UTTS maliyeti sektörü tedirgin ediyor

Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü tarafından Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS) 2024 yılı fiyat listesi açıklandı. Buna göre akaryakıt istasyonları açısından da maliyet tablosu netleşti. Sektörün uzman isimleri konuyu gazetemize değerlendirdi.

UTTS maliyeti sektörü tedirgin ediyor
Petroturk
  • Yayınlanma17 Ekim 2024 12:06
  • Güncelleme17 Ekim 2024 14:55

Gözde Emlik – İstanbul

Ulusal Taşıt Tanıma, akaryakıt istasyonlarında akaryakıt satış işlemlerinin gerçekleştirilmesinde kullanılan bir sistem. Bu sistem, akaryakıt pompalarına bağlı ödeme kaydedici cihazlara taşıt plaka bilgilerinin otomatik olarak aktarılmasını sağlıyor. Araçlara yerleştirilen Taşıt Tanıma Birimi (TTB) ile akaryakıt pompa tabancalarına takılan Taşıt Tanıma Okuyucu (TTO) sayesinde, taşıt plaka bilgileri algılanıyor. Bu bilgiler, Tabanca İletişim Modülü (TİM) cihazına iletiliyor. TİM cihazı, plaka bilgilerini otomatik olarak ödeme kaydedici cihaza aktararak, taşıt plaka bilgilerinin manuel olarak girilmesi gereksinimini ortadan kaldırıyor.

Buna istinaden 5 Ekim 2023 tarih ve 32330 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Tebliğ ile akaryakıt istasyonlarına, vergi mükellefi araç sahiplerine ve son olarak aracında taşıt tanıma sistemi takılı olan bireysel kullanıcıların taşıtlarına Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS) kurma yükümlülüğü getirilmişti. UTTS’nin kurulum ve işletmesinden sorumlu kurum olan Darphane tarafından sistem donanımı ve hizmet maliyeti açıklandı.

UTTS HANGİ İŞLETMELER İÇİN ZORUNLU?

Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS), vergi mükellefi olan tüm kişi ve kuruluşlar için zorunlu. Bu yasayla, şirketlere ait ya da kiralanan araçların, sisteme tanımlanması zorunlu hale getirildi.

Ayrıca UTTS Genel Tebliğ kapsamının genişletilmesine ilişkin 21 Eylül 2024’te yayımlanan tebliğle, 1 Temmuz 2025’ten itibaren satılacak sıfır araçlar da UTTS kapsamına alındı ve TTB takılması zorunlu hale getirildi. Özel taşıt tanıma sistemlerine dahil olan araçların da TTB monte ederek sisteme dahil olmaları için son gün 30 Haziran 2025 olarak belirlendi.

Bu konuyu akaryakıt sektörü açısından Enerji Petrol Gaz’a değerlendiren sektör profesyonelleri ortak bir paydada buluştu. Ortak kanı, bu maliyetin sektörün karşılayamayacağı büyük bir yük olduğu yönünde.


PETDER Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Erdem

“MEVCUT TAŞIT TANIMA SİSTEMLERİNİN UTTS’YE ENTEGRE EDİLEBİLECEĞİ BİR YAPI KURULMALI”

Bilindiği üzere, 5 Ekim 2023 tarih ve 32330 Sayılı Resmî Gazete’de “Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi Uygulama Genel Tebliği (Sıra No:1)” (Tebliğ) yayımlandı. Söz konusu Tebliğ ile akaryakıt istasyonlarında Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS) kurulması zorunluluğu getirildi ve 1 Ocak 2025 tarihine kadar kurulacak sistemle istasyonlarda yapılan akaryakıt satışlarında plaka bilgisinin Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazlara (YNÖKC) otomatik olarak gönderilmesi planlandı. Ayrıca 21 Eylül 2024 tarih ve 32669 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi Uygulama Genel Tebliği (Sıra No:1)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sıra No: 2)” ile UTTS’nin kapsamı genişletildi ve 1 Temmuz 2025 tarihinden itibaren ilk defa edinilen araçlara da 1 ay içerisinde UTTS kapsamında Taşıt Tanıma Birimi (TTB) takılması zorunluluğu getirildi.

