Faaliyetleri ve kurumsal sosyal sorumluluk projeleriyle 2019 yılında 20’den fazla ödül alan OPET, önemli bir başarıya imza attı. OPET Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk ve OPET Yönetim Kurulu Üyesi Filiz Öztürk bu başarıyı gazetemize anlattı. OPET; faaliyetleri, kurumsal sosyal sorumluluk projeleri ve hizmetleri nedeniyle bu yıl 20’yi aşkın ödül aldı, almaya da devam ediyor. […]
Faaliyetleri ve kurumsal sosyal sorumluluk projeleriyle 2019 yılında 20’den fazla ödül alan OPET, önemli bir başarıya imza attı. OPET Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk ve OPET Yönetim Kurulu Üyesi Filiz Öztürk bu başarıyı gazetemize anlattı.
OPET; faaliyetleri, kurumsal sosyal sorumluluk projeleri ve hizmetleri nedeniyle bu yıl 20’yi aşkın ödül aldı, almaya da devam ediyor. Geliştirdiği projelerin sürdürülebilirliği ve etkileri ile pek çok önemli ödülü kucaklayan OPET’teki bu haklı gururu, OPET Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk ve OPET Yönetim Kurulu Üyesi Filiz Öztürk’ten dinledik.
‘ORTAYA ÇIKAN SONUÇ GURUR VERİCİ’
OPET Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk: OPET olarak sosyal sorumluluk projelerinde en önemsediğimiz nokta ulaşılan insan sayısı ve yaratılan değişimdir. Çünkü bunlar projenin başarısının ölçümlenme şeklidir. Bu anlamda bakıldığında ‘Temiz Tuvalet Kampanyası’yla 12 milyonu aşkın insana birebir seminer ve eğitim verdik. Ancak ulaştığımız insan sayısı çok daha fazla… Yine ‘Trafik Dedektifleri Projesi’yle 6,5 milyonu aşkın çocuğumuzda trafik konusunda bilinçlenme sağladık. Üstelik sadece eğitimleri tamamlayıp görevimiz bitti demedik, geri dönüşümlerini ölçümlendirdik. Projenin başlangıç yılı olan 2013’ten bu yana çocukların karıştığı trafik kazalarında çocuk ölüm oranı yüzde 20,5 düştü.
Öte yandan ‘Tarihe Saygı Projesi’nin yarattığı değişim de çok anlamlıydı. Neredeyse Çanakkale’deki bütün yarımada değişti. Bu yıl ‘Tevfikiye Arkeoköy Projesi’; 5’i yerli, 3’ü uluslararası alanda olmak üzere toplam 8 ödül aldı. ‘Kadın Gücü Projesi’ ise bu yıl içinde 4 ödül aldı. Ortaya çıkan sonuç gurur verici. Ölçümlemelerimiz ve yarattığımız değişimden yola çıkarak baktığımızda özellikle bu yıl çok başarılı bir tablo çıktı önümüze. İstiyoruz ki ‘sosyal sorumluluk projesi yapıyorum’ diyen şirketler de bu bakış açısıyla yaklaşım göstersin. Amaç sadece yapılan projeleri marka için tanıtım malzemesi olarak kullanmak olmamalı. Bireysel olarak veya yardım amaçlı yapılan küçük ölçekte çalışmalar bir başlangıç olarak sayılabilir. Ama gerçekten yapacaklarsa bunu büyütmeleri gerekir. Örneğin; ‘Yeşil Yol Projesi’nde ilk günden beri markalara çağrıda bulunup bütün yolları birlikte ağaçlandıralım dedik. Biz istasyonlarımızın çevresini zaten ağaçlandırıyoruz ama olmadı ve biz kendi kendimize kaldık. Projeler de bazen birbirini destekler nitelikte olursa hedef kitlenizin çapı çok daha büyük olur. Yalnız sosyal paydaşlarınız değil, aynı sektördekiler de ortak projeler üretebilmeli. Bu anlamda ‘Kadın Gücü Projesi’ni çok önemsiyorum. Nasıl ‘Temiz Tuvalet Kampanyası’nı biz başlattık, diğer markalar da takip etti ‘Kadın Gücü’nde de böyle oluyor. Bu konudaki harcadığımız çaba ve yarattığımız değişim görüldükçe sektördeki diğer şirketler, hatta bu sektörün dışındaki diğer firmalar da kadın istihdamı konusunda tavırlarını değiştiriyorlar. Bundan da son derece mutluyuz.
