Enerjide kritik düzenlemeler Meclis’te

Ak Parti Milletvekilleri tarafından hazırlanan, Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’na sunuldu. Kanun teklifinde enerji piyasalarının çok yakından ilgilendiren çok önemli değişiklik teklifleri yer alıyor. Kanun teklifinde yer alan ve elektrik, yenilenebilir enerji ve maden yatırımcılarını ilgilendiren […]

Enerjide kritik düzenlemeler Meclis’te
Servet Uzun
  • Yayınlanma7 Aralık 2018 23:51

Ak Parti Milletvekilleri tarafından hazırlanan, Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’na sunuldu.

Kanun teklifinde enerji piyasalarının çok yakından ilgilendiren çok önemli değişiklik teklifleri yer alıyor. Kanun teklifinde yer alan ve elektrik, yenilenebilir enerji ve maden yatırımcılarını ilgilendiren değişiklik önerileri şu şekilde oldu:

MTA YURTDIŞINDA ARAMA VE İŞLETME FAALİYETİNDE BULUNABİLECEK

Kanun teklifinin 1. Maddesinde yer alan değişiklik önerisine göre, 14/6/1935 tarihli ve 2804 sayılı Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü Kanununun ek 1 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “arama ve araştırma•· ibaresi “arama, araştırma ve işletme” şeklinde değiştirilmiş ve maddeye eklenen fıkralar ile MTA’ya yurtdışında yürüteceği arama, araştırma faaliyetleri sonucunda ekonomik maden kaynaklarının bulunması durumunda, kurulacak şirketlerin arama ve araştırma faaliyetlerine ek olarak işletme yapabilmesinin de önü açılmış olacak. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü yurtdışında yapılacak arama, araştırma ve işletme faaliyetlerinin yurtiçinde kurulacak bir şirket aracılığıyla koordine edecek. Ayrıca, yapılan değişiklik ile Kamu kurum ve kuruluşlarında bulunan uzmanlaşmış ve tecrübeli personelin ihtiyaç duyulması halinde söz konusu şirketlerde çalıştırılabilmesine imkan sağlanmış olacak.

TAEK’E SÖZLEŞMELİ PERSONEL DÜZENLEMESİ

Kanun teklifinin 2. Maddesinde yer alan değişiklik önerisine göre, 9/7/1982 tarihli ve 2690 sayılı Türkiye Atom Enerjisi Kurumunun Muafiyetleri ve Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanuna eklenen geçici madde ile Türkiye Atom Enerjisi Kurumunda Çalıştırılacak Sözleşmeli Personel Hakkında Hizmet Sözleşmesi Usul ve Esaslarının 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 10, geçici 12 ve geçici 16 ncı maddeleri de dikkate alınarak uygulanmasına devam olunacağı açıklığa kavuşturulacak.

EÜAŞ ÖZEL SEKTÖRDEN KÖMÜR ALIMI YAPABİLECEK

Kanun teklifinin 3. Maddesinde yer alan değişiklik önerisine göre, 4/12/1984 tarihli ve 3096 sayılı Türkiye Elektrik Kurumu Dışındaki Kuruluşların Elektrik Üretimi, İletimi, Dağıtımı ve Ticareti ile Görevlendirilmesi Hakkında Kanuna eklenen ek madde ile 3096 sayılı Türkiye Elektrik Kurumu Dışındaki Kuruluşların Elektrik Üretimi, İletimi, Dağıtımı ve Ticareti ile Görevlendirilmesi Hakkında Kanun kapsamında görevlendirilmiş veya kendisine üretim tesisi işletme hakkı devredilmiş sermaye şirketlerinin sözleşmeleri kapsamında kendilerine tahsis edilen sahadan, kamu sermayeli Elektrik Üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ) kömür alımı yapabilecek.

MİLLİ MENFAATLERE UYGUNLUK VURGUSU

Kanun teklifinin 4. Maddesinde yer alan değişiklik önerisine göre, 4/6/1985 tarihli ve 3213 sayılı Maden Kanununun 1 inci maddesine ‘·madenlerin” ibaresinden sonra gelmek üzere “milli menfaatlere uygun olarak” ibaresi eklenerek milli menfaatlere uygunluk hususu vurgulanması amaçlanıyor.

