Hidroelektrik kapasite artışında Türkiye listede ilk sırada

Küresel hidroelektrik kapasitesi 2023 yılında 1.416 GW’a yükselirken Türkiye sistemine 399 MW ekleyerek Avrupa’da üçüncü sıradan birinciliğe yükseldi.

Hidroelektrik kapasite artışında  Türkiye listede ilk sırada
Petroturk.com
  • Yayınlanma2 Eylül 2024 14:24
  • Güncelleme2 Eylül 2024 14:26

Raşit Kırkağaç / İstanbul

Küresel verilere göre 2023 yılında hidroelektrik kapasitesi 1.416 GW’a ulaşarak ciddi bir büyüme yakaladı. Bu kapasite tüm yenilenebilir enerji kapasitesinin yaklaşık yüzde 50’sini oluşturdu. Barajlı hidroelektrik kapasitesi 7.2 GW artarak 1.237 GW’a, pompaj depolamalı hidroelektrik (PSH) kapasitesi ise 6.5 GW artarak 179 GW’a ulaştı. Barajlı hidroelektrik kapasite artışı, en düşük yıllık artış olarak dikkat çekerken PSH artışı ise yükseliş trendi gösterdi. En büyük kapasiteye sahip ülkelere bakıldığında Çin 390 GW kapasiteyle ilk sırada yer alırken onu, Brezilya, ABD, Kanada ve Hindistan gibi ülkeler takip etti. Her ne kadar 2023 yılında hidroelektrik enerjisinden elektrik üretimi 2022’ye göre 223 TWh azalarak 4.185 TWh’e düşesse de 2024 yılı sonunda üretimde bir toparlanma öngörülüyor. Türkiye ise geçen yıl hidroelektrik kapasitesine 399 MW ekleyerek Avrupa’nın en büyük kapasite artışını gerçekleştirdi ve listede üçüncü sıradan birinciliğe yükseldi.

KUZEY VE ORTA AMERİKA

Kuzey ve Orta Amerika’da hidroelektrik enerji endüstrisi, politika değişiklikleriyle birlikte gelişme ve modernizasyon potansiyelini artırıyor. Bununla birlikte Kanada’daki 1.100 MW’lık C projesi bölgede bulunan tek yeni büyük hidroelektrik santrali olarak öne çıkıyor. Ayrıca bölgede yeni PSH projeleri açıklansa da bu projelerden çok azı inşa edildi. Kanada’nın Ontario eyaletinde iki PSH (Pompaj Depolamalı Hidroelektrik) projesi geliştiriliyor. ABD’de açıklanan bazı projelerde de süreç devam ediyor.

Kanadalı endüstri derneği WaterPower Canada politika yapıcılar için ülkenin net sıfır hedefleri doğrultusunda yayınladığı raporda PSH kapasitesini genişletme ve yenileme yoluyla mevcut hidroelektrik tesislerinde verimliliği artırma potansiyeli olduğunu belirtti.

ABD hidroelektrik sektöründe de Enflasyonu Azaltma ve altyapı yasaları sayesinde güçlü bir federal fon akışı görülüyor. ABD Enerji Bakanlığı (DOE), yenileme, güçsüz barajlara güç verme ve PSH için hidroelektrik enerjisini desteklemeye devam ediyor. Burada Hidroelektrik Temiz Enerji Geleceği Yasası, Topluluk ve Hidroelektrik İyileştirme Yasası ve Hidroelektrik ve Nehir Rotasyonu Yasası’nı Koruma ve Geliştirme Yasaları öne çıkıyor. İlk iki yasa federal olmayan hidroelektrik projeleri için lisanslama sürecini hızlandırma ve koordinasyonu amaçlıyor.

Meksika’da ise hidroelektrik endüstrisinin gelişimi, enerji üretiminin artması ve emisyonları azaltma hedefine katkıda bulunuyor. Tüm bu hedef ve verilerle mevcut durumda bakıldığında Orta Amerika’da hidroelektrik enerjisi, 7 ülkenin 5’inde elektriğin yüzde 30’undan fazlasını üretiyor.

