Gas&Power Enerji Konseyi geride bıraktığımız 2018 yılında enerji piyasalarında yaşanan gelişmeleri değerlendirerek 2019 yılı beklentilerini ve öne çıkan konuları masaya yatırdı. Mustafa KARAHAN Öngörülebilirlik beklentisi 2018 benim içinde bulunduğum dönem açısından baktığımızda sektörün en zor senesi oldu. 2018 aynı zamanda sektörün risk yönetimini anlama senesi oldu. Karar alıcılardan en büyük beklenti öngörülebilirlik. Sohbet KARBUZ Sondajların […]
Mustafa KARAHAN
2018 benim içinde bulunduğum dönem açısından baktığımızda sektörün en zor senesi oldu. 2018 aynı zamanda sektörün risk yönetimini anlama senesi oldu. Karar alıcılardan en büyük beklenti öngörülebilirlik.
Sohbet KARBUZ
Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de başlattığı sondajların da devam etmesini ümit ediyorum. Güney Kıbrıs ve İsrail’den Mısır’a gaz ihracında 2019 yılında daha somut gelişmeler yaşanması bekleniyor.
Emin Emrah DANIŞ
2018 enerji piyasaları açısından oldukça ilginç ve zor bir yıl oldu. Global piyasalarda petrol fiyatlarındaki aşırı oynaklık ve belirsizlikten, Trump’ın beklenmeyen kararlarına kadar bir dizi önemli gelişme oldu.
Ozan KORKMAZ
Yaşanan döviz problemi elektrik ve doğal gaz piyasalarını olumsuz etkiledi. 2018 yılı; artan maliyetlerin son tüketici fiyatlarına yansımadığı, özellikle mesken tüketicileri segmentinde ciddi anlamda sübvansiyonun yaşandığı bir yıl oldu.
HABERİN DEVAMI
Türkiye ve dünya enerji piyasalarıyla ilgili güncel gelişmeleri değerlendirmek için bir araya gelen Gas&Power Enerji Konseyi geride kalan 2018 yılında enerji piyasalarında yaşanan gelişmeleri değerlendirerek 2019 yılı beklentilerini ve öne çıkan konuları masaya yatırdı.
Mustafa KARAHAN
2018 benim içinde bulunduğum dönem açısından baktığımızda sektörün en zor senesi oldu. Gerek fiyat ayarlamaları ve piyasadaki ticaret dinamikleri gibi doğrudan etkiler gerekse siyasetin etkisi ile yaşanılan dolaylı etki ve maliyetler ile sarsıcı bir yılı geride bırakıyoruz. Bir taraftan serbestleşme yönünde olumlu adımlar atılır gibi gözükürken bir taraftan farklı yapısal değişimlerin etkisi maalesef olumsuz sonuçlar doğurabiliyor. Özetle 2018 gerek elektrik gerek doğal gaz tarafında hiç de özlenecek bir yıl olmayacak umarım…
2018 sektörün risk yönetimini anlama senesi oldu desek yanılmayız. Gerek kur artışları gerekse fiyatlara maliyet artışının etkisi ile piyasadaki birçok firma ikili anlaşmalarını fesih yoluna gitti. Bununla beraber sektörü bırakan, varlıkları satan ya da iflasa doğru giden firmalar da oldu. Son günlerde vadeli piyasalarda hafif bir kıpırdanma var ancak bu, ticaret piyasalarına güvenin hızla geri geleceği anlamına gelmiyor. Bu açıdan sektör ciddi şeklide tedirgin ve bekleme havasında. Elbette büyük borç rakamları ile finanse edilmiş projelere sahip şirketler için ise temel konu bankalar ile olan ilişkileri gibi duruyor. Sektörün önündeki kısa ve hatta orta vadeyi bankalar belirleyecek. Diğer taraftan sektörde çapraz sübvansiyonların kaldırılması ve serbest piyasa modelinin uygulanması yolundaki kararlılık ile ilgili uygulamaların gerek elektrik gerekse doğal gaz tarafında hayata geçmesi en büyük beklentiler. Ancak bu beklentiye rağmen sektör şirketlerinde pozitif bir hava pek sezilmiyor.
