İş sözleşmesinin feshi

Bir işçinin iş sözleşmesinin herhangi bir sebebe dayanmadan, geçersiz bir şekilde feshedilmesi işçi bakımından her zaman önemli bir konu olup; iş mevzuatımızda da geniş bir yer bulmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18’inci maddesine göre açıkça belirtildiği üzere, otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini […]

İş sözleşmesinin feshi
Av. İrfan Coşkun
  • Yayınlanma1 Temmuz 2016 15:24

Bir işçinin iş sözleşmesinin herhangi bir sebebe dayanmadan, geçersiz bir şekilde feshedilmesi işçi bakımından her zaman önemli bir konu olup; iş mevzuatımızda da geniş bir yer bulmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18’inci maddesine göre açıkça belirtildiği üzere, otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.Aksi halde işçi, iş sözleşmesinin fesih bildirim tarihinden itibaren 1 ay içerisinde iş mahkemesinde dava açarak işe iade isteyebilir.

10 İŞ GÜNÜ İÇİNDE BAŞVURU YAPILMALI
Bu dava sonunda işçinin işe başlaması yönünde karar verilirse kararın tebliğ tarihinde itibaren 10 iş günü içinde işe başlamak için işyerine müracaat etmek zorundadır. Aksi durumda, işverence yapılan fesih işlemi geçerli hale gelir.İşverenin başvurudan itibaren işçiyi işe başlatmak üzere bir aylık süresi vardır. Bu süre içerisinde işe başlatmadığı takdirde, işveren fesih tarihinden itibaren işçiyi çalıştırmadığı en çok “dört aylık süreye ilişkin ücret” ve diğer haklarını, eğer ödemişse kıdem ve ihbar tazminatından mahsup ederek ödemekle yükümlüdür.

İŞE BAŞLATMAMA TAZMİNATI
Ancak Kanun işverene, geçersiz sayılan feshe rağmen, işçiyi işe başlatmama hakkı da vermektedir. Bu takdirde işveren, işçiye geriye doğru dört aya kadar olan ücretinin yanı sıra, ayrıca mahkemece b elirlenen 4-8 ay arası “işe başlatmama tazminatını” da ödemekle yükümlü olur. İşveren işçiyi işe başlatmadığı takdirde de, fesih tarihinden itibaren dört aylık süre işçilikte geçen süre olarak kabul edilmektedir. Bu konuda işverenin işçiyi işe başlatıp başlatmamasının bir önemi yoktur.
Söz konusu süre işçilikte geçmiş süre olarak kabul edildiği için, bu süreye ilişkin SGK prim belgelerinin verilmesi ve buna ilişkin primlerin ödenmesi de gerekmektedir.İşçinin iş sözleşmesi geçerli sebep olmaksızın feshedilmiş olsa dahi işyerinde çalışan toplam işçi sayısı 30’dan az ise, işçi en az 6 aylık hizmet süresine sahip değilse ve süresi belirsiz iş sözleşmesi ile çalışmıyorsa işe iade davası açamaz. O zaman işçi, geçerli olmayan bir sebeple iş sözleşmesinin feshedildiği iddiası ile öncelikle ya işyerinin bulunduğu ildeki Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne müracaat ederek yasal haklarının ödenmesi için şikâyet dilekçesi verebilir ya da iş mahkemesine dava açarak yasal haklarını isteyebilir.
Peki, işe iade davası açma hakkı bulunmayan işçilerin iş sözleşmeleri geçerli sebep olmaksızın feshedilmiş ise hangi haklarını talep edebilir?
İşçinin işyerindeki toplam hizmet süresi 6 aydan az ise 2 haftalık, 6 ay ile 1,5 yıl arasında ise 4 haftalık, 1,5 yıl ile 3 yıl arasında ise 6 haftalık, 3 yıldan fazla ise 8 haftalık ihbar önel sürelerini işveren kullandırmadan iş sözleşmesini sona erdirmişse, bu sürelere tekabül eden ücretin ihbar tazminatı olarak ödenmesi gerekir. Ayrıca işçi işyerindeki toplam hizmet süresi 1 yıl ya da daha fazla ise işverenden kıdem tazminatının ödenmesini isteyebilir. İşverenden ödenmeyen ücret, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil çalışması ücreti, hafta tatili çalışması ücreti ve kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ilişkin ücretlerini ödenmesini isteyebilir. Ücret, fazla çalışma ücreti, hafta tatili çalışması ücreti ve ulusal bayram ve genel tatil çalışması ücretini ise zamanaşımı süresi olan 5 yıl içerisinde istemelidir. Ayrıca; kıdem ve ihbar tazminatını 10 yıl olan zaman aşımı süresini geçirmeden istemelidir.
İşyerinde çalışırken işveren işçinin yıllık izinlerini kanuna uygun olarak kullandırmalı ve bu süreye ilişkin ücretini de ödemelidir. İşçinin yıllık ücretli iznini kullanmayarak parasını isteme gibi bir yasal hakkı bulunmamaktadır. İşveren yasal hükümlere rağmen işçinin yıllık ücretli iznini kullandırmadan iş sözleşmesini feshederse kullandırılmayan yıllık izin sürelerine tekabül eden ücreti son brüt ücretine göre hesaplayarak ödemesi gerekir. İşçi iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren 5 yıl içerisinde kullandırılmayan yıllık izin sürelerine tekabül eden ücreti talep edebilir. Bu süre aşıldıktan sonra istenilmesi halinde, işveren zamanaşımı defini ileri sürerek kullandırılmayan yıllık izin süresi ücretini ödemeyebilir.