Enerjik Sohbetlerde “Enerji Teknolojilerinde Gelecek Vizyonu” konuşuldu

EPİAŞ’ın düzenlediği Enerjik Sohbetler etkinliği “ Enerji Teknolojilerinde Gelecek Vizyonu” konu başlığıyla Dr. Oğuz Can’ın katılımıyla,  11 Aralık’ta  yoğun katılım ile gerçekleşti. Can, enerjide yaşanan dönüşümün boyutlarından bahsederek başladığı sunumunda öncelikle, enerjide dijitalleşme ve sayısallaşmanın getirdiği değişim örnekleri üzerinde durarak, dünyanın geleceğini nasıl dönüştürebiliriz ve bu dönüşümde nasıl daha proaktif oluruz sorularına cevap vermeye yönelik […]

Enerjik Sohbetlerde “Enerji Teknolojilerinde Gelecek Vizyonu” konuşuldu
Servet Uzun
  • Yayınlanma13 Aralık 2018 09:18

EPİAŞ’ın düzenlediği Enerjik Sohbetler etkinliği “ Enerji Teknolojilerinde Gelecek Vizyonu” konu başlığıyla Dr. Oğuz Can’ın katılımıyla,  11 Aralık’ta  yoğun katılım ile gerçekleşti.

Can, enerjide yaşanan dönüşümün boyutlarından bahsederek başladığı sunumunda öncelikle, enerjide dijitalleşme ve sayısallaşmanın getirdiği değişim örnekleri üzerinde durarak, dünyanın geleceğini nasıl dönüştürebiliriz ve bu dönüşümde nasıl daha proaktif oluruz sorularına cevap vermeye yönelik bir giriş yaptıktan sonra dönüştürücü teknolojileri detaylandırarak açıkladı.

Teknolojinin kolaylaştırıcı etkisi ve erişilebilir olmasının iş yapış şekilleri ve hayatlarımızın her yönündeki etkilerini anlatan Can, “Teknoloji değişiyor, bu bir kısmımız için fırsat bir kısmımız için ise tehdit oluşturuyor.” dedi. Steve Ballmer’in “Her şeyi doğru yaptık, ama bir şekilde yenildik!” sözünü hatırlatarak fırsat ve tehdit ilişkisinin önemini vurgulayan Can, “ Şans, fırsatın oluştuğu noktada hazır bulunma durumudur. Değerlendiremediğimiz fırsatlar, rakibimiz tarafından değerlendirildiği takdirde tehdide dönüşebilir.” dedi.

Değişim ve dönüşüme yönelik sinyalleri detaylandırarak anlatan Can, mobilitenin 2050 yılında iki kat artması, taşıt araçların 2 milyona ulaşması nüfus artışı ve elektriğe erişimi olmayan yaklaşık 700 milyon insan bulunmasına rağmen enerji-elektrik ihtiyacının iki katına ulaşacağını söyledi. Ayrıca enerji depolama, obezite, odaklanma eksikliği, çevre kirliliği, iletişimde IoT- Nesnelerin İnterneti üzerinden bu süreçte yaşanan sinyallerin çok boyutlu bir şekilde hayatlarımızda görünür olduğu, hayatlarımızı etkilediğini belirtti.

Can bu süreçte “ Küçük, hızlı hata yap, öğren” vurgusunu yaparak deneyimlerin şirketler için önemini anlattı. Ardışık inovasyon kavramının önemini vurgulayan Can, bazı şeyleri geliştirirken kontrollü deneyimlemenin önemi üzerinde durdu. İnteraktif ve teknoloji odaklı yaşantımızı anlatan Teknium kavramının hayatlarımıza girdiğini belirten Can, her teknolojinin kuluçka dönemi olduğunu ve müşteri odaklı dönemden, müşterinin yönettiği döneme geçildiğini söyledi.

Dönüştürücü teknolojiler kavramı altında üç boyutlu teknolojiler, ileri malzemeler, yapay zekâ, otonom araçlar, enerji depolama, nesnelerin interneti, mobil cihazlar ve yenilenebilir enerji üzerinde örnekler üzerinden açıklamalarda bulundu. Enerjide dönüşümü, düşük karbon, dağıtık şebeke ve dijitalleşme başlıkları altında değerlendiren Can, yakın gelecekteki gündemi ise elektrikli araçların yaygınlaşması, akıllı şehirler, enerji depolama, temiz kömür teknolojileri, yenilenebilir enerji, üreten tüketicinin de yer aldığı başlıklar altında anlattı. Arz yönetimi kadar talep tarafı yönetiminin de önemini vurgulayan Can, enerji verimliliği konusu altında yaklaşık sıfır enerjili binalara Londra üzerinden örnekler verdi.

Enerjide dönüşümün varlığını, şirket değeri üzerinden yapılan 2008 yılı ve 2018 yılı örnekleri üzerinden açıklayan Can, 2008 yılında ilk onda olan şirketlerin enerji ve dijital ağırlıklı şirketler olmasına rağmen 2018’de ilk onda Apple, Google, Microsoft, Amazon, Facebook, vb şirketlerin yer almasının anlamını üzerinden değerlendirdi. Can, sunumu boyunca, dijitalleşme, kayıt zinciri, akıllı şebeke, akıllı şehir, yapay zeka, elektrikli araçları batarya depolama ve bu teknolojilerin enerji sektörü uygulamaları üzerinde durdu.

2018 Eylül sonu itibarıyla, Türkiye’nin kurulu gücünün yüzde 47 ‘sinin yenilenebilir kaynaklardan oluştuğunu belirten Can, sistem işletmecisinin öngörü sağlaması gereken bir gerçek olarak “Şebekenin esnek ve yönetilebilir olması” vurgusu üzerinde durdu ve Türkiye’nin kendi şebeke yönetiminde düzenlemeler yapması gerektiğini söyledi.

Kayıt zinciri olarak tanımladığı blockchain’i, enerji sektörü örnekleri üzerinden anlatan Can, kayıt zincirinde talep tarafı katılım yönetimi, değişken dağıtık üretim, IoT, akıllı sözleşme, gerçek zamanlı fiyatlama vb. şekillerdeki uygulamalar hakkında bilgi verdi.

Arnavutluk İletim Sistemi Operatörü EPİAŞ’ı ziyaret etti