Özellikle OTSP ile birlikte doğal gaz sektörü paydaşları hem dengesizlik yönetimi yapabilir hale geldiler hem de Spot piyasadan ticari olarak açık pozisyonlarını kapatabilir, yönetebilir hale gelmeleri yolunda büyük bir adım attılar. Bu çok önemli bir kilometre taşı olsa da bu piyasada oluşacak referans fiyatın vadeli sözleşmelere konu bir hal alması gerekiyor. Bu da hem direk OTSP’de hem de tezgah üstü piyasalarda oluşacak işlem derinliğine ve likiditesine doğrudan bağlı. Bir başka deyişle, BOTAŞ’ın önce piyasa yapıcı olması ardında da ticaret tarafındaki hakim gücünden vazgeçerek özel tedarik şirketlerine imkan sağlaması gerekiyor.
Ancak her durumda burada arz ve talebe bağlı bir fiyat oluşumunu sağlamak için gerek ticaretteki gerekse kaynaktaki tekellerin kırılması gerekiyor. Garantili ve formüle bağlı fiyat yerine fiyatın arz ve talebe göre belirlendiği bir model zorunluluk olarak ortada gözüküyor.
Karar alıcılardan en büyük beklenti öngörülebilirlik. Gerek mevzuat olarak gerekse fiyat belirleme konusunda objektif kriterlere bağlı öngörülebilir bir model – tek beklenti olarak özetlenebilir.
Bu şekilde piyasalarımızın daha sağlıklı ilerleyeceğini söyleyebiliriz. Hem global ölçekte hem de bölgesel olarak genel ekonomik şartlar dikkate alındığında yatırımlar bakımından oldukça durağan bir seyir bekliyor. Ancak Türkiye özelinde enerji şirketlerinin finansman sorununa bağlı olarak hissedarlık durumları ve yasal mevzularda hareketli bir yıl izleyeceğimiz de kuşkusuz.
2018’e baktığımızda öne çıkan başlıklar;
İran’a yaptırımlar yeniden başladı
Ticaret savaşlarının, küresel enerji talebine olumsuz etkileyeceği düşüncesiyle emtia fiyatlarını görece aşağı çekiyor
İklim Değişikliği meselesi: (Amerika Paris anlaşmasından çekildi, ve gelişmiş ülkelerin hedeflerini tutturma noktasında geri kaldıkları görüldü)
Petrol fiyatları 75 USD seviyelerine kadar yükseldi ve Amerika’nın bu yükselişe direk ve indirek müdahaleleri ile 60 USD seviyesinde dengelenme başladı, bu konuda İran ve Rusya ile OPEC’in etkisi ve dünya siyasetinin doğrudan etkisinin artarak devam ediyor
Blockchain gibi teknolojik gelişmelerin gün geçtikçe daha fazla uygulama alanı bulması
Avrupa’da 14 ülkeyi kapsayan ticaret platformunun devreye girmesi
AB Komisyonunun Belçika, Fransa, Almanya, Yunanistan, İtalya ve Polonya için kapasite mekanizmasını uygulamaya başlatması
2019 yılında öncelikle petrol fiyatlarının belirli bir istikrar yakalamasını bekliyoruz, umut ediyoruz. Bu temelde istikrar ve belirsizliğin nispeten azalması anlamına gelecektir. Bunun ötesinde enerji piyasalarında 2019 yılının daha fazla yerinde tüketim, daha fazla yenilenebilir üretimi ve daha fazla depolama teknolojilerinin konuşulduğu yıl olacağını beklemek mantıklı olacaktır. Tabii Türkiye özelinde akut hale gelmiş bazı durumlar gündemin ilk maddelerinde yer alacak gibi gözüküyor. Umarım piyasada çoğunluğun beklediği ölçüde olumsuzlukları yaşamayız ve 2018’e oranla çok daha iyi bir yıl olur.