“UYUMSUZ DURUMLARIN TESPİTİ DURUMUNDA CİDDİ YAPTIRIMLAR UYGULANMALI”

Konu kapsamında, PETDER olarak vergi kayıp/ kaçağının ve kayıt dışılığın önlenmesi doğrultusunda atılan her adımı destekliyoruz. Bununla birlikte, mevcut durumda dağıtım şirketlerinin elektronik ödeme sistemlerine dahil olan müşterilerinin araç plaka bilgileri zaten yakıt alımı sırasında dijital bir şekilde aktarılıyor, bunların haricindeki araçların plaka bilgisi el ile YNÖKC’lere giriliyor. Söz konusu UTTS düzenlemesi ise, elle giriş sırasında kasıtlı veya kasıtsız olarak farklı bir plakanın sisteme girilmesinin vergi kaybına sebebiyet vereceği noktasından yola çıkıyor ve araçlara takılacak cihazlar ile söz konusu UTTS sistemi sayesinde plaka bilgisinin dijital olarak pompaya aktarılmasını sağlamayı amaçlıyor.

Bu durum dikkate alındığında PETDER olarak sorunun çözümü için öncelikli önerimiz, UTTS sistemi yerine, mükelleflerin beyan ettikleri akaryakıt giderlerinin; araç parkları, yapılan işin boyutu, faaliyet alanı gibi kriterlerle ve mevcut durumda her bir yakıt alımının kaydından oluşan verilere dayalı olarak oluşturulacak algoritmalar üzerinden ilgili kamu kurumlarınca yoğun bir şekilde denetlenmesi ve uyumsuz durumların tespiti durumunda da ciddi yaptırımların uygulanması.

İlaveten, kurulması planlanan UTTS sisteminin çoğu yurtdışından gelen ekipmanlar nedeniyle sektörümüze ciddi bir ilave maliyet oluşturacağı değerlendiriliyor. Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü tarafından kısa süre önce resmi olarak açıklanan UTTS Donanım ve Hizmet Fiyatları kullanılarak bir hesaplama yapıldığında, UTTS sisteminin “KDV hariç” olmak üzere;

• Yalnızca istasyonlardaki ilk kurulum maliyetinin 10 milyar TL’yi, yani güncel kurla 300 milyon ABD Dolarını aşması söz konusu olacak. Bu durum da istasyon başına ortalama 22 bin ABD Dolarını aşan ciddi maliyetlerin ortaya çıkaracağı anlamına gelecek.

Bu maliyetler istasyon işleticilerinin sorumluluğu altında olmakla birlikte sektöre ilave bir yük olarak gelecek.

• Bu maliyetlerin içerisine, yaklaşık 8,5 milyon ticari araç için tüketicilerce yapılacak olan TTB ödemelerinin de katılması durumunda UTTS sisteminin ülke ekonomimize toplam kurulum maliyetinin 25 milyar TL’yi, yani güncel kurla 750 milyon ABD Dolarını aşacağı hesaplanıyor. Ayrıca bu hesaplamaların içerisine arıza, yıllık bakım-onarım vb. gibi maliyetler ve KDV dahil olmamakla birlikte, bayiler ve dağıtım firmalarınca yıllık düzenli ödenecek hizmet bedelleri de yalnızca ilk yıl için hesaba dahil edildi.

Bütün bu hususlar çerçevesinde, sektörün bu yıl içerisinde söz konusu ilave UTTS yatırımlarını yapması ne yazık ki neredeyse imkânsız görünüyor.

“ŞİMDİYE KADAR YAPILMIŞ OLAN YATIRIM VE HARCAMALAR KORUNMUŞ OLUR”

Bu kapsamda, PETDER olarak öncelikli talebimiz; eğer UTTS kesin olarak hayata geçirilecek ise, şu anda yaklaşık 2,5 milyon civarında araçta takılı olan ve binlerce akaryakıt istasyonunda da sorunsuz şekilde çalışan mevcut taşıt tanıma sistemlerine yapılan yatırımların da zayi olmaması açısından, mevcut taşıt tanıma sistemlerinin UTTS’ye entegre edilebileceği bir yapının kurulmasının sağlanması. Bunun kabul görmesi durumunda UTTS sisteminin sektöre ve ülke ekonomisine maliyeti daha az olur, milli servetin heba olması engellenerek şimdiye kadar yapılmış olan yatırım ve harcamalar da korunmuş olur.