‘SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİYLE TOPLUMUN SORUNLARINA ÇÖZÜM ÜRETİYORUZ’
OPET Yönetim Kurulu Üyesi Filiz Öztürk: Sosyal sorumluluk projeleri, ne kadar yayılırsa o kadar önemi artıyor ve amacına ulaşıyor. Bizim için önemli olan bu projenin asıl amacının topluma yayılması ve her sektörde örnek olması. Sosyal sorumluluk projelerini hayata geçirirken aslında toplumun yaralarına da parmak basıyorsunuz. Ülkemizin nelere ihtiyacı var? Ne konuda gerçekten gerideyiz? Nelere ihtiyacımız var? Zaten Temiz Tuvalet Kampanyası böyle ortaya çıkmıştı. Özellikle Kadın Gücü Projesi’ne başladığımız dönemde de kadın istihdamı konusunda bir akım başlamıştı, biz de bunu arkamıza almaya karar verdik. Bizim yapmak istediğimiz bir projeydi, ama toplumun buna hazır olması da çok önemliydi. Çoğunlukla bu yaklaşımdaki projeleri firmalar yüzeysel olarak yapıyordu. Biz ciddi bir farkındalık yaratmak istedik. Ben özellikle ‘Kadın Gücü Projesi’yle ilgili bizim marka olarak diğer sektörlere nazaran çok daha fazla şey yapabileceğimizi düşünüyorum. Çünkü tüm Türkiye çapında istasyon ağımız var. Bu sebeple sadece İstanbul, Ankara, İzmir değil, toplumsal baskıların daha fazla olduğu yerlerde fark yaratmak için yayılmış olmanız gerekiyor. Biz ‘Kadın Gücü Projesi’yle 73 ilde sahada kadın istihdam edebiliyoruz. Projeden önce ön sahada 27 kadın görevlimiz vardı, şimdiyse bu rakam 529 oldu. Ama asıl sahada görmek bence ciddi manada farkındalık sağlıyor.
“AŞKLA BAĞLANILAN MARKA OLMAK GURUR VERİCİ”
OPET Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk: Bu yıl çalışmalarımız sayesinde çok değerli ödüller aldık. Müşteri memnuniyetinde aldığımız farklı ödüllerle 15 yıldır liderliğimizi koruyoruz. Tüketicimiz 2019’da da son beş araştırmada olduğu gibi ‘Aşkla Bağlanılan Marka’ olarak bizi Lovemarks ödülüne layık gördü. Bu yıl 20’yi aşkın ödülümüz oldu, farklı platformlardan ödüller gelmeye de devam ediyor.
OPET Yönetim Kurulu Üyesi Filiz Öztürk: Tabi ki bu ödüller projelerin başarısının bir sonucu ama biz bu projeleri ödül almak için hayata geçirmiyoruz. Ancak gönül verdiğimiz için, bu işin bir sonucu olarak ödül almak da çok kıymetli.
Nurten Öztürk: Ödül itibardır. Gerçekten yaptığınız, emek verdiğiniz, gönül verdiğiniz bir işin değer buluyor olması, takdir görmesi çok önemli. Aldığımız ödüller sevgi anlamında, sadakat anlamında, satış anlamında yani her anlamda bize geri dönüyor. Bunun için biz ödülleri çok önemseriz. Ölçek göstermek anlamında da çok değerli.
“ULAŞTIĞIMIZ İNSAN SAYISI VE DEĞİŞİM ÇOK GURUR VERİCİ”
Filiz Öztürk: Bu sene ‘Kadın Gücü Projesi’nde başarı gösteren, bize desteğini esirgemeyen bayilerimiz için Çanakkale’ye bir gezi organize ettik ve Tarihe Saygı Projesi kapsamında yaptıklarımızı yerinde anlattık. Böylelikle iki projeyi de birbirine bağlamış olduk. Marka olarak topluma katkı sağlamak için neler yaptığımızı bayilerimize gösteriyoruz ki bizi iyice tanısınlar, kendileri de bir takım atılımlar yapsınlar. Gezimiz amacına uygun bir şekilde başarılı oldu.
