
Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi’nin (TANAP) merak edilenlerini TANAP yetkilileri Gas&Power’a anlattı.
Abdullah Paçal – İstanbul
Azerbaycan’ın Şah Deniz-2 sahasında üretilen doğal gazın Türkiye’ye ve Avrupa’ya iletilmesi amacıyla oluşturulan Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi’nin (TANAP) önemini, ekonomik ve sosyal açıdan ülkelere katkılarını, uluslararası projelerle uyumunu TANAP yetkililerine sorduk.
TANAP, Avrupa ve dünya enerji piyasası için oldukça önemli bir proje. Bu bağlamda TANAP, enerji güvenliği açısından nasıl bir rol üstleniyor?
Azerbaycan’ın Şah Deniz-2 sahasında üretilen doğal gazın Türkiye’ye ve Avrupa’ya iletilmesi a macıyla oluşturulan TANAP, Güney Gaz Koridoru’nun en uzun halkası. Proje, toplam 1.811 km uzunluğunda bir boru hattını kapsamakta. TANAP, 2 adet kompresör istasyonu, 4 adet ölçüm istasyonu, 49 adet blok vana istasyonu ve 11 adet pig istasyonu ile 2 adedi Türkiye’deki ulusal doğal gaz şebekesini ve 1 adedi Trans Adriyatik Boru Hattı bağlantısı vasıtasıyla Avrupa’daki uluslararası doğal gaz şebekesini beslemek üzere 3 adet gaz çıkış istasyonundan oluşmakta.
TANAP’ın mevcut taşıma kapasitesi 16 milyar m³ olup, boru hattı ilave yatırımlarla taşıma kapasitesi 31 milyar m³’e çıkarılabilecek şekilde tasarlanmıştır. TANAP’ın mevcut taşıma kapasitesinin 6 milyar m³’ü Türkiye’de kullanılırken, kalan 10 milyar m³’ü ise Avrupa’ya gaz taşımak üzere kullanılmaktadır.
Türkiye, Ortadoğu ve Avrupa’nın en uzun (1811 km) ve en büyük çaplı (56”) doğal gaz boru hattı olan TANAP, Türkiye’nin Doğu-Batı Enerji Koridoru ve bölgesinde bir Gaz Ticaret Merkezi olma hedefine ulaşmak için ihtiyaç duyduğu doğal gaz iletim altyapısının ana omurgasını oluşturmaktadır.
TANAP, önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin çoğunlukla batısında yer alan tüketim merkezlerine ulusal iletim sisteminin kısıtlarından bağımsız şekilde, doğrudan gaz arzı sağlanabilmesi açısından büyük önem taşımaktadır.
“13 BİN KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLANDI”
Proje, güzergahı üzerindeki ülkelere ekonomik ve sosyal açıdan nasıl bir katkı sağladı? Projenin enerji arz güvenliğine olan katkısı gelecekte hangi projelerle genişletilebilir?
TANAP, Türkiye’nin yanı sıra doğalgaz ithalatında uzun yıllardır tek tedarikçi ülkeye yüksek oranda bağımlı olan Güneydoğu Avrupa ülkelerine arz ve güzergâh çeşitliliği yaratmakta, bu ülkelerin arz güvenliğine katkıda bulunarak gazın gazla rekabetini sağlayarak diğer tedarikçiler karşısındaki alıcı gücünü artırmaktadır. TANAP sayesinde Azerbaycan, tarihte ilk kez doğal gazını Avrupa’ya doğrudan ihraç etme, bu sayede ihtiyaç duyduğu ihracat gelirlerini artırma ve Avrupa Birliği ile mevcut siyasi ve iktisadi ilişkilerini daha da geliştirme imkânına sahip olmuştur. TANAP, taşıdığı gaz miktarı ile Azerbaycan’ı Türkiye’nin ikinci büyük gaz tedarikçisi ve Avrupa Birliği’nin yeni gaz tedarikçisi konumuna getirirken, Azerbaycan’ın Avrupa gaz piyasasına erişimini sağlayarak ihraç ettiği doğal gaza yönelik talep güvenliğini artırmıştır.
