Akaryakıt sektöründeki birleşme ve devralmalar hız kesmiyor

2023 yılındaki birleşme ve satın almalara akaryakıt sektörü damga vurdu. İlk olarak Aytemiz’in Rus şirket Tatneft’e satılmasından sonra, yılın ikinci anlaşması Petrol Ofisi Grubu’nun bp Türkiye’yi satın alması oldu. Yılın son günlerindeyse ALPET’in Zeren Group’a devredilmesi haberiyle gözler 2024’e çevrildi. Sektör analizlerine göre akaryakıt sektöründeki birleşmeler 2024’te de hız kesmeden devam edecek. Son yıllarda enerji […]

Akaryakıt sektöründeki birleşme ve devralmalar hız kesmiyor
Burak Karagöl
  • Yayınlanma31 Ocak 2024 13:10

2023 yılındaki birleşme ve satın almalara akaryakıt sektörü damga vurdu. İlk olarak Aytemiz’in Rus şirket Tatneft’e satılmasından sonra, yılın ikinci anlaşması Petrol Ofisi Grubu’nun bp Türkiye’yi satın alması oldu. Yılın son günlerindeyse ALPET’in Zeren Group’a devredilmesi haberiyle gözler 2024’e çevrildi. Sektör analizlerine göre akaryakıt sektöründeki birleşmeler 2024’te de hız kesmeden devam edecek.

Son yıllarda enerji sektöründeki birleşme ve devralmalar oldukça popüler. Özellikle bu yıl akaryakıt sektöründeki dev markaların birleşmelerini yakından takip ettik. Her ne kadar 2023 yılında enerji sektöründe gerçekleşen birleşme ve satın alma işlemlerinin finansal değeri önceki yıla göre yüzde 10 gerilese de 2023’de gerçekleşen satın almalar da marka bilinirliği açısından fazlasıyla dikkat çekiciydi.

PwC Türkiye, Türkiye enerji sektöründeki birleşme ve satın alma işlemlerini analiz ettiği ve sektörü etkileyebilecek gelişmeleri yorumladığı Enerji Sektöründe Birleşme ve Satın Almalar Raporu’na göre toplam işlem sayısı 2023’te 29’da kalırken, tahmini toplam işlem değeri 2 milyar ABD dolarından 1,8 milyar ABD dolarına geriledi. 

Yine PwC Türkiye’nin araştırmasına göre enflasyon, yüksek faiz oranları, jeopolitik krizler ve emtia fiyatlarındaki dalgalanmalar gibi unsurlar, küresel enerji piyasalarında olduğu gibi Türkiye’de de satın alma ve birleşme müzakerelerinin tamamlanma süresini ve işlem değerlerini olumsuz yönde etkiledi.

Lakin özellikle toplam değeri 1,1 milyar dolara ulaşan ve içinde BP’nin Türkiye’deki varlıklarının Petrol Ofisi’ne satışının da olduğu işlemler akaryakıt piyasasında hareketlilik sağladı ve sert düşüşü engelledi.

Araştırmada 2023 yılında öne çıkan başlıklar da şöyle sıralandı;

• 2023 yılında Türkiye enerji piyasasında gerçekleşen 29 anlaşmanın toplam değeri bir önceki yıla göre yüzde 10’luk düşüşle 1,8 milyar ABD dolar olarak gerçekleşti. Ortalama anlaşma değeri ise yüzde 5’lik düşüşle 62 milyon ABD dolarında kaldı. Global ve iç piyasadaki makroekonomik belirsizlikler, özellikle elektrik ve doğalgaz piyasalarında satışa çıkarılan varlık sayısının azalması, finansman yöntemleri arasında halka arzların tercih edilmesi ve Türk şirketlerinin ilgisinin yurtdışına kayması bu düşüşün sebepleri arasında sıralanıyor.

• Üçü akaryakıt dağıtım ve ikisi petrol arama ve çıkarma sektörlerinde gerçekleşen beş işlemin 1.1 milyar ABD dolarına ulaşan tahmini değeri, tahmini toplam işlem değerinin yüzde 61’ini oluşturdu.

