Gazetemize özel açıklamalarda bulunan Polaris Sigorta ve Reasürans Brokerlik Hizmetleri Yönetim Kurulu Üyesi Yalın Kılıç, “Enerji şirketleri, kendilerine özel hazırlanan sabit kıymet, siber güvenlik veya parametrik sigorta poliçeleri ile kayıplarını en aza indirebilirler” dedi.
Kapsamlı risk yönetimi çözümleri sunan Polaris Sigorta ve Reasürans Brokerlik Hizmetleri’nin Yönetim Kurulu Üyesi Yalın Kılıç, finans ve endüstriyel sektörlerdeki uzmanlıkları, enerji şirketlerine dair çözümleri, hizmetler ve küresel ağlarıyla ilgili gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Kılıç, “Çeşitlendirilmiş sigorta poliçeleriyle enerji sektöründeki tüm firmalar faaliyet alanlarına uygun korumayı sağlayabilirler” dedi.
Polaris Sigorta’yı ve faaliyetlerini anlatır mısınız?
Polaris Sigorta olarak 25 yılın üzerinde bir süredir faaliyet gösteren sigorta brokerlik şirketiyiz. Yaklaşık 5 yıl önce yönetim ve strateji değişikliğine giderek kurumsal sigortalar alanındaki etkinliğimizi artırdık. Günümüzde 70 kişilik insan kaynağımız ve müşteri odağıyla oluşturulmuş 11 hizmet birimimiz ile 1.000’in üzerinde kurumsal ve 50.000’in üzerinde bireysel sigortalımıza hizmet veriyoruz.
Polaris Sigorta olarak kurumsal sigortalılarımız adına çözümler geliştirmeye odaklanıyoruz. Müşteri odaklı hizmet modelimizle uzun yıllardan gelen tecrübe ve bilgi birikimine sahip yetkin ekiplerimizi sigortalılarımızla buluşturuyoruz. Tüm kurumsal sigorta branşlarında uzman ekiplerimiz, piyasayı yakından takip ederek sigortalılarımızın menfaatini korumak üzere çalışıyor. Ayrıca, farklılaşan ve yeni dünyada ortaya çıkan riskler için çözüm üreten ve reasürans piyasalarıyla yakından çalışan özel ekiplerimiz bulunuyor. Reasürans brokerliği lisansımız ve uzman ekiplerimiz sayesinde sigortalılarımıza global kaynaklarla çözümler sunabiliyoruz. Bu sayede kapasite artışı, ürün çeşitliliği ve maliyet avantajı sağlıyoruz.
Teknoloji temelli sigortacılık iş modellerine büyük önem veriyoruz. Dijital çözüm platformumuz Osigo ile kurumların çalışanlarına özel bireysel sigorta çözümlerini kolay erişilebilir hale getiriyor ve böylece iş ortaklarımıza uçtan uca sigorta çözümleri sunuyoruz.
“ENERJİ SEKTÖRÜ, KENDİNE ÖZGÜ RİSKLER BARINDIRIYOR”
Enerji sektöründe sigorta poliçeleri hangi riskleri kapsar? Karşılaşılabilecek en yaygın riskler nelerdir?
Enerji sektörü, tüm faaliyet kollarıyla kendine özgü riskler barındırıyor. Hatta aynı alanda faaliyet gösteren sigortalıların dahi risklerinin lokasyon, mühendislik, işletme prensipleri gibi etkenlerle birbirinden ayrıştığını görüyoruz. Bu nedenle, en başta sektör için tek tip sigorta poliçelerinden bahsetmek mümkün değil.
Başta doğal gaz ve elektrik olmak üzere enerji nakil, dağıtım ve iletim alanında faaliyet gösteren firmalar için doğal afet, yangın, terör ve sabotaj gibi mal varlığının karşılaşabileceği risklerini teminat altına alan sabit kıymet poliçeler önemli görülüyor. Ayrıca, çalışanların ve üçüncü tarafların karşılaşabileceği risklere karşı firmaları koruyan sorumluluk poliçelerinin de mutlaka alınması gerekiyor.
Enerji üretim şirketleri adına en genel risk makine kırılması sonucunda oluşan maddi hasar olarak belirtilebilir. Yüksek teknoloji ürünü ve kritik nitelikteki makinelerin ani ve beklenmedik kırılmalarının mutlaka teminat altına alınması gerekiyor. Öte yandan, başta deprem, yıldırım, sel ve seylap olmak üzere doğal afetler ve zaman zaman da yangın hadiseleri büyük maddi hasarlara neden olabiliyor. Bu faaliyet kolundaki firmaların, tüm riskler (All Risk) niteliğinde sabit kıymet poliçelerine sahip olması gerekir.
