Darbe girişimi sonrası enerji piyasalarında son durum

15 Temmuz’da teröristler tarafından gerçekleştirilen alçak darbe girişiminin üzerinden 3 haftaya yakın bir süre geçti. Her gün ortaya çıkan yeni bilgi ve gerçekler yaşadığımız tehdidin boyutlarını ortaya koymaya devam ederken, dış basında ve piyasalarda Türkiye’ye yönelik yapılan analiz, yorum ve haberler Türkiye’nin bir darbe girişiminin ötesinde terörden, siber saldırılara, uluslararası kamuoyundaki dezenformasyon fırtınası ve ekonomideki […]

Darbe girişimi sonrası enerji piyasalarında son durum
Emin Emrah Danış
  • Yayınlanma8 Ağustos 2016 09:35
  • Güncelleme5 Haziran 2017 15:11

15 Temmuz’da teröristler tarafından gerçekleştirilen alçak darbe girişiminin üzerinden 3 haftaya yakın bir süre geçti. Her gün ortaya çıkan yeni bilgi ve gerçekler yaşadığımız tehdidin boyutlarını ortaya koymaya devam ederken, dış basında ve piyasalarda Türkiye’ye yönelik yapılan analiz, yorum ve haberler Türkiye’nin bir darbe girişiminin ötesinde terörden, siber saldırılara, uluslararası kamuoyundaki dezenformasyon fırtınası ve ekonomideki dengeleri bozmaya yönelik spekülatif mali ataklara kadar bir çok alanı içeren hibrid savaşla karşı karşıya olduğunu gösteriyor.
Türkiye’nin son 15 yılda gerçekleştirdiği ekonomik ve diplomatik atılımlar enerji sektöründe de boru hatları ve nükleer santraller başta olmak üzere uluslararası ölçekte büyük projeler ve gelişimi beraberinde getirdi. Türkiye enerji piyasaları son 15 yılda büyük bir gelişim göstererek Avrupa’da en hızlı büyüyen piyasalar oldu.
Türkiye’nin küresel enerji jeopolitiğine etki edebilecek adımları ve komşu ülkelerle birlikte bölgedeki enerji kaynaklarının toprakları üzerinden dünya piyasalarına ulaştırılması amacıyla gerçekleştirmek istediği projeler tüm dünyanın dikkatini çektiği gibi birçok ülkede ise rahatsızlık yarattı.
Eğer 15 Temmuz’daki darbe girişimi başarılı olsaydı şüphesiz ki Türkiye enerji sektörü ve tüm oyuncular bundan çok büyük yara alacaktı. Bu nedenle geride kalan 3 haftaya baktığımızda enerji piyasalarımızın yaşanan olaylardan ve piyasalardaki kısa süreli dalgalanmalardan çok fazla etkilenmemesi ve işleyişini normal olarak sürdürmesi sektörün sağlam temeller üzerinde yükseldiğini gösterirken, aynı zamanda Türkiye’de yatırım yapan ve yapmayı planlayan uluslararası oyunculara güven telkin edici önemli bir dayanıklılık testi oldu.
Geride kalan 3 haftada enerji piyasalarında yaşanan diğer önemli gelişmeleri de kısaca değerlendirmekte fayda var.

İTHAL KÖMÜRE 15 DOLAR/TON EK MALI YÜKÜMLÜLÜK PIYASALARI NASIL ETKILEYECEK?

2 Ağustos’ta Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren düzenleme ile elektrik üretiminde kullanılan ithal kömüre ton başına 15 dolar/ton ek mali yükümlülük getirildi. Uluslararası piyasalarda kömür fiyatlarının son birkaç yılda hızlı bir düşüş göstermesi Türkiye’de ithal kömüre dayalı santral yatırım projelerinin artmasını da beraberinde getirdi. 30 Haziran itibariyle işletmedeki ithal kömür santrallerinin kurulu gücü 6.779 MW’a, toplam kurulu güç içindeki payı ise yüzde 8,9’a çıktı.
İthal kömür santrallerinin artması Türkiye’nin yerli linyit kaynaklarından en yüksek seviyede faydalanmayı amaçlayan enerji stratejisiyle çelişiyor. 15 dolarlık ek mali yükümlülüğün etkileri kısa ve orta-uzun vadeli olmak üzere 2 aşamada değerlendirmek gerekiyor.
Düzenlemenin kısa vadede fiyatlar üzerinde ciddi bir artış yaratması beklenmiyor. Bununla birlikte ithal kömüre dayalı yeni santral yatırım projelerinin yeni düzenlenmeden sonra hayata geçmesi çok zor olacaktır.