• Açıklanan tüm işlemler özel sektör oyuncuları arasında gerçekleşti.

• Yabancı yatırımcıların alıcı tarafta yer aldığı dört satın alma işlemi, 2022’ye kıyasla önemli bir toparlanma kaydederek toplam işlem değerinin yüzde 60’ına ulaştı.

“PETROL VE GAZ ANLAŞMALARI TÜRKİYE ENERJİ ANLAŞMALARI ALANINA YENİDEN HAKİM OLDU”

PwC’nin raporunda akaryakıt sektöründe gerçekleşen satın alma devralma işlemlerine ilişkin bilgiler verildi; “Uzun bir aradan sonra petrol ve gaz anlaşmaları, hem yerli hem de yabancı oyuncuların ilgisiyle 2023’te Türkiye enerji anlaşmaları alanına yeniden hakim oldu. Bu segmentte gerçekleştirilen beş işlemin değeri 1,1 milyar ABD dolarına ulaşarak toplam rakamın yüzde 61’ini oluşturdu.”

Sektördeki 3 önemli satın alma işlemiyle ilgili; “Değişen bu ortamda, akaryakıt perakende segmenti 2023 yılında üç anlaşmaya ev sahipliği yaptı ve BP’nin Türkiye’deki 770 akaryakıt istasyonun işletmesinin Vitol’e ait Petrol Ofisi tarafından açıklanmayan bir bedel karşılığında satın alınması listenin başında yer aldı. Toplam satışlarda yüzde 22’lik payla halihazırda pazar lideri olan Petrol Ofisi’nin, bu satın almayla pazar payını yüzde 30’lara çıkaracağı tahmin ediliyor. BP’nin Türkiye’deki 111 yıllık varlığının büyük ölçüde sona erdiği bu anlaşmanın, dünyanın en büyük hidrokarbon tüccarlarından Vitol’e Türkiye pazarında ciddi bir hacim artışı sağlayacağı anlaşılıyor.

Akaryakıt perakendesinde yabancı oyuncunun alım tarafında yer aldığı bir diğer anlaşma ise Aytemiz Petrol’ün Tatneft tarafından 336 milyon dolara satın alınması oldu. Ülkedeki toplam akaryakıt satışının yüzde 4’ünü gerçekleştiren ve Türkiye pazarının önemli bir oyuncusu olan Aytemiz, aynı zamanda oldukça büyük bir depolama ve yükleme kapasitesine de sahip.

Akaryakıt perakendesindeki üçüncü anlaşmada ise enerji sektörünün farklı alanlarında faaliyet gösteren Türk şirketi Zeren Group’un, Alpet’i açıklanmayan bir bedel karşılığında Altınbaş Holding’den satın alması oldu. Şirket, 250 istasyona ve Türkiye’nin dördüncü büyük akaryakıt depolama kapasitesine sahip” bilgileri paylaşıldı.

ANLAŞMA ORTAMINI POTANSİYEL OLARAK ŞEKİLLENDİRECEK ALTI KONU

2024 yılında Türkiye enerji piyasasındaki anlaşma ortamını potansiyel olarak şekillendirecek altı konunun olması beklediğinin altı çizilen raporda; ‘makroekonomik gelişmeler, 12. Kalkınma Planı’nın vaatleri, Türkiye’nin iklim taahhütlerine yönelik hamleler, kamu hizmeti şirketlerinin halka arzları, depolamalı yenilenebilir enerji üretimi ve akaryakıt perakendesinde ivme’ nedenler olarak sıralandı. Kamu hizmeti şirketleri arasında halihazırda ana finansman yöntemi haline geldiğinden, bu segmentte halka arz eğiliminin devam etmesinin beklendiği belirtildi.