TANAP Projesi, proje uygulama süresince yarattığı yeni iş ve istihdam imkânları ile ülke ekonomisine önemli katkılar sağlamıştır. Projede, boru hattı güzergâhının geçtiği 20 ilde yatırım döneminde yaklaşık 13.000 kişiye doğrudan ve dolaylı istihdam imkânı sağlanmıştır. Bunun yanı sıra, güzergâh üzerindeki il ve ilçelerde başta küçük ve orta ölçekli işletmeler olmak üzere çok sayıda sınai ve ticari işletmeye yeni iş hacmi yaratılmıştır.
Proje boyunca, güzergâh üzerindeki bölgelerde uygulanan Sosyal ve Çevresel Yatırım Programları (SEIP) sayesinde yerel halka sürdürülebilir ekonomik, sosyal, çevresel ve kültürel faydalar sağlanmıştır. Kaynak hacmi itibarıyla Türkiye’de özel sektör eliyle hayata geçirilmiş en büyük sosyal ve çevresel yatırım programlarından biri olan SEIP, etkin bir şekilde uygulanması için “Doğrudan Hibe,” “Doğrudan Yatırım” ve “Program Katkısı” başlıkları altında üç farklı fonlama mekanizması geliştirmiştir. Bu program kapsamında TANAP güzergâhındaki 20 il, 67 ilçe ve 600 köyde sosyo-ekonomik kalkınmayı hızlandırmak ve doğal kaynakların korunmasını desteklemek amacıyla 1.000’in üzerinde yatırım ve kalkınma projesine destek sağlanmıştır.
TANAP, bu ölçekte bir projede kullanılan teknoloji ve yenilikçi yaklaşımlar açısından bir örnek teşkil ediyor. Kullanılan teknolojilerden ya da hayata geçirilen yeniliklerden bahsedebilir misiniz?
TANAP, kapsamında farklı demografik ve coğrafi özelliklere sahip 20 il, 67 ilçe ve 600 köyü kat eden, yüzde 60’ı dağ ve tepe oluşumlarıyla ve dik eğimli arazilerle dolu, ilk 450 km’si inşaat sezonunun 100-120 gün ile sınırlı olduğu, ortalama 2000 metre rakımdan geçen, 7000’e yakın özel geçiş noktasının bulunduğu, 1811 km uzunluğundaki bir proje güzergâhında çalışıldı.
Proje güzergâhı üzerinde gerek güzergâh belirleme gerekse de hafriyat çalışmaları esnasında tespit edilen 154 yeni arkeolojik alan ve çevresel açıdan özel hassasiyet gösterilmesi gerektiren bölgeler bulunuyordu. Bu durum, bazı noktalarda oldukça maliyetli kurtarma kazıları yapmamızı, mümkün olan yerlerde ise güzergâh değişiklikleri yapmamızı gerekli kıldı.
Standart üretimi olmayan yüksek mukavemet değerlerine ve geniş çap ve et kalınlığına sahip ana hat boruları ile sıcak bükmelerin, istenilen zamanda ve kalitede üretimi ve testlerinin tamamlanma mecburiyeti bulunuyordu. Boru çapı ve et kalınlığının fazla olması nedeniyle boru taşıma, dizgi, kaynak, hendek açma, geri doldurma ve indirme aktiviteleri için proje güzergâhının farklı noktalarında eş zamanlı olarak çok sayıda ağır tonajlı iş makinesine ihtiyaç duyuldu.
Güzergâh üzerinde inşaat sahalarına güvenli erişim sağlayabilmek için çok sayıda yeni erişim yolu yapmak ve mevcut yollar üzerinde ağır tonajlı araçların geçişine imkân sağlayacak şekilde iyileştirmeler yapıldı.
Güzergâh üzerinde daha önce gerçekleştirilen mega projelerden tecrübeli yerel halkın oldukça yüksek olan beklentilerine cevap vermek durumundaydık. Arazi giriş protokollerinin imzalanarak yapım işlerinin önünün açılabilmesi için 28.000’in üzerinde parselde satın alma/ kamulaştırma yapıldı.
