Enerji Petrol Gaz İkmal İstasyonları İşveren Sendikası (EPGİS), LPG’deki vergi farkı kaynaklı vergi kaçağının ortadan kalkması için otogaz ve tüpgazın KDV oranlarının eşitlenmesinin gerektiğini söyledi. Devlet, LPG’de vergi kaçağına yol açan dökmegaz-otogaz vergi farkını azattı. Dökmegaz LPG ile otogaz LPG’nin ÖTV miktarları ton başına 1778 TL’de eşitlendi. Bu sayede ÖTV farkından kaynaklanan gelir kaybı […]
Devlet, LPG’de vergi kaçağına yol açan dökmegaz-otogaz vergi farkını azattı. Dökmegaz LPG ile otogaz LPG’nin ÖTV miktarları ton başına 1778 TL’de eşitlendi. Bu sayede ÖTV farkından kaynaklanan gelir kaybı önlenmiş oldu. Ancak yine aynı sayılı Resmi Gazete’de yer alan Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi’nin Tespitine İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı ile tüplü ve dökme gazdaki KDV oranı yüzde 18’den 8’e çekilirken, otogaz LPG’de yüzde 18 olarak sabit tutuldu.
Enerji Petrol Gaz İkmal İstasyonları İşveren Sendikası (EPGİS) Başkanı Fesih Aktaş, sendika olarak gündeme getirdikleri vergi oranı farkı nedeniyle LPG’de yaşanan vergi kaybının önlenmesine yönelik bir adım atıldığını ancak bunun yeterli olmadığını söyledi. Aktaş şöyle konuştu:
“Bakanlar Kurulu ton başına KDV dahil 670.24 TL olan vergi farkını 303.78 TL’ye, yani bir başka ifadeyle litre başına 37 kuruş 17 kuruşa indirmiş oldu. Böylece aynı ürünün iki formu arasındaki ÖTV farkı kaynaklı vergi kaçağı zemini ortadan kalkmış oldu. Ancak KDV’deki vergi oranı farklılaştırması, ÖTV kararı sayesinde tümüyle kapanmış olan kaçak kapısını, yeniden ve ciddiye alınması gereken miktarda aralamış oldu. Yani bu durum vergi kaçırmaya niyetli olanların sadece kaçırabileceği miktarın aşağı çekilmesi anlamına geliyor.”
EPGİS Başkanı Fesih Aktaş, devletin aldığı karara rağmen kaçak satış yoluyla devlete gitmesi gereken vergiyi kendi kasasına atmak isteyenlerin boş durmayacağını dile getirdi. Aktaş şöyle dedi:
“Son Bakanlar Kurulu kararlarıyla 17 kuruşa çekilen dökme-otogaz vergi farkının, yeniden 37 kuruşa çıkarılması için ürünlere aerosol gazı ilave etme yoluna gidebilecekler. Yani hem sektörün hem de devletin ilgili kurumlarının bu konuda uyanık olmaları gerekiyor. Aerosol gazı normalde kozmetik sanayiinde, özellikle deodorantlarda itici gaz olarak kullanılmasıyla bilinir. Türkiye’nin aerosol gazı kullanım miktarı da tabii ki LPG tüketimiyle karşılaştırılamayacak kadar küçüktür. Bu ürünün ithalat, satış ve ticaretinin miktarı yakından izlenmeli.”
EPGİS Başkanı Fesih Aktaş, tüplü ve dökme gazdaki vergilerle otogazdan alınan vergilerin tamamen eşitlenmesi halinde devletin elde edeceği kazancı, bütçe açığı örneğiyle şöyle anlattı:
“Maliye Bakanı Sayın Naci Ağbal, 17 Temmuz 2017 tarihinde, yılın ilk altı ayına ilişkin bütçe açığını 25.2 milyar TL olarak açıklamıştı. Bu açığın yaklaşık 1 milyar TL’lik kısmı sadece tüplü ve dökme gaz ile otogaz arasındaki vergi farkının tümüyle kaldırılması sayesinde kapatılabilir. Bunun LPG dışında akaryakıt sektöründe de benzeri bir düzenleme yapılması halinde bu açığın yarışa yakınının kapatılabileceğini söylemek de yanlış olmaz.”
EPGİS Başkanı Fesih Aktaş, LPG türleri arasındaki vergi farklarının tamamen kaldırılmasına yönelik önerilerinin bir benzerini akaryakıt sektörü için de dile getirdi. Aktaş şöyle konuştu:
“Biz EPGİS olarak LPG sektöründeki ürün çeşitleri arasında uygulanan vergilendirme farkının piyasa bozucu etkilerine ve devletin vergi kaybına karşı mücadele ederken, benzin ve motorin ticaretinde de benzeri sorunlarla boğuşuyoruz. Akaryakıtta maliyet altı fiyattan satışlar tüm hızıyla devam ediyor. Üstelik EPGİS’in bu konuda çok net çözüm önerileri var. Biz akaryakıtta KDV oranının yüzde 18’den yüzde 1’e çekilmesini, buna karşılık 17 puanlık bu farkın ÖTV’ye ilave edilmesini öneriyoruz. Böylece tek bir irsaliyeyle birden fazla fatura satışının önüne geçilecektir. Bu sayede devlet aynı vergiyi bu kez hiç sorunsuz şekilde ve daha erken tahsil etmiş olacak. Burada nihai tüketicinin herhangi bir kaybı yok ama devlet çok ciddi vergi kaybından kurtulmuş olacak. Böylece akaryakıtta kayıt dışı ticareti önleme konusunda da önemli bir yol kat etmiş olacaktır.”
