Doğal gaz ithalatında BOTAŞ  ve özel sektöre serbestlik

Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) ile enerji alanındaki bazı düzenlemeleri içeren kanun teklifi; Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’ndan geçti. BOTAŞ’ın yapısını yeniden düzenleyen yasa teklifi ile doğal gaz ithala-tında hem BOTAŞ hem de özel sektöre serbestlik getiriliyor. Organize Sanayi Bölgeleri ile enerji alanında bazı düzenlemeleri içeren kanun teklifi Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii […]

Doğal gaz ithalatında BOTAŞ  ve özel sektöre serbestlik
Burak Karagöl
  • Yayınlanma24 Mart 2023 14:58

Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) ile enerji alanındaki bazı düzenlemeleri içeren kanun teklifi; Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’ndan geçti. BOTAŞ’ın yapısını yeniden düzenleyen yasa teklifi ile doğal gaz ithala-tında hem BOTAŞ hem de özel sektöre serbestlik getiriliyor.

Organize Sanayi Bölgeleri ile enerji alanında bazı düzenlemeleri içeren kanun teklifi Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’ndan geçti. Buna göre, Doğal gaz ithalatına hem BOTAŞ hem de özel sektör tüzel kişileri açısından serbestlik getirilecek.

İhraç edilen doğal gaza ilişkin iletim tarifeleri, yurt içi iletim tarifelerinin tabi olduğu kısıtlamalara bağlı olmayacak. EPDK, transit iletim tarifelerini ve ihracata ilişkin iletim tarifelerini, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının görüşü alınarak yurt içi iletim tarifelerinden farklı usul ve esaslara göre tespit etme yetkisine sahip olacak.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞININ ONAYI ALINACAK

Doğal gaz ithalatına hem BOTAŞ hem de özel sektör tüzel kişileri açısından serbestlik getirilecek. EPDK, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın onayını alarak, ithalata ilişkin müracaatlarda, ithalat yapılacak ülke ile BOTAŞ’ın doğal gaz ithalat sözleşmesi bulunup bulunmadığı, piyasada rekabet ortamının oluşturulması, sözleşmelerden doğan yükümlülükleri ve ihracat bağlantılarını dikkate alarak belirleyeceği usul ve esaslar dahilinde talepleri değerlendirerek ithalata müsaade edebilecek. Ancak bu hükümler, sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG), spot boru gazı ve sıkıştırılmış doğal gaz (CNG) ithalatı için uygulanmayacak.

Spot boru gazı ithalat miktarı, süresi ve uygulama yöntemi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının görüşü alınarak EPDK tarafından belirlenecek. İthalat veya ihracat faaliyeti yapan tüzel kişilerden arz güvenliği kapsamında alınacak maddi teminatlar ile rekabetin teminine ilişkin konular bakanlık görüşü alınarak EPDK tarafından düzenlenecek.

BOTAŞ’IN YAPISI YENİDEN DÜZENLENECEK

Teklifle, Doğalgaz Piyasası Kanunu hükümlerine uygun olarak BOTAŞ’ın yürüttüğü faaliyetler ayrıştırılarak yatay bütünleşmiş tüzel kişi şeklinde yeniden yapılandırılıncaya kadar BOTAŞ’ın dikey bütünleşmiş tüzel kişiliği devam edecek. BOTAŞ’ın faaliyetlerinin ayrıştırılması ve yeniden yapılandırılması amacıyla kurulacak şirketlerin işletme konusu, ticaret unvanı, sermayesi ve ortaklık yapısı ve bu kapsamda gerçekleştirilecek devir ve benzeri işlemlere dair konular Cumhurbaşkanı Kararı ile düzenlenecek.

GAZ ALIM SÖZLEŞMELERİNDE KONTRAT DEVRİ YAPILABİLECEK

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın izni ile BOTAŞ’ın doğal gaz alım sözleşmelerine konu miktarların devri veya kontrat devri yapılabilecek. Kontrat devri süreçleri tamamlanıncaya kadar BOTAŞ, kanundaki piyasa payı sınırlamalarına tabi olmayacak. BOTAŞ’ın Hazine garantili yükümlülükleri saklı olacak.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) taraf olduğu dava ve takipler ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinde kurum, her türlü yargı harcından ve teminat gösterme yükümlülüğünden muaf olacak.

