Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) son günlerde elektrik faturaları konusunda çokça tartışılan dağıtım bedeline ilişkin bir açıklama yayınladı. EPDK yaptığı açıklamada dağıtım bedeli, elektrik faturasının dağıtılması ya da sayacın okunması bedeli olmadığını vurguladı. Dağıtım bedeli; maliyetler hesaplanarak, enerji hizmetinin kaliteli ve kesintisiz şekilde temini için verimlilik de dikkate alınarak belirlendiğini belirtildi. Açıklamanın detayları şöyle: “Elektrik […]
EPDK yaptığı açıklamada dağıtım bedeli, elektrik faturasının dağıtılması ya da sayacın okunması bedeli olmadığını vurguladı. Dağıtım bedeli; maliyetler hesaplanarak, enerji hizmetinin kaliteli ve kesintisiz şekilde temini için verimlilik de dikkate alınarak belirlendiğini belirtildi.
Açıklamanın detayları şöyle:
“Elektrik faturalarında üç ana unsur bulunmaktadır. Bunlar; enerji bedeli, dağıtım bedeli ile vergi, fon ve paylardır.
Elektrik, yaklaşık olarak 60 bin personelin çalışmakta olduğu santrallerde üretilir. Elektriği üreten şirketler, üretim maliyetlerini dikkate alarak rekabete açık bir ortamda ürünlerini santral çıkışında piyasaya arz ederler. Yerli ve yenilenebilir enerji gibi desteklenmesi gerekli olan bazı üretimler haricindeki, ekonomik olarak en uygun üretim maliyetleri enerji bedelini oluşturmaktadır.
Kaynağın bulunduğu bölgedeki santrallerde üretilen enerjinin öncelikle kilometrelerce uzakta bulunan yerleşim alanlarına kadar iletilmesi daha sonra da her türlü olumsuz hava ve coğrafi olarak zorlu şartlara rağmen ülkemizin en ücra noktalarına kadar yaklaşık olarak 42 milyon aboneye kapıda teslim edilmesi için yerleşim alanlarında dağıtılması gerekir. Ülkemizde iletim ve dağıtım faaliyetleri için her yıl ortalama 9,5 milyar TL şebeke tesisi ve diğer yatırımlar yapılmakta ve yaklaşık 120 bin personel ile 206 bin adet trafo ve dünyanın etrafını 37 kez dolaşabilecek büyüklükteki 1 milyon 460 bin km. hat uzunluğundaki şebekenin işletilebilmesi için de her yıl ortalama 17,5 milyar TL olmak üzere toplamda 27 milyar TL harcama yapılmaktadır. Santrallerde üretilen enerjinin tüketicilere kapıda teslimi için oluşan bu maliyetler de dağıtım bedelini oluşturmaktadır.
Dağıtım bedeli, elektrik faturasının dağıtılması bedeli değildir. Elektrik sayacının okunması bedeli de değildir.
Benzer şekilde, tarlada üretilen bir ürünü tarladaki çıkış fiyatıyla pazarda veya markette satın alamıyoruz. Çünkü o ürünün kullanıcıya teslim noktasına getirilmesinin de bir maliyeti var ve tüketici olarak bu maliyeti de ödemekteyiz.
Dağıtım bedelinin belirlenmesi Elektrik Dağıtım veya Perakende Satış Şirketlerinin yetkisinde değildir. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, yukarıda belirtilen maliyetlerden hareketle hizmetin kaliteli bir şekilde karşılanması ve verimliliği de dikkate alarak dağıtım bedelini belirler ve ilgili şirketler belirlenmiş olan bu tarifeyi uygularlar.
Dağıtım bedeli, ülkemize has bir bedel değildir. Elektrik faaliyetinin yapıldığı her ülkede maliyetin bir unsurudur. Faturalardaki dağıtım bedeli ülkemizde vergiler hariç yüzde 35 iken AB’de bu rakam yüzde 51 seviyesindedir.”
38 ülke ortalamasına bakıldığında enerji bedeli ortalama 9 € cent iken ülkemizde 5 € cent, dağıtım bedeli ortalama 9,9 € cent iken Türkiye’de 2,7 € cent olarak gerçekleşti. Dağıtım bedelinin toplama oranına bakıldığında ortalama yüzde 51 iken Türkiye’de bu oran yüzde 35 oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, COP29 Dünya Liderleri İklim Zirvesi’nde konuştu12 Kasım 202416:07 Adana’daki iki maden sahası için ihale düzenlenecek12 Kasım 202409:14 Bakan Kurum: “Yenilenebilir enerjinin payını yüzde 50’ye çıkaracağız”14 Kasım 202418:05 Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi, COP29’da iki panel düzenledi14 Kasım 202417:56 “Ülkemiz için yenilikçi projelere yatırım yapmaya devam edeceğiz”14 Kasım 202417:23 Sürdürülebilir kalkınma hedefleri için ulusal iklim planlarında “adil geçiş” önem kazanıyor14 Kasım 202415:00 Küresel petrol arzı ekimde günlük 300 bin varil arttı14 Kasım 202414:59