‘Türkiye ilk nükleer santrali Akkuyu ile nükleer güç barındıran ülkeler kulübüne girdi’

MÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Altuğ Karataş, nükleer enerjinin Türkiye için yalnızca bir enerji kaynağı olmadığını aynı zamanda teknolojik bir yatırım ve gelecek vizyonu olduğunu belirterek, “Türkiye ilk nükleer santrali Akkuyu ile nükleer güç barındıran ülkeler kulübüne girdi” değerlendirmesinde bulundu.

‘Türkiye ilk nükleer santrali Akkuyu ile nükleer güç barındıran ülkeler kulübüne girdi’
Petroturk | Enerji Haberleri
  • Yayınlanma10 Şubat 2025 08:57

Sibel Acar / Ankara – Müstakil Sanayici ve İş adamları Derneği (MÜSİAD) Yönetim Kurulu Üyesi ve VATENERJİ Genel Müdürü Altuğ Karataş, nükleer enerjinin karbon salımı düşük bir enerji kaynağı olarak geleceğimize yapılacak akıllı yatırımlardan birini temsil ettiğini belirtti.

STRATEJİK BİR FIRSAT: NÜKLEER ENERJİ

Bu doğrultuda günümüzde dünyadaki elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 10’unun nükleer santrallerden sağlandığına vurgu yapan Karataş, “Fransa, ABD, Çin ve Rusya gibi ülkeler bu alanda teknolojik gelişimlere öncülük etmektedir. Türkiye’nin de bu yarışta yer alarak enerji arz güvenliğini sağlama ve teknolojik yetkinliğini artırma hedefi bulunmaktadır. 2024 yılı itibariyle, dünyada 55 nükleer reaktörün inşatı devam etmekte olup tamamlandıklarında toplamda 58 GW’lık bir kurulu güce ulaşması beklenmektedir. Bu, nükleer enerjinin küresel enerji dönüşümündeki yerini daha da güçlendirdiğini ortaya koymaktadır. Güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının desteklenmesi, nükleer enerji gibi kesintisiz, emre amade ve güvenilir enerji kaynaklarıyla mümkün olabilecektir” diye konuştu.

“TÜRKİYE İKİNCİ VE ÜÇÜNCÜ NÜKLEER SANTRAL PROJELERİNİ PLANLAMA AŞAMASINDA”

Nükleer Güç Santrali ile nükleer enerji alanında önemli bir adım attığının altını çizen Karataş, santral tam kapasiteye ulaştığında Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 10’unu karşılayarak karbon salımı yapmayacağının altını çizdi.

Karataş, “Projede şu ana kadar 600 Türk mühendis yurtdışında eğitim almış ve bu bilgi birikimiyle projeye katkı sağlamaya başlamıştır. Akkuyu tamamlandığında yaklaşık 4.000 kişiye istihdam sağlayacak olmasının yanı sıra Türkiye ikinci ve üçüncü nükleer santral projelerini de planlama aşamasına getirmektedir. Ayrıca, 2050 yılına kadar toplam 20 GW’lık kurulu güç hedefi, Türkiye’nin enerji sepetini çeşitlendirme ve enerji arz güvenliğini sağlama amacını desteklemektedir” ifadelerini kullandı.

“SMR TEKNOLOJİLERİ AVANTAJLARIYLA ENERJİ ALTYAPISINDA YENİ BİR ÇÖZÜM SUNUYOR”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın şirketlere küçük modüler reaktörler (SMR) alanında Türkiye’de yatırım yapma ve bu teknolojiyi birlikte geliştirmeye yönelik yaptığı çağrısına yönelik görüşlerini aktaran Karataş, “SMR teknolojileri, düşük maliyetli ve esnek kurulum avantajlarıyla enerji altyapısında yeni bir çözüm sunmaktadır. Türkiye, SMR’lere yönelik mevzuat oluşturma çalışmalarına başlamış ve bu alanda fark yaratacak adımlar atmayı hedeflemektedir. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın belirttiği gibi, bu reaktörler enerji arz güvenliğini destekleyerek endüstriyel tesislerden uzak yerleşimlere kadar geniş bir yelpazede enerji ihtiyacını karşılayabilecektir” değerlendirmesinde bulundu.

“AKKUYU’DA ULUSLARARASI ÖNLEMLER ALINDI”

Nükleer santrallerde artık yeni nesil teknolojilerin kullanıldığını, tasarımlarda güvenliğin öncelik olduğunu vurgulayan Karataş, “Nükleer enerjiye ilişkin çevresel etkiler ve atık yönetimi konularındaki endişeler sıklıkla gündeme gelmektedir. Ancak, yeni nesil reaktör teknolojileri bu riskleri asgari seviyeye indirmiştir. Akkuyu’da uluslararası standartlara uygun atık yönetimi ve güvenlik önlemleri alınmış ve bu alanlardaki tüm prosedürler titizlikle uygulanmıştır. Bu güvenlik tedbirlerine bir örnek olarak uçak çarpması ihtimaline karşı bile yapı dizayn edilmiştir” dedi.

‘TÜRKİYE, AKKUYU İLE NÜKLEER GÜÇ BARINDIRAN ÜLKELER KULÜBÜNE GİRDİ’

Karataş, nükleer enerjinin gelecek vizyonu olduğunu da ifade ederek sözlerini şöyle tamamladı:

“Nükleer enerji, Türkiye için yalnızca bir enerji kaynağı değil, aynı zamanda teknolojik bir yatırım ve gelecek vizyonudur. Enerji arz güvenliğini sağlama, karbon salımını azaltma ve ekonomik kazanç sağlama gibi çok boyutlu faydalar sunan bu teknoloji, Türkiye’nin sürdürülebilir enerji hedefl eri doğrultusunda kritik bir öneme sahiptir. Bu hedefl ere ulaşmak için doğru stratejilerle ilerlemek ve nükleer enerjinin sunduğu fırsatları en iyi şekilde değerlendirmek hayati bir gerekliliktir. Türkiye ilk nükleer santrali Akkuyu ile de nükleer güç barındıran ülkeler kulübüne girmiştir.”