Filiz Karaosmanoğlu: 10. İstanbul Karbon Zirvesi, 2053 hedefi için her birimize düşen görevleri söylüyor

İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve SÜT-D Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, 10. İstanbul Karbon Zirvesi’ni değerlendirirken, zirvenin 2053 Net Sıfır Hedefi yolunda tüm sektörlerin, kurumların ve bireylerin sorumluluk üstlenmesi gerektiğini vurguladı.

Filiz Karaosmanoğlu: 10. İstanbul Karbon Zirvesi, 2053 hedefi için her birimize düşen görevleri söylüyor
Petroturk | Enerji Haberleri
  • Yayınlanma14 Nisan 2025 16:48
Abdullah Paçal – İstanbul


İklim kriziyle mücadelede Türkiye’nin önemli adımlarından biri olan İstanbul Karbon Zirvesi, bu yıl 10. kez düzenleniyor. Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) öncülüğünde, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile İstanbul Teknik Üniversitesi’nin ana desteğiyle gerçekleşen zirve, bu yıl da “karbon nötr” ilkesine bağlı kalınarak organize edildi.

Zirvenin ev sahiplerinden biri olan Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, gazetemize yaptığı özel açıklamada, “Karbonsuzlaşmak teknik bir zorunluluktur. Her birimizin bu süreçte yapması gerekenler var” diyerek, zirvenin 2053 Net Sıfır Hedefi yolunda oynadığı kritik rolü anlattı.

Karaosmanoğlu ile yaptığımız röportajın tamamı:

Karbon zirvesinin 10’uncusu gerçekleşiyor bu sene. Zirveyle ilgili görüşlerinizi alabilir miyiz?

Zirvemizi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile İstanbul Teknik Üniversitesi’nin ana desteğinde, Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) olarak düzenliyoruz. Onuncu kez gerçekleştirdiğimiz İstanbul Karbon Zirvesi’ni karbon nötr olarak düzenlemek bizim için büyük bir gurur. Bu başarıyı, resmi erkten yerel yönetimlere, iş dünyasından akademiye, sivil toplumdan medyaya kadar tüm paydaşlarla birlikte gerçekleştiriyoruz.

Bu zirvede kahve kokusu, çikolata keyfi ile yaratılan etkileşim; ülkemizin 2053 Net Sıfır Hedefi’ne dair sorumluluklarımızı bize hatırlatıyor. Sera gazı salımı her yerde; dolayısıyla iş dünyası da her yerde iklim değişikliğini etkiliyor. Yeşil ve mavide ilerlerken, karbonsuzlaşmak ve düşük karbon ekonomisinde büyümek zorundayız. Bu bağlamda enerji sektörü için “3 D” çok önemli: dijitalleşme, dağıtıklaşma ve düşük karbonlaşma.

Sektöre düşen ödev oldukça büyük. Çünkü enerji üretirken, tüketirken ve hatta ürünlerde gömülü olarak bile bu sektörün gezegene olan maliyeti yüksek. Ancak Türkiye’nin güzide enerji firmaları yeşil, dijital ve döngüsel dönüşümde liderlik rolü üstleniyor. Sektörün karbonsuzlaşma yolunda enerjisinin yüksek olmasını diliyorum.

Bu zirvenin 2053 Net Sıfır Hedefi’ne katkısı ne olacak?

“Ülkemizin 2053 Net Sıfır Hedefi için her sektöre, yerel yönetime ve bireye görev düşüyor. Karbonsuzlaşma teknik bir olaydır Bunun için bize sürdürülebilirlik yönetiminde iyi bir çevresel sürdürülebilirlik yönetimi lazım. Bunun yanında iklim teknolojilerimizin gelişmesi ve yeşil akçe gibi finansman kaynaklarına erişim de şart. İşte zirve de kuruluşa önce kendi sürdürülebilirliğini iyi yönetme konusunda ve yeşil akçeye erişim konusunda avantaj sağlıyor.

Zirvede vurguladığımız gibi; her kurum kendi sürdürülebilirlik yönetimini iyi yapmalı. Örneğin bankalar hem kendi sürdürülebilirliklerini sağlıyor hem de sundukları hizmetlerle iklim finansmanını destekliyor. Enerji sektörü de yenilenebilir kaynaklı enerji arzı, enerji verimliliği ve teknolojik gelişmelerle coşmalı. Çünkü enerji her yerde.

Enerji her yerdeyse, karbon yönetimi de her yerde olmalı. Bu alanda bilgi ve teknoloji esastır. Romantizmle değil, veriye dayalı aksiyonlarla ilerlemeliyiz. Ama unutmayacağız, bu durum, karbonsuzlaşma yolu, yeni yeşil işleri de getiriyor. Yeni yeşil işler de istihdam demek. Yepyeni bir ekonomik kalkınmak demek. Demek ki biz karbonsuzlaşırken riskleri ve fırsatları birlikte yöneteceğiz.

Kıymetli olan bilgidir, teknolojidir. Bu nedenle adresimiz 14-15 Nisan’da Yeşil İTÜ’dür. Ülkemiz yeşil, dijital ve döngüsel dönüşmeli ama burada büyük bir oyuncu olduğunu unutmayalım: o da doların yeşili.”