“Milli bir hidrojen stratejisi belirlemenin zamanı geldi”

Enerjide Arama Buluşmaları kapsamında gerçekleştirilen toplantıların yedincisi “Enerjide Arama Buluşmaları- Hidrojen” çalıştayı ile devam etti. Bakanlık binasında düzenlenen programa Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez başta olmak üzere kamu ve özel sektör temsilcileri katıldı. Sibel ACAR-ANKARA/ Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Bakanlığın ev sahipliğinde düzenlenen “Enerjide Arama Buluşmaları – Hidrojen” çalıştayında konuştu. […]

“Milli bir hidrojen stratejisi belirlemenin zamanı geldi”
Tolgahan Küçük
  • Yayınlanma15 Ocak 2020 11:30

Enerjide Arama Buluşmaları kapsamında gerçekleştirilen toplantıların yedincisi “Enerjide Arama Buluşmaları- Hidrojen” çalıştayı ile devam etti. Bakanlık binasında düzenlenen programa Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez başta olmak üzere kamu ve özel sektör temsilcileri katıldı.

Sibel ACAR-ANKARA/ Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Bakanlığın ev sahipliğinde düzenlenen “Enerjide Arama Buluşmaları – Hidrojen” çalıştayında konuştu. Çalıştaya Bakan Dönmez’in yanı sıra çok sayıda kamu ve özel sektör temsilcisi de katıldı.

Programda konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “Dünya ciddi bir kırılma içerisinde. Her yüzyılın kaderini şekillendiren gerçekler hiç kuşkusuz enerjinin geleceğine de yön veriyor. Bu gidişatı anlamak, zamanın ruhunu yönetmek açısından önemli. Ancak burası fark yaratabileceğimiz bir alan değil. Çünkü zamanın ruhunu anlamak bulunduğunuz çağın paradigmalarına ayak uydurmak, kolektif şuurunu anlamaktır. Mevcut trendleri, gelişmeleri takip etmektir” dedi.

Amaçlarının; zamanın ötesine, çizginin diğer tarafına geçmek olduğunu ifade eden Dönmez, “Asıl farkımızı ortaya koyabileceğimiz alan burası. Bugünü koklamak değil yarını kodlamak asıl meselemiz. Bugünden yarının temellerini atmak. Eskilerin tefekkür ve tahayyül diye tanımladığı bu sürecin artık ucu bucağı yok. Bir fikrin, bir düşüncenin, merak duygusunun yarın bizleri hiç tahmin edemeyeceğimiz noktalara götürebileceği bir dönemdeyiz. Düşünenlerin ve uygulayanların dönemindeyiz. Sıradan olmayanların, alışılmışın dışına çıkanların öne çıkabildiği bir zamanı yaşıyoruz. Böylesi bir çağda gören değil öngören olmak zorundayız” şeklinde konuştu.

“AMAÇ, TÜRKİYE’NİN ENERJİ VİZYONUNU BİRLİKTE İNŞA ETMEK”

Enerjide Arama Buluşmaları’nın amacına da değinen Bakan Fatih Dönmez, “Amaç bugünü ve yarını yönetmek. Aslında bahsettiğim bu süreç bir insanın hayatında yaptığı planlar gibidir. Yeri gelir günlük, yer gelir haftalık, aylık hatta yıllık planlar yaparız. Bu durumu çok daha uzun vadeli olanlarını ise ortak aklın işletildiği bu tür toplantılarda belirliyoruz. Arama buluşmalarımızın temelde amacı da bu zaten. Daha fazla paydaşı, daha fazla fikri, daha fazla eylemi kendi süreçlerimize entegre etmek. Türkiye’nin enerjide gelecek vizyonunu hep birlikte inşa etmek” ifadelerini kullandı.

