İş mevzuatı kapsamında ‘telafi çalışması’ kavramı

Ülkemizde işveren-işçi arasında ki ilişkileri düzenleyen iş mevzuatının güncel konularına önceki yazılarımızda çeşitli vesilelerle değinmiştik. Bu yazımızda da yine iş mevzuatı kapsamında işçiye uygulanan “telafi çalışması” konusuna değineceğiz. Telafi çalışması, bir yandan işçi açısından izin konusunu zorunlu hale getiren durumlarda işçinin, kural olarak izin kullanma hakkının dışında kalan zamanlarda izin kullanabilmesine olanak sağlarken diğer yandan […]

İş mevzuatı kapsamında ‘telafi çalışması’ kavramı
Av. İrfan Coşkun
  • Yayınlanma31 Mayıs 2016 12:18

Ülkemizde işveren-işçi arasında ki ilişkileri düzenleyen iş mevzuatının güncel konularına önceki yazılarımızda çeşitli vesilelerle değinmiştik. Bu yazımızda da yine iş mevzuatı kapsamında işçiye uygulanan “telafi çalışması” konusuna değineceğiz.

Telafi çalışması, bir yandan işçi açısından izin konusunu zorunlu hale getiren durumlarda işçinin, kural olarak izin kullanma hakkının dışında kalan zamanlarda izin kullanabilmesine olanak sağlarken diğer yandan işverenin bu beklenmedik durumlar karşısında işinin aksamasına engel olmakta; her iki taraf için de mağduriyeti ortadan kaldırmaktadır.

İŞ KANUNUNDA “TELAFİ ÇALIŞMASI” KAVRAMI
Telafi çalışması kural olarak, işçinin bazı nedenlerle çalışmaması halinde kaybedilen çalışma sürelerinin belirli bir zaman dilimi içinde normal çalışma süreleri üstünde çalışarak ve fazla çalışma ücreti ödenmesine gerek kalmaksızın telafi edilmesidir. İş Kanunu’ndaki esnek çalışma ilkesi çerçevesinde belirli koşulların varlığı halinde işverenlere telafi çalışması yaptırma olanağı sağlanmıştır.

İş Kanunu m.64/1 uyarınca zorunlu nedenlerle işin durması, ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra iş yerinin tatil edilmesi veya benzer nedenlerle işyerinde normal çalışma sürelerin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi ya da işçinin talebi ile kendisine izin verilmesi hallerinde, işveren iki ay içinde çalışılmayan süreler için telafi çalışması yaptırabilir. Bu çalışmalar fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sayılmaz.

TELAFİ ÇALIŞMASININ YAPILABİLECEĞİ DURUMLAR KANUNEN KISITLANMIŞTIR
Diğer yandan yasal olarak ya da taraflar arasındaki bireysel veya toplu iş sözleşmeleri gereği verilmesi zorunlu izinler ile yasal grev veya lokavtta geçen süreler karşılığında telafi çalışması yaptırılması mümkün değildir.

YASAL YA DA SÖZLEŞMELERE DAYALI TATİL GÜNLERİ İLE İLGİLİ KANUN
Aynı şekilde, yasal veya sözleşmelere dayalı tatil günlerinde de telafi çalışması yaptırılamaz. Bu doğrultuda Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun m.3/a uyarınca hafta tatili cumartesi en geç 13.00’den başlayarak pazar gününü de içerdiğinden bu günlerde de telafi çalışması yaptırılamaz. İşyerinde cumartesi günleri çalışılmayacağına yönünde iş sözleşmesinde hüküm bulunması veya hüküm bulunmasa dahi bu yönde bir iş yeri uygulaması yapılması halinde, cumartesi günleri telafi çalışması yaptırılması hukuka uygun düşmeyecektir. Ancak iş sözleşmesi veya yerleşik işyeri uygulaması gereğince hafta tatilinin Cumartesi veya Pazar değil de başka bir günde kullandırılması halinde, telafi çalışması Cumartesi veya Pazar yaptırılabilir. Ancak bu durumda da uygulamadaki yerleşik hafta tatili gününde telafi çalışması yaptırılamaz.

TELAFİ ÇALIŞMASI YAPTIRILIP YAPTIRILAMAYACAĞI HUSUSU İŞVERENİN İNİSİYATİFİNDEDİR
İş Kanunu uyarınca telafi çalışması yaptırılıp yaptırılamayacağına karar verme yetkisi işverene aittir. Telafi çalışması yaptıracak işveren, bu çalışmanın yukarıda sayılan nedenlerden hangisine dayandığını açık olarak belirtmek hangi tarihte çalışmaya başlanacağını ilgili işçilere bildirmek zorundadır.

Son olarak belirtmek gerekir ki; telafi çalışmaları günlük en çok çalışma süresini yani 11 saati aşmamak koşuluyla günde 3 saatten fazla yaptırılamaz.

Telafi çalışması, işverene İş Kanunu’ndaki esnek çalışma ilkesi uyarınca tanınmış olup bir hak olmakla birlikte istisnai hallerden olup, işçi aleyhine de kullanılamaz.