Pompaj depolamalı hidroelektrik santralleri, rezervuar alanına bakılmaksızın Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM) ve yerli katkı fiyat desteğinden yararlanabilecek. Yerli katkı fiyatı desteği, rüzgar veya güneş enerjisine dayalı elektrik üretim tesisleri ile bütünleşik kurulan elektrik depolama tesisleri için de uygulanacak.

Şarj ağı işletmeci lisansı iptal edilen tüzel kişi, bu tüzel kişilikte yüzde 10 veya daha fazla paya sahip ortaklar ile lisans iptal tarihinden önceki 1 yıl içinde görevden ayrılanlar dahil yönetim kurulu başkan ve üyeleri, lisans iptalini takip eden 3 yıl süreyle şarj ağı işletmeci lisansı alamayacak, lisans başvurusunda bulunamayacak, lisans başvurusu yapan tüzel kişiliklerde doğrudan veya dolaylı pay sahibi olamayacak, yönetim kurullarında görev alamayacak.

KALKINMA AJANSLARINA ÖDENECEK PAYLAR İLE İLGİLİ DÜZENLEME

Depremden etkilenen 11 ilde il özel idareleri, belediyeler ile sanayi ve ticaret odalarının Kalkınma Ajanslarına ödeyecekleri paylardan 2023 ve 2024 yılları için muaf olmasını düzenleyen bir madde ihdas edildi.

Depremden etkilenen 11 ilde il özel idareleri, belediyeler ile sanayi ve ticaret odalarının muaccel borçlarına ilişkin olarak Hazine ve Maliye Bakanlığının veya İller Bankasınca pay borcunun kesilmesine yönelik olarak yapılan işlemler ile genel hükümler çerçevesinde Kalkınma Ajansları tarafından başlatılan takipler durdurulacak. 2025 yılı Haziran ayı sonuna kadar muaccel borçlara faiz işletilmeyecek, zamanaşımı süreleri işlemeyecek, bu borçların tahsiline yönelik bu tarihe kadar herhangi bir işlem yapılmayacak. 2023 yılı için tahakkuk eden katkı payı borcunu ifa eden il özel idareleri, belediyeler ile sanayi ve ticaret odalarına, ödenen katkı payı faiz işletilmeksizin ya da yeniden değerlemeye tabi tutulmaksızın kanunun yayımlandığı tarihten 30 gün içinde kalkınma ajansı tarafından iade edilecek.

Sektör temsilcileri, önemli düzenlemeler içeren kanun teklifini gazetemize değerlendirdi.

BOTAŞ Eski Genel Müdürü Gökhan Yardım

‘Ülkenin enerji güvenliği açısından bazı şirketler kamuda kalmalı’

Yasa tasarısı ile BOTAŞ’ın yeni doğal gaz alım anlaşması imzalamasının önü açılıyor. BOTAŞ’a uzun dönemli alım anlaşmaları imzalama konusunda tekrar yetki veriliyor. Yasa çıktığı 2001 yılından itibaren BOTAŞ’ın yeni anlaşma yapması ancak hükümetler arası bir anlaşmanın Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kanunlaştırılması halinde mümkündü. Mesela ‘Şahdeniz 2 Anlaşması’ böyle imzalandı. Çünkü kamunun yeni anlaşma imzalaması 2001 yılından itibaren çok eleştirilmiş ve liberal bir enerji piyasasında bu anlaşmaların özel şirketler tarafından yapılması serbest piyasa modeli çerçevesinde benimsenmişti. Şimdi bu yetki Enerji Bakanlığı’nın görüşü ile kamu şirketi BOTAŞ veya özel şirketler (yerli/yabancı paya sahip Türkiye’de kurulmuş) EPDK tarafından uygun görülmesi halinde yeni anlaşma yapabilecek hale dönüştürülüyor. Bu da başka bir ifadeyle uzun dönem anlaşmaları devam eden Rusya, İran, Azerbaycan ve başka ülkelerle yeni anlaşmalar yapılmasının önü açılmış olacak. BOTAŞ’ın ve bütün şirketlerin iç piyasadaki pazar payı yüzde 20 ile sınırlandırılmıştı ve bu sınır kaldırılıyor. Özel sektör BOTAŞ’ın olduğu ülke ve şirketlerden BOTAŞ ile rekabete girerek gaz ithalatı yapamaz. Bu noktayı göz ardı etmeyelim. Önerim mevcut uzun dönemli kontratlar bitinceye kadar o ülkelerle belki bitiş tarihinden bir yıl öncesine kadar yeni anlaşma imzalanmaması halinin ve gaz ithalatı yapacak şirketlerdeki son hisseye giderek ulusal payın, yani yabancı payının sınırlandırılarak belli oranın muhafaza edilmesi.