GÜNEY AMERİKA

Bölgede hidroelektrik enerjisi, elektrik arzının yaklaşık yüzde 45’ini sağlıyor. 2023’ün ilk 6 aylık döneminde kuraklık sebebiyle elektrik üretiminde bir düşüş yaşandı fakat toplam üretim 2022’ye göre 16 TWh artarak 728 TWh’e ulaştı. Küresel veriler takip edildiğinde ulusal şebekeye bazı ülkeler tarafından 1.191 MW’lık kapasite eklendiği görülüyor. Kolombiya 643 MW ek kapasite sağlarken bu konuda Kolombiya’yı 228 MW’la Şili, 118 MW’la Brezilya ve 1 MW’la Ekvador takip etti. Proje aşamasında olan en dikkat çekici projelerse Peru’da devam eden 7.550 MW’lık Manseriche projesi, Kolombiya’da inşaatı süren 2.400 MW’lık Ituango projesi ve Ekvador’da planlanan 3.600 MW’lık Zamora G8 projesi oldu.

Yüzer GES’lerin hidroelektrik potansiyeli ile birleştirilmesi üzerine çalışılan Güney Amerika’da Noria Energy tarafından geliştirilen bölgenin en büyük yüzer GES projesinin yapımına Kolombiya’nın Urrá Barajı’nda devam ediliyor. 340 MW’lık rezervuar üzerinde 1,5 MW’lık yüzer Aquasol projesi bulunuyor. Sıcaklık verilerine göre bölgede Uruguay son 70 yılın en kurak dönemini yaşadı ve bu durum hidroelektrik rezervuarlarını olumsuz yönde etkiledi. Bununla birlikte Brezilya’da 3.568 MW’lık Santo Antônio santrali düşük su seviyesi nedeniyle geçici olarak durduruldu. Tüm bu olumsuz gelişmeler ve bölgede kurulu kapasitenin yüzde 50’den fazlasının 30 yaşından büyük santraller olduğu göz önüne alındığında raporlar tarafından santral yenileme çalışmalarının gerekliliği üzerinde duruluyor.

AVRUPA

Avrupa 2023’te hidroelektrik projeleriyle ilgili çok az ilerleme kaydetti. Bölgenin hidroelektrik kurulu gücü 250 GW seviyelerinin üzerinde bulunuyor. Hidroelektrik santralleri, Avrupa’daki elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 13-15’ini sağlıyor. Bu oran, özellikle su kaynakları açısından zengin olan Norveç, İsviçre, Avusturya gibi ülkelerde daha da yüksektir. Bununla birlikte PSH kapasitesi 50 GW civarı olan bölgede sistem esnekliği ihtiyacının PSH projelerine olan ilgiyi artırdığı görülüyor ve Avrupa’nın mevcut santrallerinin modernizasyonu, bu santrallerde kapasite artışı yapılması ve santral performanslarının iyileştirilmesi için önemli fırsatlar sunuyor. Avrupa hidroelektrik enerjisinde 2022’de yaşanan kuraklıkta üretimde belirli düşüşler yaşasa da 2023’te toparlanan üretimle 637,23 TWh’e ulaşarak 2020 ve 2021 yıllarındaki ortalama 666,5 TWh’e çok yaklaştı. Avrupa Komisyonu ve Avrupa Konseyi karbonsuzlaşma adına çeşitli adımlar atarken burada PSH projeleri önemli yer ediniyor ve PSH’lere yönelik siyasi ve ticari ilgide yeniden canlanma sinyalleri dikkat çekiyor. PSH projeleri için çeşitli düzenlemeler de yapılmaya devam ediyor. Bu konudaki yasal düzenlemelere bakıldığında AB Direktifleri, Su Çerçeve Direktifi ve Yenilenebilir Enerji Direktifi (RED II) öne çıkan düzenlemeler olarak dikkat çekiyor. Avrupa’daki en büyük PSH projeleri arasında İsviçre’deki Nant de Drance, Avusturya’daki Kopswerk II ve İspanya’daki La Muela II gibi projeler yer alıyor. Avrupa’da önemli bir hidroelektrik potansiyeli olsa da mevcut santrallerin yüzde 70’inden fazlasının en az 30 yaşında olduğu da göz ardı edilmemelidir.

