“Türkiye’de iklim bankası kurulmalı”

Sibel Acar – Ankara

Son dönemlerin sıkça duyduğumuz kavramlarından biri olan ‘yeşil finansman’ kavramı, enerji politikaları, dışa bağımlılığın azaltılması ve iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik izlenecek yol haritasında önemli bir argüman olarak karşımıza çıkıyor.

Tüm dünyayı etkisi altına alan küresel ısınma tehdidi, birçok devleti ve işletmeyi çevreye karşı duyarlı çözümler üretmeye yöneltirken, finans sektöründe ise ‘yeşil finansman’ kavramının ortaya çıkmasını sağladı.

Bu kapsamda sektörde birçok ilk’e ev sahipliği yapan Rönesans Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Enerji Grup Başkanı Emre Hatem, konuyla ilgili gazetemize özel açıklamalarda bulundu.

“2030 YILINA KADAR TOPLAM 1,5 TRİLYON DOLAR YEŞİL FİNANSMAN SAĞLANACAK”

Yeşil finansmanın, son yıllarda adını sıkça duymaya başladığımız bir kavram olduğuna dikkati çeken Hatem, “Kısaca, ‘iklim değişikliği başta olmak üzere çevre ile ilgili sorunların çözümüne yönelik faaliyetlerin ve yatırımların finansmanı’ anlamına gelen yeşil finansman, çevre dostu projeleri, ürünleri ve teknolojileri finans sektörü ve iş dünyasıyla buluşturarak finansal kaynakların yeşil ekonomik dönüşüm için mümkün olduğu kadar geniş kapsamlı ve pazar odaklı bir şekilde seferber edilmesini sağlıyor” dedi.

“Bu kapsamda, 2020 yılında Avrupa’nın varlıkları bakımından en büyük 10 bankasının 2030 yılına kadar toplam 1,5 trilyon dolar yeşil finansman sağlayacağını ve sağlanmasına aracılık edeceğini taahhüt ettiğini biliyoruz” diyerek açıklamalarını sürdüren Hatem, “Ülkemizde yeşil finansmanın durumuna baktığımızda ise bu alandaki çalışmaların henüz başlangıç aşamasında olduğu, yeşil kredi ve sermaye piyasası araçları ile sağlanan kaynağın kısıtlı miktarda ancak hızla geliştiğini görüyoruz” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK 3 YEŞİL ENERJİ ŞİRKETİNDEN BİRİ OLMA HEDEFİNDEYİZ”

Konuyla ilgili önemli ilklere imza atan Rönesans Holding’in yeşil finansman alanındaki faaliyetlerine ilişkin açıklamalarda bulunan Hatem,” Sürekli bahsettiğimiz gibi finansman çok önemli. Rönesans Holding olarak biz bu alanda çok güçlüyüz, ancak finansman bulmanın her zamankinden daha zor olduğunu bilerek çalışmalarımızı yürütüyoruz. Örneğin, Rönesans Enerji olarak kısa bir süre önce SPK’nın “Yeşil Borçlanma Aracı, Sürdürülebilir Borçlanma Aracı, Yeşil Kira Sertifikası, Sürdürülebilir Kira Sertifikası Rehberi’ne uyumlu içeriği gibi birçok özelliğiyle sektörün ilklerinden biri olma özelliği taşıyan Yeşil Finansman Çerçevesi’ni yayınladık. İçerdiği birçok uygunluk kriteriyle Türkiye enerji üretim sektöründeki en geniş kapsama sahip çerçevelerden biri olan Yeşil Finansman Çerçevemiz, hidroelektrik, rüzgâr ve güneş gibi genel yenilenebilir enerji kaynaklarına ek olarak biyoenerji ve jeotermal gibi diğer yenilenebilir kaynakları ve elektrik depolama sistemlerini de uygunluk kapsamına alıyor. Bunlara ek olarak, geleceğe yönelik hazırlık için yeşil hidrojen üretimi ve hidrojen depolama teknolojilerini de uygunluk kapsamına alıyor ve bu özelliğiyle Türkiye’de hidrojen teknolojilerini kapsayan ilk çerçeveler arasında yer alıyor. Yabancı kreditörlerin ilk olarak baktığı ESG raporunu geçen yıl almıştık. Yayınladığımız Yeşil Finansman Çerçevesi ile yenilenebilir enerjiyi destekleyen yeşil finansman araçlarına çok daha rahat ulaşacağız ve Türkiye’nin sürdürülebilir geleceğine katkıda bulunmaya devam edeceğiz. Yeşil Finansman Çerçevesi ile Rönesans Enerji’nin Türkiye’nin en büyük 3 yeşil enerji şirketinden biri olma hedefine emin adımlarla ilerleyeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.