BOTAŞ’ın ayrıştırılması için bütün yetki Cumhurbaşkanlığı’na veriliyor. Cumhurbaşkanlığı BOTAŞ’ın ayrıştırılmasındaki şirketleri bu iki, üç, dört veya beş olur şirket sermaye ve hisse yapılarını ve bu faaliyetlerin nasıl devredileceğini tamamıyla belirlemeye yetkili olacak.

Ülkenin enerji güvenliği açısından bazı şirketler kamuda kalmalı. Mesela yeraltı depolama ve iletimin kamuda kalması şart. Ayrıca gaz ticareti de dahil LNG ve FSRU tesis ve gemileri gibi ileride stratejik konularda yabancı çoğunluk hisse ve yönetimsel konularda yasa ile sınırlandırılarak yetki verilmeli. Burada önemli olan iletim depolama gibi bazı stratejik hisselerin kamuda kalması göz ardı edilmiş.

Taşıma tarifelerinde üretim, ithalat ve ihracattaki fiyatlar EPDK tarafından belirlenen ve aynı olan fiyatlardı. Burada ihracatı ayırıyorlar ve transitle beraber bir fiyat tarifesi getiriyorlar. Halbuki transit farklı bir olaydır ve bir yatırım gerektiriyor. İthal edilen gazın ihracatı farklı bir olaydır. İkisini birleştirmek ihracata ayrıcalık tanınmasına yol açar. Böylelikle iç piyasa için ayrılmış kapasitelerin ihracatta farklı fiyatlarla ayrılmasının önü açılıyor. Bu piyasada taraflar arasında eşit olmaya aykırı bir durum teşkil ediyor. Bu haliyle ithalatta iç piyasa için ayrılmış kapasiteyi kullanıp ihracat hedeflenmiş görünüyor. Yasa tasarısının aceleye getirilmeyip biraz daha tartışılması lazım diye düşünüyorum.

Enerji Ticareti Derneği (ETD) Başkanı Murat Kirazlı

Şu anda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda (Komisyon) görüşme aşamasında olan 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu’nda yapılması planlanan değişikliklerle ilgili taslakta enerji piyasamızla ilgili maddelere baktığımızda, en dikkat çekici değişikliklerin doğal gaz piyasası ile ilgili maddeler olduğunu görmekteyiz. Öncelikle bu düzenlemeleri, genel olarak son dönemde gündemin üst sıralarında bulunan Türkiye’nin bölgesel bir doğal gaz ticaret merkezi olarak konumlandırılması hedefinin dikkate alındığı ve Kurum tarafından da ikincil mevzuatta yapılacak düzenlemeler ile bu hedefin desteklenmesine imkan sağlayacak, önemli bir adım olarak değerlendirebiliriz.