YENİ ANLAŞMALAR 2024’TE DEVAM EDECEK

Raporda enerji sektörüne olan ilginin devam edeceğine dair öngörüler de paylaşıldı ve aldıkları Pazar istihbaratlarına göre, 2023’te ortaya çıkan dalgayı canlı tutmak için akaryakıt perakende segmentinde iki veya üç anlaşmanın daha 2024’te yolda olduğu belirtildi. Rapordaki öngörüler şu yöndeydi: “Bu anlaşmaların, tek haneli pazar paylarına sahip oyuncuları hedeflemeye devam etmesini bekliyoruz. Bu 35 oyuncunun yer aldığı bu pazarda hala çok önemli ve bu oyuncuların ilk 10’u toplam satışların yüzde 73’ünü elinde tutuyor. Sadece iki yıl önce akaryakıt perakende şirketi sayısının 52 olduğunu düşünürsek, bir miktar konsolidasyon ve kaçınılmaz kapanışları da görebilirdik.

2022 yılı sonunda şöyle demiştik: ‘Hem yurt içinde hem de yurt dışında, her hafta bir krizin yerini aldığı bu yoğun ortamda Türkiye, küresel krizden uzaklaşmak ve diğer krizlerden en iyi şekilde yararlanmak için yeni çekim noktaları yaratmaya devam etmeli. Her ne kadar yabancı ilgisi hala mevcut olsa da bu alışveriş ideal olarak satıcı pazarında gerçekleşmeli ve yüksek kaliteli varlıkları ve iş gücü ile şirketlerin gerçek değerini daha iyi yansıtmalıdır.’

2023’te alıcı cephesinde ortaya çıkan trendin ardından, akaryakıt perakendecilerinin yanı sıra, dikey entegrasyon seçenekleriyle daha fazla ticaretçinin Türkiye’de daha fazla hacim yakalamaya ilgi duyması artık sürpriz olmayacak. Ayrıca bu anlaşma dalgası, sorunların farklı olmadığı LPG dağıtım segmentine de yayılacaktır.”

2024 İÇİN BEKLENTİ VE TAHMİNLER

Raporda 2024 ve sonrasını etkileyebilecek bazı gelişmelerden öne çıkan başlıklar şu şekilde:

• Makroekonomik gelişmeler: 2023 genel seçimleri sonrasında pozitif yönde önemli değişikliklere sahne olan makroekonomi politikalar, henüz enerji piyasasındaki satın alma ve birleşme işlemlerine yansımamış olsa da bu konudaki potansiyel kararlılığın önümüzdeki dönemde özellikle temiz enerji yatırımlarına olan yerli ve yabancı ilgisini artırabileceği yönünde.

• 2024-2028 yılları için açıklanan 12. Kalkınma Planı’nın enerji sektörüne ilişkin hedeflerinin bu sektördeki satın alma ve birleşme işlemlerini etkileyebileceği tahmin ediliyor.

• Uzun bir aradan sonra 2023’te akaryakıt piyasasında başlayan hareketliliğin 2024’te de yeni satın alma işlemleriyle devam etmesi bekleniyor. Toplam 35 oyuncudan en büyük 10’unun piyasanın yüzde 73’üne hakim olduğu bu kalabalık ortamda potansiyel alıcı ilgisinin özellikle orta büyüklükte ve finansman sıkıntısı çeken şirketlere yoğunlaşacağı öngörülüyor.

PETROL OFİSİ GRUBU BP’NİN TÜRKİYE’DEKİ AKARYAKIT OPERASYONLARINI SATIN ALIYOR

Petrol Ofisi Grubu 2023’ün Kasım ayında bp’nin Türkiye’deki akaryakıt operasyonlarını satın aldığını kamuoyuna duyurdu.

Petrol Ofisi Grubu bp’nin Türkiye’deki akaryakıt operasyonlarını satın almak üzere hisse alım sözleşmesi imzaladığını duyurdu. bp’nin Türkiye pazarındaki BP Petrolleri A.Ş. ve BP Turkey Refining Limited şirketlerini kapsayan ve kapanışı düzenleyici kurumun onayına tabi olan işlemin bedeli açıklanmadı. Rekabet Kurumu’nun onayına tabi olan satışın 2024’te tamamlanması bekleniyor.

