LPG sektörüne

“Türkiye LPG sektörü, pandemi ile mücadelede de küresel çapta örnek teşkil ediyor”

TLPGD Başkanı Eyüp Aratay, koronavirüs salgınının LPG sektörüne etkilerini Petroturk’e anlattı.

Türkiye Likit Petrol Gazcıları Derneği (TLPGD) Başkanı Eyüp Aratay, Petroturk.com’a ülkemizi etkisi altına alan koronavirüs salgınının LPG sektörüne etkileriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Aratay, salgının birçok sektör gibi LPG sektörüne de etki ettiğini belirterek “Türkiye LPG sektörü, pandemi ile mücadelede de küresel çapta örnek teşkil ediyor” dedi.

İşte TLPGD Başkanı Eyüp Aratay’ın Petroturk.com’a yaptığı o özel açıklamalar:

İçinde bulunduğumuz COVID-19 salgınının LPG sektörüne etkilerini nasıl değerlendirirsiniz? Önümüzdeki süreçle ilgili sektörel öngörüleriniz nelerdir?

COVID-19 salgınının Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak ilan edilmesiyle ülke ekonomisi ve sosyal hayatımız son derece yakından etkilendi. Bununla beraber dünyayı etkisi altına alan salgının ülkemizdeki yayılımını engellemek için alınan önlemler birçok sektör gibi LPG sektörüne de büyük ölçüde tesir etmiştir. Diğer ülkelerde olduğu gibi bizde de eğitime ara verilmiş, kamu ve özel sektörde yeni çalışma modellerinin hayata geçirilmesi nedeniyle vatandaşlarımızın evlerde geçirdiği süre artış göstermiştir.

Bizler de Türkiye LPG Derneği temsilcileri olarak, yaşanan bu yoğun gündemde vatandaşlarımızın temel ihtiyacı olan LPG’ye sağlık ve güvenlik içinde hızlı ve kesintisiz erişim sağlamasını hedefledik. Bu doğrultuda başta İçişleri Bakanlığı olmak üzere tüm ilgili kamu otoriteleriyle koordinasyon sağlayarak vatandaşlarımıza sunduğumuz hizmetlerin devamlılığı adına gerekli izinlerin alınması konusunda çalışmalarımızı titizlikle yürüttük.

Bu zor dönemde Türkiye LPG Derneği Başkanı olarak, hizmetlerimizin aksamadan yerine getirilmesi için büyük bir fedakârlıkla hizmetlerini yerine getiren enerji çalışanlarımıza teşekkür ediyorum.

Faaliyet alanları açısından LPG sektörünü incelediğimizde; Mart ayında Covid-19 salgınının Türkiye’ye ulaşması ve alınan tedbirler ile birlikte Tüplü LPG pazarında da değişimler yaşamaya başladık.

Evlere yönelik tüp satış hizmetlerinde, evde geçen süre artışıyla kısa vadeli olacağını öngördüğümüz bir artış yaşıyoruz. Alınan sağlık önlemlerinin olumlu neticelerinin görülmeye başlanması ve halkımızın normalleşme sürecine girmesiyle, bu artışın yaz aylarında dengeleneceğini öngörmekteyiz.

İş yeri ve sanayi tüketimlerine baktığımızda; ev tipi tüp rakamlarının tersi bir durum gözlemlenmektedir. Zaruri tüketime yönelik çalışan işletmeler (unlu mamul üreticileri vb.) dışında HORECA ve sanayi kanallarındaki tüp tüketiminde önemli oranlarda bir azalış gözlemliyoruz. Normalleşme süreci ile birlikte bu segmentlerde görülen tüketim azalışının da dengelenmesini ümit ediyoruz.

Yine başta HORECA olmak üzere, inşaat ve sanayi gibi alanlarda dökme gaz tüketimi de azalmıştır. Gıda ve Hayvancılık endüstrilerinde tüketim bir miktar artış gösterse de toplam pazarda daralmanın söz konusu olduğunu söyleyebiliriz.