Artık birçok endüstride olduğu gibi enerji sektöründe de veri ve verinin transferi çok kritik bir unsur haline geldi. Tüm ölçme, izleme, acil uyarı, acil müdahale ve benzeri işletim sistemleri veri ve veri iletimi ile çalışıyor. İşletmelerin karşılaşabileceği ve zararının boyutu kolay öngörülemeyen risklere karşılık, siber güvenlik poliçesinin alınmasını sektördeki tüm firmalara öneriyoruz.
Ek olarak, güneş ve rüzgar enerjisi alanında faaliyet gösteren firmalar için güneş eksikliği (Lack of Sun) veya rüzgar eksikliği (Lack of Wind) gibi çevresel faktörlere bağlı enerji üretim kayıpları da önemli riskler arasındadır. Bu riskler, özellikle yeni gelişen parametrik sigortalarla teminat altına alınabilmektedir. Parametrik sigortalar, belirlenen bir ölçüm parametresi aşıldığında ya da belirli bir enerji eşiğinin altına düşüldüğünde, hızlı ve şeffaf bir tazminat süreci sunarak bu tür risklere karşı etkili bir çözüm sağlar.
Bu şekilde çeşitlendirilmiş sigorta poliçeleriyle, enerji sektöründeki tüm firmalar faaliyet alanlarına uygun korumayı sağlayabilirler.
“2023 ŞUBAT DEPREMİNİN SİGORTALI HASAR TUTARI YAKLAŞIK 117 MİLYAR TL”
Doğal afetlerin sigorta kapsamındaki etkileri nelerdir?
Ülkemizin coğrafi şartları ve enerji sektöründe faaliyet gösteren firmaların yurt genelindeki yaygınlığı göz önünde bulundurulduğunda doğal afet risklerinin sektöre mutlak bir etkisi olduğundan bahsedebiliriz. Son yıllarda yaşanan deprem, sel ve orman yangını gibi büyük doğal afetlerde ülke genelinde ve enerji sektöründeki bazı firmaların büyük hasarlar aldığına tanıklık ettik. Sadece 2023 Şubat depreminde toplam sigortalı hasar tutarı yaklaşık 117 milyar TL’yi buldu. Bu hasarlar sonrası, ilgili firmaların sigorta prim ve şartlarında aleyhte değişiklikler olmuşken diğer firmalara da dolaylı yansımalar olduğunu gördük.
Enerji sektörünün son yıl hasarları sonucunda artan sigorta ve reasürans maliyetleriyle birlikte 2023 şubat depremi sonrası İhtiyari Deprem ve Yanardağ Püskürmesi Teminatına İlişkin Tarife ve Talimat’ta yapılan değişiklik ile deprem teminatı için alınacak minimum fiyat arttırılmış ve tüm bunlar da doğrudan sigorta maliyetlerine yansımıştır.
“SİGORTA POLİÇESİ OLUŞTURURKEN ÇOK DİKKATLİ BİR RİSK ANALİZİ YAPILMALI”
Enerji şirketlerine sigorta poliçesi oluştururken dikkat edilecek hususlar nelerdir? Sigorta şirketleri ile yapılan sözleşmelerde özellikle hangi şartlar dikkate alınmalıdır?
Enerji nakil, dağıtım ve iletim faaliyet kolundaki firmaların coğrafi yaygınlığı ve faaliyet alanına göre büyük çeşitlilik gösteren risklerle karşı karşıya olduğundan sigorta poliçesi oluştururken çok dikkatli bir risk analizi yapılması gerekli. Her firmanın kendi bölgesine özgü riskleri tanımlamaları ve bunlardan doğacak zararların teminat altında olduğundan emin olmak büyük önem arz ediyor. Örneğin, Türkiye’nin yüksek kesimlerinde yoğun kış koşulları ve kar ağırlığı büyük risk iken Güney ve Batı bölgelerimizde orman yangınları kritik risk haline geliyor.
Enerji üretim faaliyetindeki firmaların makine kırılması teminat koşullarına, bakım şartlarına, poliçelerdeki ekipman yaşı ve benzeri istisnalara dikkat etmesi gerekiyor. Firmaya özgü limit ve muafiyetler belirlenmesi, hasar anında mağduriyet yaşanmaması ve uzun yıllar sigortalanabilir olmak açısından büyük öneme sahip.
Sabit kıymet poliçelerinde kar kaybı teminatının mutlaka dahil edilmesini öneriyoruz. Zaman zaman duruş süresine bağlı olarak kar kaybı hasar tutarının, maddi hasar tutarının çok üzerinde olduğunu görüyoruz.
Poliçelerin genel olarak tüm riskler (All Risk) niteliğinde olmasının, enerji sektörü için daha doğru olduğunu görüyoruz. Ama bu tipteki poliçelerde de ne tipte risklerin istisna tutulduğunun bir sigorta danışmanı ile değerlendirilmesi gerekiyor. Aksi takdirde, bazı risklerin teminat altında olmadığı ve mağduriyet yaratacak poliçeler oluşturulabilir.
