Koç Holding’den 2020’nin ilk yarısında 4,4 milyar TL kâr

Koç Holding yılın ilk yarısında 74 milyar TL konsolide ciro ve 4,4 milyar TL konsolide ana ortaklık payı net dönem kârı elde etti.

Koç Holding, 2020 yılının ilk yarısında konsolide bazda toplam 74 milyar TL gelir elde ederken, 4,4 milyar TL ana ortaklık payı net dönem kârı açıkladı.

Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu, ilk yarıdaki finansal sonuçları şu şekilde değerlendirdi:

“Dengeli portföy yapımız, sağlıklı bilançomuz ve disiplinli yönetim anlayışımız, dijital yetkinliklerimiz, çevik yönetimimiz, kuvvetli bayi teşkilatımız ve etkin tedarik zincirimiz sayesinde yılın ilk yarısında olumlu finansal sonuçlar elde ettik. Tüm dünyayı ve ülkemizi ekonomik anlamda zorlayan bu sürecin menfi ekonomik etkilerini ihtiyatlı politikalarımız sayesinde azaltabildik. Topluluk şirketlerimiz, salgının etkilerini sınırlandırmak amacıyla hızlı bir şekilde gerekli önlemleri hayata geçirdi. Pandeminin ilk günlerinde aldığımız karar doğrultusunda, çalışma arkadaşlarımızın istihdam ve gelir kaybına uğramamasını sağladık. Yeni çalışma modellerine hızlıca adapte olduğumuz bu süreçten öğrendiklerimiz de oldu. Pandemi sonrasında da Koç Topluluğu’nda en az haftada bir gün uzaktan çalışmayı kalıcı hale getirdik. Arçelik, Ford Otosan, Tofaş ve TürkTraktör’ün girişimleriyle başlattığımız ventilator, entübasyon kabini, siperlikli maske üretimine de ihtiyaçlar kapsamında devam ettik. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı öncülüğünde, Sağlık Bakanlığı liderliğinde Biosys tarafından geliştirilen, seri üretimi Aselsan ve Baykar iş birliği ile Arçelik tarafından yapılan yerli mekanik ventilatörlerin 5 bin adedinin üretimini tamamladık. Ülkemizin ihtiyacının karşılanmasının yanında 5 bin adet cihazın 2 bin 607 adedi, Afganistan, Azerbaycan, Bangladeş, Birleşik Arap Emirlikleri, Brezilya, Çad, Dağıstan, Ekvator, Kazakistan, Kırgızistan, Kolombiya, Libya, Nijer, Nijerya, Özbekistan, Romanya, Somali ve Suriye’ye ihraç edildi.”

“TÜKETİMDEKİ CANLANMA, BEYAZ EŞYA VE OTOMOTİV SEKTÖRLERİNİ OLUMLU ETKİLEDİ”

Levent Çakıroğlu, salgın nedeniyle zayıflayan iç talebin normalleşme sürecinin başlamasıyla haziran ayında hızla toparlandığına ve faizlerin önemli ölçüde gerilemesiyle birlikte bunun beyaz eşya ile otomotiv sektörlerine olumlu yansıdığına dikkat çekti ve şöyle devam etti: “Arçelik’in bu dönemde etkin çoklu kanal stratejisi ve çevik üretim modeli neticesinde artırmayı başardığı yurt içi satışları, ihracat hacmindeki daralmadan ve üretim yaptığı diğer ülkelerde pandemi kaynaklı duraklamalardan yaşanan kayıpları sınırladı. Otomotiv sektörüne baktığımızda, pandemi sürecinde elektronik ticaretin hız kazanmasıyla birlikte yurt içi ticari araç pazarında oluşan güçlü talep ve ihracat pazarlarındaki hızlı toparlanma, Ford Otosan’ın performansına olumlu yansıdı. Pandemi sürecini başarılı şekilde yöneten ve 2020 yılında 150 milyon Euro’luk yatırım planlayan Tofaş da toplum ve müşterilerinin sağlığına yönelik pek çok projeyi devreye aldı; aynı zamanda başarılı faaliyet sonuçları elde etti. Fiat markası yılın ilk yarısını lider olarak tamamlarken, Tofaş’ın geliştirdiği Fiat Egea yine Türkiye’nin en çok tercih edilen otomobili oldu. Otokar tasarımı, ergonomisi, teknolojisi ile büyük beğeni kazanan modern toplu taşıma araçları ile ihracatını artırmayı sürdürdü. Ayrıca Otokar, 2020’nin en büyük ihracat anlaşmalarından birini Gürcistan ile yaptı.

