‘Emisyon ticaret sistemi uygulayan bir ülkede ticaret yapmak istiyorsanız ona uymak zorundasınız’

Kalkınma Yatırım Bankası Sektörel Araştırmalar Müdürü & Kıdemli Başkan Yardımcısı Erdem Sezer’in moderatörlüğünü yaptığı ‘Çevresel Piyasalar ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması Oturumu’nda T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İklim Değişikliği Başkan Yardımcısı Abdülkadir Bektaş, T.C. Ticaret Bakanlığı AB Tek Pazar ve Yeşil Mutabakat Daire Başkanı Gülizar Yavaş, EPİAŞ Çevresel Piyasalar Yönetmeni Taha Taşdemir ve […]

‘Emisyon ticaret sistemi uygulayan bir ülkede ticaret yapmak istiyorsanız ona uymak zorundasınız’
Eylül Şahin
  • Yayınlanma23 Aralık 2023 20:49

Kalkınma Yatırım Bankası Sektörel Araştırmalar Müdürü & Kıdemli Başkan Yardımcısı Erdem Sezer’in moderatörlüğünü yaptığı ‘Çevresel Piyasalar ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması Oturumu’nda T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İklim Değişikliği Başkan Yardımcısı Abdülkadir Bektaş, T.C. Ticaret Bakanlığı AB Tek Pazar ve Yeşil Mutabakat Daire Başkanı Gülizar Yavaş, EPİAŞ Çevresel Piyasalar Yönetmeni Taha Taşdemir ve Foton Platform Kurucusu Can Arslan konuşmacı olarak yer aldılar.

T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İklim Değişikliği Başkan Yardımcısı Abdülkadir Bektaş

“AVRUPA İKLİM DEĞİŞİKLİĞİYLE MÜCADELEDE CİDDİ BİR POZİSYON ALIYOR”

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın başlattığı Yeşil Kalkınma Hedefleri akabinde devletimiz yeşil dönüşüm konusunda bir pozisyon aldı. İklim Değişikliği Başkanlığı kuruldu ve farklı alanlardan gelen insanlar buralara yerleştirildi. Biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak AB’ye uygun bir emisyon ticaret sistemi uyguluyoruz. Sanayi ve elektrik kaynaklı emisyon miktarını 2015 yılında kurmuş olduğumuz MRV sitemi içinde takip ediyoruz. MRV sayesinde emisyon ticaret sistemine geçtiğimiz andan itibaren veri tedariğimiz söz konusu. 

Avrupa Birliği sera gazı azaltım hedefini 2030’a kadar yüzde 55 oranında azaltmak için izlenecek politikaların ve tedbirlerin yer aldığı ‘Fit for 55 Paketi’ni 2021 yılında açıkladı. Avrupa iklim değişikliğiyle mücadelede ciddi bir pozisyon alıyor. Bu pozisyonu alırken de karbon sızıntısı, karbon vergisi, emisyon ticaret sistemi uygulanmayan ülkelere ‘Benimle ticaret yapacaksan, benimle benzeşmen lazım’ diyor. Bununla birlikte ‘Eğer bana ciddi fon akışı sağlamak istemiyorsan, emisyon ticaret sistemi uygulamak zorundasın’ diyor. Çünkü sınırına giden o ürünün emisyon miktarına ve yoğunluğuna bakıyor ve bu çerçevede ona bir fiyat biçiyor. Aslında bir anlamda Avrupa Birliği kendi üreticisini koruyor. Kendi ülkesinde emisyon ticaret sistemi uyguluyor ve baskılıyor. Bu, ürünlerin maliyetlenmesi ve ürünlerin fiyatlarının artması demek. Dolayısıyla enflasyon da demek.

T.C. Ticaret Bakanlığı AB Tek Pazar ve Yeşil Mutabakat Daire Başkanı Gülizar Yavaş

“BİZİM GİBİ DİĞER ÜLKELERİN DE KARBON FİYATLAMA SİSTEMİ YAPACAĞINI BEKLİYORUZ”

Avrupa Birliği’nin 2050 yılında ‘Fit for 55’ paketiyle emisyonlarını 2030 yılında yüzde 55 azaltma ve 2050’de karbon nötr hedefi var. Şu an 2040 hedeflerine çalıştığını düşünürsek Avrupa Birliği bütün bu alanlarda ciddi çalışmalar yapıyor. Dolayısıyla emisyon azaltımının temelinde Avrupa Birliği’nde de enerji dönüşümü var. Çünkü en fazla kirletici sektör enerji ve sonrasında lojistik olarak tespit edildi. Dolayısıyla Avrupa Birliği bu alanları ana hedef olarak ortaya koydu.

