GÜNDER Mesleki Yeterlilik Merkezi (GÜNDERMYM) projesi kapanış toplantısı Ankara’da gerçekleştirildi

GÜNDER tarafından yürütülen Mesleki Yeterlilik Merkezi (GÜNDERMYM) Projesi Kapanış Toplantısı’nın açılışında konuşan GÜNDER Yönetim Kurulu Başkanı Kutay Kaleli, güneş enerjisi sektörünün sıfırdan başlayarak çok iyi noktalara geldiğini ve bu noktadan itibaren sektörde nitelikli iş gücünün öneminin arttığını ifade etti.

Sibel ACAR-ANKARA/ Uluslararası Güneş Enerji Topluluğu Türkiye Bölümü (GÜNDER) tarafından yürütülen Mesleki Yeterlilik Merkezi (GÜNDERMYM) projesi kapanış toplantısı Ankara’da gerçekleştirildi.

Projenin kapanış toplantısına, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu, Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK), GÜNDER Yönetim Kurulu ve üye firma yetkililerinin yanı sıra kamu kurum ve kuruluş temsilcileri, akademisyenler ve özel sektör firmaları katılım sağladı.

Uluslararası Güneş Enerjisi Topluluğu Türkiye Bölümü Derneği İktisadi İşletmesi (GÜNDERMYM) Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) tarafından yetki kapsamındaki ulusal yeterliliklere göre sınav ve belgelendirme faaliyetlerini yürüten Yetkilendirilmiş Belgelendirme Kuruluşu olarak faaliyet gösteriyor.

GÜNDERMYM’nin çalışmaları ile ilgili detaylı bilgilerin, planların paylaşıldığı toplantıda güneş enerjisi sektörünün istihdam potansiyeli ve GÜNDERMYM’nin getireceği fırsatlar değerlendirildi.

“GÜNEŞ SEKTÖRÜ VE ENDÜSTRİSİ ÜLKEMİZDE ÇOK İYİ YERLERE GELDİ”

Toplantının açılışında konuşan GÜNDER Yönetim Kurulu Başkanı Kutay Kaleli, mesleki yeterlilik kuruluşları ve mesleki yeterlilik merkezlerinin geleceğinin Türkiye’de oldukça parlak olduğunu ifade etti.

Nitelikli iş gücünün öneminin ortaya çıktığı güneş enerjisi sektörünün gelişimini değerlendiren Kaleli; “Yenilebilir enerji 2013 yılında çıkan kanunda ‘Lisansız Elektrik Üretimi’ adı altında bir mevzuat ile  ülkemizde gündeme geldi. Bu mevzuatta sadece 500 KW gücünde tesisler için lisansız santraller kurulabilmesi ve elektrik tüketimlerinin de bu tesislerden kurulabilmesi amaçlanıyordu. Sonra bu mevzuat zaman içerinde lisanslı ihalelerle birlikte 2019 yılında yapılan değişiklikle önce 5 MW gücüne arkasından da sözleşme gücüne kadar olacak şekilde değiştirildi. Bugün gelinen noktada lisansız olarak yapılan başvurular gerçekten de 2014-15 yıllarında yapılan ihalelerde lisanslı tesislerin bile yaklaşık 10 katı büyüklüğünde tesisler olarak günümüze geldi. Türkiye 2014 yılında ilk yenilenebilir enerjide güneş tesisini devreye aldığında kuruculu gücü sadece 5 MW idi. Bugün aradan geçen 10 yılda 10 bin MW seviyelerini geçiyoruz. Yaklaşık 10 milyar dolar seviyesinde yatırım yapıldı.  Bu yatırım yapılırken bir taraftan da yeni bir endüstri doğdu; ‘Güneş Enerjisi Endüstrisi’. Bu sayede ülkemizde bir sektör, bir endüstri sıfır noktasından çok iyi yerlere geldi” dedi.

“TÜRKİYE GÜNEŞ ENERJİSİ YATIRIMLARINDA MERKEZ ÜLKE OLACAK”

Türkiye’de ilk fabrikaların temelleri 2011-12 yıllarında atıldığını belirten Kaleli; “Bugün geldiğimiz noktada gerçekten seri üretime geçmiş, Türkiye’nin her yerinde 40’ın üzerinde açılmış panel üretim fabrikaları, YEKA projesi ile Türkiye’ye armağan edilmiş bir tam entegre hücre tesisi, farklı hücre fabrikaları gibi neredeyse bir güneş panelinin içerisindeki tüm komponentlerin yerli olarak üretebildiği, bazı üreticiler yurt dışında da fabrikalar açtığı bir endüstri oluşturmuş durumda. Bir sektörü yaratan şey, sektörün bütün sac ayaklarının aynı ülkede kalmasını sağlamaktır. Bu 10 milyar dolarlık yatırım aynı zamanda istihdam da yaratmış oldu. Bu işe böyle bakmak gerekiyor. Bugün güneş enerjisi sektöründe üretim, yatırım ve finans burada. Bunu bu şekilde yapmaya devam edersek gelecekte Türkiye’nin güneş enerjisi yatırımlarında merkez olan bir ülke haline geldiğini söyleyebiliriz. Bu gurur kamudan özel sektöre herkesin başarısı diyebiliriz. MYM’ler bu hikayenin önemli bir parçası haline gelecekler. Eğer sahada aynı kaliteyi sağlayamazsak hoş olmayan sonuçlarla karşılaşabiliriz. Daha işin çok başındayız. Kurulu gücümüz arttıkça doğru personel ve kişilerle çalışmak bizim için oldukça önemli. Biz GÜNDER’le bundan 3 yıl içinde bir mesleki yeterlilik projesini hayata geçirdik. Destek veren herkese çok teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Kaleli, mesleki yeterlilik merkezlerinin eğitim öğretim alanında da kullanılmasını sağlayacaklarını bildirdi.

Kaleli; “Güneş enerjisi sektörünün 5 ila 10 yıl içerisinde lokomotif sektörlerden biri olacağına yürekten inanıyorum” diye konuştu.

“AB ENERJİ SEKTÖRÜNDE ÇEVREYE DAYALI İYİLEŞMEYE DESTEK VERECEK”

AB Türkiye Delegasyonu Sektör Yöneticisi Prof. Dr. Mustafa Balcı ise mesleki yeterlilik kavramının 2000’li yılların başında Avrupa’da özellikle şirketlerin uluslararası rekabet ve nitelikli iş gücün beklentilerini arttırma ana temasında başladığını belirtti.

Türkiye’de 2004 yılında başlatılan çalışmalarda 2006 yılında Mesleki Yeterlilik Kurumu’nun kurulduğunu ifade eden Balcı; “Bugüne kadar yaklaşık 70 milyon Euro civarında destek verildi. Bunun dışında sektörel olarak mesleki bilgi beceri ölçme merkezlerinin kuruluşlarına ve destek hibelerin belgelendirme ücretlerinin ödenmesi konusunda yaklaşık 15 milyon Euro civarında destek verdik. Burada verilen belgeler tüm AB üyelerinde geçerli” dedi.

Enerji sektöründe çevreye dayalı iyileşmenin sağlanması teması doğrultusunda verilecek desteklerin devam edeceğini belirten Balcı; “AB’nin 2027’ye kadar çevre konusunda önemli destekleri olacak. Bu sebeple GÜNDER’le işimiz yeni başlıyor diyebiliriz” diye konuştu.