Eksen değiştiren keşif

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Karadeniz ‘de TPAO tarafından kazılan Tuna-1 kuyusunda 320 milyar metreküplük dev doğal gaz rezervinin keşfedildiğini açıkladı.

21 Ağustos’ta Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde kamuoyunun merakla beklediği “müjde”yi açıklayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye, tarihinin en büyük doğal gaz keşfini Karadeniz’de gerçekleştirdi. Fatih sondaj gemimiz 20 Temmuz’da çalışmaya başladığı Tuna-1 kuyusunda 320 milyar metreküp doğal gaz rezervi keşfetti. Hedefimiz 2023 yılında Karadeniz gazını milletimizin kullanımına sunmaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Bu ilk kuyuda bulunan rezerv, çok daha zengin bir kaynağın bir parçasıdır. İnşallah devamı da çok kısa sürede gelecektir.”

100. YILDA VATANDAŞIMIZLA KENDİ GAZIMIZI BULUŞTURACAĞIZ

Fatih sondaj gemisinde açıklamalarda bulunan Bakan Dönmez, keşfin yapıldığı sahada yeni tespit kuyularının en kısa sürede açılacağını belirterek, “İnşallah Cumhuriyetimizin 100. yılında vatandaşımızla kendi gazımızı buluşturacağız” dedi.

ARTIK CARİ AÇIĞI DEĞİL, CARİ FAZLAYI KONUŞACAĞIZ

Fatih sondaj gemisinde açıklamalarda bulunan Bakan Albayrak, “Artık cari açığı değil, cari fazlayı konuşacağımız, döviz fazlasını konuşacağımız yeni dönemin başladığı, yeni bir sürece girdik” dedi.

Haberin devamı…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan tarihi keşif müjdesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 21 Ağustos’ta Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde düzenlenen programda Fatih Sondaj Gemisi’nin Karadeniz’de 320 milyar metreküp doğal gaz rezervi bulduğunu açıkladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 19 Ağustos’ta Başkent Organize Sanayi Bölgesi’nde “Kalyon Güneş Teknolojileri Fabrikası Açılış Töreni”nde yaptığı konuşmada, 21 Ağustos günü bir müjde vereceklerini belirtmişti. Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde kamuoyunun merakla beklediği “müjde”yi açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir süredir Karadeniz’deki Tuna-1 Kuyusu’nda faaliyetlerini sürdüren Fatih Sondaj Gemisi’nin 320 milyar metreküp doğal gaz rezervi bulduğunu duyurdu. Bu keşif, Türkiye’nin bundan sonraki dönemde enerji ihtiyacını kendi kaynaklarıyla sağlama noktasında büyük önem taşıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye için bir milat niteliğindeki o keşifle alakalı yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Enerji, kalkınmanın temel unsuru olmanın yanında milli bağımsızlığın tesisinde de büyük öneme sahiptir. Dünyadaki birçok çekişmenin arkasında hep enerji olsa da biz hep ‘Önce insan’ dedik. İnsanlık bizde, petrol onlarda kalmış olabilir. Ancak Rabbim şimdi bize bambaşka bir kapı açtı. Şimdiye dek yüzlerce milyon dolarlık arama faaliyetleri sonrası elimize 3-5 sayfalık raporlar dışında bir şey geçmiyordu. Ancak biz artık bu tür çalışmaların kiralama ve benzeri yöntemlerle değil doğrudan milli kaynaklarımızla yürütülmesini kararlaştırdık. 2017’de hayata geçirdiğimiz ‘Milli Enerji ve Maden Politikası’ çerçevesinde derin deniz sondajlarına başladık ve üç sondaj gemimizi bünyemize kattık. Ülkemize kazandırdığımız sondaj gemileriyle yaptığımız çalışmaların birim maliyetleri de oldukça düşüktür. Yerli ve milli imkanlarla hareket ettiğimiz için bu başarıya ulaştık.”