Fesih Aktaş, akaryakıt istasyonlarındaki teknik altyapı ve bilgi paylaşımına yönelik atılacak adımlar sayesinde de kaçak ve maliyet altı satışların daha kolay önüne geçilebileceğini söyledi. Aktaş önerisini şöyle dile getirdi:
“Halen her istasyon satış yaptığı araçların plaka bilgilerini anlık olarak (60 saniyeden daha kısa bir süre içinde) Emniyet Genel Müdürlüğü’ne ulaştırıyor. Biz bu veri paketine araç plakasının yanı sıra litre ve parasal tutarların da ilave edilerek, eşzamanlı ve anlık olarak EPDK, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Gelir İdaresi Başkanlığı sunucularına yüklenmesini öneriyoruz. Böylece bazı kaçak ya da maliyet altı satış yapılan istasyonların yazar kasa verilerini silerek denetimden kaçmaları imkansız hale getirilmiş olacaktır.”
EPGİS Başkanı Fesih Aktaş, akaryakıt sektöründe otomasyon sistemi üzerinden de manipülasyon yapıldığını ve bu yolla devletin vergi kaybına yol açıldığını anlattı. Aktaş, “Yasa gereği, akaryakıt istasyonlarından EPDK’ya gönderilmesi gereken satış verileri, önce dağıtıcı firmalara, oradan da Kuruma ulaştırılıyor. Bu mekanizma manipülasyona açık bir durum yaratıyor. Çünkü kaçakçılık fiili işlediği düşünülen bazı dağıtıcıların bu verileri manipüle edip, EPDK’ya düzeltilmiş şekilde ulaştırdığını biliyoruz. Böylece daha yüksek miktarlardaki satışları gizleyerek hem vergi kaybına hem de haksız kazanca yol açılıyor. Bu yüzden istasyon satış verilerinin ana dağıtıcılar aradan çıkarılıp direkt EPDK’ya ulaştırılmasını sağlayacak bir düzenleme şarttır” diye konuştu.
EPGİS Başkanı Fesih Aktaş, LPG’de kaçakçılığın önlenmesi için şu önerilerde bulundu:
EPGİS Başkanı Fesih Aktaş dökmegaz LPG arasındaki vergi farkının yol açtığı vergi kaçağının ortadan kalkması için çözüm önerilerini şöyle sıraladı:
– LPG’nin çeşitli türleri arasındaki tüm vergi oranları eşitlensin.
– Dağıtıcı firma kurma şartları mutlaka ağırlaştırılmalı. BDDK banka kurmaya nasıl izin veriyorsa, o şekilde ince elenip sık dokunsun. Kurulacak firmalardan kat’i ve süresiz 5 milyon dolarlık teminat mektubu alınması ve bunun iade edilmemesi. Şirket zora düşerse de olası cezaları mahsup edip kalan tutarı devlet ilgiliye geri ödesin.
– Dağıtıcılar arası LPG ticaretine kısmen engel konulsun. Yani bir dağıtıcı firma, rafineriden ya da ithalatçı dağıtıcıdan tedarik ettiği malı sadece kendi bayilerine verebilsin. Çünkü dökme gazı devletten ucuz alan ilk firmayı batırıp, dağıtıcılar arası ticaret yoluyla kazandığı parayı da devletten kaçırıyorlar.
– LPG tankerlerinin bayi depolarına transfer edilmesini güvenceye alacak bir otomasyon sistemi zorunlu hale getirilmeli. Şu anda 684 adet LPG istasyonunda ne olup bittiğinden devletin haberi yok.
– EPDK raporlarında dağıtıcılar arası toptan LPG ticareti kapsamında LPG’yi satanların yanı sıra alım yapanların da gösterilmesi gerekiyor.
– Devlet, her biri lisans kapsamında faaliyet gösteren LPG satıcılarının uzun süreli zararına satış yapmasına göz yummamalı. Hem devletin hem de şirketlerin referans kabul ettiği Tüpraş rafineri çıkış fiyatından ya da bunun altında fiyatlardan satış yapanlar gözetim altında tutmalı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, COP29 Dünya Liderleri İklim Zirvesi’nde konuştu12 Kasım 202416:07 Adana’daki iki maden sahası için ihale düzenlenecek12 Kasım 202409:14 Sorokin, Türkiye’nin enerjide merkez ülke olmasının önemini vurguladı22 Kasım 202411:06 ‘İstanbul Energy Forum’ başladı22 Kasım 202410:39 Bakan Bayraktar, Bulgar mevkidaşı Malinov ile Avrupa’ya elektrik ve gaz tedarikinin artırılmasını görüştü22 Kasım 202410:35 İç güvenlik alanında düzenlemeler içeren kanun teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi22 Kasım 202407:00 Zorunlu kış lastiği uygulamasında tarih belirlendi21 Kasım 202418:48