Enerji politikalarında en temel amacın kısa ve orta vadede enerji arz güvenliğini garantiye almak olduğunu kaydeden Dönmez, “Enerjinin sorunsuz, sürekli ve kaliteli bir şekilde son tüketiciye ulaşmasını sağlamaktır. Ancak devletin yönlendirmesi gereken bir de ‘uzun dönem’ vardır. Bakanlık olarak bugünkü kaynakların gelişimini anladığımız gibi, geleceğin enerji kaynaklarını da gündemimizde tutuyoruz. Bu konuda sürekli yeni çalışmalar yapıyoruz. Hiç şüphesiz bu noktada en önemli konulardan biri de hidrojen” dedi.

“HİDROJENİN ‘GELECEĞİN ENERJİ TAŞIYICISI’ OLABİLECEĞİ KONUŞULUYOR”

G-20 toplantılarında ve Uluslararası Enerji Ajansı’nın son dönem raporlarında, hidrojenin “geleceğin enerji taşıyıcısı” olarak kullanılıp kullanılamayacağının tartışıldığına değinen Bakan Dönmez, “Biz şimdi bugün bu soruyu kendi bilim adamlarımıza, girişimcilerimize, piyasa oyuncularımıza soruyoruz. Hidrojenin Türkiye’nin enerji geleceğindeki rolü ne olmalıdır? Bugün bu arama etkinliğiyle bu sorularımıza cevap arayacağız” diye konuştu.

Bakanlık olarak yaklaşımlarının, hidrojeni 4 ana fayda üzerinden elde etmek olduğuna vurgu yapan Dönmez, bunları şu şekilde açıkladı: “Daha fazla yenilenebilir enerjiyi sisteme dahil etmek, ısı sektörünü karbon emisyonsuz bir hale getirmek, yerli kömürden hidrojen üretimi gerçekleştirmek ve hidrojen depolama ve tutucusu olarak bor’un kullanımını artırmak.”

Bakan Dönmez, Enerjide Arama Buluşmaları ile tüm bu stratejilerin tamamında “yerlilik” kriterini esas alarak yerli bir hidrojen sanayisi sektörünün oluşturulup oluşturulamayacağını, bunun yol haritasının sektör temsilcileriyle birlikte belirleneceğini de ifade etti.

Kendileri için yerli kömürden hidrojen ve sıvı yakıtların üretiminin fazlasıyla önemli olduğunu söyleyen Dönmez sözlerini şöyle sürdürdü: “Temiz kömür teknolojileri kapsamında düşük emisyonlu kömür kullanımı için yerli kömürden hidrojen projeleri gündemimizde olmaya devam edecek. Özellikle petrol ve doğal gaz fiyatlarında gerek jeopolitik riskler gerekse de ekonomik dalgalanmalardan kaynaklı artışlar ekonomimizi olumsuz yönde etkiliyor. İşte bu nedenle yerli enerji fiyatlarının petrol ve doğal gaz fiyatlarıyla olan bağını koparmamız ya da etkisini en aza indirmemiz için yerli kömür portföyümüzde önemli bir yere sahip.”

“YENİLENEBİLİR KAYNAKLARIN SİSTEMDEKİ MİKTARINDA BAZI TEMEL LİMİTLER OLABİLİR”