Buna ilaveten, vergi kayıplarının önlenmesi için uygulanacak olan bu sistemin bayilerimize getireceği yüklerin bir nebze azaltılması için burada yapılacak harcamalarda amortisman süresinin kısaltılması şeklinde bir düzenleme yapılmasının uygun olacağı düşünülüyor. Ayrıca Darphane tarafından açıklanan donanım ve hizmet fiyatlarının düşürülmesi gerektiği değerlendiriliyor. İlaveten bayilerin, temsilcisi oldukları dağıtım şirketlerinin onaylamadığı/akredite etmediği şirketler ile yapabileceği servis/ montaj anlaşmalarının istasyon sistemlerine etkisi ve siber güvenlik riskleri nedeni ile geçerli olmaması talep ediliyor.

Konu ile ilgili bir diğer önerimiz ise; LPG-Otogaz bu Tebliğ kapsamı dışında bırakılmalı. Zira, LPG-Otogaz üzerinden oluşabilecek vergi kayıplarının UTTS kapsamında oluşacak ciddi maliyetler kapsamında çok düşük kalacağı tahmin ediliyor. LPG-Otogazın kapsam dışı bırakılmasıyla bayiler, dağıtım şirketleri ve nihai tüketiciler üzerindeki ilk kurulum ve bakım-onarım gibi maliyetlerin oluşması engellenebilecek ve çevreci bir yakıt alternatifi olarak kullanılan LPG-Otogaz teşvik edilebilecek.

Son olarak, yukarıda belirtilen bütün hususlar değerlendirildiğinde, sektörün bu yıl içerisinde söz konusu ilave UTTS yatırımlarını yapması ne yazık ki son derece güç görünüyor. Mevzuat ve teknik kılavuzların hazırlama çalışmalarının devam etmesi ve konu kapsamında uygulamanın başlamasına 2,5 ay kalmışken halen belirsiz olan önemli hususların bulunması nedeniyle toplamda yaklaşık 8,5 milyon ticari araç ve 13 bin civarında istasyonda bu kurulumların sene sonuna kadar yapılması mümkün görünmediğinden, uygulamaya dair süre uzatımına gidilmesi gerekiyor. Süre uzatımının bir an önce açıklanması, tüm paydaşların önlerini daha rahat görebileceği sağlıklı bir ortamda sürecin devam etmesine katkıda bulunacaktır.


TABGİS Başkanı Murat Bilgin

“TÜM TEREDDÜTLER MAALESEF GERÇEĞE DÖNÜŞTÜ”

Sektörde vergi kaçakçılığının engellenmesine yönelik hem teknik hem de mevzuat açısından birçok önlem alındı. Son olarak da zaten yüksek maliyetlere katlanan istasyonlara yeni nesil yazarkasa kurulmasını ve hali hazırda böyle bir uygulama varken aynı amaçla örtüşen bir başka uygulamayla sektör üzerine daha da fazla yük oluşturulmasını doğru bulmuyoruz.

Kesinlikle farklı plakalara fiş kesilmek suretiyle yapılan kaçakçılık önlenmeli ama attığımız taş ürküttüğümüz kuşa da değmeli. Biz kendi kendimize aslında şu soruyu soruyoruz; ‘Madem basına yansıdığı kadar büyük bir kayıp kaçak vardı, bu kadar masrafı yapıp yeni nesil ÖKC’leri niye taktık?’ Yeni nesil ÖKC’ler zaten Gelir İdaresi Başkanlığı ile sürekli irtibat halinde. Bunu soruyoruz ve sorguluyoruz çünkü sektör zaten kan ağlıyor.

“FİZİKİ DENETİM ARTIRILMALI”

Kaçak ve kaybın önlenmesinde teknolojik donanımları hiçbir zaman tek başına yeterli bulmuyoruz. UTTS sistemi kurulsa bile bu sistemden almadığı bir fişi akaryakıt gideri olarak gösteren biri sadece yerinde denetimle yakalanabilir, bu nedenle aynı amaca hizmet eden iki farklı sistem kurulması yerine fiziki denetimler artırılarak sorunla mücadele edilmesi gerekiyor.

