Alpet CFO’su Emel Sayınataç, 8 Mart’a özel Enerji Petrol Gaz’ın sorularını yanıtladı. Şirkette kadın yöneticilerin giderek daha önemli roller üstlendiğini söyleyen Sayınataç, “Erkek yoğun sektör anlayışı ortadan kalkıyor” dedi. Erkek yoğun bir iş kolu olarak görülen akaryakıt sektöründe, bayi ve saha personelinden yönetim katına kadar her kademede kadınlar da görev alıyor. 8 Mart Dünya Kadınlar […]
Erkek yoğun bir iş kolu olarak görülen akaryakıt sektöründe, bayi ve saha personelinden yönetim katına kadar her kademede kadınlar da görev alıyor. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle sektörün yerli oyuncularından Alpet’in CFO’su Emel Sayınataç, istasyon yöneticilerinden Nazan Yılmaz ve Yonca Yalçın gazetemize özel açıklamalar yaptı. Yılmaz ve Yalçın’a, sektörde kadın yönetici olmanın güçlüklerini ve keyifli yanlarını sorduk. Sayınataç ise kadın yönetici olmaya, sektöre ve Alpet’e dair görüşlerini anlattı.
Bir şirkette CFO olmak nasıl bir deneyim?
Sağduyu ile şirket yönetme dönemi bitti. Rakamlara bakarak, akılcı çözümlerle işletme yönetme dönemindeyiz. O yüzden de bugün artık CFO’lar şirketlerin tüm karar mekanizmalarının, yani icranın tam da içinde yer alıyor. Çünkü CFO’lar ve onlara bağlı ekipler yöneticilere ışık tutacak raporlar ve analizler ortaya koyuyor.
Bu rapor ve analizlerin özelliği nedir?
Bir kere CFO’lar şirketi daha tepeden görüyor. Sadece satın almayı, satışı ya da pazarlamayı değil, şirketi tüm yönleriyle, 360 derece görebiliyor. İşletmenin karnesi de bilançosu ve gelir tablosu oluyor. Bir karar almadan önce mali tablolara yansımalarını kestirip ona göre karar almak gerekiyor. Bu yüzden CFO’lar herhangi bir ticari operasyonun rakamlara nasıl yansıyacağını da tahmin ediyor.
Alpet’in 2019 hedef ve beklentilerinden bahseder misiniz?
2019 ve sonrası için bayi sayısını arttırma, satış miktarını ve ciroyu yükseltme, amortisman, faiz ve vergi öncesi gelirleri (EBITDA) arttırma, finansal giderleri azaltmak gibi yüksek hedefler koyduk. Beklentimizi, ekonomik anlamda da sektörel anlamda da işlerin yoluna gireceği yaklaşımıyla ortaya koyduk.
Akaryakıt dışı satış tarafındaki trendlerden ve yaklaşımlardan söz eder misiniz?
Perakendede, satışta mindshare ve heartshare kavramları çok önemli. Birincisi müşterinin aklına hitap etmeyi, diğeri kalbini kazanmayı ifade ediyor. Akaryakıt dağıtım markaları da artık tüketicinin kalbine hitap etmeye çalışıyor. Şimdi akaryakıt dışı satışlar (ADS) tarafında çok geniş bir hareket alanı var. Marketçilik, temiz tuvalet, müşteriye kendini iyi hissettirebilecek ne varsa, hepsi bunun içinde. O yüzden ADS’ye yönelmek gerekiyor. Alpet de geleceği akaryakıt dışı satışlarda gördüğü için bu yaklaşımla hareket ediyor. 2018’in son çeyreğinde bir ADS ekibi oluşturup ayrı bir yapı kurduk. Bu ekip hızla çalışmalara başladı. Yani oraya çok büyük yatırım yapıyoruz.
Sektörde kadın yönetici ve/veya personelin özel bir etkisi var mı?
Aslına bakarsanız yakıt almak tek başına angarya bir iştir. Çünkü hep yoldasınız ve bir yere ulaşmaya çalışıyorsunuz. Sürüş esnasında yakıtınız azalıyor ve bir anda gösterge panonuzdaki ışık yanıyor. Vakit kaybedeceğim diye bakarsanız, yakıt almak angarya gibi görülür. Ama istasyona varınca, bir de kahve alır, tuvalete girer, nefes alırsınız. Karşınıza çıkan çalışanlar da ruhunuzu okşayan, güler yüzlü insanlarsa daha ne istersiniz?
Alpet kadınları bu alanda çalışmaya yönlendiriyor mu?
Özel bir sosyal sorumluluk çalışması olarak markalaştırmadık ama kadınlar her zaman teşvik ediliyor. Kadın yapamaz, kadın gezemez gibi bir önyargımız yok. Onlara fırsat eşitliğini sunuyoruz. Kadın saha müdürlerimiz, kadın çalışanı bulunan ve yönetenin kadın olduğu istasyonlarımız var. Genel merkezde de kadın çalışan sayımız çok fazla. Zaten Altınbaş Grubu’nun genelinde de bu konuya çok önem veriliyor. Erkek yoğun sektör anlayışı da ortadan kalkıyor. Biz de şirket olarak bunu destekliyoruz.
Sektörde akaryakıt dışı satışlar giderek öne çıkıyor. Bu konuda neler düşünüyorsunuz?
