Sanko Enerji CEO’su Yıldırım’dan yerli imalata destek açıklaması

Sanko Enerji Üst Yöneticisi (CEO) Hakan Yıldırım, “İmalat, kabiliyet, kurulu güç anlamında dünyanın sayılı enerji oyuncularından biriyiz.” dedi. Yıldırım, Salihli’de Sanko Enerji tarafından Kurtuluş Mahallesi’ne yaptırılan pazar yerinin açılış töreninde gazetecilere, Türkiye’nin onar bin megavat rüzgar ve güneş, 1600 megavat jeotermal, 30 bin megavat hidroelektrik kurulu gücü hayata geçirdiğini anlattı, Türkiye’nin, rüzgar türbinlerinde yüzde 60’lık […]

Sanko Enerji CEO’su Yıldırım’dan yerli imalata destek açıklaması
Burak Karagöl
  • Yayınlanma4 Nisan 2023 11:38

Sanko Enerji Üst Yöneticisi (CEO) Hakan Yıldırım, “İmalat, kabiliyet, kurulu güç anlamında dünyanın sayılı enerji oyuncularından biriyiz.” dedi.

Yıldırım, Salihli’de Sanko Enerji tarafından Kurtuluş Mahallesi’ne yaptırılan pazar yerinin açılış töreninde gazetecilere, Türkiye’nin onar bin megavat rüzgar ve güneş, 1600 megavat jeotermal, 30 bin megavat hidroelektrik kurulu gücü hayata geçirdiğini anlattı,

Türkiye’nin, rüzgar türbinlerinde yüzde 60’lık yerlilik oranına eriştiğini, güneş enerjisi alanında da polislikondan itibaren tüm süreci yerlileştirdiğini ve bu sayede de yenilenebilir enerji çağına çok hazırlıklı girdiğini Yıldırım, jeotermal enerjiyle ilgili bir takım olumsuz yorumların olduğunu belirtti.

Yıldırım, şunları kaydetti:

“Konuya bilimsel yaklaşıp bu yaklaşımların sonuçlarıyla jeotermal enerjinin faydalarını halka anlatmamız lazım. Jeotermalin mevzuatı çevreye etkiler anlamında oldukça katı. Yer altındaki jeotermal enerjiyi kalorifer kazanı gibi kullanıyorsunuz. Isınan akışkanı yeryüzüne çekip enerjisinin bir kısmını alarak tekrar yer altına enjekte ediyorsunuz. Kapalı döngü bir kalorifer kazanından bir farkı yok. Türkiye’de hem mevzuat hem de şirketlerin tecrübeleri artık bunun temiz bir şekilde yapılmasına elverecek bir şekildedir.”

Yıldırım, Türkiye’nin jeotermal enerjide dünyanın en büyük 4. kurulu gücüne sahip olduğunu ve yıllar içerisinde kurulumlarla birlikte mevzuatın da geliştiğine dikkati çekti.

Bu alandaki mevzuatlarda Türkiye’nin dünyaya öncü olduğunu vurgulayan Yıldırım, “Bizim jeotermal enerjiyle ilgili mevzuatımız küçük, büyük işletmenin kafasına göre hareket etmesine izin veren bir mevzuat değil. Sonuçta bu lisansın işletmeye alınma kuralları belli. ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) yapmak, ölçümleri yapmak zorundasınız. Bu santrallerin güvenli bir şekilde üretim yapabilmelerini temin edebilmek için gerekli tüm şart ve kurallar mevzuatlarda belirtilmiş durumda ve takibi oldukça sıkı bir şekilde yapılmaktadır.” değerlendirmesini yaptı.

Yıldırım, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması (YEKDEM) ile ilgili yapacağı son güncellemelere ilişkin de “Bakanlık herkesi, her derneği çok iyi bir şekilde dinliyor. Gerçekten enerji bakanlığımız koordinasyon ve iletişim anlamında çok iyi. O yüzden kaygıları, neyin çalışıp çalışmadığını çok net bir şekilde biliyorlar. Biz bunu derneklerde de birçok bilgi notu olarak verdik. Eğer bakanlık bir şeyler hazırlıyorsa eminim ki sistemi daha iyi çalıştıracak şekilde hazırlanıyordur.” diye konuştu.

Yerli imalatın teşvik edilmesini güçlü bir şekilde desteklediğini ifade eden Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı:

“Ülke büyük bir enerji dönüşümünün arifesinde. Geldiğimiz noktaya baktığımızda imalat, kabiliyet, kurulu güç anlamında dünyanın sayılı enerji oyuncularından biriyiz. Yeter ki doğru odaklanma ile bundan sonraki gelişmeleri iyi okuyalım. Şimdiye kadar yaptığımız doğruları daha da artırarak yapalım. Ben yerli imalatın teşvik edilmesini, bunun zorunluluk haline getirilmesini yüzde 100 destekliyorum çünkü yeşil ekonomi denen bir şey var. Olay sadece karbon emisyonunu azaltmak değil. Bunun ekonomik boyutu da ülkeler için çok önemli. Gelecek onlarca yıl yenilenebilir enerji alanında teknoloji geliştiren ülkelerin ekonomik anlamda büyük fayda göreceği bir dönem olacak. Türkiye mevcut altyapısı, entelektüel birikimi, imalat kabiliyetleri ile yenilenebilir enerji atağına kalkmaya hazır. Burada önemli olan şu an geldiğimiz noktada önceliklendirmeleri iyi yapmak ve geçtiğimiz on yıl içerisinde bizleri bu noktaya getiren doğruları iyi analiz edebilmek. Bu fırsatı iyi kullanabilirsek, önümüzdeki jenerasyon için çok ciddi etkileri olur.”

TÜRKİYE’NİN JEOTERMAL POTANSİYELİ 5 BİN MEGAVAT

Sanko Enerji Jeotermalden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Sedef Karagöz de Jeotermal Enerji Derneği’nin hesaplamalarına göre, Türkiye’nin jeotermal potansiyelinin 5 bin megavat olduğunu belirterek, şirketlerin hem varolan arama ruhsatlarında hem de yeni aldıkları arama ruhsatlarında jeotermal enerji kaynaklarını aramaya devam ettiklerini söyledi.

Karagöz, Sanko Enerji’nin bölgedeki faaliyetlerine ilişkin açıklamalarda bulunarak, Salihli İlçesinde şirketin 70 megavat kurulu güce sahip 3 tane jeotermal enerji santrali, toplamda 30 kuyusunun olduğu bilgisini paylaştı.

Jeotermalin bölgede ısıtma amaçlı olarak da kullanıldığına dikkati çeken Karagöz, “Salihli’deki ısıtma merkezi 20 yıl önce yapılmış. Çok fazla miktarda da kuyu açılmış ama sağlıklı işletilemediği için belirli zaman sonra bu kaynakta azalma görülmüş. Belediye ile beraber çalışılmaya başladıktan sonra biz sosyal sorumluluk kapsamında yeni kuyular açtık, kaynak ekleme yaptık. Onların çalışmayan kuyularına pompa sistemleri koyduk ve mühendislik olarak da sağlıklı işletilebilmesi için gereken gözetimi verdik. 2 senedir hiç bir sıkıntı olmadan gayet güzel ısınarak devam ediyor. Bu konuda belediye ile birlikte iş birliği içinde çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.

AA