Projeyi toplamda; 115 milyon adam-saat çalışarak, her biri ortalama 10 ton ağırlığında ve 13 metre uzunluğundaki 131 bin adet ana hat borusunun nakliye, dizgi, kaynak, kaplama, indirme ve testini yaparak, 115.000 arazi sahibiyle rızai alım görüşmeleri gerçekleştirerek, 21.000’in üzerinde arazi giriş protokolü imzalayarak, 230.000 evrak üreterek, 170.000 yazışma yaparak ve yapım işi faaliyetlerimiz kapsamında pek çok Dünya ve Avrupa rekorunu kırarak tamamladık.
TANAP, proje yönetiminde göstermiş olduğu üstün performans ile uluslararası başarılarına bir yenisini daha ekleyerek, program ve portföy yönetiminde dünyanın en büyük mesleki birliklerinden olan ABD merkezli Project Management Institute (PMI) tarafından “Yılın Projesi” kategorisinde birinciliğe layık görüldü. Dünyanın hemen her ülkesinde, küresel olarak kabul görmüş standartlar, sertifika programları, mesleki topluluk faaliyetleri, akademik araştırmalar ve kurslarla mesleki bir ağ oluşturan; proje, program ve portföy yönetiminde mesleki standartların gelişimini destekleyen PMI’nin Proje Yönetim Standartları’na bire bir cevap veren TANAP, projeyi zamanında ve planlanan bütçenin altında, güvenlik ve kaliteden ödün vermeden aynı zamanda yarattığı sosyal, ekonomik ve kültürel değerler de dikkate alınarak yılın projesi ödülünü almaya hak kazandı.
Sosyal etkisi yüksek içerikleri ile geniş kesimlere dokunan Sosyal ve Çevresel Yatırım Programları (SEIP) kapsamında da hayata geçirilen projeler, uluslararası arenada birçok ödüle layık görüldü.
TANAP, ABD merkezli Pazarlama ve İletişim Profesyonelleri Derneği (AMCP) tarafından verilen ve dünyanın en prestijli ödül programlarından biri olarak kabul edilen Communitas’ın “Toplum Hizmeti ve Kurumsal Sosyal Sorumluluk” ödülüne layık görülen TANAP ayrıca dünya genelinde topluma mal olmuş başarılı kurumsal sosyal sorumluluk projelerini ve kitle iletişimi çalışmalarını değerlendiren Birleşik Krallık merkezli The International CSR Excellence Awards tarafından “Sürdürülebilirlik” kategorisinde “Uluslararası Kurumsal Sosyal Sorumluluk (KSS) Mükemmeliyet Ödülü”, dünya çapında en başarılı çevre uygulamalarını tanıtmak, ödüllendirmek ve geliştirmek üzere kurulan ve dünyanın en prestijli ödül organizasyonlarından biri olan Birleşik Krallık merkezli The Green Organisation tarafından, Green World Awards “En İyi Çevresel Uygulamalar” kategorisinde ödüllere layık görüldü.
TANAP’ın SEIP kapsamında aldığı diğer ödüller arasında ise; PR Daily’nin Kurumsal Sosyal Sorumluluk Ödüllerinde “Toplum İşleri” kategorisinde birincilik yer alırken, dünyanın yine en prestijli ödülleri arasında gösterilen Stevie Awards’ta kazanılan Avrupa’da yılın Kurumsal Sosyal Sorumluluk ödülü öne çıktı.
TANAP tarafından finanse edilen, Erzurum Atatürk Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nin T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Erzurum İl Müdürlüğü iş birliğiyle yürüttüğü “Kırsalda Gezici Hayvan Sağlığı, Poliklinik ve Eğitim Hizmetlerinin Sağlanması” Projesi, “2020 Yılı Yerel Kalkınmaya Katkı” kategorisinde “YÖK Üstün Başarı Ödülü”ne layık görüldü.
Enerji sektörünün “Oscar’ları” olarak nitelendirilen S&P Global Platts Global Energy Awards ödül töreninde, TANAP’ın Biyoçeşitlilik Dengeleme Projeleri, “Kurumsal Etki Ödülü”nü kazandı. Bu başarı, TANAP’ın uluslararası alandaki stratejik önemini ve çevresel sorumluluğa olan bağlılığını bir kez daha ortaya koydu.