İlk vakanın açıklandığı 11 Mart tarihi akabinde kademeli olarak otogaz tüketiminde de bir azalma görülmüştür. Nisan ayı rakamlarını geçtiğimiz yıl ile kıyasladığımızda otogaz tüketiminde yüzde 40’a yakın bir düşüş olmuştur. Bu düşüşün, sokağa çıkma kısıtlaması olduğu günlerde yüzde 80 mertebelerine çıktığını görüyoruz. Toparlanma süreciyle beraber, kısıtlamaların kalkmasıyla birlikte bir müddet kişisel araç kullanımında artış olacağını ve bunun da pazarda bir iyileşme etkisi oluşturacağını ümit ediyoruz.

Pandeminin etkisinin azalmasıyla, normalleşmenin başlamasıyla tüketici tarafında ertelenen talep ve ihtiyaçların tekrar aktif olacağı bir süreci başlatacaktır. Bununla birlikte sektörümüzde de olumlu yönde bir hareketlenme olmasını bekliyoruz.

Kamu otoritelerince açıklanan ekonomik paketler kapsamında sektörel bazda LPG piyasasının desteğe ihtiyacı var mı? Ne tür destekler verilebilir?

Türkiye’de ekonomik aktivitelerin devamlılığı için ivedilikle uygulamaya konulan Ekonomi İstikrar Kalkanı paketini LPG sektörü olarak memnuniyetle karşıladık.

Sektör temsilcileri olarak bizler de bu kapsamda üzerimize düşen görevi gönülden kabul ettik. Ülkemizin içinde bulunduğu zorlukları hep birlikte aşmak için Milli Dayanışma Kampanyası‘na bizler de Türkiye LPG Derneği olarak destek olduk. Doğal afet zamanlarında da olduğu gibi, var gücümüzle milletimize enerji vermeye devam edeceğiz.

LPG sektörünün salgından en az hasarla çıkması en büyük arzumuzdur. Sektörümüz; bayilerimiz, istasyonlarımız ve lojistik ağımız ile birlikte bir bütündür. Tüm paydaşlarımız ile sektörümüzün de “Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi” kapsamına alınması, iş sürekliliği ve hizmetlerin aksamaması açısından büyük önem taşımaktadır.

LPG pazarının yüzde 80’ini oluşturan otogaz satışlarının azalması sonucunda şirketler ekonomik olarak ciddi miktarda etkilenmektedir.  Petrol piyasasında yaşanan olağanüstü değişimlerin de etkisi ile ürün fiyatlarına yansımıştır.

Ulusal stok nedeniyle şirketlerin tuttuğu stok miktarı, ürün fiyatlarının dünya piyasasında düşmesi nedeniyle şirketlere stok zararı olarak yansımıştır. Daha önceki dönemlerde geçici olarak uygulamaya alınan ulusal stok miktarının düşürülmesiyle bu durum için sektörümüze destek verilebilir.

LPG tüp üretimi amaçlı çalışan fabrikalarımız da gerek ihracata yönelik taahhütlerin yerine getirilmesi, gerekse iç piyasada ihtiyacın karşılanması için özveri ile çalışmaktadır. Ancak küresel pazarda yaşanan gelişmeler de değerlendirildiğinde; önümüzdeki süreç için iş sürekliliğinin sağlanmasında bu sektörün de sanayi teşvikleri ile desteklenmesi kritik olacaktır.

ÖTV, sektörümüzde ana ürün olan lpg nin en önemli maliyet kısmıdır. Bu süreçte geçici olarak ÖTV nin azaltılması şirketler üzerindeki ekonomik yükü azaltacak, tüketici ürün maliyetlerini de olumlu yönde etkileyecektir.

Maske kullanımının önemi her geçen gün artmakta, koruyucu ekipmanlarla çalışan ve sosyal mesafeye uygun çalışan işletmelerde olası vakalarda işgücü kaybı da minimum olmaktadır. Bu nedenle fabrikaların, tesislerin temin etmekte zorlandıkları maske için ilgili kurumlar üzerinden destek sağlanması, temin kolaylığı oluşturulması kritiktir.