“HASAR SÜREÇLERİ DİĞER SEKTÖRLERE GÖRE DAHA UZUN”
Sigorta tazminat süreci genellikle nasıl işler? Sigorta tazminat taleplerinde sık karşılaşılan sorunlar nelerdir?
Öncelikle sigortalı işletmelerden hasar öncesi gerekli tüm tedbirleri sigortalı değilmişçesine mümkün olan en üst düzeyde alması beklenir. Hasar oluştuktan sonra ise gecikmeksizin sigortacıya bildirimde bulunulması, hasar tazminatının artmasını önlemeye yönelik makul önlemleri alınması, sigortacının talimatlarına uyarak rücu haklarının korunması kanuni gerekliliklerdir.
Sonrasında atanacak hasar eksperiyle iş birliği yapılarak, gerekli tüm bilgi ve belgelerin temin edilmesi gerekir. Özellikle, kar kaybı hasar tazminatının belirli bir seviyede tutulabilmesini sağlayacak aksiyonları eksper, sigortalı firma ve sigorta şirketi birlikte değerlendirirler. Hasarın nedeninin tespiti sonrası, hasarın teminat altına alınmış bir risk sonucu gerçekleştiği anlaşıldıktan sonra nihai tazminat tutarının hesaplanmasına ve ödeme sürecine geçilir.
Enerji sektörüne özgü olarak, çoğunlukla birden fazla sigorta ve reasürans şirketinin iştirakiyle poliçe tanzimi gerçekleştiğinden hasar süreçlerinin diğer sektörlere göre biraz daha uzun olduğunu gözlemliyoruz. Süreçte gösterilecek karşılıklı azami iyi niyet, şeffaflık ve iş birliği kolaylık ve hız sağlayacaktır. Sigortalıların hasar tazminat sürecinde sergiledikleri iş birliğinin, sonraki poliçe satın alma süreçlerine olumlu etki ettiğini belirtmek gerekir.
Enerji sektöründe bilgi ve tecrübe sahibi sigorta brokeri, hasar sürecini tüm taraflar adına kolaylaştıracak ve sorunsuz şekilde çözümlenmesini sağlayacaktır. Bu anlamda, sigortalı firma ile broker arasındaki yakın ilişki ve iş birliği, tüm tarafların ortak zeminde buluşmasının unsurlarından biri olarak sayılabilir.
“SİGORTA BEDELİ DOĞRU BİR ŞEKİLDE BELİRLENMELİ”
Sigorta tazminat sürecinde dikkat edilmesi gereken en önemli hususlar nelerdir?
Hasar sürecine ilişkin yukarıda belirtilenlerin dışında tazminat sürecine en çok etki eden hususlar esasen poliçe oluşturma ve satın alma esnasında titiz çalışma ile ortadan kaldırılabilir. Son yıllarda, kur ve enflasyon değişikliklerinden kaynaklı sigorta bedelinin eksik tespitinden ötürü, birçok hasarda eksik sigorta kuralının uygulandığını ve hasar tazminatında kesintiye gidildiğini görüyoruz. Bunu önlemek için poliçe satın alma aşamasında sigorta bedelinin doğru bir şekilde belirlenmesine özen gösterilmelidir.
Sigortalı firmaların hem kanundan hem de sigorta poliçesinin kurallarından kaynaklı ödev ve sorumlulukları bulunmaktadır. Bu sorumlulukların ihmal edilmesi veya kusur kaynaklı yerine getirilmemesi sigortacının tazminat tutarını azaltma veya kesinti yapma hakkını doğurabilir. Sigorta brokeri ile sadece poliçe satın alma aşamasında değil tüm süreç boyunca yakın iletişimde olarak doğru aksiyonların alınması gerekir.
Özellikle, enerji sektörü gibi yüksek riskli alanlarda faaliyet gösteren firmaların, poliçelerini düzenli olarak gözden geçirmesi ve broker desteği alması, hasar tazminat sürecini hızlandırmak ve olası mağduriyetleri en aza indirmek için büyük önem taşır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, COP29 Dünya Liderleri İklim Zirvesi’nde konuştu12 Kasım 202416:07 Adana’daki iki maden sahası için ihale düzenlenecek12 Kasım 202409:14 Zorunlu kış lastiği uygulamasında tarih belirlendi21 Kasım 202418:48 GENSED, Eskişehir’de “Güneş Enerjisi ve Enerji Depolama Semineri” düzenledi21 Kasım 202416:58 SEDAŞ, olumsuz hava koşullarına karşı alarmda21 Kasım 202416:57 Yapay zeka yatırımlarıyla artan elektrik maliyetleri teknoloji şirketlerini zorluyor21 Kasım 202413:18 Yenilenebilir enerjide 2030 hedefleri için yıllık 1000 gigavattan fazla kurulum gerekiyor21 Kasım 202413:17