‘HER ARAYAN BULAMAZ AMA BULANLAR, ARAYANLARDIR’

“Her arayan bulamaz ama bulanlar, arayanlardır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Sakarya Gaz Sahası ile ‘Bismillah’ dedik, inşallah devamı da gelecektir. Sadece denizlerde değil, kendi topraklarımızdaki aramaları da daha sıkı ve bilinçli şekilde yürütüyoruz. Ülkemizin enerji meselesini kökten çözmeye kararlıyız. Cari açığımızın en büyük sebebi de hep enerji olmuştur. Yerli ve yenilenebilir kaynaklara verdiğimiz önemle bunu aşmaya başladık” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; “Bir yandan konvansiyonel enerji kaynaklarına yoğunlaşırken diğer taraftan da geleceğin teknolojilerine yatırımımızı sürdüreceğiz. Net enerji ihracatçısı konumuna gelene kadar çalışmalarımız kararlılıkla sürecektir. Kimsenin hakkını yemeden ama kimseye de hakkımızı yedirmeden çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bu keşiften sonra artık önümüzde çok daha aydınlık bir yol olduğunu biliyoruz. Gelecek nesillere çok daha güzel günler bırakacağız. Bu keşfin ve arkasından gelecek keşiflerin ülkemize, milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Ülkemize ve milletimize bu sevinci yaşatan kurumlarımızın tüm mensuplarını tebrik ediyorum. Özellikle bu sürece öncülük eden Bakanlarımız Berat Albayrak ve Fatih Dönmez’e teşekkür ediyorum” dedi.

‘YENİ BİR SÜRECE DOĞRU GİDİYORUZ’

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Fatih Sondaj Gemisi’nden açıklamada bulundu.

‘Bugün ülkenin milli enerji politikaları ve ekonomisi açısından tarihi bir gün’ diyen Albayrak, “Türkiye olarak bu yüzyılın kaderinin şekillendiği bugünlerde ülkemizin geleceği açısından çok önemli bir sürece şahitlik ediyoruz. Bugünün bizim için şöyle bir anlamı var, milletimizin tarihinde ağustos zaferler ayı. Malazgirt’ten Mohaç’a, Büyük Taarruz’dan Sakarya’ya kadar hakikaten ağustos ayında çok büyük şanlı zaferlere imza atmışız. Bugün yine bir ağustos ayında, on yıllardır süregelen, özellikle enerji alanında ülkemizin makus talihini tarihe gömdüğümüz büyük şanlı bir zafere imza attığımız bir sürece şahitlik ediyoruz. Bu da bizim için çok büyük bir övünç kaynağı” diye konuştu.

‘320 MİLYAR METREKÜP DOĞAL GAZ KEŞFEDİLDİ’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşmasında; “Türkiye, tarihinin en büyük doğal gaz keşfini Karadeniz’de gerçekleştirdi. Fatih sondaj gemimiz, 20 Temmuz’da çalışmaya başladığı Tuna-1 kuyusunda 320 milyar metreküp doğal gaz rezervi keşfetti. Hedefimiz 2023 yılında Karadeniz gazını milletimizin kullanımına sunmaktır. Daha önce Tuna-1 diye adlandırılan ve “Sakarya Gaz Sahası” adını verdiğimiz bu alanda gerekli tüm testler tamamlandı. Bu ilk kuyuda bulunan rezerv, çok daha zengin bir kaynağın bir parçasıdır. İnşallah devamı da çok kısa sürede gelecektir. İnşallah benzer bir müjdeli haberi Akdeniz’den de bekliyoruz. Şu anda bakımda olan Kanuni’nin de yıl sonunda devreye girmesiyle Akdeniz’deki faaliyetlerimize hız vereceğiz”dedi.

‘ARTIK CARİ AÇIĞI DEĞİL, CARİ FAZLAYI KONUŞACAĞIZ’

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, ülkenin enerji ve ekonomi başta olmak üzere birçok alandaki tam bağımsızlık yolculuğunda büyük bir adımın atıldığına dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu: “Bu süreç ülkemizi, 83 milyon vatandaşımızı yarınlara çok daha ümitli taşıyacak. Bugün burada ifade edilen keşif ve gazla, ülkemizin dört bir tarafındaki Hakkari’den Edirne’ye, Artvin’den Muğla’ya, Trabzon’dan Hatay’a 83 milyon vatandaşımızın her birinin övünçle, gururla, büyük bir sevinç yaşayacağı büyük adım atılıyor. İşin ekonomik boyutu itibarıyla burada gemideki arkadaşlarla teknik süreci değerlendirdikten sonra, çok net şunu ifade edebilirim ki hakikaten buradaki mevcut keşif ve potansiyelle birlikte inşallah ülkemizin gündeminden cari açık konusunu artık kaldıracağız. Çünkü son 10 yıl ortalaması 40 milyar dolarlık enerji ithalatı yapan bir ülke Türkiye. Bugün buradaki bu potansiyelle birlikte cari açığı değil, cari fazlayı konuşacağımız, döviz fazlasını konuşacağımız yeni dönemin de başladığını, yeni bir sürece girdiğimizi görmüş oldum. Artık ‘Ne doğu ne batı, yeni eksen Türkiye’ söyleminde yeni bir sürece doğru gidiyoruz.”