2018’de sektördeki en önemli 5 gelişme:
EPİAŞ bünyesinde OTSP’nin açılması
BOTAŞ’ın Tarifesini dolar bazında açıklaması (maliyet bazlı fiyatlama için önemli bir geçiş denemesi) ve santrallere özel tedarikçilerle aylık anlaşmalar konusunda izin vermesi
Elektrik piyasasında kontrat fesihleri
Yeni Sekonder Frekans Kontrolü(SFK) piyasası ve Son Kaynak Tedarik Tarifesi(SKTT)
Gazprom’un özel tedarikçilerle olan Tahkim davalarını kazanması
2019’da sektörde öne çıkmasını beklediğim 5 başlık:
EPİAŞ bünyesinde açılması planlanan Fiziksel Teslimatlı Vadeli Elektrik Piyasası
BOTAŞ Tarifelerinin belirli bir formüle bağlı olarak açıklanmaya başlanması
Enerji Şirketlerinin finansal sorunları ve buna bağlı şirket el değiştirmeleri
Yap-İşlet(Yİ) ve Yap-İşlet-Devret(YİD) santrallerinin serbest üretici haline gelmesinin etkileri
Talebin enerji piyasalarına etki katılımı
Dünya genelinde ise siyaset ve jeopolitik dışında dijitalleşme, depolama ve akıllı enerji sistemleri öne çıkan başlıklar
Emin Emrah DANIŞ
2018 enerji piyasaları açısından oldukça ilginç ve zor bir yıl oldu. Global piyasalarda petrol fiyatlarındaki aşırı oynaklık ve belirsizlikten Trump’ın beklenmeyen kararlarına kadar kadar bir dizi önemli gelişme oldu. Türkiye tarafına baktığımızda ise 2018 bence enerjide hem çok zor bir yıl oldu hem de ilklerin yılı oldu. Türkiye açısından değerlendirmeye devam edersek elektrik piyasasında ikili anlaşmalarda yaşanan iptaller ticaret tarafında ciddi bir güven problemi ve belirsizlik yarattı. Temmuz sonrası kurlarda yaşanan volatiliteye bağlı gelişmelerin şirketler açısından 2018’i çok zor hale getirdiğini görüyoruz. Özellikle re-finansmanda yaşanılan sorunlar dövizdeki hareketlilikle birleşince şirketlerin kredi ödemeleri ve nakit akışlarında önemli sorunlar yaşamasına yol açtı. Temmuz ayı sonunda maliyet bazlı fiyatlamaya geçiş yolunda yapılan fiyat artışları piyasa için umut yarattı fakat sonraki aylarda çeşitli nedenlerden dolayı bu adımın devamının gelemediğini gördük. Ben 2019-2020 döneminde maliyet bazlı fiyatlamaya geçiş için geri kalan adımların atılacağını değerlendiriyorum. Bir anda tüm dengeleri değiştirmek ne yazık ki mümkün olamıyor. Enerji yönetiminin bu konuda kararlı olduğunu düşünüyorum.