Güney Gaz Koridoru’nun en büyük kısmını oluşturan TANAP boru hattında, CBS altyapısına dayanarak geliştirilen Integrity Mapping Platform (IMP), ödüle değer görülen yenilikçi bir adım oldu. IMP; güncel saha verilerinin etkili kullanımı, farklı disiplinlere ait mekânsal verilerin tek bir merkezden yönetilmesi ve süreçlerin dijitalleştirilmesi gibi özellikleriyle öne çıktı. Tasarımdan işletmeye kadar süregelen dijitalleşme çalışmaları hem çevresel duyarlılığı hem de teknolojik yenilikçiliği destekleyen bir yaklaşım sundu.
Ayrıca, uluslararası çevre kuruluşu The Green Organisation tarafından düzenlenen Green Apple Environment 2024 Ödülleri’nde TANAP’ın Biyoçeşitlilik Dengeleme Projeleri, Koruma ve Yaban Hayatı Projeleri kategorisinde ödül aldı. Bu prestijli ödül, TANAP’ın sürdürülebilirlik ve çevre koruma hedeflerine katkı sağlayan örnek projelerinden biri olarak büyük takdir topladı.
Böyle büyük projelerde iş güvenliği ve kalite standartlarını nasıl sağlıyorsunuz?
TANAP, tüm faaliyetlerini şeffaflık ve hesap verilebilirlik ilkelerine uygun şekilde yürütmekte ve etkin bir Entegre Yönetim Sistemi uygulamaktadır. Bu sistem, ISO 9001 (Kalite Yönetim Sistemi), ISO 14001 (Çevre Yönetim Sistemi) ve ISO 45001 (İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi) standartlarına tam uyum sağlamakta ve bu standartların tüm gerekliliklerini kapsamaktadır. TANAP, yürüttüğü faaliyetlerinin başarısında, uyguladığı kalite, iş güvenliği ve işçi sağlığı, çevre ve toplum ile ilgili konuların birinci derecede önem taşıdığının bilincindedir.
Bu doğrultuda, yükümlülüklerini yerine getirirken ilgili tüm risklerin doğru şekilde tanımlandığından, değerlendirildiğinden ve uygun şekilde azaltıldığından emin olarak yerine getirmektedir. Hem çalışanların hem de üçüncü tarafların sağlığı ve güvenliği TANAP için her zaman finansal hedeflerin önünde yer almaktadır.
Petrol ve doğal gaz sektöründeki uluslararası projelerin iş güvenliği performans kriterlerini hedef alan TANAP, ulusal ve uluslararası gereklilikleri yerine getirmeye büyük bir öncelik vermektedir. Çalışanların ve çalışmaların etkilediği tarafların sağlığını korumak, mesleki hastalıkları önlemek ve çevresel ve sosyal etkileri minimize etmek amacıyla gerekli tüm iş güvenliği tedbirlerini titizlikle uygulamaktadır.
154 ARKEOLOJİK SAHA TÜRKİYE’NİN KÜLTÜR ENVANTERİNE KAZANDIRILDI
Bu projenin çevresel sürdürülebilirlik konusundaki yaklaşımlarından bahsedebilir misiniz? TANAP’ın çevresel etkilerini minimize etmek için hangi adımlar atıldı?
TANAP, sosyal, çevresel, iş güvenliği ve emniyeti konularında paydaşlarıyla şeffaflık ve hesap verilebilirlik ilkelerine dayalı ilişkiler yürütmektedir. Proje dönemi boyunca, TANAP güzergâhı üzerindeki 20 ilde yaklaşık 13.000 kişiye doğrudan veya dolaylı istihdam imkânı sağlanmış; aynı zamanda, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler başta olmak üzere birçok sınai ve ticari işletmeye yeni iş fırsatları yaratılmıştır. Bu sayede, proje güzergâhındaki bölgelerin sosyo-ekonomik kalkınmasına önemli katkılar sağlanmıştır.