Albayrak, bu süreçteki çalışmaları nedeniyle başta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez olmak üzere, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı ve Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı yöneticileri, Fatih Sondaj Gemisi’ndeki mühendisler ve tüm ekibe teşekkür ederek, şunları kaydetti: “Ailelerinden, çocuklarından, eşlerinden feragat ederek bu süreci ortaya koydular. Sayın Cumhurbaşkanımız, en başta size ilk günden itibaren bize inanarak arkamızda durduğunuz için şükranlarımı sunuyorum. Her şeyin ötesinde Cenabı Allah’a hamd ediyorum ki bizi başta sizlere ve milletimize mahcup etmediği için. Bugün bir kez daha şuna inanç ve imanla şahitlik ettim ki Cenabı Allah hiçbir emeği zayi etmiyor. İnanıyorsanız, çalışıyorsanız ve en önemlisi bir amaç, dava uğruna mücadele ediyorsanız Cenabı Allah her işin sonunu hayra tevdi ediyor. 2020’lerin Türkiye’sinde kalpten ilk günden beri inandığım bu sürecin, Cenabı Allah’ın nasibiyle bugün yeni çağı açtığına inanıyorum.”

‘100. YILDA VATANDAŞIMIZLA KENDİ GAZIMIZI BULUŞTURACAĞIZ’

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Fatih sondaj gemisinde yaptığı açıklamada, “Bugün Türkiye ve Türk milleti açısından tarihi dönüm noktalarından biri. İlk 10 sondajda 1 keşif yakalama hedefi koyduk. Burası 9. derin deniz sondajımız. İnşallah Cumhuriyetimizin 100. yılında vatandaşımızla kendi gazımızı buluşturacağız” diye konuştu.

1970’li yıllarda İngiltere’nin 150, Norveç’in 30’uncu denemesinde keşif yaptığını anımsatan Dönmez, “Bunu Cumhurbaşkanımıza söylediğimde ‘Milletimiz çok bekledi, o kadar vaktimiz yok, elini çabuk tut Fatih’ demişti. TPAO’daki arkadaşlarımızla bir araya geldik ve ‘Potansiyeli en yüksek olan lokasyona ağırlık vereceğiz’ dedik. İlk 10 sondajda 1 keşif yakalama hedefi koyduk. Burası 9’uncu derin deniz sondajımız” dedi.

“YAKLAŞIK 2 BİN KM2 ALANIN RÖNTGEN FİLMİ ÇEKİLDİ”

Söz konusu bölgedeki sismik çalışmalara 14 ay önce başlandığını kaydeden Bakan Dönmez, bu kapsamda yaklaşık 2 bin km2 alanın röntgen filminin çekildiğini ifade etti.

Dönmez, verilerin TPAO uzmanları ve mühendisleri tarafından detaylı analiz edildikten sonra Tuna-1 lokasyonunda ilk sondaja karar verildiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti: “Fatih gemimizi Akdeniz’den önce İstanbul’a kule sökümü için çektik. Haydarpaşa’dan 29 Mayıs’ta Karadeniz’e uğurladık. Trabzon Limanı’nda montaj devam etti. 15 Temmuz’da oradan yola çıktı, 20 Temmuz’da matkap ilk defa dönmeye başladı. Şu an deniz seviyesinden 3 bin 500 metre aşağıdayız, buradaki denizin derinliği 2 bin 100 metre. Yaklaşık 1400 metre de karada ilerledik. İki önemli gaz kaynağı adını verdiğimiz rezervi kestik. 500 metrelik bu rezervde gazla buluştuk. Sondaja 1 hafta-10 gün ara verdik, sürekli olarak testleri yapıldı.”

