2019’da Türkiye’de güneş enerjisi ve 2020 beklentileri

LİSANSSIZ SAHA PROJELERİ Hiç şüphe yok ki, şu anda Türkiye’de güneş enerjisi sektörü ve birikmiş bilgi birikimi varsa, bu tabana yayılmış 1 MW’lık arazi projeleri ile gerçekleşti. 2019 yılında geçmiş yıllarda yapılamamış veya yapılmasına rağmen kopan tüketim sayaç bağı nedeniyle devreye alınamamış projelere çıkan af, 2019’daki en önemli güneş enerjisi gelişmesiydi. Bu sayede yaklaşık 500 […]

2019’da Türkiye’de güneş enerjisi ve 2020 beklentileri
Utku Korkmaz
  • Yayınlanma15 Ocak 2020 09:56

LİSANSSIZ SAHA PROJELERİ

Hiç şüphe yok ki, şu anda Türkiye’de güneş enerjisi sektörü ve birikmiş bilgi birikimi varsa, bu tabana yayılmış 1 MW’lık arazi projeleri ile gerçekleşti.

2019 yılında geçmiş yıllarda yapılamamış veya yapılmasına rağmen kopan tüketim sayaç bağı nedeniyle devreye alınamamış projelere çıkan af, 2019’daki en önemli güneş enerjisi gelişmesiydi. Bu sayede yaklaşık 500 MW güneş enerjisi projesinin sisteme eklendiğini söyleyebiliriz.

Gelen ek uzatma, çatı projeleri ve eklenecek lisanslı projeler ile de 2020 yılında toplam GES kurulu gücü 6000 MW’ı bir çırpıda aşacaktır.

ÇATI PROJELERİ

Çatı projeleri tarafında yatırımcılar hevesli ancak çoğunlukla beklemedeler. Gerçekleşen başarılı örneklerin sayısı arttıkça ve finansman yapısı kolaylaştığında projeler ivmelenecektir.

1 MW’lık arazi projelerinden farklı olarak, gelir temliki, hisse rehini, arazi ipoteği gibi teminat konularının pratikte, çatı projelerinde işlevsiz oluşu, şu anda bu projelerin finansmanında teminat yapısı kurgusunu zorlaştırıyor. Burada ekipmanın sahibi olacak Leasing şirketleri, ticari bankacılığa göre, finansmanda 1 adım önde olacaklar.

Artan elektrik fiyatları ile birlikte düşen kurulum maliyetleri, elektrik tüketicilerini bu konuda daha da motive edecek. Özellikle ticarethane tarifesi kullanıcısı olan; AVM, hastane, akaryakıt istasyonu gibi çatı sahipleri çatılardaki bu dönüşümün ilk etabında önemli yer tutacaklar.
MW ölçeğindeki projelerin geri dönüş süreleri ile mukayese edildiğinde, geri dönüş süreleri ciddi şekilde çekici olan çatı projelerinde, önümüzdeki günlerde birçok finansal yatırımcıyı ve farklı finansman modelini de göreceğiz.

Lakin özellikle evsel çatı projelerinde hem mahsuplaşmanın yıllık olmaması, hem KDV istisnasının olmayışı, hem de bürokratik süreçlerin getirdiği maliyetler hala çok önemli problemler olarak duruyor. Maalesef buradaki geri dönüş süreleri hala oldukça uzun. Hem bürokratik düzeltmelere hem de ek teşvik mekanizmasına ihtiyaç duyuyor.

Ayrıca hazır elektrikli araba konusu gündemde iken daha önce pek çok yerde dile getirdiğim konuyu tekrar belirteyim. Gelecekteki ev tipi araç şarj üniteleri düşünüldüğünde, 10 kW altı çatı ve cephe yönetmeliğindeki; güç limitinin gözden geçirilmesi de elzem hale gelmiştir.

MİNİ YEKA

Bakanlık bilgilendirmesinde, Mini Yeka ihalesinin, 40 ilde 10 MW’lık lot’lar halinde ve toplam 1.000 MW olarak düşünüldüğünü anlıyoruz. Yapılacak yatırım tutarının her bir lot için 6-8 milyon USD olduğu düşünüldüğünde işin mini olan kısmı sadece ismi olacak.

Hem 40 ilde, hem de 100 adet 10 MW’ın ihale edileceği düşünüldüğünde Mini YEKA’ları 10 MW’lık lisanssız projelere benzer olarak düşünülebiliriz. Yine lisanssız projelere benzer şekilde çok sayıda yatırımcıya dağılacağını öngörmek zor değil. Fark lisanssız projelerdeki 10 yıldan sonraki belirsizlik mini YEKA’larda olmayacak.

İhalenin açıklandığı tarihle, ihale gerçekleşmesi arasında çok uzun bir süre olmayacağı için, arazi bulma ve teknik çalışmalar konusunda, işe önce başlayan firmalar ihalede avantajlı olacaklar.