Proje kapsamında toplam 28.000 parselde kamulaştırma yapılmış, toprağa dayalı olası tarımsal gelir kayıplarının tazmini için yasal gerekliliklerin ötesine geçilerek bir destek fonu oluşturulmuştur. Tarımsal faaliyetlerin amacıyla, küçük ölçekli tarım ve hayvancılığa yönelik “Geçim Kaynaklarını Geri Kazandırma Planı” hayata geçirilmiştir. Ayrıca, deniz geçişi inşaat faaliyetlerinin balıkçılık üzerindeki etkilerini gidermek için “Balıkçılık Gelir Kaybını Önleme Planı” uygulanmıştır. Çevresel ve sosyal etki değerlendirme sürecinden itibaren, halkın proje hakkında bilgilendirilmesi ve görüşlerinin alınması amacıyla paydaş katılım çalışmaları yürütülmüş; bu çalışmalar operasyon döneminde de devam etmektedir.
TANAP, çevrenin korunması amacıyla boru hattı güzergâhında kapsamlı ekolojik çalışmalar gerçekleştirmiştir. Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (ÇSED) kapsamında, “Kritik Habitat” olarak adlandırılan 94 alan (67 karasal, 27 sucul) için bir Biyoçeşitlilik Eylem Planı ve Biyoçeşitlilik Dengeleme Stratejisi hazırlanmış ve bu strateji Türkiye’de ilk kez bir boru hattı projesinde uygulanmıştır. Ayrıca, EUNIS 3. Seviye Habitat Haritası hazırlanarak, Türkiye’deki çevre çalışmaları için önemli bir veri tabanı oluşturulmuştur.
Ekoloji, toprak ve su kaynakları gibi hassas alanlarda gerçekleştirilen detaylı çalışmalar sayesinde, 8 yeni böcek türü ve 6 yeni bitki türü olmak üzere toplam 14 yeni canlı türü bilim dünyasına kazandırılmıştır. Ayrıca, 3 yeni tür üzerindeki çalışmalar devam etmektedir. Doğal kaynakları korumak için nebati toprağın ayrı saklanması, biyorestorasyon, hidromalçlama, translokasyon, transplantasyon ve kanal kazısız nehir geçişleri gibi ileri teknik yöntemler kullanılmıştır. Bu çabalar, TANAP’ın çevre ve sürdürülebilirlik alanında birçok prestijli uluslararası ödüle layık görülmesini sağlamıştır.
TANAP, arkeolojik mirasa da büyük önem vermiştir. ÇSED döneminde 106, inşaat döneminde 48 olmak üzere toplam 154 arkeolojik saha Türkiye’nin kültür envanterine kazandırılmıştır. Erzurum, Ankara, Eskişehir, Kütahya, Bursa, Balıkesir ve Çanakkale illerindeki 25 arkeolojik sahada kapsamlı kazılar yapılmış; bu çalışmalar sonucunda 1.000’in üzerinde arkeolojik eser bulunarak ilgili müzelere teslim edilmiştir. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı iş birliğiyle hazırlanan “Anadolu Medeniyetlerinin Saklı Tanıkları” kitabı, bu eserleri ülkemizin kültür hazinesine kazandırmıştır.
TANAP’ın Avrupa enerji piyasasına entegrasyonu ve diğer uluslararası projelerle uyumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
TANAP’ın Avrupa enerji piyasasına entegrasyonu ve uluslararası projelerle uyumu, projemizin stratejik vizyonunun temel taşlarından biridir. TANAP, yalnızca bir boru hattı projesi değil, aynı zamanda Avrupa’nın enerji güvenliği mimarisinde kritik bir yapı taşıdır. Güney Gaz Koridoru’nun omurgası olarak, Hazar Denizi’nden Avrupa’ya uzanan enerji tedarik zincirinin en önemli halkasını temsil etmekteyiz. Trans Adriyatik Boru Hattı (TAP) ile sağlanan entegrasyon, Azerbaycan gazını kesintisiz bir şekilde İtalya’ya kadar ulaştırmamızı mümkün kılmaktadır.
TANAP, bugünün enerji ihtiyaçlarına güvenilir çözümler sunarken, geleceğin stratejik enerji altyapısı olarak da konumlanmaktadır.
Projenin başarısını daha da ileriye taşımak için yeni iş birlikleri ve yeni planlar var mı?