YENİ DÜZENLEME SONRASI TANIMLARDA DEĞİŞİKLİK

Kanun teklifinin 5. Maddesinde yer alan değişiklik önerisine göre, 3213 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinde yer alan “Genel Müdürlük”, “Buluculuk”, “Beyan”, “İhtisaslaşmış Devlet Kuruluşu”, “Maden Hakları”, “Devlet Hakkı”, “Ruhsat Bedeli”, “Yetkilendirilmiş Tüzel Kişiler” tanımları ile “Sertifika” tanımı “Ruhsat'” olarak değiştirilecek, “Münfesih”, “Kurul” ve “Oda Sicil Belgesi” tanımları yürürlükten kaldırılacak ve maddeye “Maden İşletme Faaliyetleri”, “Madencilik Faaliyetleri”, “Görünür Rezerv Geliştirme Hakkı” ve “Teknik Eleman” tanımları eklenecek.

REZERV GELİŞTİRME HAKLARI DEVREDİLEBİLECEK

Kanun teklifinin 6. Maddesinde yer alan değişiklik önerisine göre, 3213 sayılı Kanunun 5’inci maddesinde yapılacak değişiklik ile, “Maden ruhsatları”   ibaresinden   sonra   eklenen “, görünür rezerv geliştirme hakkı” ibaresi ile, görünür rezerv geliştirme hakkının hisselere bölünemeyecek ve görünür rezerv geliştirme haklarının Bakanlık onayı ile devir edilebilecek.

MADENCİLİK YAPACAK ŞİRKETLERE STATÜ DÜZENLEMESİ

Kanun teklifinin 7. Maddesinde yer alan değişiklik önerisine göre, 3213 sayılı Kanunun 6’ncı maddesinde yapılacak değişiklik ile, madencilik yapacak şirketlerin statüsünde madencilik yapabileceği yazılı olma şartı kaldırılarak Kanun, Ticaret Kanunu ile uyumlu hale getirilecek ve buluculuk hakkı ile görünür rezerv geliştirme haklarının maden siciline şerh edileceği düzenlenecek.

MADEN SAHALARINDA MADENCİLİK DIŞI FAALİYETLERE SIKI TAKİP

Kanun teklifinin 8. Maddesinde yer alan değişiklik önerisine göre, 3213 sayılı Kanunun 7 nci maddesinde yapılan değişikliklerle ruhsat müracaatlarında özel izin alanı ile çakışmayan kısımların, çakışan kısımlara alınacak izinlerden bağımsız olarak ruhsatlandırılmasının önü açılacak, maden sahalarında madencilik dışında herhangi bir faaliyetin rezerv kaybına sebebiyet vermemek için Genel Müdürlüğün izni olmadan yapılamayacağı düzenlenecek, işletme izinlerinin tapu kayıtlarına işlenmesi sağlanarak, diğer yatırımlar planlanırken bölgede maden işletmesi olup olmadığını tespit edebilmesine ve rezerv kaybına sebebiyet vermeyecek şekilde yatırımın planlanabilmesine imkan sağlanacak.

Yine Maden Kanununu kapsamında oluşturulan “Kurul” kaldırılarak, Kurulun yetkileri Bakanlığa devredilmekte ve buna yönelik ilgili fıkralar yeniden düzenlenmekte, yatırım çakışması sebebiyle madencilik faaliyetlerinin engellenmesi veya yapılamaz hale gelmesi durumunda bu alanların maden ruhsatından taksir veya iptal edilmesine ilişkin uygulama kanuna eklenmekte ve yatırım çakışması sonucunda iptal edilen yahut taksir edilen maden sahasına ilişkin açılacak davalarda Bakanlık veya Genel Müdürlük aleyhine tazminata hükmedilmesi halinde bu tazminatın lehine karar verilen tarafa rücu edilmesi ve bu şekilde kamu kaynağında kaybın engellenmesi amaçlanıyor. Ayrıca Ruhsat sahalarında kaynakların korunması amacıyla madencilik faaliyetleri dışında yapılacak ticari ve sınai faaliyetlerin ancak Bakanlık uygun görüşü alınması durumunda yapılabileceğine açıklık getiriliyor.