Doğal gaz piyasasında BOTAŞ’ın yılbaşında özel sektörden gaz alımı fiyatlar beklenin altında olsa da önemliydi ne yazık ki 2018 gaz ticaretinde zor geçti. Yıl içinde BOTAŞ’ın değişen fiyatlama modelleri ve son olarak özel sektör ithalatçılarının Gazprom’la olan davaların bir bölümünü kaybetmesi piyasada belirsizliği arttırırdı. Doğal gaz ticaretinde saydığımız nedenlerden ötürü belirsizliğin 2019’un ilk yarısında da devam edebileceği görülüyor. Hem gaz hem elektrik piyasalarında yeni yatırım ve yatırımcıları çekmek ve de mevcut piyasanın sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi için öngörülebilirliğin sağlanması oldukça önemli. BOTAŞ’ın açıkladığı yeni fiyatlama formülünün hem gaz santralleri hem de özel sektör toptan satış şirketlerinin ayakta kalmasını desteklemesi önemli. Aynı şekilde EÜAŞ’ın elektrik piyasasında fiyatlar üzerindeki etkisini minimize etmesi, daha gerçekçi bir optimizasyona gitmesi üretim ve ticaret açısından ihtiyaç duyulan bir adım.
2018 yılında kapasite piyasası ve son kaynak tedarik tarifesi oldukça önemli adımlar oldu. 1 Eylül’de faaliyete geçen OTSP ise Türkiye’nin gelecek yıllarda doğal gaz da bölgesel bir ticaret merkezi olma ve referans fiyat oluşturma yolunda çok önemli bir kilometre taşıydı. Tabii burada piyasadaki mevcut durum ve BOTAŞ’ın hakim konumu söz konusu. Bu nedenle Avrupa piyasalarında olduğu gibi çok hızlı bir gelişim ve derin bir ticaret hacminin oluşması için zamana ve serbestleşmeye ihtiyaç duyacağız. OTSP şirketlere dengeleme ve ticaret açısından önemli bir imkan getiriyor.
Şirketlerin yaşadığı re-finansman problemlerinin hem enerji hem de bankacılık sektörü açısından sorun oluşturmaması için sektör, enerji yönetiminin desteğine ihtiyaç duyuyor. Piyasadaki mevcut durum ve belirsizlik gelecek yatırımlar için olduğu kadar doğal gaz santrallerinin fiyat/üretim açmazı nedeniyle arz güvenliği açısından da önem arz ediyor. Doğru fiyatlama, öngörülebilirlik ve serbestleşme 2019’da da sektörün en önemli beklentisi olacak. Ben 2019’un hatta 2020’nin serbestleşmeden sübvansiyonların kaldırılmasına kadar sektörün beklediği birçok başlıkta önemli bir geçiş dönemi olacağını düşünüyorum. Mevcut koşullar ve dengeler nedeniyle daha yumuşak ve zamana yayılmış bir geçiş olacağı görülüyor.
Türkiye’de 2018 enerji sektörü açısından önemli ve güzel adımların da atıldığı bir yıl oldu. TANAP Boru Hattının açılması, TürkAkım Boru Hattında her iki hattın da açık deniz kesimlerinin bitirilmesi ve ilk hatta kara kesimi inşaatının başlaması, Star rafinerinin açılması, offshore rüzgar da dahil olmak üzere yeni YEKA ihaleleri için yol haritasının açıklanması, OTSP’nin faaliyete geçmesi, doğal gaz dağıtımının 81 ilin tamamına ve onlarca yeni ilçeye ulaşması, Tuz Gölü yer altı doğal gaz depolama tesisi ve Hatay Dörtyol FSRU’nun devreye girmesi arz güvenliği açısından oldukça önemliydi. Yılın son çeyreğinde ise Türkiye’nin Fatih sondaj gemisi ile Antalya açıklarında başladığı derin deniz sondajı ve yine Kasım ayı sonunda Mersin açıklarında başlanan sığ deniz sondajı Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki enerji satrancında elini güçlendiren en doğru tabirle oyun değiştirici hamleler oldu. 2019’da bu başlıklarda yine önemli gelişmeleri görmeye devam edeceğiz. Bunlar haricinde kapasite mekanizmasından SKTT’ye kadar daha birçok önemli adıma şahit olduk.