SEKTÖRDEKİ İLK YEKA RES–3 KREDİSİ

Sektöre sağlanan yeşil finansman destekleriyle ilgili bilgilendirmelerde bulunan Hatem, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ağustos ayında Almanya Federal Cumhuriyeti’nin ihracat kredi garantisi desteğiyle 15 yıl vadeli 165 milyon dolarlık yeşil finansman sağladık. Rönesans Enerji’nin hayata geçireceği projeler için Almanya’nın İhracat Kredi Ajansı (ECA) garantisi ile alınan yeşil finansman, uzun vadeli geri ödeme süresi ve rekabetçi kredi maliyeti ile yatırım için en uygun şartları sunması ve benzerlerinin aksine yerel banka garantisi gerektirmemesiyle önemli fark yaratıyor. Elde edilen bu önemli finansman ile birlikte Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı Rüzgar Enerji Santrali-3 (YEKA RES-3) projeleri kapsamında ilk operasyonel tesisimizi hayata geçireceğiz. YEKA-RES-3 projelerimizin hayata geçmesiyle Türkiye genelinde kurulu olan 166 MW hidroelektrik santral kapasitemize 189 MW’lık yeni rüzgar enerjisi santrallerini ekleyerek yenilenebilir enerji kapasitemizi iki katın üzerine çıkaracağız. Rönesans Holding’in gerçekleştirdiği ilk ‘Yeşil Kredi’ işlemi olan bu finansman, aynı zamanda sektördeki ilk YEKA RES–3 kredilerinden biri olma özelliğini de taşıyor. Yine ağustos ayında ilk hibrit GES yatırımımız için EPC sözleşmesini imzaladığımızı da hatırlatmak isterim. Söz konusu GES yatırımı ile yılda yaklaşık 4 bin ton karbon emisyonunun önüne geçmiş olacağız.

Rönesans Enerji olarak kurulduğumuz günden bu yana sadece yeşil enerjiye yatırım yaptık ve önümüzdeki dönemde de yüzde 100 yeşil enerji portföyü ile büyümeye devam edeceğiz.  2028 yılına kadar 2.000 MW’lık yeşil enerji yatırımı yapmayı planlıyoruz. İnşa halinde olan ve geliştirmekte olduğumuz mevcut projelerimizi devreye alarak ilk etapta 2026 sonunda 700 MW’ın üzerinde bir kurulu güce ulaşmayı hedefliyoruz. Beş yıl içinde de Türkiye’nin Ulusal Enerji Planı’na göre hedeflenen yeşil enerji yatırımlarının yaklaşık yüzde 7 ile 10’unu Rönesans Enerji olarak gerçekleştirmeyi amaçlıyoruz.”

“TÜRKİYE’DE İKLİM FİNANSMANI ALANINDA UZMAN BİR BANKA KURULMALI”

Sektörün ilerleyebilmesi için Türkiye’de iklim finansmanı alanında uzmanlaşmış bir iklim bankasının varlığına ihtiyaç duyulduğuna dikkati çeken Hatem,  “Türkiye’de iklim finansmanı alanında uzman bir iklim bankası kurulmasının gerekli ve önemli bir adım olacağını düşünüyorum. Çok güçlü lokal bankalarımız var ve ciddi miktarda finansman sağlıyorlar ancak bu alanda uzmanlaşmış bir banka çok daha iyi olacaktır. Kurulacak iklim bankası, ülkemizin iklim konusundaki fonlara erişiminin sağlanması için güçlü bir adım olacaktır ve Türkiye’de sanayinin yeşil dönüşümünü ve karbonsuzlaştırılmasını ciddi oranda tetikleyecektir. İklim bankası, Türkiye’de özel sektörün yeşil tahvil çıkarabilmesi için gerekli altyapı ve kapasite çalışmalarına da liderlik edecektir” ifadelerini kullandı.