UZUN DÖNEMDE DOĞAL GAZ İTHALATININ ÖNÜ AÇILACAK

Taslak metinde doğal gaz piyasasına yönelik önerilen değişiklik maddelerinin ağırlıklı olarak ithalat ve ihracat ile ilgili hususlarda değişiklikler öngördüğünü görmekteyiz. İlk olarak dikkatimizi çeken değişiklik, iletim tarifelerinin belirlenmesinde ihracat konusunun, temel ilkeleri Kanun’da yer alan kapsamdan çıkarılarak Kurum’a bu hususta daha esnek hareket imkânı tanınmasıdır. Avrupa’daki enerji krizi, Türkiye’nin doğal gaz keşfi ve üretimi süreci ile ilgili gelişmeler ve bununla birlikte doğal gaz ihracatı yapan ülkeler ile olan yakın ilişkileri, ülkemizin bölgesel bir doğal gaz ticaret merkezi olması hususunu tekrar ön plana çıkarmıştır.  Bu kapsamda dikkat edilmesi gereken hususun ise ihracata ilişkin iletim tarifelerinin belirlenmesinde piyasa katılımcıları arasında fark gözetmeksizin rekabetçi ve serbest piyasa koşullarında doğal gaz ihracatını destekleyen bir politika izlenmesi olacağını değerlendirmekteyiz. Yine doğal gaz piyasası ile ilgili yapılan diğer bir önemli değişiklik ise doğal gaz ithalatına ilişkin şirketlerin yapacağı müracaatların değerlendirilmesi hususunda olduğunu görmekteyiz. İthalata ilişkin yapılacak müracaatlara yönelik Kanun’da belirlenen bazı kriterlerin kaldırıldığı, bu konuda Kurum’un yeni bir usul ve esas belirleyeceği ve bu müracaatların değerlendirilmesinde Bakanlık onayının alınacağı hususu göze çarpmakta. Bu değişikliğin bir anlamda özel sektör şirketleri için uzun dönemli doğal gaz ithalatının önünü açacağını değerlendirmekteyiz.

Taslaktaki değişiklikler ile ilgili olarak değinmek istediğimiz son husus ise BOTAŞ’ın ayrıştırılması ile ilgili yapılan düzenlemedir. Bu düzenleme özü itibariyle zaten mevcut kanunda yer alan bir hükmün sürecinin daha belirgin hale getirilmesi için ayrıştırma işlemi çerçevesinde kurulacak şirketlere ilişkin yetkileri Cumhurbaşkanı’na tanımlamaktadır. Öte yandan mevcut kanunda yer aldığı şekliyle BOTAŞ’ın ayrıştırılmasına yönelik yeni bir tarih hedefi konmamış olması ve belirgin bir zaman hedefi olmaksızın gerçekleştirilmesi öngörülen işlemlere bağlı olarak BOTAŞ’ın piyasa payı kısıtlarının uygulanmayacağı hükmü, piyasa serbestleşmesinin önündeki en önemli engellerden birisinin ortadan kaldırılmasının yasal bağlayıcılığının hafifletilmesi anlamına gelmektedir. Ancak bunu doğal gaz piyasasının liberalleşme süreci ile birlikte ele aldığımızda günümüze kadar uygulanamayan bazı kanun maddelerinin fiiliyatta oluşan mevcut süreç ile uyumlu hale getirildiği değerlendirilmesinde de bulunulabilecektir. Bu bağlamda, taslak metni ile önerilen değişikliklerin serbest piyasa koşullarına ve Türkiye’nin doğal gaz ticaret merkezi olma hedefine uygun aksiyonlar ile desteklenmesi, doğal gaz piyasasında özel sektör şirketlerinin rekabetçi ve daha liberal bir piyasada faaliyet göstermesine yönelik umudumuzu güçlendirecektir.

Söz konusu taslakta doğal gaz piyasası ile ilgili yapılması planlanan değişiklikler ile ilgili genel bir değerlendirme yapmamız gerekirse, bu düzenlemelerin uygulamada nasıl icra edileceği, taslağın gerekçesinde belirtilen “Türkiye doğal gaz piyasasında alım-satım yapacak yerli ve yabancı ticaret şirketlerinin güven duyacağı, objektif kurallara göre işletilen rekabetçi bir piyasa yapısı oluşturulması” amacına hizmet edip etmeyeceğini belirleyecektir.