“ARADIK VE BULDUK”

Test, analiz ve detaylı mühendislik çalışmalarından sonra uzmanlar ve yetkililerin rezerv miktarını tespit ettiklerini aktaran Bakan Dönmez, “Bin metre daha derine ineceğiz. Sismik veriler bize aşağıda benzer yapıda 2 katmanın daha olduğunu, dolayısıyla inşallah oralarda da gaz kaynağına ulaşacağımızı gösteriyor. Gaz keşfi yapılan saha yaklaşık 250 kilometrekare. Yine bu bölgede en kısa sürede yeni tespit kuyularımızı açacağız ve bu çalışmalarımızı daha da netleştireceğiz. Yapılan test ve analizlerden sonra gazın kalitesi de son derece iyi görünüyor. Maliyet açısından son derece olumlu yansıyacak. 6 bin kilometrekare daha sismik çalışma yapacağız bu bölgede. Arkadaşlarımız son derece umutlu. Biz her zaman inandık, büyük bir sabır, inanç ve tevekkülle bu yola çıktık. Her fırsatta kararlılığımızı belirterek ‘Varsa mutlaka bulacağız’ dedik. Cumhurbaşkanımız da ‘Ancak arayanlar bulur’ dedi. Aradık ve bulduk.”

‘KARADENİZ’DE GERÇEKLEŞTİRİLMİŞ EN BÜYÜK KEŞİF’

Karadeniz’deki doğal gaz rezervini keşfeden TPAO, süreçle ilgili bir bilgilendirme mesajı paylaşırken devam eden çalışmalarla birlikte rezervin daha da yüksek seviyelere ulaşmasının beklendiğini açıkladı. TPAO açıklamasında, Karadeniz’deki keşfin detayları anlatılırken söz konusu bölgede çalışmaların devam ettiği ve daha derinlere inilmesiyle birlikte rezervin daha da yüksek seviyelere ulaşmasının beklendiği kaydedildi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “TPAO, Karadeniz’de Türkiye’nin Münhasır Ekonomik Bölgesinde yer alan Sakarya sahasında büyük bir keşif yapmıştır. Batı Karadeniz baseni Sakarya bloğunda açılan Tuna-1 kuyusu Ereğli’nin 175 km kuzeyinde yer almaktadır. Kuyunun bulunduğu bölgede su derinliği 2 bin 117 metre olmakla birlikte tüm operasyonlar tamamen TPAO ve OTC tarafından milli imkanlar ile yapılmıştır. Tuna-1 kuyusunda sondaja, 2017 yılında TPAO envanterine katılan, en son teknoloji ile donatılmış Fatih Derin Deniz Sondaj Gemisi ile 20 Temmuz 2020 tarihinde başlanmıştır. Fatih, Doğu Akdeniz’de bugüne kadar kazdığı 4 kuyunun ardından boğaz geçişini yaparak Karadeniz arama çalışmaları kapsamında sondaj faaliyetlerine başarıyla devam etmektedir.”

Açıklamada; “Kuyuda şu anda 3 bin 520 metre derinlikte sondaj ve test çalışmaları devam etmekte olup son derinlik hedefi 4 bin 525 metredir. Arama fazının tamamlanmasını müteakip, saha geliştirme ve üretim aşamaları için gerekli çalışmalar başlatılmıştır. Kuyu sondajı devam ediyor olmakla birlikte şu an itibariyle yapılan keşfin yaklaşık 320 milyar metreküp civarında rezerve sahip olduğu hesaplanmaktadır. Tuna-1’in şu ana kadar elde edilen sonuçlarıyla ispatlanan jeolojik modelinin benzer komşu yapılarda da test edilmesiyle bahse konu rezervin daha da yüksek seviyelere ulaşması beklenmektedir. Üst miyosen pliyosen deniz altı yelpaze sisteminde gerçekleştirilen bu keşif, jeolojik ve jeofizik verilerle desteklenmekle birlikte operasyon esnasında yapılan formasyon testleri ile de doğrulanmış durumdadır. Keşif şu ana kadar Karadeniz’de gerçekleştirilmiş en büyük keşiftir. TPAO küresel pandemi dönemine rağmen, Akdeniz ve Karadeniz’de eş zamanlı olarak milli ve yerli imkanlarla derin deniz aramacılık faaliyetlerini aralıksız sürdürmekte olup, hali hazırda 3 derin deniz sondaj gemisine sahiptir” denildi.