TANAP, güçlü bir vizyon, uluslararası iş birliği ve disiplinli bir yönetim anlayışının ürünü. Bu yaklaşım, projemizi bölgenin güvenilir enerji altyapısının önemli bir parçası haline gelmemizi sağlayan temel unsurlardan biri. TANAP’ın mevcut altyapısı ve Güney Gaz Koridoru içindeki stratejik konumu, uluslararası enerji piyasasında güvenilir bir ortak olarak konumlanmamızı sağlamakta.
Yeni iş birlikleri ve planlar konusunda TANAP, mevcut operasyonlarının sürdürülebilirliğini en üst düzeyde tutarken, enerji piyasalarındaki değişimlere yanıt verebilecek esnek bir yapıya sahiptir. Bu, yalnızca gaz tedarikinin değil, aynı zamanda çevresel sürdürülebilirlik, teknolojik yenilik ve toplumsal kalkınma alanlarında da uluslararası standartların ötesinde bir model sunmamıza olanak tanımaktadır.
Projemizin stratejik vizyonu, uzun vadeli bölgesel ve uluslararası ortaklıkların güçlendirilmesine dayanıyor. TANAP, hem enerji güvenliği hem de ekonomik istikrar açısından bölgesel kalkınmaya katkıda bulunmaya devam edecek bir projedir.
Bu proje, bölgesel ve uluslararası yatırımcılar için nasıl bir model oluşturuyor?
TANAP, 21. yüzyılın entegre enerji altyapısının nasıl olması gerektiğini gösteren yaşayan bir örnek niteliğindedir. Bölgesel iş birliği, uluslararası standartlarda mühendislik ve sürdürülebilirlik hedeflerini bir araya getiren bu mega proje, kısa sürede hayata geçirilmesiyle küresel enerji sektöründe bir ilham kaynağı ve referans noktası olmuştur.
Proje, Hazar Denizi’nden Avrupa’ya uzanan bir enerji köprüsü olarak, geniş coğrafyalardaki farklı politik ve ekonomik sistemleri entegre eden, çok taraflı bir iş birliği platformu olmayı başarmıştır.
TANAP’ın en dikkat çekici özelliklerinden biri, projenin ölçeği, karmaşıklığı ve zorlu koşullar altında dahi zamanında ve bütçe sınırları içinde tamamlanmasıdır. Bu başarı, etkin bir proje yönetimi, risk yönetimi ve yenilikçi teknolojilerin kullanımı ile mümkün olmuştur. TANAP, uluslararası standartlara uygun altyapısı, çevresel duyarlılığı ve sosyal sorumluluk projeleriyle bir mega projede yüksek kalite ve sorumluluk dengesinin nasıl sağlanabileceğini göstermektedir.
Projenin büyüme potansiyeli ve esnekliği, yatırımcılar için geleceğe dönük bir model sunmaktadır. Ayrıca, Güney Gaz Koridoru’ndaki stratejik konumu ve Trans Adriyatik Boru Hattı (TAP) ile entegrasyonu, TANAP’ı uluslararası enerji projeleri için bir odak noktası haline getirmiştir.
TANAP, bölgesel kalkınmayı hızlandıran, uluslararası iş birliklerini güçlendiren ve enerji güvenliğini sürdürülebilir bir şekilde destekleyen bir model olarak yatırımcılar için ilham vermeye devam etmektedir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, COP29 Dünya Liderleri İklim Zirvesi’nde konuştu12 Kasım 202416:07 Adana’daki iki maden sahası için ihale düzenlenecek12 Kasım 202409:14 Bakan Bayraktar, DOKAP kapsamındaki illerde sürdürülebilir projelere öncelik verileceğini bildirdi18 Nisan 202517:01 Dev sektörün buluştuğu Petroleum Istanbul Fuarı’nda büyük sürpriz18 Nisan 202516:31 Araç yıkama sistemlerinde Tekser imzası18 Nisan 202514:59 ‘Araç yıkama sektöründe dönüşümün öncüsü: ALGA ve ISTOBAL’18 Nisan 202514:54 ‘Ülkemizin en modern filosuna sahip olmamızın haklı gururunu yaşıyoruz’18 Nisan 202514:48