Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’dan yeşil dönüşüm çağrısı

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, tüm dünyada yeşil dönüşüme olan eğilimin arttığına vurgu yaparak, “Bütün sektörleri ve bütün alanları derinden etkileyen bir süreçten bahsediyoruz. Türkiye olarak bu sürece ne kadar hızlı ve etkili uyum gösterebilirsek ekonomi ve sosyal refahımızı da o ölçüde yükseltmiş olacağımızın farkındayız. Bu sebeple dijital ve yeşil dönüşüme odaklanmış durumdayız” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’dan yeşil dönüşüm çağrısı
Petroturk.com
  • Yayınlanma12 Eylül 2024 12:43

Ankara Sanayi Odası’nın (ASO) iş dünyası ile yabancı misyon temsilcilerini bir araya getirdiği “Geleneksel Büyükelçilikler Resepsiyonu” başta Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz olmak üzere yabancı büyükelçiler, siyaset ve iş dünyasının yoğun katılımıyla gerçekleşti.

ASO Başkanı Seyit Ardıç’ın ev sahipliğinde, aralarında çok sayıda büyükelçinin de bulunduğu 100’den fazla ülkenin temsilcisi, milletvekilleri, Dışişleri Bakan Yardımcısı Burhanettin Duran, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Safa Koçoğlu, rektörler, iş dünyasının önde gelen isimleri, ASO Meclis ve Komite Üyeleri, sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri ve medya temsilcilerinin geniş katılımıyla gerçekleşen resepsiyonun adresi her yıl olduğu gibi Ankara Etnografya Müzesi oldu.

” SANAYİCİLERİMİZLE İFTİHAR EDİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da konuşmasında, Ankara Sanayi Odası’nın Geleneksel Büyükelçilikler Resepsiyonu’na katılmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.

Ankara’nın çok önemli bir ekonomik merkez olduğunu belirten Yılmaz, Ankara’nın Türkiye’nin katma değeri yüksek ekonomik, üretim ve ihracatında çok önemli bir paya sahip olduğunu söyledi.

Yılmaz, “Başta Ankaralı sanayiciler, ihracatçılar olmak üzere tüm Ankaralı iş insanlarını yürekten tebrik ediyorum. Ankara Sanayi Odamızla, sanayicilerimizle iftihar ediyoruz. Başarılarını tebrik ediyoruz. Bundan sonraki dönemde de kamu, özel sektör, sivil toplum hep birlikte Türkiye yüzyılını 85 milyon olarak inşaa etmeye devam edeceğimizin altını çizmek istiyorum” ifadelerini kullandı.

TÜM DÜNYADA YEŞİL DÖNÜŞÜME OLAN EĞİLİM ARTIYOR

Ekonomik gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Orta Vadeli Program’ın (OVP) öngörülebilirliği güçlendirdiğini, böylece yatırım için sağlıklı bir ortamın sağlandığını dile getirdi.

Yılmaz, konuşmasında dijital ve yeşil dönüşüme olan eğilimin arttığına vurgu yaparak, “Tüm dünyada olduğu gibi bizde de bu eğilimler çok çok önemli. Yeşil ve dijital dönüşümün bütününe bakıldığında artık sektörü de kalmadı. Bütün sektörleri ve bütün alanları derinden etkileyen bir süreçten bahsediyoruz. Türkiye olarak bu sürece ne kadar hızlı ve etkili uyum gösterebilirsek ekonomi ve sosyal refahımızı da o ölçüde yükseltmiş olacağımızın farkındayız. Bu sebeple ikiz dönüşme; dijital ve yeşil dönüşüme odaklanmış durumdayız” ifadelerini kullandı.

Yılmaz, Türkiye’nin yeşil ve dijital dönüşüme hızlı ve etkili şekilde uyum gösterebildiği ölçüde ekonomisini ve sosyal refahını da yükseltebileceğini vurgulayarak, “Bu çerçevede bir taraftan bu dönüşümü yaparken bir taraftan da az önce dediğim üzere temel hedefimiz enflasyonu düşürmek. Enflasyonu düşürelim ki daha istikrarlı bir ortam oluşsun. Bazen büyüme, enflasyon tartışmaları yapılıyor. Kısa vadede elbette bazı zorluklar içeriyor bu mücadele. Ama şunun bilincinde olmamız lazım. Orta ve uzun vadede büyüme ve enflasyon arasında bir çelişki yoktur. Tam aksine bunlar birbirini destekleyen süreçlerdir. Enflasyonun düştüğü bir ortamda öngörülebilirlik artar, istikrar yükselir, yatırım ortamı iyileşir, büyümeniz istikrarlı bir şekilde devam eder. Dolayısıyla bunları birbirinin zıddı gibi görmemek gerekir” dedi.

GÜMRÜK BİRLİĞİ’NİN GÜNCELLENMESİ

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki Gümrük Birliği’nin güncellenmesi gerektiğini, bunun her iki taraf için de faydalı olacağını vurgulayarak Avrupa Birliği’nin de ekonomik büyümesine ve rekabet gücünün artmasına katkı sağlayacak bu güncellemenin, Türkiye için de yeni fırsatlar yaratacağını sözlerine ekledi.