KARADENİZ’DEKİ DEV KEŞİF NEDEN ÖNEMLİ?

  • Türkiye’nin önceki yıllarda 62 milyar dolara kadar yükselen ve 2019 yılında 41 milyar dolar olan enerji ithalat açığının düşürülmesine katkı sağlayacak.
  • Türkiye’nin uzun vadeli doğal gaz alım kontratları 2021 yılından itibaren sona ermeye başlayacak. Türkiye’nin ihracatçı ülkelerle yapacağı fiyat müzakerelerinde elini güçlendirecek.
  • Türkiye’nin bölgenin enerji ticaret merkezi olma hedefine büyük katkı sağlayacak.
  • Tüketicilerin daha düşük fiyatlarla doğal gaz kullanabilmelerine imkan verecek.
  • Türkiye’nin kendi denizlerinde kendi sismik araştırma ve sondaj gemileri ile yürüttüğü petrol ve gaz arama üretim seferberliğinde tarihi bir dönüm noktası olurken Karadeniz ve Akdeniz’de başka dev keşiflerin kapısı da aralandı.

‘GAZIN EKONOMİK DEĞERİNİN 65 MİLYAR DOLAR OLACAĞINI SÖYLEYEBİLİRİZ’

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez katıldığı bir televizyon programında, Karadeniz’de keşfedilen 320 milyar metreküplük doğal gaz rezervinin ekonomik değerine ilişkin, “Bundan sonraki gaz ve petrol fiyatlarını bilmeden geleceğe dönük tahminde bulunmak zor. Dünyada küresel ölçekte gaz fiyatları petrole endeksli gerçekleşiyor. Geriye dönük 3-5 yıllık perspektifle bakarsak bu miktardaki gazın ekonomik değerinin 65 milyar dolar olacağını söyleyebiliriz” dedi.

Karadeniz’de 2004’ten bu yana yabancı şirketlerle ortaklıklar kurularak 6 derin deniz sondajının gerçekleştirildiğini belirten Dönmez, şöyle devam etti: “Maalesef keşif yakalayamadık. Keşif yapılan saha ise daha önce sismik araştırması yapılmamış yeni bir sahaydı. 3-4 sene önce de Romanya’da, nispeten yakın bir sahada miktarı bugüne göre daha düşük bir keşif oldu. İlk etapta 2 bin kilometrekarelik bir sismik çalışma yaptık. İlk sondajı da potansiyeli en yüksek sahada yaptık. Tamamı 8 bin kilometrekare olan bir alan. Buralarda da sismik çalışmalara başlayacağız. Aşağıda kalan formasyon benzer nitelikte. İleride yeni keşif kuyuları da açacağız. Rakam biraz daha netleşecek ama beklentimiz bu rakamın yukarı yönlü revize edilmesi.”

“KEŞİF, 7-8 YILLIK TÜKETİME KARŞILIK GELİYOR”

Bakan Dönmez, Türkiye’nin yıllık doğal gaz tüketiminin 45-50 milyar metreküp olduğuna işaret ederek, “Bu keşif, hiçbir yerden kaynak almamış olsak ülkemizin yaklaşık 7-8 yıllık ihtiyacını karşılayabilecek ancak tabii keşifler devam edecek, belki bu rakam daha da artacak” ifadesini kullandı.

İlk gazın kıyıya ulaştırılması için 2023 yılının hedeflendiğini söyleyen Dönmez, sahadan gerçekleştirilecek üretim için planlama yapılacağını dile getirdi. Dönmez, bu tip sahalarda ilk üretimin görece düşük olabileceğini ancak bu aşamaların hepsinin planlanarak sektör ve kamuoyuyla paylaşılacağını belirtti.

