Elektrik fiyatlarını regüle etmek

EPDK bünyesine geçen Piyasa İzleme fonksiyonu ile EPİAŞ’ın Piyasa Gözetim Direktörlükleri son dönemde artan fiyatlara bu gözlükten bakacaklardır. Ancak diğer taraftan piyasanın artık içerisine sığmakta zorlandığı “tavan” fiyat modelinin de rahatlatılması ve elbette simetrik olarak iki yönlü açılması gereklidir. Elektrik piyasası’nın normal işleyen bir piyasa yapısına doğru ilerleme sürecinde gerek TEİAŞ/PMUM gerekse EPİAŞ’ın piyasa işletmecisi […]

Elektrik fiyatlarını regüle etmek
Mustafa Karahan
  • Yayınlanma6 Temmuz 2021 09:18

EPDK bünyesine geçen Piyasa İzleme fonksiyonu ile EPİAŞ’ın Piyasa Gözetim Direktörlükleri son dönemde artan fiyatlara bu gözlükten bakacaklardır. Ancak diğer taraftan piyasanın artık içerisine sığmakta zorlandığı “tavan” fiyat modelinin de rahatlatılması ve elbette simetrik olarak iki yönlü açılması gereklidir.

Elektrik piyasası’nın normal işleyen bir piyasa yapısına doğru ilerleme sürecinde gerek TEİAŞ/PMUM gerekse EPİAŞ’ın piyasa işletmecisi olduğu dönemlerde konunun merkezinde haliyle hep fiyat yer aldı. 

İlk dönemlerde kamunun fiyatlara müdahalesinden fazlaca söz edilir ve şikayet konusu olurdu ve aynı zamanda bilgi ve dataların herkese eşit ve adil bir şekilde ulaşmadığı, bu nedenle de haksız rekabet olduğu kanısı yaygındı. 

EPİAŞ’ın kurulması ile başlayan dönemde ise ilk olarak “Şeffaflık Platformu” ile bu konunun üzerine gidildi ve tamamen olmasa da data ve haber konusunda bir hakkaniyet sağlanmış oldu. Halen eksikleri olsa da önümüzdeki süreçte doğal gaz piyasasının da sürecin bir parçası olması ile daha hızlı bir iyileştirme süreci görebileceğiz. 

Ancak piyasada “kamunun etkisi” algısı bunlara rağmen azalmadı. Özellikle doğal gaz fiyatının değişimindeki belirsizlik durumu ile EÜAŞ’ın tahmin edilmezliği üzerinden gelen eleştiriler bir de piyasa fiyatlarına fomüllü/açıklanan veya farklı şekilllerde konular “tavan” ile artış gösterdi. 

Bu konudaki temel eleştiri ise müdahalenin aslında genelde “tavan” yönünde olduğu; eğer bir limit belirlenecekse bunun simetrik olması gerektiği yani negatif fiyatların da olması gerektiği yönünde. Elbette artan faiz ve kur yükü sebebiyle piyasa fiyatına maruz kalan santaller uzun bir dönem sıkıntı çektiler. Bunun yansıması ise kullanıcıları bu “bastırılmış” spot fiyat (PTF – Piyasa Takas Fiyatı) üzerinden tedarik alması şeklinde gerçekleşti. Aslına benzer durumları 2010’lar civarılarında da görmüştük. Nisbeten ucuz kalan spot fiyat üzerinden değişken fiyat riskini alan sanayiciler ve elbette buradan “kısa pozisyon” alarak risk alan tedarikçiler o dönemde de piyasaya ciddi bir sarsıntı vermişti. 

Ancak son dönemlerde – özellikle EÜAŞ’ın daha rasyonel bir piyasa oyuncusu haline gelmesi, EPİAŞ’ın daha şeffaf ve adil bir ticaret platformu sunması ile birlikte elektrik fiyatlarının kamu tarafından değil de özel sektör oyuncuları tarafından hareket ettirilebileceği algısı güçlenmeye başladı. Piyasa oyuncularının kendi faydalarına bu tip stratejiler oluşturması ve spekülasyon yaratmaları elbette normal ve yasal bir ticari davranıştır. Dünyanın bütün serbest piyasalarında da yapılan ve temelde sağlıklı bir hareket olarak algılanır. 

Ancak doğal olarak bunun bir limiti var ve dünyadaki tüm organize piyasalarda – finansal ya da diğer mutlaka etkin bir izleme – gözleme – regülasyon/yaptırım silsilesi işler. Yani piyasa oyuncularının “doğalın dışında” bir şekilde tek elden ya da bir arada gelerek fiyatları belli yöne doğru itmeleri, bunu için fiziki bazı aksiyonlar almaları ve oluşan faydadan farklı anşalmalarla birbirlerine fayda sağlamaları gibi aksiyonlar normal olarak piyasalarda bir “alarm zili” çaldırır. 

Yani yapılanma ile EPDK bünyesine geçen Piyasa İzleme fonksiyonu ile EPİAŞ’ın Piyasa Gözetim Direktörlükleri son dönemde artan fiyatlara bu gözlükten bakacaklardır. Ancak diğer taraftan piyasanın artık içerisine sığmakta zorlandığı “tavan” fiyat modelinin de rahatlatılması ve elbette simetrik olarak iki yönlü açılması gereklidir.