IICEC “Türkiye Elektrikli Araçlar Görünümü 2021” raporunu yayımladı

Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi tarafından hazırlanan “Türkiye Elektrikli Araçlar Görünümü 2021” raporunun tanıtım toplantısı çevirim içi olarak gerçekleştirildi. Konferansta, elektrikli araçlar sektöründe yaşanan güncel gelişmeler ve gelecek perspektifleri Türkiye’ye yansımaları ile birlikte ele alındı.  “ŞARJ ALTYAPISININ HIZLI BİR ŞEKİLDE YAYGINLAŞMASI ELEKTRİFİKASYONA GEÇİŞİ HIZLANDIRACAK”  Togg Üst Yöneticisi Gürcan Karakaş yatırımları arasında hücre […]

IICEC “Türkiye Elektrikli Araçlar Görünümü 2021” raporunu yayımladı
Kubilay Aydeğer
  • Yayınlanma28 Aralık 2021 14:12

Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi tarafından hazırlanan “Türkiye Elektrikli Araçlar Görünümü 2021” raporunun tanıtım toplantısı çevirim içi olarak gerçekleştirildi. Konferansta, elektrikli araçlar sektöründe yaşanan güncel gelişmeler ve gelecek perspektifleri Türkiye’ye yansımaları ile birlikte ele alındı. 

“ŞARJ ALTYAPISININ HIZLI BİR ŞEKİLDE YAYGINLAŞMASI ELEKTRİFİKASYONA GEÇİŞİ HIZLANDIRACAK” 

Togg Üst Yöneticisi Gürcan Karakaş yatırımları arasında hücre teknolojilerinin yer alacağını ve otomobil dünyası dışındaki enerji depolama teknolojilerinde de çözümler oluşturacaklarını ifade etti. 

Bataryanın yanı sıra kısa bir süre önce şarj istasyonları için de yatırım kararı aldıklarını belirten Karakaş; “Ülkemizdeki şarj altyapısının hızlı bir şekilde yaygınlaşması, elektrifikasyona geçişi hızlandıracak. Bu nedenle, bu işe girmek üzere bir şirket kurduk. 2022 başından itibaren de hazırlıklarını sürdüreceğiz” dedi. 

“TÜRKİYE’DE KARBON NÖTR OLMA HEDEFLERİ 2040’A KADAR SAĞLANMIŞ OLACAK” 

Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Yenigün de otomotiv sektöründe büyük bir dönüşüm yaşandığını, sektörü bekleyen birçok da zorluğun olduğunu söyledi. 

Yenigün, Avrupa Birliği’nin yürürlüğe koyacağı Yeşil Mutabakat’ın otomotiv sektörü için de belirleyici olduğuna dikkati çekerek; “OSD üyelerinin birçoğu 2030’da otomotiv üretimlerinin birçoğunu elektrikliye çevirmiş olacak. Otomobiller, ticari araçlar ve hemen ardından da ağır vasıtalar dönüşümü yaşayacak. Neticede, Türkiye’de otomotiv sektöründe karbon nötr olma hedefleri 2040’a kadar sağlanmış olacak. Türkiye’nin hedeflediği tarihin çok önünde biz otomotiv sektörü olarak bu değişimi gerçekleştirmiş olacağız” diye konuştu. 

Türkiye’de otomotiv sektörü için iki net hedef olduğunu dile getiren Yenigün, “2040’ta bütün şirketlerin artık karbon nötr araçlar üretmesi şart. 2053’te ise Türkiye’deki tüm araç parkının değişmesi gerekiyor ve her iki hedef de çok çalışmamızı gerektiriyor” değerlendirmesinde bulundu.​​​​​​​ 

Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi Direktörü Bora Şekip Güray da raporun sunumunda karayolu ulaştırma sektöründe enerji talebinin elektrifikasyon ve diğer çözümlerle daha verimli ve petrole daha az bağlı bir nitelik kazandığını ifade etti. 

“HEDEF TÜRKİYE’NİN BÖLGESEL VE KÜRESEL AKTÖR OLMA ÇALIŞMALARINI DESTEKLEMEK” 

Raporun detaylarını paylaşan Güray; “Petrol faturasında elektrikli araçlar için gereken yenilenebilir elektrik üretim yatırım tutarının 2 katı tasarruf sağlanmaktadır. Yüksek büyüme senaryosuna göre 2030 yılına kadar 10 milyon ton CO2 eşdeğeri azaltım sağlanmakta; karayolu ulaşımı sera gazı emisyonları 2030 yılından önce azalmaya başlamaktadır. Yüksek büyüme senaryosu, net sıfır emisyon geleceğini ve temiz enerji dönüşümünü daha güçlü desteklemektedir. E-mobilitede yüksek potansiyelin ve çok boyutlu faydaların değerlendirilmesi için gelişim alanları ve fırsatları sunulmaktadır” ifadelerini kullandı. 

Güray; raporda öne çıkan önerileri; “2053 net sıfır hedefi ve temiz enerji dönüşümü ekseninde somut, gerçekçi ve ulaşılabilir politika hedeflerinin belirlenmesi, yönlendirici ve destekleyici mekanizmaların uygulanması. Bu dönüşümde sürdürülebilirliğin yeşil enerji kaynaklarının gelişimi yoluyla güvence altına alınması. Çevreyi ve teknolojiyi eksenine alan bütüncül bir e-mobilite ekosisteminin kamu, özel sektör ve akademi iş birlikleri içerisinde geliştirilmesi. Dijitalleşme, akıllı sistemler gibi yüksek değer önermesi sunan teknolojilerde Ar-Ge ve yerli üretime hız verilmesi. Bireysel ve kurumsal girişimcilik ekosisteminin ve insan kaynakları potansiyelinin bölgesel ve küresel aktör olarak konumlandırmayı destekleyecek şekilde güçlendirilmesi” başlıkları altında değerlendirdi. 

Güray; sözlerini “Umuyorum ki; bizim bu çalışmamız Türkiye’nin bölgesel ve küresel bir aktör olma çalışmalarını destekler” ifadeleriyle sonlandırdı.  

Raporun tamamına buradan ulaşılabiliyor.