ALTIN, GÜMÜŞ VE PLATİN MADENLERİNDEN ALINACAK DEVLET HAKKI ARTTIRILIYOR

Kanun teklifinin 9. Maddesinde yer alan değişiklik önerisine göre, 3213 sayılı   Kanunun   9’uncu   maddesinde yapılacak değişiklik ile, altın, gümüş ve platin madenleri için uygulanan devlet hakkında teşvik indiriminin yüzde 25 olarak düzenlenmesi, bu şekilde altın, gümüş ve platin madenlerinden alınacak devlet hakkı miktarının arttırılması amaçlanıyor.

GERÇEK DIŞI BEYANLARA ÖNLEYİCİ CEZALAR GELİYOR

Kanun teklifinin 10. Maddesinde yer alan değişiklik önerisine göre, 3213 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinde yapılacak değişiklik ile, teknik elemanların ve yetkilendirilmiş tüzel kişilerin beyanlarına sorumluluk getirilerek gerçek dışı beyanların önüne geçilmesi amacıyla idari para cezası getirilerek, yetkilendirilmiş tüzel kişiler hazırladıkları rapor, proje ve her türlü teknik belge veya sundukları bilgi ve belgelerden sorumlu olacaklar.

MADENLERDE KAÇAK ÜRETİMİN CEZASI ARTIYOR

Kanun teklifinin 12. Maddesinde yer alan değişiklik önerisine göre, 3213 sayılı Kanunun 12’inci maddesinde yapılacak değişiklik ile, kaçak üretim ve izinsiz sevkiyatı düzenleyen madde yeniden düzenlenerek, madenin ocak başı satış fiyatı üzerinden idari para cezası uygulanması yönünde düzenleme yapılmakta, ayrıca kaçak üretim ve sevkiyat kapsamında cezayı uygulayacak idarelere açıklık getiriliyor.

MADEN SAHALARI İTHALATI AZALTICI UÇ ÜRÜN ÜRETİMİ İÇİN BAKAN ONAYI İLE DEVLET KURUMLARINA VERİLEBİLECEK

Kanun teklifinin 18. Maddesinde yer alan değişiklik önerisine göre, 3213 sayılı Kanunun 30’uncu maddesinde yapılacak değişiklik ile, bölge, istihdam, yatırım, ülke ihtiyaçları ve benzeri hususlar dikkate alınarak ara/uç ürün üretmek ve tesis kurmak şartı ile maden sahaları Bakan onayı ile, ihale edilmeksizin ihtisaslaşmış devlet kuruluşlarına verilebilecek ve bu sayede ara ve uç ürün ithalatı azaltılacak.

TÜRKİYE TAŞ KÖMÜRÜ VE TKİ UHDESİNDEKİ SAHALAR BÖLÜNEREK DEVREDİLEBİLECEK

Kanun teklifinin 20. Maddesinde yer alan değişiklik önerisine göre, 3213 sayılı Kanunun ek 1’inci maddesinde yapılacak değişiklik ile, Türkiye Taş Kömürü ve Türkiye Kömür İşletmeleri uhdesinde bulunan sahaların Kanun kapsamında bölünerek devredilmesi veya mevcut rödövans sahalarının, rödövans alanları ile sınırlı olarak yapacakları sözleşmeye istinaden bölünerek devredilmesine imkan tanınacak, rödövans sözleşmeleri uyarınca rödövans veren kamu kurum ve kuruluşları ile rödövansçı arasındaki hukuki statü belirlenecek.

Kanun teklifinin 21. Maddesinde yer alan değişiklik önerisiyle ise, 3213 sayılı Kanunun ek 7’nci maddesinde yapılacak değişiklik ile, rödövans sözleşmeleri Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün izniyle yapılabilecek ve Genel Müdürlüğün bu sözleşmelere taraf olmayacak.