Nurten Öztürk: Yaptığınız şeyi anlatmakla, yerinde göstermek arasında dağlar kadar fark var. Bayilerimiz bölgeye gidip çalışmaları gördüklerinde çok daha etkili oluyor. Tarihe Saygı Projesi’nde savaşın geçtiği tüm alanlar, milli park sınırları içerisinde kalan 8 köy ve Eceabat’ı, iğneden ipliğe, evlere kadar girerek her şeyiyle değiştirdik, dönüştürdük, güzelleştirdik. Ama tabi ki yörenin tarihine uygun olarak, yaşananları anlatan, üzerinde yaşamını idame ettireceklerin de daha iyi yaşamalarına ekonomik katkı sağlayacak şekilde bütün yarımadayı değiştirdik. Ancak gidip görenler ne kadar büyük bir değişim yaşandığını anlayabilir. Tevfikiye ise çok harap bir köyken, Troya Antik kenti ve Troya Müzesi’ni destekleyen üçgen içerisinde turistlerin görmeden gidemeyeceği bir yer haline geldi. Tevfikiye yaşayan ve tarihi öğeleri de olan bir köy ve bir açıkhava müzesi konumunda şu an. Herkesin görmesini tavsiye ediyoruz. Bütün evler Troya ruhuna göre, sihirli bir değnek değmiş gibi değişti. Köy halkını bin saati aşkın eğitimle farklı konularda yetkin hale getirdik. Dolaysıyla ulaştığımız insan sayısı ve değişim çok gurur verici. Bu bölgedeki insanlar ekonomik olarak da değişmeye ve gelişmeye başladı. Birçok ev pansiyon olarak hizmet vermeye ve geçimini sağlamaya başladı. Kafeler, dükkanlar, hediyelik eşya stantları… Bölgenin tek geçim kaynağı tarımdı. Şimdi yeni bir ekonomik kaynakları var ve dolayısıyla yöreye daha çok sahip çıkıyorlar. Bu anlamda ülkeye çok büyük katkısı olduğunu aldığımız en son aldığımız Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına Değer Katan Şirket Ödülü’nden de anlayabiliyoruz. Bu anlattığım değişimi ayrıca Anlat Troya ismini verdiğimiz bir belgeselle de taçlandırdık. Oradaki halk kendi bakış açısıyla, kendi hisleriyle değişimi anlattı.
‘ÜLKEMİZE KATKI SAĞLAMAYI AMAÇ EDİNDİK’
OPET Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk: Biz hiçbir sosyal sorumluluk projemize ticari bakmıyoruz. Bir sorun varsa o sorunu çözmek için el uzatılması gerekiyorsa orada gerçekten bir şeyleri değiştirmek gerekiyorsa o işe giriyoruz. Sonuna kadar da devam ediyoruz. Örneğin; ‘Tarihe Saygı Projesi’nde hala elimizi uzattığımız her alanın bakımını ve kontrolünü biz yapıyoruz. Yaptığımız işi yapıp bırakmıyoruz, yaptıklarımızı sürekli takip ediyoruz. Çalışmalarımızla ilgili ölçümlemeler, anketler, analizler yaptırıyoruz. Bu anlamda projelerimiz gerçekten gururla paylaşabileceğimiz duruma geldi. Yine yakın zamanda sizlerle paylaşacağımız, lansmanını yapacağımız çok büyük projelerimiz var. Biz bütün projelerimizi ‘OPET Bilinçli Toplum Projeleri’ olarak tek bir çatı altına koyduk. Şirketimizin vizyonuna kurumsal sosyal sorumluluk projelerimizi oturttuk. Ülkemize katkı sağlamayı amaç edindik. Bu kapsamda da yaptığımız projeler birbirine bağlı.
