2020 yılından beklentiler yüksek

Bakan Dönmez ve EPDK Başkanı Yılmaz başta olmak üzere sektörün önde gelen birçok ismi, 2020 yılından beklentilerini Enerji Petrol Gaz gazetemize anlattı. Enerji sektöründe önemli gelişmelerin yaşandığı hareketli bir yılı geride bırakırken beklentilerin yüksek tutulduğu 2020 yılına merhaba dedik. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ile EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz başta olmak üzere, TOBB […]

2020 yılından beklentiler yüksek
Tolgahan Küçük
  • Yayınlanma10 Ocak 2020 16:45

Bakan Dönmez ve EPDK Başkanı Yılmaz başta olmak üzere sektörün önde gelen birçok ismi, 2020 yılından beklentilerini Enerji Petrol Gaz gazetemize anlattı.

Enerji sektöründe önemli gelişmelerin yaşandığı hareketli bir yılı geride bırakırken beklentilerin yüksek tutulduğu 2020 yılına merhaba dedik. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ile EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz başta olmak üzere, TOBB Petrol ve Petrol Ürünleri Sanayi Meclisi Başkanı Ahmet Erdem, TOBB LPG Meclisi Başkanı Gökhan Tezel, PETDER Başkanı Selim Şiper, ADER Başkan Vekili Cemil Direkci, Türkiye LPG Derneği Başkanı Eyüp Aratay, PÜİS Genel Başkanı İmran Okumuş, TABGİS Başkanı Ferruh Temel Zülfikar ve EPGİS Başkanı Fesih Aktaş da geçtiğimiz yıla ilişkin değerlendirmeleri ile 2020 yılından beklentilerini gazetemize anlattı.

‘2019, STRATEJİLERİMİZİN MEYVESİNİ TOPLADIĞIMIZ BİR YIL OLDU’

Türkiye’nin son 17 yılını tek bir kelimeyle özetlesek bu hiç şüphesiz ki “değişim” olurdu. Her türlü zorluğa ve badireye rağmen, Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü duruşu ve kesintisiz siyasi istikrar, Türkiye’yi dünyada pozitif bir gündemle ayrıştırdı.

Bu değişim ve dönüşüm hiç şüphesiz ki enerji alanında da kendini hissettirdi. 2017 yılında açıkladığımız Milli Enerji ve Maden Politikasıyla Türkiye’nin enerji vizyonunu arz güvenliği, yerlileştirme ve öngörülebilir piyasalar olmak üzere üç ana kolon üzerine inşa ettik.

Aradan geçen iki yıl zarfında gerek yatırımcılarımızın desteği gerekse de ilgili Bakanlıklar, kurum ve kuruluşların koordinasyonuyla güçlü bir sinerji yakaladık. Enerji ilklerle ve rekorlarla anılan bir alan haline geldi. 2019 hedeflediğimiz proje ve yatırımları hayata geçirdiğimiz, stratejilerimizin meyvesini topladığımız bir yıl oldu.

Elektrik ve doğal gaza yaptığımız yoğun yatırımlarla artık elektrik ve doğal gazda arz güvenliği sıkıntımız kalmadı. Türkiye’yi enerji darboğazına sokacak her ihtimal artık devre dışı kaldı.

YERLİ VE YENİLENEBİLİR KAYNAKLARIN PAYI YÜZDE 62’YE ULAŞTI

Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretimimiz bu sene yüzde 62’ye ulaştı. Sadece yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretimimiz ise yüzde 45 seviyelerinde gerçekleşti. Burada bizleri sevindiren en önemli gelişme yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretim grafiğimiz yıl boyunca inişli çıkışlı değil, sabit bir seyir izledi. Orta vadede elektriğimizin en az üçte ikisini yerli ve yenilenebilir kaynaklardan üretme hedefimize kısa vadede ulaştık.

Bu yıl devreye aldığımız 3.660 MW’lık ilave kurulu güçle birlikte, elektrikte toplam kurulu gücümüz 91.300 MW’a ulaştı. Son iki yılda devreye aldığımız toplam kurulu güç yatırımlarının yüzde 73’ünün yerli ve yenilenebilir kaynaklardan oluşması “daha fazla yerli, daha fazla yenilenebilir” mottosuyla çıktığımız bu yolda ne kadar sağlam adımlar attığımızın en güzel örneğidir.