UTTS mevzuatına göre en az bir pompaya taşıt tanıma okuyucu (TTO) takılması gerekiyor, ancak özellikle ticari satışın çok yoğun olduğu istasyonlarda bayiler saha akışını bir pompayla sağlayamayacak ayrıca son yapılan düzenlemeyle bireysel araçların da sisteme dahil edilmesi nedeniyle bir pompa yeterli olmayacak ve bayiler tüm pompalarına UTTS’yi kurmak mecburiyetinde kalacaklar.

Dört adası olan bir istasyona sistemin maliyeti yaklaşık 800 bin TL’ye çıkacak. TABGİS olarak yeni nesil yazar kasalar kurulurken teşvik istedik. Ancak bu yönde olumlu bir sonuç alamadık, bu sefer bu yükün sektör üzerinde bırakılmamasını istiyoruz.

“MEVCUT TTS’LER ÇÖP OLDU”

Ulusal taşıt tanıma sisteminde de pompa ve araçların haberleşmesi için taşıt tanımalarda hali hazırda bulunan TİM adı verilen sistem kullanılacak. Ayrıca yeni nesil yazar kasaların içinde de mali haberleşmeyi sağlayacak ekipman bulunuyor. Ancak haberleşme protokolü bu sistemler üzerinden oluşturulmadığı için UTTS’nin devreye girmesiyle yaklaşık 30 yıldır istasyonlarda kurulu olan taşıt tanıma sistemleri çöp olacak. Mevcut TİM’ler 32 tabancaya kadar kontrol sağlayabiliyor ama şimdi her pompaya birer TİM konulması gerekiyor ve bir TİM’in fiyatı 60.000 TL olarak açıklandı.

Darphane tarafından fiyatlar açıklanmadan önce de ekipmanlar maliyeti ve piyasa fiyatları çok yüksek bedellerle istasyonlara satılacağı yönünde duyumlar aldık. Maalesef bu konudaki tüm tereddütlerimiz gerçeğe dönüştü, böyle bir maliyet bayilerce karşılanamaz. Darphane, Gelir İdaresi ve Maliye Bakanlığı yetkililerinden hem hizmet ve ekipman maliyetinin düşürülmesi, hem de fahiş fiyatı önleyecek tedbirlerin acilen alınması için girişimde bulunmalarını bekliyoruz.

“BU SEKTÖR YILDA YAKLAŞIK 20 MİLYON DOLAR HİZMET BEDELİ ÖDEYECEK”

Ekipmanların haricinde her yıl akaryakıt istasyonları ve dağıtım şirketlerinden hizmet bedeli alınacak. Bu yıl açılış bedeli olarak 50 bin TL belirlendi ve bu bedel her yıl enflasyon oranında artacak. Her yıl sektör yaklaşık 20 milyon Dolar hizmet bedeli ödemek durumunda, bu bedelin de teşvik kapsamında değerlendirilip alınmaması gerekiyor.

Darphane tarafından açıklanan fiyat tablosunun altındaki notlarda, birim fiyatlarının 2024 yılı için geçerli olduğu, 2025 ve sonraki yıllarda uygulanacak fiyatların her yılın başında TÜİK tarafından açıklanan yıllık Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) oranında artırılacağı yönünde açıklama yapılmıştı. Fiyatlar zaten yılın bitmesine 2,5 ay kala açıklandı, bu nedenle Ocak ayından itibaren değil, 2025 Ekim ayından itibaren değiştirilmesi gerekiyor. UTTS’nin ekipman maliyetiyle birlikte bayiler sisteme başvuru sırasında onaylaması gereken beyan ve taahhütnameyi incelemeye başladılar ancak özellikle ticari sırlar açısından sakıncalı gördükleri maddeler oldu. Hukuki inceleme tamamladıktan sonra beyan ve taahhütnamenin değiştirilmesi için gerekli başvuru yapılacak.

“UTTS SEKTÖREL REKABETİ DE ETKİLEYEBİLİR”

UTTS konusunda geçtiğimiz haftalarda yeni bir düzenleme daha yapıldı. Ticari araçlarla birlikte hem sıfır araçlar hem de araçlarında taşıt tanıma sistemi olan bireysel taşıtlar da eklenerek kapsam genişletildi. Vergi mükellefi olmayan bireysel taşıtların neden kapsama alındığını bilmiyoruz ancak sektörü ilgilendiren tarafıyla uygulamanın mevcut sektörel rekabete olumsuz etkileri olup olmayacağı yönünde de çalışmalarımızı sürdürüyoruz, bu yönde bir olumsuzluğa yol açacağı kanaati oluşması halinde buna da hukuki olarak karşı çıkacağız.