BOTAŞ’IN LNG İTHALATINDAKİ YÜKLEME/BOŞALTMA FARKI YÜZDE 6 OLARAK DÜZENLENİYOR

Kanun teklifinin 28. Maddesinde yer alan değişiklik önerisine göre, 27/l 0/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanununun 237’nci maddesinde yapılacak değişiklik ile, BOTAŞ’ın uzun dönemli LNG alım satım anlaşmaları kapsamında, özellikle Nijerya gibi uzak mesafede yer alan ülkelerden temin edilen LNG’nin kimyasal özelliği gereği gemilere yüklenen ve gemilerden boşaltılan miktarlar arasında oluşan fiili farklılıkların/kayıpların çoğu zaman 4458 sayılı Gümrük Kanununu 237’nci maddesinin dördüncü fıkrasında belirtilen yüzde 4’lük orandan fazla olması nedeniyle bu oran fiili duruma uygun hale getirilerek yüzde 6 olarak belirlenecek.

EPDK’NIN TEŞKİLAT YAPISI YENİDEN DÜZENLENİYOR

Kanun teklifinin 29. Maddesinde yer alan değişiklik önerisine göre, 20/2/2001 tarihli ve 4628 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 9’uncu maddesinde yapılacak değişiklik ile, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun teşkilat yapısının hizmetlerin etkin ve verimli sunulabilmesi için yeniden yapılandırılması amacıyla mevcut daire başkanlıklarının görev ve yetkilerinde değişiklik yapılması, Bilgi İşlem Dairesi kurulması, ayrıca, bu çerçevede bir adet kadro ihdası öngörülüyor.

YERLİ PETROL ARAMA VE ÜRETİMİNİ ARTTIRMAK İÇİN ALIM FİYATI HESAPLAMASINDA DÜZENLEME

Kanun teklifinin 31. Maddesinde yer alan değişiklik önerisine göre, 5015 sayılı Kanunun 10’uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “yarısının” ibaresi “tamamının” şeklinde, “geçiş ücreti hariç” ibaresi “geçiş ücreti dahil” şeklinde, üçüncü fıkrasında yer alan “Ras Gharib (21.5 API)” ibaresi “Arab Heavy (27.5 API)” şeklinde değiştiriliyor. Yapılacak değişiklik ile, Türkiye’de üretilen ham petrol, 4/12/2003 tarih ve 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanununun 10’uncu maddesine göre dünya piyasasındaki en yakın erişilebilir emsal ham petrol fiyatı esas alınarak serbest rekabet fiyatına eşit olacak şekilde gerekli ilave ve düzeltmeler yapılarak hesaplanmasında, yerli üreticinin ürettiği ham petrol için, emsal fiyat olan Ras Gharib petrol fiyatı indiriminin yayımlanmaması sebebiyle Haziran 2016 ayından beri eski indirim marjı esas alınarak fiyat hesaplanıyor. Fakat emsal Ras Gharib petrolü indirim marjı son yıllarda en yüksek olduğu noktada sabitlenmiş olduğundan bu durum, yerli üreticinin Batman Rafinerisine sattığı ham petrolün piyasa fiyatının altında satılmasına neden olmakta. Ras Gharib petrol fiyatı indirimine hala ulaşılamıyor olması nedeniyle yerli üretici firmaların Türkiye’de ürettiği ve sattığı ham petrolün piyasa fiyatının altında satılması sorunu, düzenli olarak uluslararası petrol piyasası yayın kuruluşlarında yayımlanan emsal petrol fiyatlarının (Arab Heavy, Arab Medium gibi) fiyat hesaplamalarında kullanılması ile ortadan kaldırılacak.