OECD, bütün dünyada karbon fiyatlamayı, farklı akreditasyon sistemlerinin olacağı, bunun da ticaretin önüne engel getirebileceği, ülkelerin kendilerine koydukları hedeflerin bir anlamda uluslararası ticaret sistemini serbestleştirmeyle, büyümeyle ilgili faktörlerden bundan sonra yararlanılamayacağı öngörüsüyle uluslararası bir standarda bağlamaya çalışıyor. Şu an OECD altındaki çalışma bir derleme çalışması ama sonrasında uluslararası standarda bağlanır mı göreceğiz. Lakin bütün bu uluslararası tartışmaların, o tartışmaların ana odağının Avrupa Birliği’nin hazırladığı belgeler olduğunu görüyoruz. Bu belgeleri Avrupa Birliği hazırladığı için biz Avrupa Birliği’nin sınırda karbon düzenleme mekanizması üzerinden buna bir tepki geliştirmek, kendisini korumak için bizim gibi diğer ülkelerin de karbon fiyatlama sistemi yapmasını bekliyoruz.

EPİAŞ Çevresel Piyasalar Yönetmeni Taha Taşdemir

“YEK-G’NİN ULUSLARARASI GEÇERLİLİĞİ VAR”

Yeşil dönüşüm sürecinin en temel sebebi iklim değişikliğiyle mücadele. Bu noktada tüm hesaplamalar, uluslararası anlaşmalar, geliştirilen ürünler aslında hepsinin tek bir ortak amacı var, bu da emisyonların azaltılması. Tabii bu süreç 1992 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Sözleşmesiyle başladı, Kyoto protokolüyle devam etti ve Paris anlaşmasıyla güncelliğini koruyan süreç günümüze kadar geldi. Tüm bu ortak hedefler doğrultusunda ülkeler bu azaltıma hizmet edecek ürünlerini ortaya koymaya, net sıfır hedeflerini yayınlamaya ve politikalarını belirlemeye başladı.

2021 yılında faaliyete aldığımız YEK-G sertifikasyon sistemi yenilenebilir enerji sertifikaları alanına tekabül eden bir sistem. Bu sertifikasyonda hem üreticiye hem nihai tüketiciye ilişkin tüm nihai bilgiler yer alıyor. YEK-G’nin uluslararası geçerliliği vardır. Uluslararası geçerlilikten şunu anlamamalıyız; Almanya’daki nihai bir tüketici, kurulu bir fabrika gelip bizden YEK-G sertifikası alamaz. Tıpkı bizim ülkemizdeki fabrikanın Avrupa’da CIO sertifikası alamadığı gibi. YEK-G sistemindeki aslında 2,5 yılda sürekli geliştirdiğimiz bir sistem ve en güncel, en önemli düzenlemelerimizden bir tanesi; şarj ağı işletmelerinin YEK-G sistemine entegre edilmesi projesi. Amacımız şu; YEK-G piyasasında veya EPİAŞ’ın işletmiş olduğu piyasalardaki lisanslı katılımcılar artık YEK-G sistemine direkt girip, sertifikasyonları temin ettikten sonra Türkiye’deki tüm şarj istasyon noktalarına bu sertifikasyonlarını itfa edebilecek ve kullanabilecekler.

Foton Platform Kurucusu Can Arslan

“TİCARETİN ÖNÜNDEKİ TEHLİKENİN I-REC STANDARDI OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ”

Biz piyasa oluşumunda 3 sacayağı olduğuna inanıyoruz. Bunlardan bir tanesi yenilenebilir enerji yatırımcısı. Bir diğeri ise tüketici, yani sanayici. Bunların arasında da bu ikisini birleştiren en önemli unsur enerji ticareti ve danışmanlık şirketleri. Bu şirketler piyasada tarafları bilgilendirip, taraflar arasında arabulucu olarak çalışıyorlar. Biz bu üçünün arasında ciddi bir ekosistem eksikliği olduğunu görerek yola çıktık ve I-REC standardı ile çalıştık.

Burada I-REC standardının üyesi olan ülkelere baktığınız zaman bu ülkelerin hepsi aslında Avrupa Birliği’ne veya Amerika’ya ihracatçı ülkeler. Güney Amerika, Asya, Afrika, Ortadoğu ülkeleri ve Türkiye. Biz serbest ticaretin önünde bir tehlikenin olduğunu görüyoruz. Bu serbest ticaretin önündeki tehdidi biz I-REC standardı olarak görüyoruz ve COP’ta çeşitli kulüpler olduğunu görüyoruz ve bu kulüpler çeşitli ekosistemler.

Gönüllü karbon piyasalarında bir standart oluşturma çabamız var. I-REC de kurulduğu günden beri Avrupa Birliği’nin CEN standardıyla beraber çalışıyordu. Standardın en önemli konusu şu; bunun ne yatırımcıya ne de sanayiciye gereğinden fazla yük getirmemesi gerekiyor. Raporlamalarımızın ki bunlar kolay işler değil, detaylı olması lazım ama bunların da aynı zamanda tek taraflı olmaması lazım. Yani sanayicinin bu işi öğrenebilmesi ve uygulayabilmesi gerekiyor. Bunlar için standardın sade ve herkes tarafından anlaşılabilir yapılması şart.