2019’da da ben bu adımların devamının geleceğini değerlendiriyorum. 2019’un özellikle ABD kaynaklı politika değişikleri ve belirsizlikleri nedeniyle hem global ekonomik büyümede düşüş(ticaret savaşlarının ticareti daraltıcı etkileri) hem de jeopolitik gerilimlerin artarak devam edecek olması nedeniyle tüm dünya açısından kolay olmayan bir yıl olacağını değerlendiriyorum. OPEC’in üretim kesintisi kararı fiyatlar üzerinde etkili olsa da ABD petrol üretiminin 2019’da günlük 12 milyon varili geçmesi beklentisi ve üretimin artarak devam edecek olması nedeniyle OPEC’in petrol fiyatları üzerindeki belirleyici rolünün giderek azalmasını buna ve artan OPEC dışı üretime bağlı olarak petrol fiyatlarında belirsizlik ve volatilitenin artmasını bekliyorum.
LNG’de ise Avustralya ve ABD (2019 sonunda LNG ihracat kapasitesini 2 kat arttıracak) kaynaklı olarak piyasaya arz artmaya devam edecek yine Katar’ın önümüzdeki yıllarda LNG üretim kapasitesini 100 milyon ton/yıla çıkaracak olması LNG arzında artışın devam edeceğini gösteriyor. LNG’de talep tarafında yeni ithalatçıların piyasaya girmesi, küçük ölçekli projeler ve IMO kararı nedeniyle LNG’nin denizcilik yakıtı olarak önemli potansiyele sahip olmasının yeni projelerle talep tarafını güçlendireceğini gösteriyor. Önümüzdeki yıllarda LNG fiyatları son 3-5 yılda öngörüldüğü kadar düşük olamayabilir.
Yenilenebilir enerjide maliyetler düşmeye devam etse de şebeke ölçekli depolamada gelinen nokta hem baz yük hem de iletim sistemini dengeleme ihtiyacı nedeniyle kömür, doğal gaz ve nükleer enerjiye olan ihtiyacı önümüzdeki 15 senede devam ettirecek. Aynı şekilde mevcut verilerle baktığımızda elektrikli ve alternatif yakıtlı araçlara büyük ölçekli geçisin de yenilenebilir enerjide olduğu gibi 15 seneye daha ihtiyacı var.
2018’de sektördeki en önemli 5 gelişme:
Organize Toptan Doğal Gaz Piyasası’nın(OTSP) açılması
Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de başladığı sondajlar
Kapasite Mekanizmasının hayata geçmesi ve Son Kaynak Tedarik Tarifesi(SKTT)
BOTAŞ’ın maliyet bazlı fiyatlama geçiş adımı(2019’da bu adımın devamı gelmeli)
Elektrik piyasasında ikili anlaşmalarda yaşanan iptaller
2019’da sektörde öne çıkmasını beklediğim 5 başlık:
Şirketlerin re-finanman ve yeni planlanan yatırımların finansman ihtiyaçları
YEKA’lara ek olarak başta rüzgarda kapasite artışı olmak üzere rüzgar ve güneşte piyasanın sürdürülebilirliği (piyasadaki oyuncuların ayakta kalması ve sağlıklı kurulu güç artışı) açısından atılacak adımlar ve 2020 sonrası için yenilenebilirde yol haritası
Elektrikte fiziksel teslimatlı vadeli ürünlerin EPİAŞ’ta işleme açılmasının planlanması
OPEC’in üretim kesintisi kararı ve ABD’nin artan petrol üretiminin petrol fiyatları üzerindeki etkisi ve volatilenin şiddeti
Maliyet bazlı fiyatlamaya geçiş sürecinin devam etmesi.
Sohbet Karbuz
Rekordan rekora koşan petrol ve gaz üretimiyle dünya klasmanında zirveye çıkan ve dolayısıyla sektör uzmanlarının bir gözünün hep üzerinde olduğu ABD bu yıl aynı zamanda net petrol ve gaz ihracatçısı konumuna geldi. Önümüzdeki yılda da ABD’deki gelişmeler ve özellikle 2019 sonunda ikiye katlanması beklenen LNG ihracat kapasitesi yakından takip edilecek konular arasında olacak. Trump’ın sabahın köründeki twitter paylaşımları gibi.
