‘İşe alım, yeni personellere kariyer fırsatları sunar’

13.Türkiye Enerji Zirvesi’nin son gününde ‘Enerjide Kariyer’ oturumu gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü Senin Kariyerin Danışmanlık Kurucusu ve Yeni Asır Gazetesi Ekonomi Yazarı Gonca Elibol’un yaptığı oturumda, Smart Pulse Kurucu Ortağı Önder Akar, Limak CEO’su Birol Ergüven ve Conforward İnsan Kaynakları ve Danışmanlık A.Ş. Ortağı Aslıhan Birgül konuşmacı olarak yer aldı.

Senin Kariyerin Danışmanlık Kurucusu ve Yeni Asır Gazetesi Ekonomi Yazarı Gonca Elibol

“TEKNOLOJİYLE İÇ İÇEYİZ”

Özellikle sizlerin enerjide kariyer ve kariyer planı yaparken, belirli İK’cıların, bende 20 yılı aşkın İK deneyimi var. İstediğimiz şirket veya kurumun nasılsa onun her şeyini, artılarını, eksilerini görebilmek, yani kuşbakışı bakmak gerekiyor. Dünya nereye gidiyor? Hepimizin bildiği gibi enerjinin içerisinde sürdürülebilir kalkınma hedefleri, Türkiye’nin milli enerji hamlesi, bir taraftan emisyon ticaret vergi düzenlemeleri geliyor. Dünyada giden bir sistem var. Teknolojiyle iç içeyiz, bugün her bir genç Japon ve Amerikalıyla bana göre eşit çünkü bilgiye erişim çok kolay. İlerde kendi işinizi kurmak ve iş tecrübesi için bir söz vardır: ‘Problemin olduğu yerde icat çıkar.’ Türkiye, gelişmekte olan bir ülke, özellikle de enerjide büyük fırsatlar barındıran bir üke. Malum, hepimizin bildiği gibi enerjide dışa bağımlıyız. Yapılacak çok iş, çok fazla ödev ve fırsatlar var.

Limak CEO’su Birol Ergüven

“ENERJİ SEKTÖRÜNE GİRDİKTEN SONRA DİYORUM Kİ GERÇEKTEN TAM BENLİKMİŞ”

Enerji sektörü ucu bucağı olmayan geniş bir alan. Baktığınız zaman neyi konuşsak günlerce konuşabiliriz. Bu sektöre 20 sene önce girdim. 20 senede iki ayrı şirkette çalıştım ve son şirketimde 13 senedir devam ediyorum. Enerji sektörüne piyasanın tek merkez yönetimden serbest piyasaya geçişin başlasa mı başlamasa mı sorunsalı olduğu bir dönemde giriş yaptım. O günden bugüne 20 senede sektörün geldiği her noktayı canlı bir şekilde yaşadım. Ancak gözümü bu sektörde açmadım; ondan önce çalıştığım başka sektörler de oldu. Hatta ilk işim Ar-Ge işiydi; Savunma Sanayi Araştırma Geliştirme’de roketler üzerinde Ar-Ge mühendisiydim. O konuda master yapmaya başladım.

Tekniği ve teknolojiyi seviyorum ve hala ilgileniyorum ama bir gerçek var. Bir insanın hoşlandığı şeyi anlaması için denemesi lazım. Enerji sektörüne de bilinçli girdim demeyi isterdim, fakat hiç bilmeden girdim. Satış ve Operasyon Müdürü arıyorlardı. Benim yaptığım iş pazarlamaydı. Teklif geldi, satış-pazarlama denilince aklıma kömür geldi. Acaba kömür mü satılacak, böyle saçma işe girilir mi, gerçekten kimsenin aklına gelmiyordu. Biz elektrik satalım diye mücadele ettiğimiz dönemde gittiğimiz her şirket, ‘Siz üçkâğıtçısınız’ diyordu. Siz devletten nasıl daha ucuza satabilirsiniz? diye soruluyordu. Zamanımızın uzun bir kısmı şirketimizi tanıtarak, üçkağıtçı olmadığımızı ispat ederek geçti. Şu an geldiğimiz yer, taş devrinden sert bir iniş yapamasak da öyle bir yerdeyiz.

Enerji sektörüne girdikten sonra diyorum ki gerçekten tam benlikmiş. Bitirmeniz mümkün değil; uçsuz bucaksız bir alan. İkincisi, öyle geniş bir alan ki burada isteyen herkesin bir rolü var. Böyle bir sektör olabilir mi? Gerçekten var ve bu enerji sektörü.  Siz eğer son derece bilimsel, analitik analizler yapmak istiyorum, kafamı kaldırmak istemiyorum, bu işe bayılıyorum, benim işim diyorsanız, enerji sektörü sizin için doğru yer. Ben kaostan hoşlanıyorum, atlayıp zıplamalıyım, kendimi tutamıyorum diyorsanız bu iş tam size göre

Benim enerjiden önce inişlerim çıkışlarım vardı. Ondan sonraki hayatım ise stabil. Ne yaptığım belli, aşırı çile çekmiş, süper risk almış olduğumu düşünmüyorum.