İçinde bulunduğumuz durumda sektörün pazar büyüklüğü geçtiğimiz yıla göre kıyaslandığında nasıl bir tabloyla karşı karşıyayız? Salgının muhtemel etkilerinin azalması ile yılın ikinci yarısında nasıl bir tablo öngörüyorsunuz?

Güzel ümitlerle girdiğimiz 2020 yılının ilk aylarında da, pazarda bu öngörüleri destekleyen gelişmeler kaydetmiştik. Ancak daha sonra Covid19 ile mücadele, dünyanın birçok noktasında olduğu gibi ülkemizde de başladı. Tedbirler gereği özellikle otogaz ve dökme gaz da satışlar doğal olarak düşerken, tüplü gazın evsel pazarında artış kaydedildi. Sonuç itibari ile bu tabloya rakamlar ve oranlardan ziyade, farklı bir açıdan bakmak gerekiyor. Zira bu, şimdiye kadar görülmemiş ve tüm dünyayı, insan hayatını tehdit eden bir süreç,tüm pazarlarda daralmaya neden olan bir süreç. Ancak bu, kalıcı değil, dönemsel bir süreç. Koşulların biraz daha olağan şartlara doğru kayması ile birlikte, LPG’de olduğu gibi birçok sektörde ertelenmiş ihtiyaçların devreye girmesi ile çok önemli bir toparlanma olacaktır.

Türkiye LPG pazarı sahip olduğu özel kanun ile benzersiz, dünya genelinde olgun ve örnek bir Pazardır. LPG sektörü genelinde sahip olduğumuz bilgi birikimi, kriz yönetimi becerilerimiz ve yetenekli insan kaynağımız sayesinde bu olağanüstü durumdaki mücadelemizin de küresel çapta örnek teşkil edeceğine inanıyorum.

Eklemek istedikleriniz nelerdir?

Özellikle yaşadığımız deprem gibi afetlerin yanı sıra böylesine olağanüstü ve zorlu bir pandemi döneminde de LPG, ‘karagün dostu’ olduğunu bir kez daha göstermiştir. Türkiye’de LPG’nin kullanım alanlarının yaygınlaştırılması, bugün olduğu gibi yarınlar için de büyük önem arz ediyor. Zira dünyada ‘temiz enerji’ olarak adlandırılan LPG, ekolojik kazanımlar ve sürdürülebilir bir gelecek için olduğu gibi, ülkemizin büyüyen enerji ihtiyacında kaynak çeşitliliği ve sağlığı açısından önemli roller üstlenebilecek alternatif enerji kaynağıdır.

Dolayısıyla biz kara gün dostu bir sektör olarak, böylesine zorlu dönemlerde elini taşın altına sokan, yaşamın, ekonominin devamı için fedakarca çalışmayı bir görev addeden bir sektörüz.

Biz zaten bu dönem elimizden gelen gayreti gösteriyoruz ve devletimiz de gerekli tedbirleri alıyor. Bu günleri de en kısa sürede geride bırakarak, sağlıklı ve güzel günlere ulaşacağımıza inancımız tamdır. Bizim sektör olarak esas baktığımız yer, yarınlar, geleceğimiz. Zira LPG için sürdürebilirlik açısından önemli derken; salt çevre açısından değil, aynı zamanda ticari açıdan da, enerji anlamında da sürdürülebilirliği kast ediyoruz.

Bu nedenle LPG’nin kullanım alanlarının çeşitliliği ve kullanım yoğunluğunun artırılması ile ülkemizin gelecek enerji ihtiyaçlarını çok daha güvenli, sağlıklı ve ‘temiz’ bir şekilde karşılayabilecektir. Dolayısıyla LPG’nin yarınlar için de değerlendirilmesi gereken çok önemli bir potansiyeli olduğunu düşünüyor ve öneriyoruz.