YEKA yarışmalarımıza bu yıl da hız kesmeden devam ettik. Aydın, Muğla, Balıkesir ve Çanakkale’de toplam 1.000 MW’lık YEKA RES-2 yarışmamız için yerli ve yabancı pek çok enerji şirketinin başvurması enerji potansiyelimize ve ekonomimize duyulan güvenin en net göstergesi oldu.

MİNİ YEKALARIN İLKİNİ 2020’NİN İLK ÇEYREĞİNDE GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ

2020 Mini YEKA’lara başlayacağımız bir yıl olacak. Yenilenebilir enerji yatırımlarının tabana yayılması için önemli bir motivasyon olacak Mini YEKA’larımızın ilkini 2020’nin ilk çeyreğinde gerçekleştirmeyi düşünüyoruz.

Lisanssız elektrik üretimini teşvik etmek için bu sene önemli bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi yayımlandı. “Kendi elektriğini kendin üret” diyerek kamuoyuna lanse ettiğimiz yeni süreçle birlikte atıl haldeki çatı, cephe gibi alanlarda güneş enerjisine dayalı elektrik üretimi gerçekleştiribilecek. Mesken aboneleri 10 kW, tüm işletmeler ve kamu kurumları da elektrik bağlantı gücüne göre kurulacak enerjinin öz tüketim fazlasını satabilecekler. Enerji gibi dev bütçeli yatırım gerektiren bir alanda enerji yatırımlarını tabana yaydık. Yatırımcı profili ve yatırım kültürü hızla değişmeye başladı. Türkiye lisanssız üretimde birçok ülkeyi geride bırakarak toplamda 6 bin MW’lık bir kapasiteye ulaştı.

Kısa dönemli enerji arz güvenliğimizi sağlamak için toplamda 175 MW’lık 7 mobil elektrik santralini devreye aldık.

Yapımı, işletmesi, lojistiği ve transferi oldukça kolay ve esnek olan mobil santralleri kolay bağlantı özelliği sayesinde bölgedeki uygun trafo merkezine intikal ettirerek enerji ihtiyacına en pratik ve hızlı cevabı vereceğiz.

DOĞAL GAZ 550 İLÇEYE ULAŞTI

Son iki yıldır doğal gazda başlattığımız yurt içi yatırımlar ve uluslararası projeler bu yıl da aynı ivmeyle devam etti. Sayın Cumhurbaşkanımızın “Doğal gazı olmayan hiçbir şehir kalmayacak” sözüyle başlayan yoğun yatırım programı 2018’de Artvin, Şırnak ve Hakkâri’ye gaz arzıyla birlikte bizler için bir gurur tablosuna dönüştü. Doğal gazın ilçe ve beldelere de ulaşması için yürüttüğümüz yaygınlaştırma çalışmaları çerçevesinde 40 ilçemize daha doğal gazı götürerek toplamda 550 yerleşim yerini doğal gazla buluşturduk.

Doğal gazın evlerimize, iş yerlerimize sorunsuz bir şekilde götürülmesi için sahada 7/24 yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Bu özverili çalışmalar sonucu iletim ve dağıtım ağımız toplamda 162 bin kilometreyi aşarak dünyanın etrafını dört kez dolaşabilecek bir yapıya kavuştu.

LNG GİRİŞ KAPASİTESİ 117 MİLYON METREKÜPE ÇIKTI

Sultanhanı Tuz Gölü Doğal Gaz Depolama Tesisimizin 4,2 milyar metreküplük genişletme fazının temelini bu sene attık. BOTAŞ’ın uluslararası ortaklarıyla birlikte gerçekleştireceği proje tamamlandığında 5,4 milyar dolar Sm3 toplam kapasiteyle tuz yapılarında oluşturulan dünyanın en büyük depolama tesisi olacak.

LNG ve FSRU tesislerimizin toplam kapasitesini de 117 milyon metreküpe çıkardık. BOTAŞ’ın Saros’da devreye alacağı üçüncü FSRU tesisiyle birlikte ülkemize hem yeni bir depolama hem de yeni bir giriş noktası daha kazandıracağız.

2018 yılı Haziran ayında Türkiye bölümü tamamlanan TANAP’tan geçen 1,5 yıllık sürede 3,3 milyar metreküp gaz akışı sağlandı. 30 Kasım’da Sayın Cumhurbaşkanımız ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın Aliyev’in katılımlarıyla TANAP Avrupa Gaz Bağlantısının açılışını gerçekleştirdik. Biz üzerimize düşeni yaptık ve TANAP’ı TAP’a gaz arzına hazırladık. Bundan sonraki süreç Avrupalı devletlerin elinde.

