Ülkemizde, üretim ve tüketim profillerinde değişimlerle birlikte enerji politikalarında yeni vizyon ve tasarımlara doğru hızlıca bir yöneliş görmekteyiz. Dünyamızda enerji kaynaklarının yoğun olduğu (özellikle Ortadoğu ve Arabistan coğrafyalarında) bölgelerde artan jeopolitik riskler ve siyasi çalkalanmalar, ülkemiz için uzun vadeli ve dönemsel gelişmelerden uzak milli enerji politikalarının ivedilikle hayata geçirilmesini zorunlu kılmaktadır. Bu kapsamda Enerji Bakanlığı’nın […]
Ülkemizde, üretim ve tüketim profillerinde değişimlerle birlikte enerji politikalarında yeni vizyon ve tasarımlara doğru hızlıca bir yöneliş görmekteyiz.
Dünyamızda enerji kaynaklarının yoğun olduğu (özellikle Ortadoğu ve Arabistan coğrafyalarında) bölgelerde artan jeopolitik riskler ve siyasi çalkalanmalar, ülkemiz için uzun vadeli ve dönemsel gelişmelerden uzak milli enerji politikalarının ivedilikle hayata geçirilmesini zorunlu kılmaktadır. Bu kapsamda Enerji Bakanlığı’nın “Milli enerji ve maden politikası” ile ülkemizin sahip olduğu yerli enerji kaynaklarının verimli kullanmasını sağlayan uzun dönemli enerji politikalarını anlatan 2017-2023 yıllarını arasını kapsayan 6 yıllık 1. Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı geçtiğimiz günlerde bizzat Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Sayın Dr. Berat Albayrak tarafından açıklandı.
Bu eylem planını dikkatlice incelediğimizde, Milli Enerji Ve Maden Politikası’nın en önemli odak noktalarından biri de enerji verimliliğidir. Enerji üretiminden başlayarak nihai tüketime kadar olan tüm süreçlerde enerji verimliliğini artırarak enerji yoğunluğunun hem sektörel düzeyde hem de makro düzeyde ciddi olarak azaltılması hedeflenmektedir. Ülkemizde birincil enerji yoğunluğu 2010 yılı dolar fiyatlarıyla 1000 dolar başına 0.12 TEP civarında olduğu gözlenmektedir. Birincil enerji yoğunluğunun için dünya ortalaması olan 0.18 TEP değerinden oldukça düşük olmakla birlikte, OECD ortalaması olan 0.11 TEP ve Avrupa ortalaması olan 0.09 TEP değerlerine göre oldukça yüksektir. Dolayısıyla ülkemiz için değerlendirilmesi gereken oldukça önemli ölçüde enerji tasarrufu potansiyeli bulunmaktadır.
Ülkemizde artan yaşam standartları, ve nüfus artışı ile birlikte artan taleple enerji ihtiyacı da önemli oranda yükselmiştir. 2016 yılında enerji talebi bir önceki yıla göre yüzde 3,3 artarak 279 milyar kWh’a yükselen brüt elektrik enerjisi tüketiminin, 2023 yılı için en düşük talep senaryosuna göre bile 368 milyar kWh’a (2016 yılına göre yüzde 32 artış) veya yüksek talep senaryosuna göre ise 408 milyar kWh’e (2016 yılına göre yüzde 46 artış) ulaşması beklenmektedir.
Enerji kullanımında, en önemli göstergelerinden biri sayılan kişi başı kullanılan elektrik enerjisi tüketim değerlerine (brüt) bakıldığında Ülkemiz de bu rakamın 3 bin 224 kWh, ABD’nin 12 bin 902 kWh, Fransa’nın 7 bin 124 kWh, Almanya’nın 6 bin 779 kWh, İngiltere’nin 5 bin 217 kWh ve OECD ülkeler ortalamasının ise 8 bin 106 kWh civarında olduğu görülmektedir. Kişi başına düşen elektrik enerjisi tüketiminin verileri Türkiye’nin gelişmiş ekonomilere kıyasla daha düşük değere sahip olduğunu göstermekte ve ülkemizde son yıllarda artan refah düzeyi ile birlikte ülkemizin kişi başına düşen elektrik enerjisi tüketiminin yükseleceğine işaret etmektedir. Aslında bu veriler medeniyet düzeyinin de bir ölçüsü sayılmak değil midir?
Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı kapsamında T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın almış olduğu bu devrim niteliğindeki kararlar çerçevesinde, Türkiye’nin aydınlatma sektörü dünyada küresel bir güç olma potansiyeline sahip olacak seviyeye gelecektir. 2017 yılında bakanlık tarafından planlanan ve önümüzdeki 6 yıllık projeksiyona göre, 2023 yılına dek ülkemizdeki 7,5 milyon adet sokak/cadde aydınlatmasının yüzde 30’u verimli, yenilikçi LED ışık kaynaklı armatürler ile değiştirilecektir. Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) modelinin kullanılacağı bu dönüşüm için Türkiye’deki yerli üreticiler için yüksek bir potansiyele sahip olacaktır. Gerekli altyapılarımız mevcut, teknoloji ve teknik birikim anlamında da teşvik ve yatırımla istenilen düzeye kolaylıkla ve hızla gelmek mümkün olmaktadır. Kamudan akademiye, finanstan Ar-Ge’ye, üretim teknolojilerinden tasarıma pek çok alanda dönüşüm anlamına gelen bu plan tamamlandığında Türkiye aydınlatma sektörü de artık üretimini yurt dışı pazarlara sunabilen, dünya lideri bir ülke konumuna ulaşabilir olacaktır. Aydınlatma için ölçek ekonomisi ile baktığımızda bu büyüklükte bir üretim yaratmak demek, dünya enerji armatürleri üreten enerji devleri ile aynı sahneye çıkmak anlamına geliyor. Dolayısıyla aydınlatma sektörü kendini yeniden yaratma ve Türkiye’ye yeni bir çehre kazandırma şansını güçlü bir şekilde elinde tutuyor.
Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı kapsamında sokak aydınlatmalarındaki dönüşüm aynı zamanda Akıllı Şehir yolculuğuna da hizmet edecek entegre bir güce sahiptir. Bu gücü kullanmak üzere T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın himayesinde büyük bir yapısal dönüşüm hedefleniyor. Bir yandan da can ve mal güvenliği yönü ile çok önemli bir kamu hizmeti olan sokak aydınlatmalarında gerekli aydınlatma kriterlerinin, maliyet-etkin çözümlerle sağlanması amaçlı bir dizi yasal ve yapısal çalışmalar gerçekleştirilmektedir. Bu kapsamda biz sektör temsilcilerine düşen görev ise en yenilikçi ve en doğru şekilde bu dönüşüme hazırlanarak Türkiye’ye her anlamda fayda sunacak bu planı hayata geçirmektir. Enerji verimliliğinde ciddi bir potansiyel bulunduran sokak aydınlatmalarıyla ilgili de yeni bir süreç başlayacaktır. Geçtiğimiz günlerde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımızın açıklamalarına göre, Türkiye’de yaklaşık 7.5 milyon adet sokak/cadde lambası var ve 2023’e kadar sokak lambalarının yüzde 30’unun dönüştürülmesi hedefleniyor. Bu aydınlatma dönüşümünün ülkemize sağlayacağı yıllık tasarrufun 180 milyon lira civarında olması beklenmektedir. 2023-2033 arasında kalan dönüşüm ile yapılacak olan aydınlatma tasarruf rakamı ise yaklaşık olarak 600 milyon liraya çıkması beklenmektedir.