Diğer bir dev olan Rusya’nın, türlü baskılara rağmen Kuzey Akım-2 ve TürkAkım projelerinde başarıyla ilerlemesi, Avrupa’ya gaz ihracatında bu yıl da yeni bir rekora imza atacak olması, LNG ihracat projelerindeki gelişmeler, fiyat üstünlüğü en çok yazılıp çizilenler arasında kalmaya devam edecek. Naftogaz ile Gazprom’un 31 Aralık 2019 tarihinde sona erecek transit anlaşması muhtemelen ön plana çıkacak. Fakat önümüzdeki sene Rusya’yı petrol sahnesinde de en az gaz sahnesinde olduğu kadar seyredeceğiz. Bakalım, Rusya-OPEC ikilisi “Petrol Gölü” balesininin 2019’da gerçekleşecek üçüncü perdesinde nasıl bir performans sergileyecekler.
Birleşmiş Milletler’in denizcilik teşkilatı ve uluslararası denizcilik için düzenleyici otorite olan Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün (IMO) 1 Ocak 2020 tarihinde devreye girecek kükürt regülasyonu 2019 yılında petrol ve LNG sektörünün en çok üzerinde durduğu konulardan biri olacak. Bu yıl olduğu gibi önümüzdeki yılda da doğal gaz ile yenilenebilir enerji kaynakları arasındaki flört devam edecek gibi gözüküyor çünkü doğal gaz tarafının bu flörtü artık bir nişan yaparak taçlandıralım ve evliliğe götürelim baskısına henüz gülücükten öte bir cevap alınamadı.
Avrupa Birliği, 2018 yılında enerji arz güvenliği ve iç enerji piyasası konularında pek bir başarı gösteremedi. Trump’ın İran yaptırımlarını dile getirmesinden beridir Avrupalı şirketlerin İran’daki yatırımları nasıl güvence altına alınır sorusuna kafa yormakla uğraştı ama halen etkili bir çözüm bulamadı. Mayıs 2019’da Avrupa Parlamentosu seçimleri ve Ekim 2019’da yeni Avrupa Birliği Komisyonu oluşturulması nedeniyle koltuk kavgalarıyla geçecek bir yıl olacağından 2019’da Avrupa Birliğinden enerji konusunda çok bir beklentim yok.
Doğu Akdeniz’de bu yıl önemli gelişmeler kaydedildi. Sene başlarında Güney Kıbrıs’ta keşfedilen Calypso sahasının rezerv miktarının her ne kadar 110 milyar metreküp olduğu etrafta fısıldansa da önümüzdeki yıl daha doyurucu bilgiler edinilecek. Israil ve Lübnan’da yapılan birinci arama ve üretim ihalelerini kazananlardan bazıları sondajlara başlayacak. Bu arada her iki ülkenin açtığı ikinci sondaj ihaleleri sonuçlanacak. Benzer şekilde Mısır’da da bu yıl açılan ihaleler sonuçlandırılacak ve yeni ihaleler açılacak. Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de başlattığı sondajların da devam etmesini ümit ediyorum. Güney Kıbrıs ve İsrail’den Mısır’a gaz ihracında 2019 yılında daha somut gelişmeler yaşanması bekleniyor. LNG ithalatına Eylül ayında son veren Mısır ise tekrar hem boru gazı hem de LNG yoluyla tekrar net gaz ihracatçısı konumuna erişecek.
Son bir kaç yıldır gittikçe yaygınlaşan, yatırım çeken, gelişen ve büyüyen bir sektör olan küçük ölçekli LNG üretim tesisleri, alt yapıları ve uygulama alanları 2019 yılında daha çok ses getirecek.