ANKARA, YENİLENEBİLİR ENERJİ, MADENCİLİK, ELEKTRİK-ELEKTRONİK SEKTÖRLERİYLE ÖNE ÇIKIYOR

Resepsiyonun açılış konuşmasını yapan ASO Başkanı Seyit Ardıç, “Yabancı misyon ile iş dünyamızı bir araya getirdiğimiz bu davetlerimizde çok güzel iş birliklerinin geliştiğine şahit olduk. Bugünün de yeni ve güçlü dostluklara vesile olacağını ümit ediyorum” dedi.

Avrupa, Asya ve orta Doğu’nun kesişme noktasında yer alan Türkiye’nin stratejik konumunun, ticaret, lojistik ve enerji geçiş noktası olma açısından olma açısından büyük avantaj olduğunu belirten ASO Başkanı Ardıç, “Türkiye, hızla büyüyen, dünya ile ekonomik bütünleşmesini sürdüren, 85 milyon nüfusuyla yatırımcılara geniş imkânlar sunan büyük pazar konumundadır ve etki alanı çok geniş bir coğrafyaya yayılmaktadır” dedi.

Avrupa, Asya ve Orta Doğu’nun kesişme noktasında yer alan Türkiye’nin bir köprü görevi gördüğünü anlatan Ardıç, bu stratejik konumun ülkeye ticaret, lojistik ve enerji geçiş noktası olma açısından büyük bir avantaj sağladığını dile getirdi.

Ankara’nın güçlü yönlerine ilişkin değerlendirmede buluna Ardıç, “Ankara, Türkiye’nin teknoloji ve araştırma-geliştirme faaliyetlerinin merkezlerinden biridir. Başkentte yer alan teknoparklar, savunma sanayi, bilişim, biyoteknoloji ve enerji gibi yüksek teknolojiye dayalı sektörlerde faaliyet gösteren birçok yerli ve yabancı şirkete ev sahipliği yapmaktadır. Ankara’nın Ar-Ge altyapısı, yenilikçi projelere ve girişimlere yatırım yapmayı düşünen yabancı sermaye için büyük bir cazibe merkezi oluşturmaktadır” dedi

En çok ihracat yapan 5. il konumunda olan Ankara’nın ihracatının yüzde 90’ından fazlasının sanayi sektörü tarafından gerçekleştirildiğine dikkati çeken Ardıç, “2023 yılında toplam savunma sanayi ihracatının yüzde 35’e yakın kısmını Ankara tek başına gerçekleştirmiştir. İlimiz ayrıca makine, medikal, ulaştırma, elektrik-elektronik, yenilenebilir enerji, madencilik ve müteahhitlik gibi güçlü sektörleriyle öne çıkmaktadır” diye konuştu.

ASO BAŞKANI ARDIÇ, SANAYİCİLERİN VİZE SORUNUNA DİKKATİ ÇEKTİ

Gümrük Birliğinin, 1995 yılından bu yana Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) arasında ekonomik iş birliğini güçlendiren en önemli araçlardan biri olduğunu anlatan Ardıç, buna karşın dünya ekonomisinde ve ticaretin doğasında meydana gelen değişikliklerin bu anlaşmanın yeniden değerlendirilmesini zorunlu kıldığını, AB’ye üye olmadan imzalayan tek ülke olarak Türkiye’nin bunun dezavantajını yaşadığını dile getirdi.

Gümrük Birliği ile ilgili bir diğer konunun vize sorunu olduğunu anlatan Ardıç, “İş görüşmeleri ve iş anlaşmaları yapmak, fuarlara katılmak için AB ülkelerine seyahat etmek isteyen iş insanlarımız vize engeli ile karşılaşmaya devam ediyor. Bu durum hem maddi bir külfet, hem zaman kaybı hem de psikolojik bir bariyer oluşturuyor; Gümrük Birliği’nin işleyişini de olumsuz yönde etkiliyor. Özetle, malların serbest dolaşımı için karşılıklı imza atıyoruz, malları serbest dolaştırıyoruz, ancak bunları üreten sanayicilerimiz sınırda bekletiliyor, vize alamıyor, ürünlerini fuarlarda bile sergileyemiyor” diye konuştu.

Ardıç, “Sanayicilerin ekonomi politikalarına olan desteği, ülkemizin sürdürülebilir kalkınması ve küresel rekabet gücünün artırılması açısından büyük önem taşımaktadır. Sanayicilerimizle hükümet arasında kurulacak güçlü iş birliği, hem ekonomik hem de toplumsal hedeflerimize ulaşmamızı sağlayacaktır. Hep birlikte çalışarak, ülkemizi daha güçlü, daha rekabetçi ve daha müreffeh bir geleceğe taşımak mümkün olacaktır” diyerek sözlerini sonlandırdı.