“CUMHURİYETİMİZİN YENİ YÜZYILINI SEKTÖRE YÖN VERECEK BU BULUŞMA İLE KARŞILAMAK HEYECAN VERİCİ”

bp ile olan anlaşmanın Petrol Ofisi ve tüm sektör paydaşlarına kritik avantajlar sunacağını vurgulayan Petrol Ofisi Grup CEO’su Mehmet Abbasoğlu, “Bu bağlamda Cumhuriyetimizin yeni yüzyılını, hızla gelişen ülkemizin enerji trilemmasını, yani güvenliğini, erişimini ve sürdürebilirliğini sağlarken, dengeli ve doğru büyüme noktasında da tüm paydaşlarımıza kritik avantajlar sunacağına inandığım, sektöre yön verecek bu buluşma ile karşılamak heyecan verici” ifadelerini kullandı.

Ayrıca Abbasoğlu; “Pazardaki gücümüzü daha da pekiştirecek bu heyecan verici buluşmayı ve yeni ekip arkadaşlarımızın aramıza katılmasını sabırsızlıkla bekliyoruz” şeklinde konuştu.

Ayrıca Abbasoğlu, “Düzenleyici kurumların onayına tabi olan işlem kapanışının hayırlısıyla tamamlanması akabinde hem perakende ağımızı daha kılcal hale getirecek, hem de altyapı tarafında gücümüzü derinleştirmiş olacağız” ifadelerini kullandı.

Abbasoğlu, anlaşmanın kamuoyuna duyurulmadan önce kod adının “St(r)atus” olduğunu bildirdi.

Abbasoğlu, söz konusu anlaşmanın ilk adımlarında müşteri memnuniyetine katkı sağlayacağının sinyallerini verdiğini belirterek, “Müzakereler dahi, birçok meslektaşımız için bir okul görevi görmüş olan, yapıcı rekabetin önemini gözler önüne seren bp ile böyle bir adım atmanın müşterilerimizin memnuniyetine katkı sağlayacak muhtelif sinerjiler doğurabileceğine dair ilk sinyalleri veriyordu bize” dedi.

“BU ADIM PETROL OFİSİ GRUBU’NUN DAHA DA GÜÇLENMESİNİ SAĞLAYACAK”

Petrol Ofisi Grubu’nun ana hissedarı Vitol’ün yönetim kurulu üyesi Chris Bake konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Türkiye enerji sektörünün milli gururu Petrol Ofisi Grubu’nun daha da güçlenmesini sağlayacak bu adımı atmaktan ötürü son derece mutluyuz. Genç ve dinamik nüfusu ve büyüme potansiyeliyle Türkiye’nin geleceğine olan güvenimiz tam.”

TATNEFT, AYTEMİZ’İ SATIN ALDI

Petrol ve doğal gaz şirketi Tatneft, Aytemiz Akaryakıt’ı satın aldı. Aytemiz’in tamamının dünyanın en büyük entegre petrol şirketlerinden biri olan Tatneft ’e satışı, 2023 Nisan ayında tamamlandı.

Doğan Holding’in yüzde 50 bağlı ortaklığı olarak faaliyet gösteren, yüksek kapasiteli terminal altyapısı ve 78 ilde 600’den fazla satış istasyonundan oluşan dağıtım ağı ile Türkiye’nin önde gelen akaryakıt dağıtım şirketlerinden olan Aytemiz’in tamamının dünyanın en büyük entegre petrol şirketlerinden biri olan Tatneft ’e satışı, 2023 Nisan ayı içerisinde başarıyla tamamlandı. Taraflar arasında, 4 Nisan 2023 tarihinde imzalanan Pay Devir Sözleşmesi sonrasında, 13 Nisan 2023 tarihinde alınan Rekabet Kurumu onayı ve gerekli ön koşulların yerine getirilmesinin ardından işlem kapanışı, 26 Nisan 2023 tarihinde, toplam 336 milyon USD bedel üzerinden gerçekleştirildi. Ülkemiz ekonomisi için de önemli bir dış kaynak sağlaması itibarıyla son derece önemli olan bu işlemin imza töreni Doğan Holding binasında düzenlendi. Verilen bilgilerde mevcutta Türkiye’de 600’ün üzerinde istasyona sahip olan Aytemiz’in, Tatneft çatısı altında ama Aytemiz markasıyla, Türkiye’deki varlığını artırarak devam edeceği aktarıldı.