Bundan sonra akaryakıt dışı satışlar çok önemli. Çünkü bir istasyonda, akaryakıt olarak belli başlı birkaç ürünü satıyorsunuz. Oysa günümüz dünyasında insanlar alışveriş deneyimi istiyor. Bir araç sürücüsü olarak farklı istasyonlarda aynı şeyleri görmüyorum, aynı hisleri yaşamıyorum. İstasyon marketlerinde kasadaki kişinin davranışı, pompadaki kişinin yaklaşımı, marketin içi, ürünler, kişiler, benim için bir deneyim. Hatta bunun için fazla ödemeyi bile göze alabiliyorum.
İnsanın kendisini iyi hissetmesi ve kendisine değer verildiğini hissetmesi çok önemli. Ödeme için kartınızı verdikten sonra karşınızdaki personelin ‘al kartını’ demesi başka, ‘hanımefendi, beyefendi, buyurun’ demesi başka. Kendinizi değerli hissettiren şeyler bunlar. Tarz, yaklaşım ve davranışın müşteride yol açtığı değer çok önemli. Bu yüzden akaryakıt dışı satışlar da çok önemli. Sizi değerli hissettiren bir markete ya da istasyona girdiğinizde müşteri olarak yarattığınız katkı da değişiyor. İstasyonla müşteri arasında bir bağ kuruluyor. Belki 10 yıl önce bu yoktu.
Samsun Doğuş Petrol İstasyon Müdürü Nazan Yılmaz, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Kimya Bölümü mezunu. Evli ve bir kız çocuk annesi Yılmaz, aile şirketinde altı yıldır yöneticilik yapıyor.
Erkeklerin hakimiyetindeki bir sektörde kadın yönetici olmanın ciddi zorlukları bulunduğunu ifade eden Nazan Yılmaz; “Genelde hiç kadın arkadaşınız olmuyor. Ekibinizdeki insanlarla sık sık iletişim problemi yaşıyorsunuz. Ama bunlar aşılamayacak şeyler de değil. Başlangıçta yaşadığım zorlukları aşmakla kalmayıp ötesine bile geçtim. Farkındalığınız giderek artıyor. Artık müşterilerle araba parçaları, motor arızaları, lastik tercihleri hakkında konuşuyoruz. İlgi alanlarımız değişiyor, genişliyor. Yaptığınız işle özdeşleşiyorsunuz. İstasyonumuzda mola veren insanlarla tanışarak sohbet edip, iletişim kurmak ve istasyonumuzdan mutlu bir şekilde ayrılmalarını sağlamak bizi mutlu ediyor. İstasyon yöneticisini arayıp da karşılarında beni görünce şaşıran müşterilerimizle yaşadığımız diyaloglar çok hoş oluyor. Kadın müşterilerimizin ‘bizim başaramayacağımız iş yok’ deyip istasyonumuzdan gururla ayrılması da beni çok memnun ediyor doğrusu” dedi.
İstasyon Müdürü Yonca Yalçın Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi mezunu. 2012 yılından beri kendilerine ait akaryakıt istasyonunda yöneticilik yapan Yalçın, evli ve iki çocuk annesi.
‘Akaryakıt dağıtım sektöründe kadın yönetici olmanın özel zorlukları var mı’ sorusuna tereddütsüz ‘evet’ cevabını veren Yalçın şunları söyledi; “En başta temizlik sorunu yaşıyoruz. Erkekler her yerin sadece yıkamakla temizleneceğini düşünüyorlar. Ben de bir kadın olarak fazla titiz olduğum için sürekli bu konuda sorunlar yaşadık. Ama sonunda kadının fendi erkeği yendi. Şu anda tüm elemanlarım neredeyse ellerinde deterjan ve süngerle geziyor. Elemanlarıma asla emir verircesine konuşmadan, saygı çerçevesinde tüm görevleri yaptırdığımı söyleyebilirim.”
Erkek ağırlıklı bir iş yerinde çalışmanın kadınları kılık kıyafet, giyim tarzı ve konuşma tarzı gibi konularda bir takım değişikliklere zorlayabildiğini anlatan Yalçın, ‘Bu işin en keyif aldığınız yanı nedir’ sorusuna ise şöyle cevap verdi: “İşe ilk başladığımda kadınların bu mesleği yapamayacağına yönelik çok sayıda tepki aldım. Kadını bu sektöre yakıştıramayan tabuyu yıkmanın gururunu yaşıyorum. Müşterilerimiz istasyona kadın eli değmiş diye memnuniyetlerini belirterek ayrılıyor. Erkek çalışanlarımız evde eşlerine temizlik konusunda püf noktaları veriyormuş. Bu nedenle kadınlardan teşekkür telefonları almak beni keyiflendiriyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, COP29 Dünya Liderleri İklim Zirvesi’nde konuştu12 Kasım 202416:07 Adana’daki iki maden sahası için ihale düzenlenecek12 Kasım 202409:14 Acele kamulaştırma kararları Resmi Gazete’de14 Kasım 202409:06 Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan iklim değişikliği açıklaması13 Kasım 202421:54 Enerjim Sensin Hızlandırma Programı’nın kazananları belirlendi13 Kasım 202417:58 511 hektar doğaya kazandırılıyor13 Kasım 202415:31 “AR-GE alanında atılan her adım Türkiye’nin geleceğine yapılan yatırımdır”13 Kasım 202414:13