Darphane’den bir istasyonda demo yapılıp çıkacak sorunların önceden tespit edilip bu sorunların çözüm yolları oluşturulduktan sonra uygulamanın başlamasını talep ettik. Teknolojik donanımları en fazla kullanan sektörlerden olduğumuz için saha entegrasyonunda muhakkak sorunlar çıkabilir ve bu sorunların bertaraf edilmesi için gerekecek zaman da göz önüne alınarak uygulamanın 1 Ocak 2025’de yürürlüğe girmesi çok mümkün görünmüyor. Sürenin uzatılması gerekiyor. Uygulama kapsam ve etki analizi açısından gözden geçirilmeli.


ADER Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Direkci

“SEKTÖR ÜZERİNE DAHA DA FAZLA YÜK OLUŞTURULDU”

5 Ekim 2023 tarih ve 32330 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Tebliğ ile akaryakıt istasyonlarına, vergi mükellefi araç sahiplerine ve geçtiğimiz günlerde yayınlanan ilave düzenleme ile de bireysel kullanıcıların taşıtlarına Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS) kurma yükümlülüğü getirilmişti. Kurulum ve işletmeden sorumlu kurum Darphane tarafından geçtiğimiz hafta sistemin donanım ve hizmet maliyetleri açıklandı. Tabi bu açıklamalar yapılmadan önce de ekipmanların maliyetinin yüksek olacağı yönünde duyumlarımız vardı.

Açıklanan rakamlara göre hesap yaptığımızda orta halli bir istasyonun ödeyeceği bedel yaklaşık 500.000TL civarında. İlan edilen rakamlar sektörde halihazırda kullanılan taşıt tanıma ekipmanlarına göre piyasa fiyatlarının çok üzerinde. Aradaki fiyat farkının sebebini tam olarak anlayamıyoruz.

“SEKTÖRÜMÜZÜ EKİPMAN ÜRETİCİLERİNE GELİR KAPISI YAPAN DÜZENLEMELERE KARŞIYIZ”

Sektörde vergi kaçakçılığının engellenmesine yönelik hem teknik hem de mevzuat açısından birçok önlem alınmışken ki en son yine yüksek maliyetlere katlanılarak istasyonlara yeni nesil yazarkasa kurulmuştu. Yıllardır yapılan pek çok düzenleme sayesinde artık sektörümüzde kaçak kelimesi tamamen devre dışı kalmışken tamamen lüzumsuz olarak bu son düzenleme ile sektör üzerine daha da fazla yük oluşturuldu. Sektörün geldiği noktada EPDK tarafından alınan önlemlerin ve düzenlemelerin faydası tartışılamaz. Düşen karlılıklar ve içerisinde bulunduğumuz ekonomik koşullar çerçevesinde istasyonların bu maliyetleri karşılaması mümkün değil.

“YENİ KURULACAK SİSTEMİN FAYDASININ NE OLACAĞI BELİRSİZ”

Sektörümüze ilave maliyet yaratmadan yapılacak her türlü düzenleme hususunda mutabıkız. Bununla birlikte yeni kurulacak sistemin faydasının ne olacağı belirsiz. Abartılı iddialarla sektörümüzü ekipman üreticilerine gelir kapısı yapan düzenlemelere karşıyız. Bahsedilen vergi kayıpları rakamları abartılı ve konu hakkında fayda sağlayacak ekipman üreticilerinin uydurmalarından ibarettir.

“SORUNLARA ÇÖZÜM BULUNMASI GEREKLİLİĞİNİ ZARURİ GÖRÜYORUZ”

Öncelikle düzenlemenin koşulsuz olarak ertelenmesi devamında sektörün bütün paydaşlarının bir araya getirilerek ortak akılla sorunlara çözüm bulunması gerekliliğini zaruri görüyoruz. Mutabık kalınan çözüm metodolojisi çerçevesinde hizmet ve ekipman maliyetinin düşürülmesi, hem de fahiş fiyatı önleyecek tedbirlerin alınması için girişimde bulunmalarını yetkili makamlardan talep ediyoruz.