Türkiye Petrolleri’nin (TPAO) son yıllarda ciddi birikim ve tecrübe kazandığını vurgulayan Dönmez, şunları ifade etti: “Bundan sonra sondaj ve sismik çalışmaları kendi imkanlarımızla yapacağız. Kıyıya boru hattı çekimi bir defa yapılacak bir iş. Muhtemelen ihale etmek suretiyle uluslararası ölçekte yapılacak. Onun dışında işletme tamamen TPAO üzerinden olacak. Kıyıya geldikten sonra da sisteme bağlamak suretiyle yerli, milli imkanlarla ve kendi personelimizle bu gazı işletip evinize kadar getireceğiz. Biz doğal gaz ve petrole yıllık 40 milyar dolar seviyesinde ödeme yapıyoruz. Bunları da azaltacağız ve cari açığa pozitif katkısı olacak.”

“DOĞU AKDENİZ’DE GERİ ADIM ATMADIK, SON DERECE HAKLIYIZ”

Doğu Akdeniz’deki çalışmalara da değinen Bakan Dönmez, dünya örneklerinin Türkiye’nin tezlerini destekler nitelikte olduğunu söyledi. Dönmez, bölgede “Türkiye’yi oyunun dışında tutalım” anlayışı olduğuna dikkati çekerek şunları kaydetti: “Buradan geri adım atmadık, son derece haklıyız. Türkiye eski Türkiye değil. Sahada kazanıp masada kaybeden bir ülke değil. Diyaloğa da açığız. Bunu da defaaten söyledik. Son dönemde AB girişimiyle Yunanistan ile aramızda bir diyalog başlamıştı ama aradan birkaç hafta geçmeden Yunanistan gitti Mısır ile bu anlaşmayı yaptı. Yunanistan bugüne kadar da masaya gelmekten çekinmiş, kazanımlarını da sahada değil masada kazanmış bir ülkedir. Haklı görünmeye çalışıyor. Artık Türkiye’de buna ‘evet’ diyecek yönetim de lider de yok. Evet diyaloğa açığız ama kendi yetki alanımızı da kimseyle paylaşmaya razı değiliz.”

‘KARADENİZ’DE 2 AYA KADAR YENİ BİR MÜJDE GELEBİLİR’

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, katıldığı başka bir televizyon programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Türkiye’nin 14 ay önce sismik çalışmalara başladığını hatırlatan Dönmez, 320 milyar metreküpten fazla rezerv olduğunu, böylece rezerv konusunda revizyonun yukarı yönlü seyredeceğini söyledi.

Dönmez, Türkiye Petrolleri’nin (TP) yakın coğrafyadaki petrol ve doğal gaz alanlarında ortaklıkları olan bir şirket olduğuna dikkati çekerek, “Rusya’nın muhtelif yerlerinde, Irak’ta ve Afganistan’da petrol sahalarımız var. Bu anlamda TP, bölgesinde ciddi bir oyuncu oldu. Niyetimiz bunu küresel ölçeğe taşımak. 2020’de denizdeki keşifler arasında bir numarayız.” diye konuştu.

Karadeniz’de açılan kuyularda üretime geçileceğini ve doğal gaz kullanımının 2023’e yetişeceğini ifade eden Bakan Dönmez, “Biz kuyuları açtıkça o kuyulardan üretime geçeceğiz. Gazı uzun yıllar boyunca Bulgaristan sınırından, TürkAkım ile birlikte Kıyıköy’den alıyoruz ve 81 ilimize doğal gazı götürüyoruz. Buradaki doğal gazı ana iletim şebekesine Ereğli ya da Akçakoca’dan bağlayacağız.” dedi.

Dönmez, 8 bin kilometrekarelik TUNA-1 lokasyonunun sadece dörtte birinde çalışma yapıldığını ve benzer yapılarda keşiflerin olabileceğini aktararak, “Kuvvetle muhtemel aşağıdaki katmanlarda yeni keşif yakalayabiliriz. Derinlikleri ve uzunlukları birbirine benziyor. 2 aya yeni müjde gelebilir” dedi.

“KANUNİ GEMİSİ YIL SONUNA KADAR KARADENİZ’DE OLACAK”

Dönmez, Türkiye’nin üçüncü sondaj gemisi Kanuni’nin yıl sonuna kadar işlemlerin biteceğini dile getirerek, “Kanuni gemisi yıl sonuna kadar Karadeniz’de olacak. Bu noktada 40’a yakın kuyu açılması gerekiyor. Bir potansiyel görülürse iki sondaj gemisi de yeterli olmayacak.” dedi.