PETFORM Genel Sekreteri Murat Kalay

‘Doğal gaz ticaretinde özel sektörün daha çok pay alması gerektiğini düşünüyoruz’

Özellikle meclisin son çalışma dönemi içinde gündeme gelen bu kanun taslağını bizde yakından takip ediyoruz. Metnin de üzerinden geçtik. Ayrıca komisyondaki görüşmelere de katıldık ve bundan sonraki aşamalarını da takip edeceğiz. Temel olarak doğal gaz piyasasını, BOTAŞ’ı, EPDK’yı, piyasa oyuncularını ve özel firmaları ilgilendiren bir takım yenilikleri bünyesinde barındırıyor. Özellikle kanunun temel amacının daha önceki 4646 sayılı Doğalgaz Piyasası Kanunu’ndan gelen ama piyasada hiçbir zaman temin etmeyi başaramadığımız piyasa koşullarının, BOTAŞ yapısının ve özel sektör payının geçmişe yönelik bakiyesini kaldırıyor gibiyiz. Böylelikle gerçekleşmemiş olan ve aslında zamanının ötesinde hedefler konmuş bir 4646 sayılı Doğalgaz Piyasası Kanunu vardı. Fakat maalesef piyasa koşulları bunun hiçbir zaman gerçekleşmesine olanak sağlamadı. Haliyle kanunun daha güncel bir yapıya kavuşuyor olması ve BOTAŞ’ın bu manada esnekliğe kavuşması elinin ticari anlamda anlaşma yapabilecek olması, ülkenin gelecek dönem uzun vadeli sözleşmelere imza atabilmesini sağlamak için önemli olduğunu düşünüyoruz.  Arz güvenliği kavramının çok önemli olduğunu, tüm dünyada ve ülkemizde bu konseptin ağırlıklı olarak önem kazandığını biliyoruz. Biz de buna harfiyen katılıyoruz. Bunda hiç şüphemiz yok ancak bu arz güvenliği konsepti içerisinde ister istemez EPDK’nın muhteviyatında olan bir takım düzenlemelerin de yine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın denetimiyle ya da istişaresiyle onayı alınarak yapılacağına dair maddeler de var. Biz zaten bir ailenin parçalarıyız. Eşgüdüm içinde yürütebileceğimizi düşünüyoruz ama prensip olarak baktığımızda da EPDK’nın o manada belki bir parça daha rahat daha koordineli hareket etmesi durumuna dönüştüren bir kanun içeriği olduğunu düşünüyoruz. Özel sektör açısından önümüzdeki dönemde ne getirir ne götürür açısından baktığımızda doğrudan negatif ya da pozitif diyebileceğimiz çok somut bir şey yok. Fakat en azından geçmiş kanunun artık o karmaşık, uygulanamaz ve hiçbir zaman da uygulanamamış belirsizliğini ortadan kaldırdı.

MİLLETİMİZE HAYIRLI OLSUN

Biz sektör olarak, özel firmalar olarak çok uzun zamandan beri doğalgaz ticaretinde özel sektörün daha çok pay alması gerektiğini, piyasanın derinleşmesi ve şu son dönemde de ortaya konan Türkiye’nin gaz ticaret merkezi olması hedefi doğrultusunda pozisyonumuzu devam ettiriyoruz. Bu kanun da işleyişi açısından siyasi irade ile birlikte ileride bu durumu ortaya koyacak bir noktaya dönüşebilir. Bu konuda önümüzde engel olan bir durum olduğunu düşünmüyoruz. Yani negatif yorumlamak isteyenler negatif yorumlayabileceği gibi geleceğe birazcık daha umutla pozitif bakmak lazım.  Özellikle de bu gaz ticaret merkezi olma hedefini referans aldığımızda ve mevcut piyasa yapısının çok da sürdürülebilir olmadığını düşündüğümüzde önümüzdeki dönemin bu denklem anlamında daha pozitif olabileceğine olan inancımızı da yinelemek istiyoruz.

Şüphesiz ki arz güvenliği kavramı bizim de saygı duyduğumuz bir kavram ama o arz güvenliği kavramının içinde özel sektörün de daha çok hareket alanının olduğu, daha çok işlem yapabildiği bir piyasa kurgusuna doğru ilerleme arzumuzu burada dernek olarak yenilemek istiyoruz. Kanun komisyondan geçti. Genel kuruldan da geçmesi durumunda tüm sektördeki paydaşlara ve milletimize hayırlı olmasını temenni ediyoruz.