TürkAkım’da da 2020’nin ilk aylarında gaz akışı başlayacak. Geçen yıl deniz bölümü biten projenin bu sene kara kısmı da tamamlandı. Toplamda 31,5 milyar metreküp doğal gazı tüketiciyle buluşturacak olan TürkAkım üzerinden ülkemize de yıllık 15,75 milyar metreküp gaz akışı sağlanacak.

Hidrokarbon kaynaklarımız sınırlı ancak mevcut kaynağımızın az ya da çok demeden üretilmesi için de yoğun gayret gösteriyoruz. Bu yıl içerisinde Trakya’da yeni keşfettiğimiz sahalarla toplam doğal gaz rezervimizi iki katına çıkardık. Keşfettiğimiz sahalarda yapacağımız üretim cari açığımızın 5 milyar lira azalmasını sağlayacak.

İLK TİCARİ KAYA PETROLÜ ÜRETİMİ DİYARBAKIR’DA GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Karada petrol aramacılığında ise bu sene bizleri sevindiren en güzel haber Diyarbakır’dan geldi. Hidrolik çatlatma yöntemiyle bu yıl ilk defa ticari petrol üretimi gerçekleştirdik. Her ne kadar üretim rakamımız sembolik olsa da burada önemli olan husus tüm dünyada yaygın olarak kullanılan teknolojinin artık Türkiye’de de kullanılmasıdır.

ÜÇÜNCÜ SONDAJ GEMİMİZİN ALIM SÜRECİ DEVAM EDİYOR

2019 denizlerimizdeki hidrokarbon arama ve sondaj faaliyetlerimiz açısından oldukça verimli bir yıl oldu. Oruç Reis Araştırma Gemimizi de Doğu Akdeniz’e gönderdik. Yavuz Sondaj Gemimizi envanterimize kattık. Yavuz ve Fatih Sondaj Gemilerimiz toplamda üç sondajını bu yıl içerisinde tamamladı. Biri KKTC’nin Türkiye Petrolleri’ne verdiği ruhsatta diğeri de bizim ruhsat alanımızda olmak üzere iki sondaja ise halen devam ediyorlar. 2020 yılında 5 yeni sondaj daha gerçekleştireceğiz.

Üçüncü sondaj gemimizin alım süreci halen devam ediyor. 2020 yılında yeni sondajlarımıza hem Akdeniz’de, hem Karadeniz’de hem de üçüncü ülkelerde devam edeceğiz.

LİBYA İLE TÜRKİYE ARASINDA KALAN DENİZ YETKİ ALANLARINI RUHSATLANDIRIP ARAMALARA BAŞLAYACAĞIZ

Yıla damgasını vuran en önemli gelişmelerden biri de Libya ile imzaladığımız deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin mutabakat oldu. Bölgede Türkiye ve Libya’yı denklemin dışına atmak isteyenler mutabakatın imzalanmasıyla bölgede Türkiye’nin istemediği bir şeyin olmayacağını bir kere daha anladı. Türkiye ve Libya deniz kıyıları arasında kalan bölgede her iki ülkenin onayı olmadan arama ve sondaj faaliyeti yapılması ya da boru hattının geçirilmesi hukuken artık mümkün değil. 2020’de bu alanları ruhsatlandırıp en hızlı şekilde arama ve sondaj faaliyetlerimize başlayacağız.

BORDAN SAĞLANAN KATMA DEĞER ARTACAK

Borda yıllardır söylenen şehir efsanelerine son verdik. Bor’u yüksek teknolojiyle işleyecek bor karbür tesisimizin temelini Balıkesir Bandırma’da attık. Bor karbür yüksek sertlik ve mukavemet/yoğunluk oranının kritik olduğu taktik araçlar, helikopterler, uçaklar, top namlusu, askeri kıyafetler ve personel koruyucu yeleklerin zırhlanması gibi askeri amaçlı malzemelerde yoğunlukla kullanılacak. Bunun yanı sıra aşınmaya dayanıklı makine ve seramik parçalarının üretiminde ve nükleer uygulamalarda da bor karbürü kullanacağız.

Yaptığımız bu stratejik dönüşümle ülkemize sağlanan katma değer; bor karbür gibi ürünlerde 150 katına, bu ürünlerin kullanıldığı zırh yapımında 500, nükleer gibi sektörlerde ise 2 bin kata kadar çıkacak.

