hibrit

Hibrit santrallerde kurulu güç tespiti

Öncelikle şunu net olarak söylemek gerekli; Hibrit yönetmeliği, son yıllarda enerji piyasasındaki gelecekle uyum açısından en hızlı kurgulanmış yeniliklerin en başında geliyor.

Baz yük santrallerinin hem maliyet hem çevresel nedenlerle yavaş yavaş sistemden çıkacağını öngörebiliriz. Karakter olarak baz yük olan santraller devreden çıksa da hem tüketim hem de şebeke yönetimi tarafında, baz yük gibi hareket eden santrallere ihtiyaç devam edecek.
Bu nedenle HES, RES gibi düzensiz yük üreten ve JES’ler gibi önemli iç tüketime sahip santralleri güneşle ve hatta daha sonrasında batarya ile hibritleyip, üretilecek yükü daha tahmin edilebilir hale getirmek gerçek bir enerji devrimi olacak.

Burada en kilit konu kapasitenin belirlenmesi. Her bir farklı kapasite için farklı kullanım oranları ve geri dönüş süreleri karşımıza gelecek.

Detaylandırırsak; santral bazında değişken değerler;

• 8 bin 760 saat üretim verileri
• Kalan YEKDEM süresi
• Elektrik ve mekanik güçleri
• Satış tarifesi
• Kullanılabilecek alanlar vb.

Bu değişken değerler doğrultusunda her bir santralde farklı güç ihtiyaçları ortaya çıkacak. Bunu da ancak farklı güçlerde yapılacak hassasiyet analizi ile ortaya koyabiliriz.

Örneğin kurulacak alan olarak 10 MW güneş santrali kurulabilir bir santral, ekonomik olarak üreteceği elektriğin yüzde 50’sinden faydalanabilirken, aynı alana 6 MW güneş enerji santrali kurarak kapasite kullanımı yüzde 90’a çıkarabilir. Ve yatırımın geri dönüş süresini azaltabiliriz.

Bu nedenle yatırımcıların sadece arazilerine uygun GES kapasite seçimi yapmasında da, kendi santrallerinin tüm karakteristiğini ortaya koyarak bir kurulu güç tespiti yapması faydalı olacaktır.