DOĞAL GAZDA FİYAT İNDİRİMİ VE GÜN ÖNCESİ PİYASASI

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın 25 Temmuz’da katıldığı televizyon programında yaptığı “kış gelmeden gaz fiyatlarına indirim gelecek” açıklaması, 2016’nın son çeyreğinde doğal gaz tarifelerinde indirim beklentilerini arttırmış durumda. Uluslararası piyasalarda doğal gaz fiyatlarının son çeyrekten itibaren petrol fiyatlarındaki artışın gecikmeli yansıması nedeniyle artış trendine girmesi bekleniyor. Bu nedenle doğal gaz fiyatlarındaki indirimin sınırlı olması bekleniyor. Enerji kulislerinde doğal gaz fiyatlarına yönelik indirim beklentisi ise yüzde 10-15 bandında. Fiyatların düşmesi sanayi sektörünün ve konut tüketicilerinin enerji maliyetlerini düşürmesi açısından önemli olacak.
Elektrik piyasasındaki oyuncular doğal gaz fiyatlarının düşmesinin, zor bir yıl geçiren doğal gaz santrallerinin rekabet gücünü arttıracağı gibi gün öncesi elektrik fiyatlarını da düşüreceği tahmin ediliyor.
İthal kömüre getirilen ek mali yükümlülük sonrası doğal gaz fiyatlarına yapılacak indirim elektrik piyasasında önümüzdeki aylarda dengelerin değişeceğini gösteriyor.

GÜNEY KIBRIS RUM YÖNETİMİ DOĞU AKDENİZ’DE SULARI ISITIYOR

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi tarafından sözde Münhasır Ekonomik Bölgesinde (MEB) yer aldığını iddia ettiği 6-8 ve 10 numaralı parselleri içeren üçüncü ihalede sahalara gelen teklifler açıklandı. Kıbrıs Müzakerelerinin sürdüğü dönemde yapılan ihale, müzakerelerin geleceğini tehlikeye attığı gibi darbe girişimi nedeniyle zor günler geçiren Türkiye’nin bir oldu bitti ile karşı karşıya bırakılmak istendiğini gösteriyor.
Türkiye ulusal güvenliği ve çıkarları açısından ne pahasına olursa burada yaşanacak bir oldubittiyi asla kabul etmeyeceğini kararlılıkla ve somut olarak göstermek zorunda. Dışişleri’nden yapılan rutin açıklamaların dışında Türkiye de kendi MEB’si içinde ihaleye çıkılması gibi seçenekleri acil olarak masaya getirmek zorunda. Ayrıca İsrail-Türkiye ilişkilerinin düzelme sürecine girmesi sonrası diğer bölge ülkeleriyle ilişkilerde normalleşme sürecinin başlatılması da Türkiye’nin Doğu Akdeniz gazı konusunda politika opsiyonlarını arttırabilecektir.

ELEKTRİK TÜKETİMİ VE ANİ PUANT REKOR KIRDI

2 Ağustos’ta Türkiye günlük elektrik tüketimi ve ani puantta en yüksek tarihi seviyelerini gördü. Türkiye’nin elektrik tüketimi 2 Ağustos’ta 896 milyon 776 bin kilovaatsaate çıkarak tüm zamanların en yüksek seviyesini gördü. Ani puant ise aynı gün 43 bin 977 MW’a çıkarak en yüksek seviyesini gördü.

YILIN İLK 6 AYINDA ELEKTRİK TÜKETİMİ YÜZDE 4,5 ARTTI

2016’nın ilk 6 aylık döneminde Türkiye’nin toplam elektrik tüketimi yüzde 4,5 artarak 133 milyar 781 milyon kilovatsaate yükseldi. Geçtiğimiz yılın aynı döneminde ise bu rakam 128 milyar 11 milyon kilovatsaat olmuştu.
Elektrik tüketimindeki yüzde 4,5’luk artış son birkaç yılda düşüş gösteren elektrik talep artışının yılın ilk 2 çeyreğinde ekonomideki toparlanma birlikte tekrar artış trendine girdiğini gösteriyor.

TÜRK AKIMI TEKRAR MASADA

Rusya-Türkiye ilişkilerinin tekrar düzelme sürecine girmesi ve yaşanan darbe girişimi sonrası Amerika ve Batı ülkeleriyle gerilen ilişkiler Türk Akımına yönelik iyimser beklentileri arttırmış durumda. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın 9 Ağustos’ta yapacağı Rusya ziyareti ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yapacağı görüşmede, Türk Akımı doğal gaz boru hattı projesinin de konuşulması bekleniyor. Türk Akımında önümüzdeki günler ve haftalarda hızlı gelişmelerin gerçekleşebileceği değerlendiriliyor.