TÜREB Başkanı Hakan Yıldırım, “Rüzgar yatırımlarını garanti altına almak için aralık 2020’de sona erecek YEKDEM fiyatının döviz bazlı olarak belirlenmesinden yanayız” dedi. Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Yıldırım, Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destek Mekanizması’nın (YEKDEM) piyasa fiyatına yakın bir noktada tanımlanmasının kamu menfaati ve yatırımlar için önemli olduğunu belirterek, “Yeni belirlenecek mekanizmada […]
Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Yıldırım, Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destek Mekanizması’nın (YEKDEM) piyasa fiyatına yakın bir noktada tanımlanmasının kamu menfaati ve yatırımlar için önemli olduğunu belirterek, “Yeni belirlenecek mekanizmada çıpa fiyatı avro olarak belirlenmeli ve alım garantisi de buna göre düzenlenmeli.” dedi.
Yıldırım, yazılı açıklamasında, sürdürülebilir ve finanse edilebilir rüzgar yatırımlarını garanti altına almak için bu yılın aralık ayında sona erecek YEKDEM fiyatının döviz bazlı olarak belirlenmesinden yana olduklarını ifade etti.
YEKDEM sayesinde yenilenebilir enerji sektörüne yerli ve yabancı birçok şirket tarafından 50 milyar dolar yatırım yapıldığını ve finans kuruluşlarınca yaklaşık 40 milyar dolar finansman desteği verildiğini anımsatan Yıldırım, şunları kaydetti:
“YEKDEM, 2018’de cari açığı 900 milyon dolar düşürdü. Türkiye’nin elektrik talebi son 10 yılda yüzde 50 artarak 200 milyar kilovatsaatten 300 milyar kilovatsaate yükseldi. Artan 100 milyar kilovatsaat talebin yüzde 60’lık kısmının yenilenebilir enerji santrallerinden karşılanabilmesinin en önemli dinamosu, etkin şekilde uygulanan YEKDEM mekanizması oldu.”
Yıldırım, kurulu güç olarak 8 bin megavata ulaşan rüzgar santrallerinin sadece ithal yakıt ikamesi katkısına bakıldığında, 2018’de ürettikleri yaklaşık 20 milyar kilovatsaat elektrik enerjisiyle aynı miktarda elektrik üretimi için gerekli doğal gaz ithalatının önlendiğini ve cari açığın yaklaşık 900 milyon dolar azaltıldığını aktardı.
YEKDEM sisteminin teknoloji, maliyet, finans, coğrafya, rüzgar koşullarına göre düzenlenmesi ve piyasa fiyatına yakın bir noktada tanımlanmasının kamu menfaati için şart olduğunu vurgulayan Yıldırım, “Yeni belirlenecek mekanizmada çıpa fiyatı avro olarak belirlenmeli ve alım garantisi de buna göre düzenlenmeli. Avro cinsinden fonlama maliyetleri kamu yararı açısından dolara göre yüzde 2, Türk lirasına göre yüzde 9 daha avantajlı. Uzun vadeli ve daha makul finansman kaynaklarına erişim için alım garantisinin mutlaka 15 yıl olarak düzenlenmesini öneriyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Yıldırım, avro cinsinden alım garantisi düzenlenmesi durumunda, projelerin finansmanının daha düşük maliyetle sağlanabileceğini, finansman yükünü hafifletecek bu durumun da yatırımcıların daha düşük sermayeyle yatırım yapmalarına imkan vereceğini vurguladı.
Türk lirası cinsinden alım garantisi olduğunda, uluslararası büyük enerji yatırımcılarının kurdaki dalgalanmalardan dolayı projelere ilave risk primi koyabileceğine dikkati çeken Yıldırım, “Bu durumda, yılda 1300 megavat kurulu güçten 500 megavatlara düşmüş olan sektör daha da zayıflayacaktır.” ifadesini kullandı.
Yıldırım, sektördeki 10 bin kişilik istihdamın da yeni düzenlemeye bağlı olarak sıkıntıya düşebileceğini belirterek, YEKDEM’le ilgili alınacak kararların bu istihdamın geleceği açısından da belirleyici olacağını ifade etti.
AA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, COP29 Dünya Liderleri İklim Zirvesi’nde konuştu12 Kasım 202416:07 Adana’daki iki maden sahası için ihale düzenlenecek12 Kasım 202409:14 Kontrolmatik Teknoloji, fabrikasının kapılarını yatırımcılara açtı18 Kasım 202411:53 Huawei, Avrupa’nın yeşil ve dijital dönüşümünü hızlandıracak teknolojilerini paylaştı18 Kasım 202411:21 SÜT-D ‘Atmayalım, soframızın bütçesini ve karbon izini düşürelim’ çağrısı yaptı18 Kasım 202410:59 İTÜ’lülerin kent için sürprizi18 Kasım 202410:55 Günlük elektrik üretim ve tüketim verileri18 Kasım 202410:33