ABD-Çin geriliminde enerji kozu cepte

KPMG Mayıs ayı petrol ve gaz analizini yayımladı. Analizde petrol piyasalarının, yakın zamanda ABD ile Çin arasında yaşanan ticaret gerilimine olumsuz tepki verdiği belirtildi. KPMG Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Sektör Lideri Ümit Bilirgen, “ABD-Çin geriliminde kabus senaryoları da dâhil olmak üzere masada birçok seçenek bulunuyor. Enerji kozları ise henüz çekmeceden çıkarılmadı” dedi.   KPMG her ay küresel […]

ABD-Çin geriliminde enerji kozu cepte
Servet Uzun
  • Yayınlanma14 Mayıs 2018 10:08

KPMG Mayıs ayı petrol ve gaz analizini yayımladı. Analizde petrol piyasalarının, yakın zamanda ABD ile Çin arasında yaşanan ticaret gerilimine olumsuz tepki verdiği belirtildi. KPMG Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Sektör Lideri Ümit Bilirgen, “ABD-Çin geriliminde kabus senaryoları da dâhil olmak üzere masada birçok seçenek bulunuyor. Enerji kozları ise henüz çekmeceden çıkarılmadı” dedi.

 

KPMG her ay küresel petrol fiyatı oluşumunda etkili olan faktörleri; finansal piyasalar, makroekonomik koşullar, jeopolitik gelişmeler ya da teknolojik gelişim beklentileri ışığında ‘Petrol ve Gaz Pazarında Gelişmeler’ analizinde değerlendiriyor. KPMG’nin Mayıs 2018 analizini değerlendiren KPMG Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Sektör Lideri Ümit Bilirgen, “Petrol piyasaları, yakın zamanda ABD ile Çin arasında yaşanan ticaret gerilimine olumsuz tepki verdi. ABD Başkanı Donald Trump’ın 5 Nisan’da yaptığı açıklamalar, iki ülke arasında fikri mülkiyet ve teknoloji transferi tartışmalarını alevlendirdi” dedi.

Ayı piyasası riski var

Bilirgen şöyle devam etti; “Donald Trump’ın Çin’e yönelik yeni ek vergiler uygulama tehdidi artık en kötü senaryonun yönetilebilmesini oldukça zor hale getirse de, bunu başarmak imkânsız değil. Pekin’in ABD tarafından Çin menşeli bazı ürünlere yüzde 25 oranında ek gümrük vergisi getirmesine hızla yanıt vermesi ise, Pekin’in bu hızla gelişen etki-tepki döngüsünden korkmadığına, sürecin getirebileceği olumsuzluklara ABD’den daha fazla dayanabileceğine inandığına ve ABD’li paydaşlarından, bir anlaşmaya varma konusunda Başkan Trump’a baskı yapmalarını istediğine işaret ediyor. Neticede, karşılıklı ek vergilendirme sürecine girilmiş olsa da iki ülke arasında gerçekleştirilecek görüşmelerin, sürecin küresel ekonomiye ağır bir darbe vurabilecek kapsamlı bir ticaret savaşına evrilmesini önleyeceğini düşünüyoruz. Ancak petrol piyasalarının, ayı piyasası olarak da anılan fiyatların uzun bir süre daha düşüş trendinde olacağı beklentisine de hazır olması gerekiyor.”

Enerji son koz olarak saklanıyor

Bilirgen, “İki ülke arasındaki enerji ticareti ise, doğrudan alınan aksiyonlara karşı en dayanıklı sektör olarak görünüyor. Pekin’in cevap olarak ek vergi getirdiği 128 ABD ürünü listesine petrokimya ve sıvı propan ürünlerini eklemiş olsa da, bunun etkileri nispeten yumuşak olacak. Çin ham petrol ve LNG’ye yönelik ek vergi kozunu elinde tutuyor; ancak bu tür bir hamle yapabilmesi pek de mümkün görünmüyor” dedi.

Tüm etkenlere rağmen petrol fiyatları dengeyi buldu

Bilirgen petrol fiyatlarıyla ilgili şu yorumu yaptı; “Nisan 2018’de petrol fiyatı, 70 dolar/varil direncini kırdı. Bu hareketi destekleyen üç etken var: Arz ve talebin yeniden dengelenmesi, Suriye’de ve İran’da yaşanan jeopolitik gerginlik ve OPEC ile Rusya arasında varılan üretim kısıntısı anlaşması. Bu etkenlerin büyük bir kısmının geçerliliğini koruması durumunda, kısa vadede petrol fiyatının 70-80 dolar/varil aralığında kalmaya devam etmesi beklenebilir. Uzun vadede ulaşım sektöründe elektrifikasyon tehdidi ve artan ABD petrol üretimi ise, petrol fiyatlarının uzun vadede artma ihtimalini, geçen ayın bülteninde belirttiğimiz üzere sınırlıyor. Bununla birlikte, OPEC ile Rusya arasında varılan uzun vadeli arz anlaşması, petrol fiyatının bu seviyelerde öngörülebilir bir gelecek için istikrar kazanmasını da destekleyebilir.”