Bu kadar büyük ölçekte aydınlatmada yapısal dönüşümü nasıl gerçekleştireceğiz? Bence asıl can alıcı kritik nokta burası olacaktır. Sokak/cadde lambalarının dönüşümü ciddi bir pazar, ciddi bir marj, ciddi bir piyasa dönüşüm talebi var. Dağıtım şirketleri, düzenleyici otorite, kamu ve vatandaşın bu konudaki taleplerine dayalı olarak bu işin ekonomisini ortaya çıkacaktır. Burada oluşacak olan ekonomik pazar, güneş ve rüzgar YEKA modeliyle ortaya çıkan bir LED YEKA modelİ olacaktır. YEKA (Yerli Kaynaklar) güneş/rüzgar modeli ile birlikte hakikaten yerlilik, alım garantisi, riskleri en asgari düzeye indirme, yerli istihdamı şart koşma ve bunu sağlama ve alternatif yan sanayiyi geliştirme noktasında çok başarılı bir model olduğunu gözlemleme şansımız oldu. Sokak/cadde aydınlatması dönüşümünde de buna benzer bir modelle, özellikle aydınlatma sektörünün firmaları da 2023-2033 arasındaki aydınlatma dönüşümünü, maliyet, performans ve Ar-Ge’nin gelişimiyle, hem iç pazar hem de bölgeye de ihracat yapılabilecek bir modelle alım garantisi hususunu önemli hale gelecektir. Bu modelle birlikte yerel dağıtım şirketleri için de performans kriteri burada önemli olacak. Böylece, kullanmış olduğumuz enerjiyi daha verimli olarak kullandığımız için tüketim düşecek, enerji ithalatımız düşecek, cari açık daha da azalacak ve en önemlisi led lambalarında yerli üretim artacak. LED lambaları için işin Ar-Ge’si ve teknolojilerinin de gelişeceği ciddi bir yatırım potansiyeli oluşacak.
Sağlıklı bir aydınlatma için; bulunduğu ortamın duvar rengi, tavan yüksekliği, çevrenin doluluk oranı gibi kriterleri göz önünde bulundurarak homojen dağılan ve uygun lux değerlerine sahip ürünler seçilmelidir. Teknolojinin gelişmesiyle ortaya çıkan ürünlere baktığımızda “LED Aydınlatma” devrine girmiş olduğumuzu söyleyebiliriz.
LED Aydınlatma teknolojisinin en büyük ve en önemli avantajı ise insan sağlığıdır. Diğer aydınlatma ürünlere nazaran göz yorulmasını engelleyerek göz sağlığına zararı minimum seviyede tutmaktadır.
LED Aydınlatmanın Özellikleri:
LED Sokak Aydınlatmaları:
Bilindiği üzere enerji tüketiminin en fazla olduğu alanlardan biri de sokak aydınlatmalarıdır. Sokak aydınlatmalarının LED aydınlatmaya dönüştürülmesi yerel ekonomi açısından büyük avantajlar sağlamaktadır. Normal LED aydınlatmanın dışında güneş enerjisi ile çalışan LED aydınlatmalar da mevcuttur. Bu aydınlatmalar ihtiyacı olan enerjiyi üstünde bulunan güneş panellerinden sağlar. Böylece yüzde 100 oranında tasarruf sağlanmış olunur. Güneş panelleri aydınlatma içerisindeki pilleri şarj eder. Böylece akşam saatlerinde de bu pil vasıtasıyla enerjiyi kullanır ve çevreyi aydınlatır. Tek seferlik yatırım yapılan bu ürün sayesinde herhangi bir kablolamaya ihtiyaç duyulmaz. Üstündeki sensörler sayesinde de harekete duyarlı olarak da çalıştırılabilir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, COP29 Dünya Liderleri İklim Zirvesi’nde konuştu12 Kasım 202416:07 Adana’daki iki maden sahası için ihale düzenlenecek12 Kasım 202409:14 Bakan Kurum: “Yenilenebilir enerjinin payını yüzde 50’ye çıkaracağız”14 Kasım 202418:05 Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi, COP29’da iki panel düzenledi14 Kasım 202417:56 “Ülkemiz için yenilikçi projelere yatırım yapmaya devam edeceğiz”14 Kasım 202417:23 Sürdürülebilir kalkınma hedefleri için ulusal iklim planlarında “adil geçiş” önem kazanıyor14 Kasım 202415:00 Küresel petrol arzı ekimde günlük 300 bin varil arttı14 Kasım 202414:59