26 API gravitesi altındaki petroller için Türkiye’nin yakın coğrafyasında bulunan ağır petrolleri tarif etmekte kullanılan Arap Heavy petrolü, hem her zaman ulaşılabilir olması hem de fiyat dalgalanmalarında daha dengeli davranması sebebiyle Kanun kapsamına alınacak. Yeni düzenleme ile tüm yerli ham petrol üreticileri de teşvik edilmiş olacak ve yerli üreticilerin Türkiye’de petrol arama ve üretim konularında daha çok yatırım yapmalarını sağlayarak, yerli üretimimizin artması yönünde katkıda bulunabilecek.

Ayrıca Batman Rafinerisine teslim edilen petrol için geçerli olan Batman-Dörtyol Boru Hattı taşıma bedeli ve tüm yüklemeler için Süveyş Kanalı geçiş ücreti ile navlun hesabında da emsal değerlerin tamamı alınıyor. Bu anlamda ilgili bedelinin tamamının alınması, petrol üreticisi firmaların üretimlerinin ve yatırımlarının devamını destekleyici olması açısından önem arz ediyor. Bunun yanı sıra Rafineri, yurtdışından temin ettiği tüm petrollerde aynı maliyete katlandığından ve bu maliyetlerin tamamının yansıtılması uluslararası kabul görmüş bir uygulama olduğundan yerli ham petrol için de benzer fiyatlandırma uygulamasına geçilmesi belirtilen sıkıntıların giderilecek.

YENİLENEBİLİR HİBRİT ÜRETİM TESİSLERİNE YEK DESTEĞİNDEN YARARLANMA İMKANI GELİYOR

Kanun teklifinin 40. Maddesinde yer alan değişiklik önerisine göre, 10/5/2005 tarihli ve 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanunun 6’ncı maddesinde yapılacak değişiklik ile, Kanunda geçen “hibrit üretim tesisi” ibaresi, birden çok kaynak ile elektrik üretimi gerçekleştiren tüm modelleri karşılamadığı için tamamı yenilenebilir olmak üzere birden fazla enerji kaynağından elektrik üretmek amacı ile kurulan üretim tesislerinde üretilerek sisteme verilen net enerji miktarının YEK destekleme mekanizmasından faydalanmasına ilişkin usul ve esasların EPDK tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenecek.

YENİLENEBİLİRDE KAPASİTE ARTIŞLARI YEKDEM’DEN YARARLANAMAYACAK

Kanun teklifinin 41. Maddesinde yer alan değişiklik önerisine göre, 5346 sayılı Kanunun 6/C maddesinde yapılacak değişiklik ile, yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesislerinde ilave kapasite artış yapılmasının önünün açılırken kapasite artışları YEKDEM’den yararlanamayacak. Değişiklik teklifi şu şekilde oldu:

5346 sayılı Kanunun 6/C maddesine birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“Yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim lisansları için bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihten sonra 14/3/2003 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 7’nci maddesi kapsamında yapılacak kapasite artışı lisans tadili EPDK tarafından uygun görülenler söz konusu kapasite artışı için YEK Destekleme Mekanizmasından yararlanamaz. Uygulamaya ilişkin usul ve esaslar EPDK tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenir.

İkinci fıkra kapsamında işletmeye alınan kapasite için 4628 sayılı Kanun ve 6446 sayılı Kanun uyarınca ödenmesi taahhüt edilen katkı payı veya katılım bedeli ödeme zorunluluğunu ortadan kaldırmaz.”

YENİLENEBİLİRDE KAPASİTE ARTIŞININ ÖNÜNDEKİ MEVZUAT ENGELLERİ ORTADAN KALKIYOR

Kanun teklifinin 42. Maddesinde yer alan değişiklik önerisine göre, 14/3/2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 7’nci maddesinde yapılan değişiklik ile, yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesisi kurmak amacıyla alınan lisanslar kapsamındaki tesisler için lisanslarında belirlenen sahaların dışına çıkılmaması ve TEİAŞ ve/veya ilgili dağıtım şirketinden alınan tadil kapsamındaki bağlantı görüşünün olumlu olması halinde kapasite artışı, modernizasyon, yenileme yatırımları ve tadilatlara izin verilecek.

