Güncel gelişmeler ışığında Türkiye doğalgaz piyasası ve talebe bakış

Ticari doğalgaz üretiminin ilk kez 1976 yılında başladığı Türkiye’de doğalgazın yaygınlaşması ve konutlarda kullanılmaya başlaması ancak 1987 yılında mümkün olabildi. Geçtiğimiz 15 yılda Türkiye’nin hızlı ekonomik büyümesi ve artan enerji ihtiyacına bağlı olarak doğalgaz tüketimi de hızla arttı ve Türkiye Avrupa’da doğalgaz talebinin en hızlı arttığı ülkelerden birisi oldu. Türkiye’nin 2000 yılında 14,5 milyar standart […]

Güncel gelişmeler ışığında Türkiye doğalgaz piyasası ve talebe bakış
Emin Emrah Danış
  • Yayınlanma10 Ekim 2016 09:32

Ticari doğalgaz üretiminin ilk kez 1976 yılında başladığı Türkiye’de doğalgazın yaygınlaşması ve konutlarda kullanılmaya başlaması ancak 1987 yılında mümkün olabildi. Geçtiğimiz 15 yılda Türkiye’nin hızlı ekonomik büyümesi ve artan enerji ihtiyacına bağlı olarak doğalgaz tüketimi de hızla arttı ve Türkiye Avrupa’da doğalgaz talebinin en hızlı arttığı ülkelerden birisi oldu. Türkiye’nin 2000 yılında 14,5 milyar standart metreküp olan doğalgaz tüketimi, 2014 yılı sonunda 48,7 milyar standart metreküp ile en yüksek tüketim seviyesine yükselmişti. 2000-2014 döneminde toplam doğalgaz talebindeki artış yüzde 242 olurken bu dönemde yıllık ortalama doğalgaz talep artışı ise yüzde 9.46 olarak gerçekleşmişti.

Bununla birlikte 2009 sonrası Türkiye’de doğalgaz tüketiminin artış hızının düştüğü ve geçmiş yılların ortalamasının altında kaldığı görülüyor. Bunun en önemli nedeni ise Devletin elektrik üretiminde doğalgazın payını düşürme stratejisine bağlı olarak yerli ve yenilenebilir kaynakların elektrik üretiminde payının hızla artması oldu.

Elektrik üretiminin toplam gaz tüketiminde 2000 yılında yüzde 65 olan payı 2015 yılı sonu itibariyle yüzde 39,6’ya gerilemiş durumda. 2016’nın 9 aylık döneminde ise elektrik üretiminde gazın payı yaklaşık yüzde 39 seviyelerinde seyrediyor. Önümüzdeki yıldan itibaren Yap İşlet Devret (YİD) santrallerinin anlaşma sürelerinin sona ermeye başlamasıyla birlikte doğalgazdan elektrik üretiminde gerilemenin devam edebileceği değerlendiriliyor.

Elektrik üretiminde doğalgazın payındaki düşüş, artan verimlilik ve sanayi kaynaklı gaz talebinin artış hızının yavaşlamasıyla birleşince doğalgaz tüketim artışının durduğu ve belli bir bantta hareket ettiği görülüyor.

2016’da tüketİm 46 milyar metreküpün altında kalabilir

2014 yılında 48,7 milyar standart metreküp olan doğalgaz tüketimi 2015 yılında 48 milyar standart metreküpe gerilemişti. Enerji Bakanlığı verilerine göre 2016’nın Ocak-Eylül döneminde toplam doğalgaz tüketiminin yaklaşık 33 milyar metreküpte kaldığı ve tüketimde düşüşün devam ettiği görülüyor.

Bu yılın geri kalan 3 aylık döneminde tüketimin geçtiğimiz yılın aynı dönemine yakın gerçekleşmesi durumunda 2016’nın tamamında doğalgaz tüketiminin 45-46 milyar metreküp bandında gerçekleşebileceği görülüyor.

Gaz talebi düşerken arz artıyor

Türkiye’nin doğalgaz talebi düşmeye devam ederken artan arzla birlikte özellikle kış aylarında pik talep dönemlerinde karşılaşılan arz açığının ise bu sene geçtiğimiz yıllarla karşılaştırıldığında piyasalar ve arz güvenliği açısından daha düşük risk oluşturacağı görülüyor.

