
ABD Başkanı Donald Trump, Kanada, Meksika, Avrupa Birliği, Çin ve Rusya gibi ülkeleri tarifelerle tehdit ederek küresel ekonomide yeni bir döneme girildiğinin sinyalini verdi.
ABD Başkanı Donald Trump’ın yeni dönemiyle başlayan tarife ve ticaret savaşları, küresel emtia ve enerji piyasalarında dalgalı bir dönemi başlatırken, belirsizliklerin artması bekleniyor.
Kanada ve Meksika’ya yönelik yüzde 25 tarife kararına 30 gün ara veren Trump, Avrupa Birliği’nin (AB) ‘çizgiyi aştığını’ ve bu nedenle birliğe yeni tarife uygulanacağını açıkladı.
Trump’ın, Çin mallarına ek yüzde 10 gümrük tarifesi kararı yürürlüğe girerken, Çin de ABD’den enerji ithalatına tarife kararı aldı. Ayrıca Çin, bazı kritik minerallere de ihracat kontrolü getirdiğini duyurdu.
Trump’ın pazartesi günü çelik ve alüminyum ithalatına yönelik yüzde 25 oranında gümrük vergisi açıklayacağını duyurmasıyla küresel emtia piyasalarında dalgalı bir dönem başladı.
Uzmanlar, tarife silahını kullanarak sanayi üretiminin ABD’ye taşınmasını sağlamak ve hükümet gelirini yükseltmek isteyen Trump’ın, söz konusu ülkelerle ticaret açığını azaltmayı ve Washington’a müzakerede koz kazandırmak istediğine işaret ediyor.
Trump, Rusya’yı ve üye sayısını artırarak genişlemeye devam eden BRICS’i de yüzde 100’e varabilecek tariflerle tehdit ederken, Kremlin, söz konusu tehditlerin içerisinde ‘yeni bir unsur’ bulunmadığı değerlendirmesinde bulundu.
Rus yetkililer, Suudi Arabistan’ın petrol üretimini artırması gerektiğini, bu sayede petrol fiyatlarının düşmesi gerektiğini ifade eden Trump’a, bu taleplerin ‘kabul edilemez’ yorumunda bulundu.
Öte yandan, Trump’ın Ukrayna’nın nadir element kaynaklarına erişim istediğine yönelik açıklamaları da yeni dönemde dikkati çeken bir başka açıklama olarak ön plana çıktı.
Piyasalarda yaşanan tarife gerginliği ve ticaret savaşının başladığına yönelik beklentiler, güvenli liman olarak tanımlanan altının fiyatlarında ise rekor seviyelerin geçilmesini sağladı.
Citigroup gibi çok sayıda yatırım kuruluşu, tahminlerini yukarı yönlü revize ederek altının ons fiyatının bu yıl 3000 doları geçeceği beklentisini paylaştı.
‘Tarifeler piyasaları sarsıyor’
ABD Merkezli Columbia SIPA Küresel Enerji Politikası Merkezi’nde yer alan analizde, Kanada’nın özellikle petrol ve doğal gaz ihracatı sayesinde ABD’ye güçlü bir tarife karşılığı verebileceği ancak Meksika’nın benzer bir koza sahip olmadığına işaret edildi.
Çin’in ise ABD ile halihazırda kritik bazı mineraller üzerinden bir savaş yürüttüğü değerlendirmesine yer verilen analizde, ABD’nin, Meksika ve Kanada’dan mineral ithalatına tarife uygulamasının, Çin’e karşı elini zayıflatabileceği uyarısı yapıldı.
Analizde, Çin’in ABD’ye tarife yanıtını enerji ve bazı kritik minerallerle sınırlı tutmasının ise ölçülü ancak kısa vadede tırmanma potansiyeline sahip olduğu değerlendirmesine yer verildi.
ING’de yer alan ‘Tarifeler piyasaları sarsıyor’ başlıklı analizde ise başlayan ticaret savaşının metal ve tarım ürünlerini baskı altına soktuğu ifade edildi.
Tarifelerin özellikle metal ticaretine zarar verdiği yorumunun yer aldığı analizde, enflasyonist bir niteliğe sahip tarifelerin, ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz indirimlerini sınırlayabileceği belirtildi.
Trump’ın tarife adımlarıyla para piyasalarındaki fiyatlamalarda, Fed’in bir sonraki faiz indirimine haziran ayından önce gitmeyeceğine yönelik beklentiler öne çıkmaya başladı.
Merkezi İskoçya’da bulunan araştırma ve danışmanlık şirketi Wood Mackenzie tarafından hazırlanan ‘ABD enerji şirketleri tarife etkisine hazırlanıyor’ başlıklı raporda, şirketlerin tedarik zincirini derinden analiz etmeye başladığı kaydedildi.