“GÜÇLÜ BİR EKİP OLARAK GİRDİK İŞE”
OPET Yönetim Kurulu Üyesi Filiz Öztürk: ‘Kadın Gücü Projesi’nin başarılı olabilmesi için tek bir kişinin bunu istiyor olması yetmezdi. Gerçekten güçlü bir ekip olarak işe başladık. Zaten şirketimizin bir proje ekibi var. Bir de gönüllü çalışan ekibimiz var. İstasyonlara gidip kadın görevlilerimizle sohbet ediyorlar, gelen misafirlerimize projenin önemini anlatıyorlar. Onun dışında proje ekibi olarak biz her hafta toplanıyoruz. Sürekli analiz yapıyoruz, neyi değiştirebileceğimizi, geliştirebileceğimizi konuşuyoruz. Hatta istasyonlarda yaşanan sorunları, çalışan kadınlarımızın problemlerini masaya yatırıyoruz. İşten ayrılmalar olabiliyor, bunların sebeplerini araştırıyoruz ve iyileştirme çalışmaları yapıyoruz. Saha müdürlerimiz ve bölge müdürlerimiz istasyonları birebir takip ediyorlar. İstasyona gidiyorlar, eğer bayilerimiz kadın ön saha çalışanı bulmakta zorlanıyorsa, saha müdürlerimiz ve bölge müdürlerimiz bayilerimize yardımcı oluyorlar. Birçok istihdam fuarı yapılıyor, arkadaşlarımız bu fuarlara katılıyor. Bu fuarlarda işin detaylarını bizimle çalışmak isteyen kadınlarla paylaşıyoruz. Bu konuyla ilgili videolar da çektik. İstasyonlarımızda çalışan kadınlarımızı da bu fuarlara götürüyoruz -ki adaylar projeyi birebir çalışanlardan dinlesin. Çünkü adayın bu işi yapan birini görmesi daha etkili ve güven verici oluyor. Kadınlar birbirlerine çok destek oluyorlar. İstasyonda çalışan bir kadının, arkadaşı da potansiyel bir çalışma adayı oluyor.
“ÖN SAHADA ÇALIŞAN KADIN SAYISINI ÇOK ÖNEMSİYORUZ”
Nurten Öztürk: Kadın Gücü Projesi çok büyük bir ekip çalışması. En büyük amacımızsa; ayakları yere sağlam basan, güçlü ve özgüvenli kadınlarımıza, ‘Biz de varız, her şeyin üstesinden gelebiliriz’ dedirtebilmek. Bilinçli kadınların sayısı arttıkça, son yıllarda gündeme gelen kadın cinayetleri, erkek egemen toplumun getirdiği bu şiddet ortamı giderek azalacak. Kadın her yerde olmalı, görünmeli, kadınlar evlere kapanmamalı, kadın bir eşya gibi sahiplenilmemeli. Kadınların da bir kişiliği olduğu, fikirlerini özgürce paylaşabilme hakkı olduğu ve bu toplum içerisinde önemli bir yeri olduğu herkes tarafından görülmeli, kabul edilmeli. Bu anlamda ön sahada çalışan kadın sayısını çok önemsiyoruz. Geçmişte de marketlerimizde çalışan kadın çalışan sayımız hatırı sayılır oranlardaydı ama akaryakıt satışında 27 kadın çalışanımız vardı, şimdi 524’e ulaştı. İstasyonlardaki kadın çalışanlarımız yabancıların da çok dikkatini çekiyor. Biz projelerimize katkı sağlayan herkese, özellikle bayilerimize çok teşekkür ediyoruz.
“POZİTİF AYRIMCILIK YAPIYORUZ”
Filiz Öztürk: Nadir de olsa bazen iş arkadaşlarından baskı gören kadın çalışanlarımız oluyor, direkt müdahale ediyoruz. Eğer o istasyonda kadın çalışan varsa, onun orada motivasyonunu düşürecek herhangi bir davranışta bulunan ya da çalışmasını engelleyen kişiyi oradan uzaklaştırıyoruz ki bu proje devam edebilsin. Pozitif ayrımcılık yapıyoruz. Elimizden geldiğince gündüz vardiyalarında konumlandırıyoruz kadın çalışanlarımızı. Bayilerimiz de bu konuda çok destek oluyorlar. İlk başlarda bu pozitif ayrımcılıktan şikayetçi olsalar da istasyonlarda çalışan erkekler de artık kadınlarımızın varlığından memnun oluyorlar. Ortamları değişiyor, çok daha tertipli ve nezih bir ortamda çalışıyorlar, kılık kıyafetlerine, konuşurken üsluplarına dahi daha çok dikkat ediyorlar.