Ve petrol fiyatları. Bir senede varil başına 56 dolardan 86 dolara çıkan Brent petrol fiyatı tüm kazanımını üç ayda geri vererek tekrar 56 dolara geri çekildi. Volatilitenin bu kadar fazla olduğu, verilerin bu kadar oynak ve güvensiz olduğu, piyasa hissiyatının ve beklentilerin bu kadar değişken olduğu bir piyasada petrol fiyatının 2019 yılı ortalaması ne olabilir sorusuna cevap verebilecek cesareti kendimde göremiyorum. Ama illaki bir rakam at denseydi cevabım 55-60 dolar bandı olurdu herhalde.
Ayrıca o kadar çok jeopolitikaya boğulacağız ki içimiz dışımız jeopolitika olacak. Şüphesiz 2018 yılındaki önemli gelişmeler ve 2019’daki beklentiler bunlarla sınırlı değil ama yukarıda bahsettiğim konular en azından benim yakından ilgilendiğim ve takip etmeye devam edeceğim konular listesinde ön sıralarda yer alıyor.
Ozan KORKMAZ
Yaşadığımız döviz problemi elektrik ve doğal gaz piyasalarını olumsuz etkiledi. Zaten sıkıntılı olan öngörülebilirlik iyice imkansız hale geldi. Hâlbuki 1 Ağustos’ta BOTAŞ’ın ABD doları bazlı fiyatlanmaya geçmesi ve maliyetlerini gaz santrallerine yansıtacak şekilde bir tarife belirlemesi 2018’in ikinci Yarısında elektrik ve gaz piyasalarına umut vaat etmişti. Ancak dolar/TL’nin 1 ay içinde 7 mertebelerini görecek şekilde yükselmesi BOTAŞ’ın tarife uygulamasının devamını getirememesine yol açtı.
Öngörülebilirliğin ortadan tamamen kalkması ile oluşan likidite problemi, kısa pozisyonda olan firmalar pozisyonlarını kapatamadı ve kontrat fesihleri diye hiç istemediğimiz bir süreci de maalesef yaşadık. Özetle 2018 yılı zor geçtiği gibi sektöre geleceğe yönelik umut verecek bir gelişme de yaşanmadı. Dolayısıyla hangi sektör toplantısına katılsanız karamsarlığı çok net görebiliyorsunuz. Olumlu sayılacak gelişmeler de yok değil tabi ki; olumlu gelişmelerde var. EPİAŞ bünyesinde Organize Toptan Doğal Gaz Satış Piyasası’nın (OTSP) faaliyete başlaması bunlardan birisi.
Çok zor bir yıldı. Yıl içerisinde santraller için önce çift fiyat, sonra ABD doları bazlı tarife, sonra TL bazlı tarife şeklinde sürekli bir değişim yaşadık. Biz modelleme alanında çalışan danışmanlar için bile zor bir yıldı, hangi kurala göre nasıl bir modelleme yapacağımızı öngöremedik, piyasa oyuncularının pozisyon alma konusunda nasıl karar verdiklerini düşünemiyorum bile.
Yükselen kurlara rağmen artan maliyetlerin son tüketici fiyatlarına yansımadığı, özellikle mesken tüketicileri segmentinde ciddi anlamda sübvansiyonun yaşandığı bir yıl oldu.
Yıl içerisinde oldukça volatil olan petrolün 2019’da da benzer volatilitede olacağını bekliyorum. Mart 2019 seçimleri sebebiyle EÜAŞ’ın Kasım 2018 itibariyle başladığı, Aralık 2018’de de seviyesini artırdığı teklif veriş biçimini (ki Şubat 2017 ve öncesindeki döneme benziyor) seçimlere kadar devam ettireceğini düşünüyorum. Sonrasında Yap-İşlet’lerin (Yİ) kontratlarının bitecek olması ile beraber EÜAŞ’ın yeniden daha optimize tekliflerle piyasadaki marjların Aralık 2018’e oranla artmasına izin vereceğini düşünüyorum. Aksi olur ve spark spread Aralık 2018’deki gibi seyrederse de bazı verimli santrallerin “Mothball” kararları alabileceğini düşünüyorum. Su anlamında kurak bir yıl beklemiyorum, ancak Mart sonuna kadar bu teklif setiyle devam edileceğini düşünüyorum.