Tarife nedeniyle etkilenmesi beklenen tedarikçilerin ve ürünlerin tespit edilmeye çalışıldığına işaret edilen raporda, ‘Yeterli alternatifin bulunmadığı yerlerde, yakında daha pahalı olabilecek ürünleri stoklamak için satın alımları hızlandırmaya çalışıyorlar.’ ifadesine yer verildi.
Almanya’nın önde gelen düşünce kuruluşlarından Ekonomi Araştırma Enstitüsü (Ifo) ise Trump’ın Kanada, Meksika ve Çin’e yönelik gümrük vergilerinin ABD ekonomisine büyük zarar vereceği, Çin’in ihracatında yüzde 3,8, Kanada’nın yüzde 28, Meksika’nın ihracatında ise yüzde 35’e varan düşüş olabileceği değerlendirmesini paylaştı.
Küresel enerji piyasalarındaki olası gelişmeler
Rusya’daki bilgi ve analiz merkezi InfoTEK’ten Enerji Uzmanı Aleksandr Frolov, ticaret savaşının ve tariflerin enerji piyasalarına olası etkilerine ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Kanada ve Meksika’nın ABD’ye enerjide en çok bağımlı olan ülkeler olduğuna dikkati çeken Frolov, ‘ABD, Kanada’nın petrol ve yılda yaklaşık 80 milyar metreküple doğal gazdaki ana kaynağı. Meksika ise boru hatlarıyla ABD’den yılda yaklaşık 66 milyar metreküp doğal gaz ithal ediyor.’ dedi.
Ticaret savaşının bu alanlarda devam etmesi halinde piyasadaki etkisinin sınırlı kalacağını belirten Frolov, ‘Kanada ve Meksika, şirketlerinin ilave gümrük vergilerinden kaynaklanan kayıplarını kabul etmek zorunda kalacaklardır.’ ifadelerini kullandı.
Frolov, Çin’in ABD’nin tedarik ettiği ürünlere neredeyse hiç bağımlı olmadığını anlatarak, şöyle devam etti:
‘Bu, manevra için daha fazla alana sahip olduğu, ABD’den petrol, gaz ve kömürü acısız bir şekilde terk edebileceği ve bu hacimler için kolayca yeni bir alıcı bulabileceği anlamına geliyor. Çin ile yapılan bir ticaret savaşı ancak büyük haber kuruluşları savaşın Çin ekonomisini sarsacağı konusunda ısrar ederse ve bu da enerji talebinin düşmesine neden olursa, küresel petrol ve gaz piyasası üzerinde etkili olabilir.’
Çin enerji sektöründe sınırlı etki bekleniyor
Küresel ekonomik büyümede olası bir yavaşlama yaşanması halinde enerji talebinin düşebileceğini kaydeden Frolov, arz fazlasının petrol fiyatlarında düşüşe neden olabileceğini söyledi.
Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve Rusya’nın da bulunduğu bazı petrol üreticilerinden oluşan OPEC+’ın üretim artışına yönelik planlarını erteleyebileceğini ifade eden Frolov, bu durumun yaşanmasının düşük bir ihtimal olduğu görüşünü kaydetti.
Frolov, Rusya’nın ise söz konusu ticaret savaşından fazla etkilenmesini beklemediğini belirterek, ‘Çünkü Çin söz konusu olduğunda, az miktarda enerji sevkiyatının ikame edilmesi gündeme gelecektir. Başka bir deyişle küresel ölçekte sevkiyatın hafif bir şekilde yeniden dağıtılması yaşanacak ve bu da piyasa ölçeğinde istatistiksel bir hataya yakın olacaktır.’ değerlendirmesinde bulundu.
AA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, COP29 Dünya Liderleri İklim Zirvesi’nde konuştu12 Kasım 202416:07 Adana’daki iki maden sahası için ihale düzenlenecek12 Kasım 202409:14 Türkiye Avrupa’ya “yeşil hidrojen” ihraç edebilir konuma yakın19 Nisan 202518:29 ASPİLSAN Enerji, ürettiği pil ve bataryalarla savunma sanayisinin karbon ayak izini düşürüyor19 Nisan 202512:36 Rekabet Kurulu, Stellantis’in, Tofaş tarafından devralma işlemini onayladı19 Nisan 202512:34 ABD yönetimi, madencilik projelerinde izin süreçlerini hızlandırıyor19 Nisan 202512:33 Güneş enerjisine dayalı elektrik üretimi yatırımlarına ilişkin düzenleme19 Nisan 202512:31