AFRİKA

Hidroelektrik kurulu gücü 40 GW’ın biraz üzerinde olan kıtada potansiyelin yüzde 90’ı kullanılmamış durumda bulunuyor. Bu oran ise dünyadaki en büyük kullanılmayan kapasiteyi oluşturuyor. Sahra Altı Afrika’da üretilen elektriğin yüzde 40’ını hidroelektrik enerjisi oluşturuyor. 2023 yılında kurulan 2 GW’lık kapasite ile kıtanın toplam kapasitesi 42 GW’a ulaştı fakat bu kurulumun artan enerji talebini karşılamada etkisi çok zayıf kalıyor. Sektörde gelişimin geri kalmasının temel sebeplerine bakacak olursak piyasa sorunları ve izni alınan ancak inşası başlamayan projelerin de birikmesine yol açıyor. Kıta genelinde özel sektör yatırımları bu yavaşlamaları biraz olsun hafifletirken gecikme ve iptallerin de artmasına engel oluyor. Nijerya’da Mabon Energy tarafından 40 MW’lık bir santralin devreye girmesi ve ülkede Zungeru projesinde 4 adet 175 MW Francis türbininin tamamlanması özel sektör yatırımların bölge için ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Bununla birlikte Burundi hükümeti ile Mpanda Hydro Power arasındaki kamu-özel sektör ortaklığı olan Mpanda HES projesi 10 MW’lık bir santral ve bağlantı altyapısının inşasını hedeflerken ülke elektriğinin de yüzde 10’unun bu projeden sağlanması amaçlanıyor.

COP28’de Avrupa Komisyonu İcra Başkan Yardımcısı Maros Sefcovic, Avrupa’nın Afrika-AB Yeşil Enerji İnisiyatifi (AEGEI) için 20 milyar euro’dan fazla bir bütçe taahhüt ettiğini duyururken bu bütçenin bölgede sürdürülebilir enerjiye erişimi artırmayı ve yenilenebilir enerji üretimiyle enerji verimliliğini teşvik etmeyi amaçladığını vurgulamıştı. Tüm bu kaynak vurgularına ve taahhütlere rağmen Afrikalı liderler ise iklim değişikliği ile mücadele ve enerji dönüşümüyle ilgili daha fazla yatırım için düşük faizli finansman araçlarının sağlanmasını talep etmeye devam ediyorlar.

Tüm bu veriler ışığında genel istatistiklere geri dönecek olursak kurulu güç bakımından Etiyopya Afrika’da hidroelektrik kapasitesi en yüksek ülke olarak öne çıkıyor. Grand Ethiopian Renaissance Dam (GERD) gibi bu tür büyük projeler sayesinde ülkenin hidroelektrik enerjisindeki kurulu gücü 4,5 GW’ı aşıyor. GERD’in tamamlandığında 6,45 GW kapasiteye sahip olması bekleniyor. Bölgenin bir başka lider ülkesi de Mısır. Mısır’ın hidroelektrik kurulu gücü yaklaşık 2,8 GW civarında bulunuyor ve Aswan High Dam bu kapasitenin büyük bir kısmını oluşturuyor. Demokratik Kongo Cumhuriyeti de dünyanın en büyük hidroelektrik potansiyeline sahip ülkelerden biri olarak göze çarpıyor. Inga Barajı ile ülkenin hidroelektrik kapasitesinin 2,5 GW üzerinde olduğu görülüyor. Halen devam eden Inga Barajı Projesi tamamlandığında baraj kapasitesi 40 GW olacak ancak projenin tam kapasiteye ulaşması zaman alacak. Bölgede dikkat çeken diğer iki ülke ise Zambiya ve Angola’dır. Bu iki ülke de hidroelektrik üretiminde önemli oyuncular olarak öne çıkarken, Zambiya’nın kurulu gücü 2,4 GW, Angola’nın kurulu gücü ise yaklaşık 1,8 GW seviyesindedir. Bölgede hidroelektrik enerjisi toplam elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 20’sini oluşturuyor. PSH’lerin sınırlı olduğu bölgede öne çıkan ülke ise Güney Afrika Cumhuriyeti’dir. Drakensberg ve Palmiet PSH’ler ise Güney Afrika’daki başlıca projelerdir.