Bu nedenle su seviyeleri oldukça düşük olacağından kurak bir yıl olursa üçüncü çeyrekte yüksek fiyatlar deneyimleyebiliriz. O dönemde de petrol önemli olacak, eğer petrol fiyatı şu anki gibi 55-60 dolar arasında seyrederse üçüncü ve dördüncü çeyrekte de yüksek fiyatları görmeyiz ve 2019 yılı 50 dolar/MWh fiyatın altında bir noktada bitebilir. Karar alıcılardan en önemli beklentim BOTAŞ tarifesindeki sübvansiyonun kaldırılması ve ABD doları & Brent endeksli bir tarife yapısının uygulanmaya başlanması. Buna paralel olarak da EÜAŞ’ın; BOTAŞ’ın gaz tarifesi endeksli bir fiyatlama ile optimize ve şeffaf bir şekilde piyasalara teklif vermesi. Son olarak Gün İçi Piyasası(GİP) tarafındaki hacimlerin 2019 yılında artmasını bekliyorum.
Petrolle ilgili volatiliteye değindim, 2019’un da benzer şekilde yüksek volatilite içeren bir yıl olmasını bekliyorum. Avrupa’da elektrik fiyatlarının artış trendini gördük, düşen gaz fiyatıyla 2019’da 2018’in altında fiyatları Avrupa’da da görebiliriz. 2019 global ekonomi için zor bir yıl olacak gibi görünüyor, bu elektrik talebinin global ölçekteki artışını azaltabilir.
2018’de sektördeki en önemli 5 gelişme:
Kontrat fesihleri
D-2’de yapılmaya başlanan Primer ve Sekonder Frekans Kontrolü Hizmeti (Yan Hizmetler Yönetmeliği kapsamında) ihaleleri
Kapasite Mekanizmasının yürürlüğe girmesi
Son Kaynak Tedarik Tarifesinin hayata geçirilmesi
OTSP’nin faaliyete başlaması
2019’da sektörde öne çıkmasını beklediğim 5 başlık:
BOTAŞ’ın Amerikan doları & brent endeksli tarifeye geçmesi
Yap-İşlet(Yİ) kontratlarının bitmesi ve EÜAŞ’ın optimize edilmiş, şeffaf bir teklif verme metoduna geçmesi
Dengeden Sorumlu Grupların kalkması
Re-finanse edilemeyen varlıkların bankalara geçme ihtimali; mothball edilme durumu olan santraller sebebiyle Arz Güvenliği konusunun gündeme gelmesi
Fiziksel teslimatlı Futures ürünlerinin EPİAŞ’ta ticaretinin başlaması
Cumhurbaşkanı Erdoğan, COP29 Dünya Liderleri İklim Zirvesi’nde konuştu12 Kasım 202416:07 Adana’daki iki maden sahası için ihale düzenlenecek12 Kasım 202409:14 Bakan Kurum: “Yenilenebilir enerjinin payını yüzde 50’ye çıkaracağız”14 Kasım 202418:05 Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi, COP29’da iki panel düzenledi14 Kasım 202417:56 “Ülkemiz için yenilikçi projelere yatırım yapmaya devam edeceğiz”14 Kasım 202417:23 Sürdürülebilir kalkınma hedefleri için ulusal iklim planlarında “adil geçiş” önem kazanıyor14 Kasım 202415:00 Küresel petrol arzı ekimde günlük 300 bin varil arttı14 Kasım 202414:59