Sürekli artış gösteren yenilenebilir kaynakların, şebekeye entegrasyonu konusuna da değinen Bakan Dönmez, “Yenilenebilir kaynakların sistem içindeki miktarında bazı temel limitler olabilir. Örneğin, Ankara özelinde konuşursak eğer gerçek değerler ile kışın 1 birim üreten bir güneş paneli yazın 10 birim üretmektedir. Yani 20 bin MW güneş enerjisinin kış etkisi 2 bin MW’lara kadar düşebilmektedir. Özellikle bir de kar yağışının yoğun olduğu dönemlerde güneş enerjisi üretiminin çok düşmesi ve ısınma talebinin tüm yılın en yüksek seviyesinde olması, sistemin kaldıramayacağı bir dengesizlik olarak karşımıza çıkıyor. Bu sebeple yenilenebilir kaynaklardan yapılan üretimin dengelenmesi için depolama sistemlerine büyük bir ihtiyaç var. Bunun yöntemlerinden biri de doğal gaz dağıtım hatlarına hidrojenin yüzde 2 ila 6 oranında basılmasıdır. Türkiye ölçeğinde bu 1 ila 3 milyar metreküp hidrojenin sisteme verilebileceği anlamına geliyor. Tabii bazı ülkeler geliştirme çalışmalarıyla yüzde 10 rakamlarını da mümkün görüyor. Biz de bu konuda ilk EPDK projesini geçen sene verdik ve doğal gaz sektörümüz çalışmalara başladı. Türkiye’de en geç 2021 sonunda dağıtım hatlarına ilk hidrojen girişinin olmasını hedefliyoruz. İlk başta bu deneysel ve çok az bir miktar olabilir ama burada önemli olan sistemin başarıyla çalışmasıdır” diye konuştu.

“HİDROJEN, ULAŞTIRMA SEKTÖRÜNDE DE SIK SIK GÜNDEME GELİYOR”

Hidrojenin ulaştırma sektörü adına da oldukça önemli olduğuna vurgu yapan Dönmez, “Özellikle ağır yük taşımacılığında elektrikli taşıma daha masraflı olabilir. Bu noktada bizim yerli kömürlerimizden hidrojen üreterek, ulaştırma sektöründe de hidrojenle temiz taşıma sağlama ihtimalimiz var. Şimdilik maliyetler yüksek olsa da 1 ton kömürden hidrojen elde ettiğimizde bu bir otobüsü 1.030 kilometre götürebiliyor. Üstelik de karbon emisyonsuz. Yerli kömürlerimizden böyle bir fayda da elde edebiliriz. Türkiye’de artık milli bir hidrojen stratejisi belirlemenin zamanı geldi, hatta geçiyor. Bu strateji kolay olmayacak belki ama bugün bunun başlangıç noktasına hep birlikte elimizi koyduk. Bundan sonra hızlı bir spin atarak yarışı sonuna kadar dengeli bir şekilde götürmek zorundayız” şeklinde konuştu.

“YERLİ HİDROJEN SANAYİSİ OLUŞTURMAK, BİRİNCİ ÖNCELİĞİMİZ”

Yerli bir hidrojen sanayisi oluşturmak için uzmanların fikirlerini almak üzere çalıştayı düzenlediklerini söyleyen Bakan Fatih Dönmez, “Yerli bir hidrojen sanayisi oluşturmak birinci önceliğimiz olacak. Bunun için de en baştan yani sizlerin fikirlerinizden başlıyoruz. Devlet olarak geleceği sizlerin fikirlerinizle şekillendirmek için biz gerekeni yapıyoruz. Sizlerde görüş vererek bizlere destek olun. Gençlerimize, geleceğimize yaşanılası bir enerji dünyası bırakalım” dedi.

Son olarak gençlerin bilime yönelmesine büyük önem verdiklerini belirten Dönmez, “Gençlerin bilimi birinci elden deneyimlemesi için Ankara’da en çok ziyaret edilen bilim merkezlerinden birine sahibiz. MTA Şehit Cuma Dağ Tabiat Tarihi Müzesine gençlerimizin de hidrojeni ve yenilenebilir teknolojileri deneyimleyebilmeleri için Hidrojen Laboratuvarımızla birlikte deney setleri yerleştireceğiz. Aynı zamanda öğleden sonra son oturumun yapılacağı kampüsümüzdeki tüm bilimsel tesisleri Çarşamba günleri lise ve üniversite öğrencilerine de açacağız. Hidrojen laboratuvarımız, BOREN laboratuvarımız, Enerji Verimliliği evimiz, Çarşamba günü özellikle lise ve üniversite öğrencileri başta olmak üzere ziyaretçilerine kapılarını açacak. Randevularınızı BOREN’den alabilirsiniz” diye konuştu.