Türkiye’nin milli sondaj gemileriyle yaptığı çalışmalarda Karadeniz veya Akdeniz ayrımı yapılmadığını belirten Dönmez, Karadeniz’de olduğu gibi Akdeniz’de de sismik verilerin değerlendirildiğini kaydetti. Dönmez haritalama çalışması yapıldığını ancak Karadeniz’deki verilerin aksine Akdeniz’deki sondajların devamının gelmediğini ifade etti.

Bakan Dönmez, Akdeniz’de potansiyeli olan bölgelerde sondaj faaliyetlerinin devam edeceğini vurgulayarak, “Hem petrol hem doğal gaz bulma ihtimalimiz var. Akdeniz’de yapılan keşiflerin ağırlığı doğal gaz oldu. Aynı sahada petrol ve doğal gazın üretildiği noktalar var. Bizim beklentimiz gaz gibi gözüküyor ama bu yapılacak sondaja göre netleşecek.” değerlendirmesinde bulundu.

Öte yandan TP dışında yüzde 30 orta ölçekli özel sektör yatırımcılarının da petrol alanında faal olduğuna işaret eden Dönmez, özel sektörün milli kuruluşlarla ortak veya tek olarak arama çalışmaları yapabileceğini çünkü umuma açık olan petrol alanındaki kaynakların ülkeye kazandırılmasının herkes tarafından isteneceğini vurguladı.

“GÜNLÜK ÜRETİMİMİZİ 42 BİN VARİLDEN 53 BİN VARİLLERE ÇIKARDIK”

Dönmez, Türkiye’nin karada da ciddi sondaj faaliyetleri yürüttüğüne değinerek,  her yıl 100 civarında sondaj yapıldığını ve TP’nin son 20-25 yılda karadaki üretimini 50 bin varilin üzerine çıkardığını söyledi.

Türkiye’nin günlük 1 milyon varile yakın petrol tüketimine kıyasla söz konusu üretim rakamının düşük kaldığına dikkat çeken Dönmez, şunları kaydetti:

“Üretim rakamlarını günlük 100 bin varile çıkarmamız gerekir. Karadaki faaliyetlerimizi arttırarak devam ediyoruz. Son yıllarda yeni keşiflerle birlikte günlük üretimimizi 42 bin varilden 53 bin varillere çıkardık. Petrol üretimimizin büyük bir kısmını Güneydoğu’da, doğal gaz üretimimizi ise Trakya’da gerçekleştiriyoruz.”

PETFORM Başkanı Murat Kalay:

‘BU KEŞİF, GELECEĞİ PLANLAMAK VE ÖNÜMÜZÜ GÖRMEK ADINA ÇOK ANLAMLI OLDU’

Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından Karadeniz açıklarında ortaya çıkan doğal gaz keşfine ilişkin haberi ve bilgiyi memnuniyetle öğrenmiş bulunuyoruz.  Bu ülkede yaşayan bir vatandaş ve petrol arama ve üretim faaliyetleriyle uğraşan PETFORM Derneğinin Yönetim Kurulu Başkanı olarak bu güzel haberin bizlerde yarattığı mutluluğu ve pozitif etkiyi paylaşmak istiyorum. 1950-60’lı yıllarda petrol kanunu oluşmasıyla birlikte başlayan Türkiye’deki petrol arama ve üreticiliği hız kesmeden inişleriyle çıkışlarıyla yoluna devam etmektedir. Kamu şirketimiz TPAO, özel sektör ve derneğimiz üyeleri özveriyle, maceracı ruhla gece demeden gündüz demeden ovada, vadide, denizde çalışmalarına devam etmektedir. Başarı oranının düşük olduğu, riskin yüksek olduğu, maliyetlerin ürpertici olduğu bu sektörde azda olsa ortaya koyduğumuz üretim performansıyla ülkemizin ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz. Bu keşif geleceğe daha ümitle bakmamızı ve üretim kabiliyetimizi artırmamızı sağlayacağı gibi özel sektör ve tüm yatırımcılar açısından da Türkiye’ye yeni bir perspektif katacaktır. Milli şirketimizin özellikle son 5 yılda ortaya koyduğu, odaklanmış arama ve üretim faaliyeti özel sektöre de bir destek unsuru olmuştur. Bu gelişme vatanımız, milletimiz ve ülkemiz için ekonomik anlamda getirilerinin yanında, özellikle teknik anlamda ve operasyonel kabiliyet anlamında da uluslararası standartlara sahip olduğumuzun bir göstergesi olmuştur. Başta Enerji Bakanlığımız olmak üzere Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün organizasyonuyla milli kuruluşumuzun da önderliğiyle ve stratejik yönlendirmeleriyle biz özel sektör de daha önce olduğu gibi bu sektörün kalkınması ve ülkemizdeki üretim potansiyelin arttırılması için elinden geleni yapacaktır. Bu önemli gelişme özellikle ekonomik anlamda sıkıntıların olduğu, Covid etkisiyle enerji maliyetlerinin tutarsızlaştığı ve geleceğe kuşkuyla baktığımız bu dönemde geleceği planlamak ve önümüzü görmek adına da çok anlamlı olmuştur. Tekrar bu önemli gelişmenin bundan sonra yapılacak teknik çalışmalarla daha da detaylandırılarak üretim noktasına taşınacağı ve ülkemizin bu önemli gelişmeden büyük yararlar sağlayacağı inancıyla herkesi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.