“TÜPRAŞ, PANDEMİDE DE ÜLKEMİZİN ENERJİ İHTİYACINI KARŞILAMAYA DEVAM ETTİ”

Çakıroğlu, pandemi sürecinde enerji sektörüne dair çalışmalarını ise şu şekilde özetledi:

“Enerji sektörünün ülkemizdeki lokomotifi Tüpraş, pandemi döneminde de ülkemizin enerji ihtiyacını başarıyla karşılamaya devam etti. Aynı şekilde, Aygaz’ın evlere ulaştırdığı kesintisiz hizmet, tüplü gaz satışlarına olumlu yansıdı. Yapı Kredi, salgının olumsuz etkilerini azaltmak için gerek bireysel gerekse de ticari krediler aracılığıyla ekonomiyi desteklemeyi sürdürdü. Banka yılın ilk yarısında nakdi ve gayri nakdi kredilerini yüzde 9 artırarak Türkiye ekonomisine sağladığı kaynağı 349 milyar TL seviyesine çıkardı. Hem konut, hem de taşıt kredilerinde faizlerin düşmesi ve ticari işletmelere sağlanan KGF destekli kredilerin pazarı canlandırmasıyla birlikte, Yapı Kredi yılın ilk yarısında güçlü bir performans gösterdi. Nakdi kredi hacmini yılbaşından bu yana yüzde 11 artışla 254,7 milyar liraya çıkaran Yapı Kredi’nin özel bankalar arasındaki toplam kredi pazar payı yüzde 16 oldu.”

“TARIM SEKTÖRÜNE GÜÇLÜ DESTEK VERİYORUZ”

Salgın sürecinde tarım sektörünün stratejik öneminin bir kez daha anlaşıldığına dikkat çeken Levent Çakıroğlu, “Sektörün lider üreticisi TürkTraktör, salgın döneminde verilen araya rağmen üretimini geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 23 oranında artırdı. TürkTraktör’ün ilk 6 aylık rakamlara göre, ülkemizin toplam traktör üretiminin yüzde 71’ini tek başına gerçekleştirmesi, tarım sektörüne verdiğimiz güçlü desteğin de bir göstergesidir” dedi. Tat Gıda’nın başarılı performansına da değinen Levent Çakıroğlu, “Son yıllarda dijital tarım, kalite ve verimlilik gibi konulara odaklanan Tat Gıda, dünya standartlarındaki üretim altyapısıyla artan müşteri talebini başarıyla karşılayarak, faaliyet gösterdiği alanlarda öncü çalışmalarına devam ediyor” şeklinde konuştu.

“KÜLTÜREL DÖNÜŞÜMLE EDİNDİĞİMİZ YENİ KABİLİYETLER, İŞLERİMİZİ YÖNETİRKEN BİZE GÜÇ VE ÇEVİKLİK SAĞLIYOR”

Koç Topluluğu’nda 2016 yılından bu yana sürdürülen Dijital Dönüşüm Programı’nın faydalarını pandemi döneminde somut bir şekilde gördüklerini kaydeden Levent Çakıroğlu, şu ifadeleri kullandı: “Programı başlatırken amacımız, dijital ve teknolojik dönüşümün ötesinde, yenilikçi, iş birliğine açık, müşteriyi merkeze alan ve daha çevik bir kurumsal yapı için gerekli kültürel dönüşümü sağlamaktı. Çok önem verdiğimiz bu kültürel dönüşüm yolculuğuyla edindiğimiz yeni kabiliyetler, pandemi döneminde işlerimizi yönetirken bize güç ve çeviklik sağladı. Şirketlerimizin karantinanın ilk dönemlerinde kaynaklarını sağlık ekipmanı üretiminde kullanmaları, başta üretim olmak üzere tüm operasyonların pandemi şartlarında hızlı şekilde yeniden devreye alınması, bazılarının hiç kesintiye uğramadan sürdürülmesi, bu dönemin ihtiyaçlarına uygun yeni ürün ve çözümlerin hızla hayata geçirilmesi; söz konusu dönüşümün neticeleri oldu. Teknolojik altyapımızın hazır olması sayesinde, şirketlerimizdeki ofis çalışanları evden çalışma düzenine sorunsuz şekilde geçebildi. Yapı Kredi’nin 3 ilde bulunan çağrı merkezlerindeki 1400’e yakın çalışma arkadaşımızın tamamının, evlerinden müşterilere hizmeti başarıyla sürdürülebilmesi bunun önemli bir örneğidir. İnsan hayatını odağa alan ve girişimci, esnek, çevik olmayı gerektiren bu önemli başarılar, kültürel dönüşüm anlamında daha fazlasını yapmak için bizleri motive ediyor.”