Bir de ‘OPET Bravo’ sistemi var. OPET Bravo’da bayilerimiz farklı kriterlerde değerlendiriliyorlar. Kadın istihdamını artırmak için bize destek olan bayilerimize artı 10 puan veriyoruz. Bu şekilde de projelerimizi destekliyoruz.
OPET’İN 2019 ÖDÜLLERİ
OCAK 2019
İstanbul Medipol Üniversitesi, Secretcv.com iş birliği ile ‘İş Hayatının Enleri’ni belirledi. Aday oylaması ve jüri değerlendirmesi sonucunda OPET, gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk projeleri ve çevreye duyarlılığı nedeniyle “En Çevre Dostu Olan Firma” seçildi.
ŞUBAT 2019
Marketing Türkiye tarafından gerçekleştirilen “Türkiye’nin Sağlam Markaları” araştırmasına göre akaryakıt dağıtım sektörünün ‘En Sağlam Markası’ OPET seçildi. Araştırma tüketici gözünde en güven duyulan markaları belirlemeyi amaçlıyor.
MART 2019
Marketing Türkiye ve BoomSonar iş birliğiyle hayata geçirilen, marka ve ajansların sosyal medya performanslarını objektif verilere dayalı olarak ölçen Social Media Awards Turkey 2019 da akaryakıt kategorisinde OPET gümüş ödül aldı.
NİSAN 2019
Yıldız Teknik Üniversitesi İstatistik Bölümü’nün akademik denetimi altında ve raportörlüğünde, Türkiye İtibar Akademisi tarafından gerçekleştirilen Türkiye İtibar Endeksi 2018 Araştırması’na göre OPET, bir kez daha Akaryakıt Sektörü’nün En İtibarlı Markası seçildi.
Türkiye’de bugüne kadar gerçekleştirilen en büyük ve en kapsamlı itibar yönetimi araştırması “RepMan Türkiye İtibar Ligi”nin sonuçlarına göre OPET Repman Türkiye İtibar Ligi’ne giren şirketlerden oldu.
Türkiye’nin ilk itibar yönetimi ölçüm modeli olan RepMan RMS (Reputation Management Score) ile gerçekleştirilen araştırma sonuçlarının analizinde 0-100 performans aralığında “70” ve üzeri skor alan şirketler “RepMan Türkiye İtibar Ligi’ni” oluşturdu.
MAYIS 2019
Kadın Gücü projesi sosyal medya videosu, Effie Türkiye Reklam Etkinliği Ödülleri “Reklamda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” kategorisinde Altın Effie ödülü aldı.Video projeyi özetlerken kadın ve erkeğin aynı işi aynı kapasitede yapabileceğini göstermesi nedeniyle ödüle layık bulundu.
Müşteri Deneyimini En İyi Yöneten Markalar’ın yarıştığı A.L.F.A. Awards’ta 44 kategoride deneyimi en iyi yaşatan markalar “Customer Brand- Müşteri Markası” seçilerek ödüllendirildi. Akaryakıt sektöründe müşteri şikayet ve beklenti yönetimini en iyi gerçekleştiren marka olarak ödülün sahibi Opet oldu.
Dünya Ambalaj Örgütü (WPO) tarafından düzenlenen ve sektörün en prestijli yarışmalarından olan World Star 2019’da Ambalaj Malzemeleri ve Bileşenleri kategorisinde “5 ve 10 lt.lik Opet AdBlue Madeni Yağ bidonu” World Star ödülünü aldı.
HAZİRAN 2019
Tevfikiye Arkeo-köy Projesi, ABD merkezli Communitas Awards’ta Sosyal Sorumlulukta Mükemmellik Ödülü aldı.
