını belirledi16 Kasım 202413:40 EPDK, son kaynak tedarik tarifesi tebliğinde değişikliğe gitti16 Kasım 202413:39 “Maliyet başvuru sürecini olumsuz etkiliyor”16 Kasım 202413:14 Petrol devlerinden iklimle kriziyle mücadeleye 500 milyon dolar ortak yatırım desteği15 Kasım 202417:54 Kurucumuz M. Zekai Komsuoğlu kabri başında anıldı15 Kasım 202415:24