Dünün sektörü bugünün piyasası…

Kurallı, disiplinli ve rekabetçi piyasadan ekmeğini yiyen herkesin durması gereken yer nettir. Günlük popülerlik uğruna piyasanın itibarına zarar verecek bir yaklaşım içine girmek en başta Ankara’sı, piyasası el ele verdiğimiz mücadeleye ihanettir.

Bu sektöre iade-i itibarını kazandırmak için Ankara’sı, derneği, sendikası, rafinerisi, dağıtıcısı, bayisi, ekipmancısı, gazetecisi herkes çok emek harcadı…

Sektörün kurallı, rekabetçi, disiplinli olması kime yaradıysa bilin ki onlar kaçakla, hileyle, katkılı yakıtla, yani tüm kuralsız faaliyetlerle mücadele edenler… Bakın on numara satanlar değil, onu satanlarla ‘on numara’ mücadele edenleri söylüyorum…

Evet bu sektörün en az 50 yılı kaçakla anılmakla geçti. Bu işleri yapanlar yüzünden tüm sektör yaralandı, karalandı ve adı kaçakla eş tutulur hale geldi…

El ele çok mücadele ettik bu algıyı kırmak için… Bu algıyı Ankara’da kırmak lazımdı… Bu algıyı tüketici nezdinde kırmak daha çok lazımdı…

Sivil toplum örgütleri başta olmak üzere koca bir sektör yıllarını verdi ve sonunda başardı.

Tabii ki bunda EPDK’lı yılların ve EPDK’nın çürük elmaları ayırma isteği ve kararlılığının çok katkısı oldu. Bu başarı sonrasında petrol sektörü petrol piyasası olmayı başardı…

Bazı detayları atlamamamızda fayda var…

Mesela sivil toplum örgütleri…

Sivil toplum örgütleri demişken onlara özel bir paragraf açmamız lazım…

Sektörde yer alan, dağıtıcıları temsil eden veya bayileri temsil eden sivil toplum örgütleri, kaçakla mücadelede aynı masa etrafında oturmayı başardılar. Rekabeti, rekabet konularını o masaların gündemine almadılar. Kurallı ve disiplinli piyasayı ‘kar’ın önüne çektiler. Bu nedenle hepsi büyük bir alkışı hak ediyor. Bugün gelinen noktada, kaçak yakıtın ciddi anlamda azalmasında hepsinin emeği var.

İşte bu noktada anlamakta zorlandığımız bazı popülist yaklaşımlar da olmuyor değil. Halen piyasayla kaçağı aynı başlığa sığdırmaya çalışan, başta EPDK olmak üzere tüm denetim raporları kaçağın yok olmaya yüz tuttuğunu gösterirken, tam zıttı bir algı operasyonu yapan piyasanın içinden isimlere yine şahit olmaya başladık.

Kaçak, hileli, kuralsız faaliyetleri yok etmek için her zaman tetikte olan bu piyasa da kaçak artıyormuş algısı yaratmanın mantığını anlamamız mümkün değil.

Hele bu algıyı piyasanın içinden isimler yapıyorsa bunun mantığını anlamamız hiç mümkün değil.

Kurallı, disiplinli ve rekabetçi piyasadan ekmeğini yiyen herkesin durması gereken yer nettir. Günlük popülerlik uğruna piyasanın itibarına zarar verecek bir yaklaşım içine girmek en başta Ankara’sı, piyasası el ele verdiğimiz mücadeleye ihanettir.

Bu piyasa kolay oluşmadı.

Kimsenin piyasayı geriye çekmeye de hakkı yok.

Nokta…