Afrika Kalkınma Bankası (AfDB) tarafından yayınlanan 2023 Afrika Hidroelektrik Modernizasyon Program Raporu’na göre, değerlendirilen 87 istasyondan 21’inde (4,6 GW kurulu güce denk ve Afrika’nın hidroelektrik kapasitesinin de yüzde 12’sini oluşturuyor.) acil modernizasyon gerekiyor ve bu istasyonların tamamı Sahra Altı Afrika’da bulunuyor. Bu da demek oluyor ki bu tesislerde en kısa zamanda acil modernizasyon yapılmazsa Sahra Altı Afrika ülkelerinde hidroelektrik enerjisi üretim gücü ciddi şekilde zayıflayacak. Bununla birlikte AfDB 12 hidroelektrik santrali için 1 milyar dolarlık bir kaynak ayırdığını duyurdu.

ASYA-PASİFİK

Bölgeye bakıldığında Çin’in hidroelektrik enerjisi kapasitesi bakımından hem bölge hem de dünya lideri olarak öne çıktığını görüyoruz. Çin’in toplam hidroelektrik kurulu gücü 390 GW seviyesindedir. Ülke, yalnızca 2023’te 6,7 GW yeni kapasiteyi devreye aldı. Bu yeni kapasitenin 6,2 GW’ı PSH projelerinden oluştu. Çin’de hidroelektrik enerjisinden elektrik üretimi ülkenin toplam elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 20’sini oluşturuyor. Çin’de mevcut durumda Hubei, Zhejiang ve Fujian bölgelerinde devam eden PSH projeleri bulunuyor.

Hindistan ise kapasite bakımından Çin’den sonra Asya’da ikinci sırada yer alıyor. Ülkenin hidroelektrik kurulu gücü yaklaşık 50 GW seviyelerinde bulunuyor. Ülkede tüm kaynaklar bakımından hidroelektrikten üretim toplam üretimin yaklaşık yüzde 15’ini oluşturuyor. Fakat bu oran kömür ve diğer yenilenebilir enerji kaynak kullanımına göre düşük seviyelerde kalıyor. Hindistan’da PSH proje kapasitesinin 5 GW civarında olduğu tahmin edilirken bu oran Japonya’da 25 GW’tır. Güney Kore’de bulunan Cheongpyeong PSH projesi ise enerji depolama kapasitesini artırmak amacıyla kullanılıyor. Rusya ise hidroelektrik enerjisinde dikkat çeken bölge ülkelerinden biridir. Rusya’nın hidroelektrik kurulu gücü yaklaşık 45-50 GW seviyelerindedir. Endonezya’da hükümet hidroelektrik enerjisinin 2060 net sıfır hedefi kapsamında kilit rol üstlendiğini belirtirken ülkedeki Mentarang Induk santrali ise 1.375 MW kapasitesi ile Endonezya’nın en büyük santrali olmaya hazırlanıyor. Bununla birlikte proje aşamasında beklemede olan 9.000 MW’lık Kayan projesinin geliştirilmesine de devam edilecek. Avustralya’da Glenbawn ve Glennies Creek barajlarında 1,6 MW ek PSH projesi ve Filipinler’de ise 800 MW’lık Laguna projeleri izin aşamasında bulunuyor. Bölgede yüzer GES’ler de öne çıkmaya başladı. Tayland yenilenebilir enerji taleplerini desteklemek amacıyla 15 yüzer GES projesinde 2.725 MW kapasite kurmayı hedefliyor. Malezya da ise 50 MW’lık yüzer GES bulunuyor.

TÜRKİYE

Uluslararası Hidroelektrik Enerji Birliği’nin (IHA) son raporu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) verilerine göre Türkiye 2023 yılında hidroelektrik kapasitesini en fazla artıran ilk 10 ülke arasında yer aldı. Verilere göre Türkiye, 399 MW’lık yeni kapasite eklemesiyle Avrupa’da ilk sıraya yerleşirken dünyada da 8. sırada yer aldı. 2023 yılında toplamda üretilen elektriğin yüzde 19,6’sı hidroelektrik santrallerinden geldi. Rapora göre, Türkiye’de teknik olarak işletilebilir 130 TWh’in üzerinde bir hidroelektrik potansiyeli bulunuyor ve bunun da şuanda yaklaşık olarak 70 TWh’i kullanılıyor. Avrupa’da hidroelektrik kurulu gücü bakımından Norveç 33,9 GW ile ilk sırada yer alırken Türkiye ise 32,5 GW ile ikinci sırada yer aldı.