Türkiye’nin halihazırda günlük 191,4 milyon metreküp olan doğalgaz arzının Aralık sonuna kadar 196,4 milyon metreküpe, gelecek yılın sonunda ise 230 milyon metreküpün üzerine çıkacağı değerlendiriliyor. Türkiye’nin geçtiğimiz kış dönemindeki pik doğalgaz talebi 246 milyon metreküp/gün olmuştu.

Kolin Grubu tarafından İzmir Aliağa’da yapımı devam eden ve yıllık 5,3 milyon ton kapasiteye sahip olması beklenen FSRU ile birlikte Türkiye yaklaşık 21 milyon metreküplük ilave gaz arzına kavuşmuş olacak.

Buna ek olarak İzmir Aliağa’daki yıllık 4,4 milyon ton kapasiteli EgeGaz LNG terminalinin günlük yaklaşık 16 milyon metreküp olan send out kapasitesini 24 milyon metreküpe çıkartacak kapasite artırım çalışmaları ise devam ediyor.

Silivri Doğalgaz Deposunun Geri Üretim Kapasitesi Yükseliyor

TPAO tarafından işletilen Silivri’deki 2,7 milyar metreküp/yıl kapasiteli yer altı doğalgaz depolama tesisinin geçtiğimiz ay BOTAŞ’a devri tamamlanırken tesisin günlük 20 milyon metreküp olan geri üretim kapasitesini arttırma çalışmalarının önümüzdeki haftalarda tamamlanması ve tesisin geri üretim kapasitesinin günlük 25 milyon metreküpe çıkarılması bekleniyor. Tesisin günlük 16 milyon metreküp olan enjeksiyon kapasitesi ise değişmeyecek. 5 milyon metreküplük ilave kapasitenin kış aylarında pik taleple birlikte arz tehlikesi yaşayan Marmara Bölgesi’nde kısmi rahatlama sağlaması bekleniyor.

Tuz Gölü Yeraltı Depolama Tesisinin İlk Fazı 2017’de Devrede

Türkiye’nin toplam tüketimin yaklaşık yüzde 5’ine denk gelen depolama kapasitesinin enerji yönetimi tarafından yüzde 20’ye çıkartılması hedefleniyor. Bu hedefe ulaşılmasında en önemli projelerden birisi durumundaki Tuz Gölü Yeraltı Doğalgaz Depolama Tesisinin inşaat çalışmaları tüm hızıyla devam ederken tesisin 500 milyon metreküp depolama kapasitesine sahip olacak ilk fazının 2017’nin ilk yarısında devreye alınması bekleniyor. Tesisin 500 milyon metreküplük ikinci fazının ise 2019 yılında tamamlanarak devreye alınması planlanıyor. Tesis tamamlandığında toplam depolama kapasitesi 1 milyar metreküp, geri üretim kapasitesi ise 40 milyon metreküp olacak.

Türkİye Doğalgaz Piyasasında Önümüzdeki Yıllarda Rekabet Artacak

Türkiye’de doğalgaz talebinde geçtiğimiz yıllarda elektrik üretimi kaynaklı görülen yüksek büyümenin yerini daha çok 45-50 milyar metreküp bandında hareket eden ve durağan bir talep yapısına bıraktığı görülüyor. Önümüzdeki yıllarda Türkiye doğalgaz piyasasına gelecek ilave gaz arzı sağlayacak yeni projelerle birlikte Türkiye doğalgaz piyasasında güçlü bir rekabet olacağı görülüyor. Dünya genelinde arz fazlasına bağlı olarak önümüzdeki 5 yıllık süreçte görülmesi beklenen düşük LNG fiyatlarının Türkiye’nin LNG ithalatını arttırması bekleniyor. 2018 sonunda devreye alınması planlanan TANAP boru hattı projesiyle de Türkiye’ye 6 milyar metreküp yeni gaz arzı sağlanmış olacak. Önümüzdeki günlerde Hükümetler arası anlaşmanın imzalanması beklenen Türk Akımı projesi de Türkiye’ye yıllık 1.75 milyar metreküp ilave gaz arzı sağlayacak. Söz konusu projenin 2020 yılının başlarında tamamlanabileceği değerlendiriliyor.

Türkiye piyasasında önümüzdeki yıllarda artmaya devam edecek gaz arzına ek olarak talep artışının düşmesi piyasada rekabeti arttırdığı gibi Türkiye’nin üretici ülkelere karşı fiyat ve kontrat yenilenme müzakerelerinde gücünü artırmasını da sağlayacak.