Birden çok kaynaklı elektrik üretim tesisleri ile üretim faaliyetinde bulunacak tüzel kişilerin ön lisans ve lisanslarının verilmesi, tadili, sona erdirilmesi, iptali, süreleri, süre uzatımı, yenilenmesi ve lisans kapsamındaki hak ve yükümlülüklerin askıya alınması ile bu tüzel kişilerin piyasa faaliyetlerine ilişkin usul ve esaslar Kurum tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenecek.

ORMAN ALANLARINDAN GEÇECEK İLETİM/DAĞITIM TESİSLERİNE YÜZDE 50 İNDİRİMLİ ARAZİ İZİN BEDELİ VE 99 YILA KADAR SÜRE UZATIM DESTEĞİ

Kanun teklifinin 43. Maddesinde yer alan değişiklik önerisine göre, 6446 sayılı Kanuna eklenen madde ile, 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanunu kapsamındaki Devlet ormanları ile 9/8/1983 tarihli ve 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu kapsamındaki alanlarda yapılacak olan, enerji iletim/dağıtım tesislerinin emniyet alanları içinde kalan sahalar ile bu tesislerin yapımı, bakımı, onarımı ve ulaşımı için gerekli olan alanların ilgili mevzuata göre alınması gereken izin ve işlemleri, müracaat tarihinden itibaren, ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından altmış gün içinde sonuçlandırılacak. Alınması gereken arazi izin bedeli başkaca bir indirim yoksa yüzde 50 indirimli uygulanacak.

Kırkdokuz yıllık kesin izin süresi sonunda, yükümlülüklerinin tamamını yerine getirmiş, taahhüt senetlerine uygunluk sağlamış enerji üretim/iletim/dağıtım tesislerine ait izin ve işlemleri, talep edilmesi halinde son ödenen arazi izin bedeli 4/l /1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında arttırılmak sureti ile doksandokuz yıla kadar uzatılacak.

Ayrıca, 1/1/2018 tarihinden önce orman vasfındaki sahalarda tesis edilmesine rağmen 6831 sayılı Kanun ve 2873 sayılı Kanun kapsamında orman izin işlemleri tamamlanmamış olan enerji üretim/iletim/dağıtım tesisleri düzenleme yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde ilgili mevzuat hükümleri kapsamında başvuru tarihindeki tüm bedeller ödenerek izinli hale getirilecek ve bu izinler için geçmiş yıllara ait her hangi bir bedel alınmayacak.

EÜAŞ SANTRALLERİNE ÇEVRE MEVZUATINA UYUM YATIRIMLARININ TAMAMLANMASINDA SÜRE UZATIMI

Kanun teklifinin 43. Maddesinde yer alan değişiklik önerisine göre, 6446 sayılı Kanunun geçici 8’inci maddesinde yapılan değişiklik ile, EÜAŞ veya bağlı ortaklık, iştirak, işletme ve işletme birimleri ile varlıklarına ve 4046 sayılı Kanun kapsamında oluşturulacak kamu üretim şirketlerine ve kamu üretim şirketlerine ait üretim tesislerine, bunlardan bu maddede yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce özelleştirilmiş olanlarla, yürürlük tarihinden sonra özelleştirilecek olanlar için de geçerli olmak üzere, çevre mevzuatına uyumuna yönelik yatırımların gerçekleştirilmesi ve çevre mevzuatı açısından gerekli izinlerin tamamlanması amacıyla 31/12/2019 tarihine kadar tanınan süre, yatırımlar esnasında üretime ara verilmemesi ve arz güvenliğinin kesintiye uğramaması amacıyla uzatılacak. Bu amaçla 6446 sayılı Kanunun geçici 8’inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “31/12/2019 tarihine kadar” ibaresinden sonra gelmek üzere “l/6/2019 tarihi itibarıyla yapım sözleşmesini imzalamış olanlar ile atık döküm sahalarına ilişkin iş termin planı komisyonca onaylanan işletmelere ise 31/12/2021 tarihine kadar” ibaresi eklenecek.

31 Aralık… 38 şirket…