TEMMUZ 2019
En Başarılı Koçlular Yarışması’nda OPET, Kadın Gücü Projesi ve Ultramarket ile ödüle layık görüldü. Kadın Gücü Projesi, Çevreye ve Topluma Değer Katanlar Kategorisi 2’ncilik ödülü, Opet Ultramarket de İş Birliği Geliştirenler Kategorisi’nde 3’üncülük ödülüne layık görüldü.
OPET, Campaign Türkiye Agency & Brand of the Year Ödülleri’nde “Otomotiv Ürünleri & Hizmetleri & Yan Sanayi” kategorisinde ikinci kez “Brand of the Year- Yılın Markası” oldu. Bu ödül OPET’in yıl boyunca ulusal ve uluslararası aldığı tüm ödüllerin değerlendirilmesiyle belirlendi.
EKİM 2019
Tevfikiye Arkeo-köy Projesi, IPRA Golden World Awards organizasyonunda İtibar ve Marka Yönetimi dalında altın ödül kazandı.
KASIM 2019
Tevfikiye Arkeo-köy Projesi, PR News Awards organizasyonunda Community Engagement- Topluluk Etkileşimi kategorisinde 2.lik ödülünün sahibi oldu.
Mediacat Dergisi’nin Ipsos Araştırma Şirketi iş birliği ile gerçekleştirdiği Lovemarks (Aşkla Bağlanılan Markalar) araştırmasında OPET, 5’inci kez “Türkiye’nin Aşkla Bağlandığı Akaryakıt Dağıtım Markası” seçildi.
Anlat Troya belgeseli 14. Felis Ödülleri’nde Ülke / Şehir / Bölge İletişimi kategorisinde 1.lik ödülüne layık görüldü. Belgesel projeyi anlatırken bölgede yaratılan değişimi başarıyla iletişime taşıdığı için ödüle layık bulundu.
Kadının toplumdaki gücü konusunda farkındalığı artırmak amacıyla hayata geçilen ‘Kadın Gücü Projesi’, Türkiye Otomotiv Bakım Dernekleri Federasyonu (TOBFED) tarafından kadın istihdamına sağladığı katkı nedeniyle özel ödüle layık görüldü.
ARALIK 2019
Anlat Troya belgeseli 31. Kristal Elma Ödülleri Dijital Sosyal Medya ve Aktivasyon/Web Sitesi kategorisi Mikro Site bölümü, Dijital Sosyal Medya ve Aktivasyon/Dijital Kampanyalar Hizmet bölümünde aldığı 2 gümüş ödüle ek olarak Medya / Entegre Kampanya / En İyi Entegre Medya Kullanımı bölümünde Seçici Kurul Özel ödülüne layık görüldü. Belgesel,
Arkeo-köy Tevfikiye Projesi, 11.Kurumsal Sosyal Sorumluluk Zirvesi – Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına Değer Katan Şirket Ödülleri’nde Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nda Amaç -11: Sürdürülebilir Şehir ve Yaşam Alanları ilkesine göre ‘Büyük Ödül’ün sahibi oldu. Aynı organizasyonda ‘Amaç 5: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ ilkesine göre Kadın Gücü Projesi Başarı (Platin) Ödülüne layık görüldü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, COP29 Dünya Liderleri İklim Zirvesi’nde konuştu12 Kasım 202416:07 Adana’daki iki maden sahası için ihale düzenlenecek12 Kasım 202409:14 Türkiye’nin Girişimci Kadın Gücü Yarışması ödülleri sahiplerini buldu20 Kasım 202409:33 Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Zirvesi’nde Sürdürülebilir Kalkınma ve Enerji Geçişi Oturumu’na katıldı20 Kasım 202409:09 TESAB’ın düzenlediği IV. Enerjide Dijital Dönüşüm Panelleri başlıyor19 Kasım 202415:26 TP Petrol’ün kontrolünün Zeren Group Yatırım AŞ tarafından devralınmasına onay19 Kasım 202413:16 Şahbazov, Türkiye ile yeşil enerjide işbirliğini güçlendireceklerini söyledi19 Kasım 202413:15