OME Hidrokarbonlar Direktörü Sohbet Karbuz:

‘MÜZAKERELERDE ELİMİZE ÇOK GÜÇLÜ BİR KOZ VERECEK’

Müjdeli haber geldi ve Sayın Cumhurbaşkanımız Karadeniz’de doğal gaz bulunduğunu ilan etti. Cumhurbaşkanımızın altını çizdiği gibi 2017’deki Milli Enerji ve Maden politikası bir dönüm noktasıydı. Çünkü orada yerli kaynakların maksimum şekilde kullanılması ve sektöre sunulması hedefi konuldu. ‘Varsa bulacağız’ denilerek yola çıkıldı. Bu amaçla da sismik araştırma ve sondaj gemileri alındı. Birçok yerde çalışmalar yapıldı ve Fatih Dönmez’in de dediği gibi 9 sondaj yapıldı ve 9’uncusunda mutlu haber geldi.

Sayın Cumhurbaşkanının ifade ettiği gibi 320 milyar m3 rezerv keşfedildiği açıklandı. Burada rezerv kelimesini dikkatli irdelemek gerekir. Muhtemelen bahsedilen değer yerinde gaz miktarı oluyor. Yani yer altındaki rezervuarın ihtiva ettiği tahmini gaz miktarı. 320 milyar m3 gaz miktarı çok önemli bir miktar. Çünkü bunun ‘geri kullanım faktörü’ dediğimiz kullanılabilir kısmının 3’te 2’sini çıkartabilsek dahi bu bizi 210-220 milyar m3 rezerv rakamına ulaştırıyor. Bu da çok önemli bir rakam ve Türkiye enerji sektörü açısından bir dönüm noktası.

Şimdi öncelikle bazı tespit çalışmaları yapılacak, testler yapılacak, öteki kuyular açılacak. Sahanın gerçekte ne kadar gaz bulundurduğunu gerçekte öğreneceğiz. Sayın bakanımızın verdiği bazı önemli rakamlar vardı; sahanın 250 km2 civarında ve toplam 3 bin 500 metre de su yüzeyinden olduğu bilgilerini paylaştı. Fakat şimdiye kadar inilen alanda yapılan çalışmalarda gaz keşfedildi ve bin metre daha inileceği söylendi. Çünkü benzer iki katman daha olduğu düşünülüyor. 2023 yılına da üretim hedefi verildi. Bu makul bir hedef. Çünkü her türlü teknik ekipmanın sağlanması, finansmanın sağlanması açısından 2023 doğru hedef. Bunun en verimli zamanda gerçekleştirileceğine inanıyorum.

Bu keşfin kullanılabilecek gaz olarak sağlanmasının yanında öncelikle ekonomimize büyük katkılar sağlayacaktır. En önemli kısım belki 2021 sonuna kadar yaklaşık 18 milyar m3 toplamda gaz kontratlarının yeniden müzakere edilmesi esnasında bizim elimize çok güçlü bir koz verecektir. Emeği geçen herkese çok teşekkür ederiz. Milletimize hayırlı olmasını diliyorum.