Smart Pulse Kurucu Ortağı Önder Akar

“ELEKTRİK PİYASASI O KADAR BÜYÜK PROBLEMLER DENİZİ Kİ, ÇOK FAZLA İNOVASYON İHTİYACI VAR”

Ben 2006 yılında Anadolu Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği’nden mezun oldum. Anadolu Üniversitesi ortalama bir üniversite ama benim elektrik ve ticaretle ilgili çok bilgim yoktu. Büyük bir danışmanlık firmasının alt yüklenicisi olarak işe başladım ve iyi çalıştığımı düşünüyorum. O dönemde terfiler aldım ve Deloitte firmasında çalışan biri oldum.

Uluslararası danışmanlık firmasında çalışmaya başladım ve Türkiye’nin en önemli yazılım projelerinden birinde görev aldım. Elektrik Piyasası 2006 yılında kuruldu; 2006’dan önce bu yapı yoktu. Kamudan özel sektöre geçen bir süreçti ve kritik bir durum oluştu. Önemli bir modül yazacak kimse yoktu ve ben elimi kaldırarak, ‘Ben yazabilirim’ dedim. Gerçekten hiçbir fikrim yoktu. Kendi kendime ‘En kötü atarlar beni’ dedim ama yaparsam büyük bir sükse yapmış olurum diye düşündüm. Kendi adıma en büyük başarım bence budur. Onun ardından her şey istediğim gibi gitti. Deloitte danışmanlıkta çalıştım.

Çalıştığımız sektörün çok sıkıntılı olduğu dönemlerde ürettiğimiz yazılımları satamayacak duruma geldik ve şirket kötü duruma geldi. Ama enerji sektöründe bitmeyen bir teknoloji ihtiyacı vardı ve biz bunu fark ettik. Hepinizin bildiği gibi dünyada büyük bir yeliş enerji dönüşümü var. Rüzgar ve güneş başta olmak üzere bu dönüşümün getirdiği birtakım komplikasyonlar olacak ve bu komplikasyonları insanlar sadece majör işlemlerle yönetemeyecek. 2018 yılına kadar çok zorlandığımız dönemden sonra, bugün Smart Pulse şirketinin temellerini o yıllarda attık. Şirketi 2018 yılında 3-4 kişiyle kurduk. Bugün ise 70 kişiyiz ve yazılımlarımız Avrupa’nın birçok ülkesinde enerji şirketleri tarafından kullanılıyor. Benim için kendi adıma ikinci başarı da bu oldu. Türkiye’deki yazılımı yurtdışına satmayı başardık. Biz işin sürekli zorluklarıyla uğraştığımız, problemleriyle yüzleştiğimiz için genelde buna odaklanıyoruz. Elektrik piyasası o kadar büyük problemler denizi ki burada çok fazla inovasyon ihtiyacı var.

Conforward İnsan Kaynakları ve Danışmanlık A.Ş. Ortağı Aslıhan Birgül

“ENERJİ SEKTÖRÜ, ŞU ANDA AKTİF OLARAK ÇALIŞTIĞIMIZ BİR SEKTÖR”

Biz Conforward olarak, en basit tabiriyle şirket ve işvereni bir araya getiren bir arabulucuyuz. Ben buna kurumsal yönetim diyorum. Enerji sektörü, şu anda aktif olarak çalıştığımız sektördür. Son dönemde, enerjinin her alanında yapılan yatırımlar, üretimin artması, Türkiye’nin global şirketler tarafından bölge olarak konumlandırılması, devletimizin gösterdiği hassasiyet ve teşvikler neticesinde, enerji sektörü geleceğin yükselen sektörleri arasında bulunuyor.

İşimiz gereği, iş alım datalarını takip ediyoruz. Her sektör ne kadar transfer vermiş, ne kadar almış; bu sene ilgimizi çeken veri sadece enerji sektörüne aitti. 22-23 datalarında alt kırılımlarıyla yenilenebilir, gaz, akaryakıt, elektrik her alt kırılımında dışardan transferi yukarı doğru ivmeyle en az dışarı transfer veren sektördü. Dolayısıyla bu da bize enerji sektörünün bayrağı önde taşıdığını gösteriyor.

Şimdi, pandemi gibi bir travma atlattık. Bu, iş hayatımızda kırılma noktalarından biriydi. İş hayatı müthiş değişti; dijital dönüş hızlandı. Hayatımızda uzaktan çalışma, yarı uzaktan yarı ofis hibrit çalışma sistemleri girdi. İşverenler, ilan yayınladıklarında çalışma modüllerini seçebiliyorlar. Verimliliği gören şirketler, bu çalışma şeklini devam ettiriyorlar. Görüşmeler artık online ve şirketler, online görüşmelerde daha fazla verim aldıkları için daha fazla görüşme yapabiliyorlar. Eğitim sistemleri daha modüler hale geldi ve çeşitli sistemler aracılığıyla online eğitim imkanları bulunuyor. İşe alım ve kendi personellerinize kişilik envanter analizleri online sistemlerden yapılıyor. Bu dünya artık hayatımızın bir parçası haline geldi.

Enerji sektörü, büyüyen bir sektör. Büyümenin avantajları var. Her alanda insan kaynaklarına yatırım yapabiliyorsunuz. Ben bu yatırımları iki başlıkta değerlendiriyorum. Birincisi, iç yatırım; şirketin mevcut personeline yapılan yatırım. İkincisi ise dış yatırım; büyüyen bir şirketin işe alım gücü artar. İşe alım, yeni personellere içerde kariyer fırsatları sunar. Genç arkadaşlara yüksek lisans yapmalarını öneriyorum çünkü bu şekilde farklı bakış açıları da kazanabilirler.