ALPET’İN ZEREN GROUP TARAFINDAN DEVRALINMASINA İZİN VERİLDİ

2023’ün son satın almasıysa Zeren Group’dan geldi. Altınbaş Petrol ve Ticaret AŞ’nin (ALPET), Zeren Group Yatırım Holding A.Ş. tarafından devralınması işlemine Rekabet Kurumu tarafından izin verildi.

“DEVRALMALARIN ÖNEMLİ BİR KISMI YURT DIŞI SERMAYELİ OLDUĞUNDAN ÜLKEMİZE DÖVİZ VE YATIRIM GİRDİSİ YARATIYOR”

Alpet Genel Müdürü Özdilek Coşkun akaryakıt sektöründe son dönemde gündemde olan devralmalar ile ilgili gazetemize özel açıklamalarda bulundu.

Coşkun: “Türkiye akaryakıt sektörü geçmişten geleceğe devralma ve ortaklıklara oldukça aşina durumdadır. Petrol Ofisi’nin özelleştirilmesi, Tüpraş’ın özelleştirilmesi en büyük örneklerdir. Ayrıca, geçmişte, BP – Mobil devralması, Total – Elf devralması, Türkpetrol (Turcas) – Tabaş devralması, Shell – Türkpetrol (Turcas) birleşmesi, Opet – Koç Topluluğu (Aygaz ağırlıklı) birleşmesi, TPAO iştiraki olan Türkiye Petrolleri’nin özelleştirilmesi gibi birçok örnek gerçekleşmiştir.

Geçtiğimiz yıl içerisinde sektörümüzde önemli şirketlerin devrolması ya da devralınması haberleri gündemde çokça yer aldı. Bunların arasında Aytemiz’in Tataristan şirketi olan Tatneft’e devri gerçekleşti. Petrol Ofisi’nin BP’yi devralması süreci başlatılarak Rekabet Kurumu’na başvurusu yapıldı. Keza Alpet’in de Zeren Grup’a devrolma süreci başlatılarak Rekabet Kurumu’ndan onayı da alındı. Sektörde birkaç şirketin daha devrolması olasılığı konuşulmaktadır.

Sektörel açıdan genel bir değerlendirme yapıldığında bu gelişmelerin tüketicilere, sektör paydaşlarına ve ülke ekonomisine dair değerlendirmeleri ayrıca gözden geçirmek faydalı olacaktır. Söz konusu devralmaların önemli bir kısmı yurt dışı sermayeli olduğundan ülkemize döviz ve yatırım girdisi yaratmakta olduğu aşikar ve faydalıdır.  Ancak, sektör paydaşları olarak kaygı duyduğumuz önemli nokta, genel olarak karlılık erozyonu sebepli devrolmalar olması üzücüdür. Her geçen gün rakamsal boyutu artan ve sohbeti sıkça yapılan elektrikli araçlar, hidrojen ile çalışan motorlar ve benzeri diğer tehditlere rağmen söz konusu devralmalar sektörümüze olan yoğun ilginin sürdüğünü bizlere düşündürtmektedir. Son kullanıcılar ve araç sahipleri açısından bakıldığında ise devralmalar kuşkusuz olumlu etkiler yaratacağı düşünülse de devrolma sonrası oluşan koşulların rekabeti engelleyici, kısıtlayıcı olmaması oldukça önemlidir.

Yaklaşık olarak 200.000 aileye istihdam yaratan sektörümüz açısından bu ve benzeri olumlu gelişmelerin daha da artması en büyük temennimizdir.”