Bor nitrür ve ferrobor üretecek tesislerin ihale çalışmalarına da başladık. Ferrobor, çeliğin sertleşmesi için kullanılan yüksek maliyetli malzemelerin yerini alacak. Bor nitrür ise atom reaktörleri, uçak ve roket motorları gibi kritik alanlarda kullanılacak.

Bizler, yaptığımız işin ne kadar önemli olduğunu bilerek, milletimizin huzuru ve rahatı için gayretle çalışmaya devam ediyoruz. Böylesi bir anlayışla girdiğimiz 2020 yılının ülkemize hayırlar getireceğine inanıyorum.

‘2020’NİN ALTIN BİR YIL OLACAĞINA İNANIYORUM’

Enerji sektörümüz için verimli geçen bir yılı daha geride bırakıyoruz. 4 piyasamızda da önemli gelişmelere tanıklık ettik, kamu-özel sektör iş birliğinde ülkemizin ve sektörümüzün geleceğine katkı sağlayacak adımlar attık.

Bugün 90 bin MW’ı aşan kurulu güce sahip, elektrik üretiminin yüzde 65’ini yerli ve yenilenebilir kaynaklarla karşılayan bir Türkiye var. İnşallah 2020’nin de özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarımız açısından altın bir yıl olacağına inanıyorum.

Doğal gazda; 81 ilin yanı sıra 550 ilçe ve beldemize doğal gazı ulaştırabilmenin memnuniyetini yaşıyoruz. 2020 yılında da şirketlerimiz Türkiye’nin farklı köşelerine, farklı ilçelerimize ve beldelerimize doğal gaz rahatlığını ulaştırmaya devam edecek. Biz de hem bu süreci, hem de hizmet kalitesi ve tüketici memnuniyeti konusunda atılan adımları yakından takip etmeyi sürdüreceğiz.

SÜRDÜRÜLEBİLİR YAPININ KORUNMASI İÇİN NE GEREKİYORSA YAPACAĞIZ

2019 yılında akaryakıt sektöründe kar marjı paylaşımı ve promosyon düzenlememiz ile sektörde bu alanda var olan belirsizlikleri ortadan kaldırdık, yeni yılda da gerek akaryakıt gerek LPG sektörümüzün sürdürülebilir ve rekabetçi yapısının korunması için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz.

Bu vesileyle bütün okuyucularınızın yeni yılını kutluyor, 2020 yılının ülkemize ve sektörümüze hayırlar getirmesini temenni ediyorum.

‘AKARYAKIT SEKTÖRÜNDE İYİLEŞME SİNYALLERİ GELİYOR’

Değerli sektör paydaşlarımıza yeni yılda esenlikler dileyerek başlamak istiyorum. Bildiğiniz gibi akaryakıt, günlük hayatımızdaki her türlü faaliyetin temelinde yatan bir ürün. Sektörümüz 200 milyar TL’den fazla bir değer taşımakta. Ülkemiz genelinde 5 rafineri, 100 dağıtıcı, 13 bin bayi, 200 binden fazla doğrudan veya dolaylı olarak istihdam sağlamakta, 90 milyar TL dolaylı vergi toplamaktayız. Ayrıca sektörce günde 4 milyon araca, 9 milyon ziyaretçiye 7 gün, 24 saat hizmet vermekteyiz.

BİZLER HAYATIN HER ALANINDA VARIZ

Ülke ekonomisine sağladığı katkı ve hacim bakımından en büyük sektörlerden biri olarak bizler hayatın her alanında varız. Ulaşım, inşaat, altyapı ve sanayi sektörleri başta olmak üzere tüm sektörlere teknik standartlara uygun üstün kalitede yakıt ve madeni yağ sağlamaktayız. Sektörümüzün Türkiye’nin genç nüfusu, kişi başına düşen geliri ve araç sayısı göz önünde tutulduğunda geleceğe yönelik potansiyeli mutlaktır.

2019 yılının sonuna yaklaştığımız bu günlerde akaryakıt sektöründe iyileşme sinyalleri geliyor: EPDK rakamlarına göre 2018 yılında toplam yurtiçi satışlarda yaşanan daralma 2019 yılı Ocak – Ekim döneminde azalarak devam ediyor.  2018 yılı Ocak – Ekim dönemi ile karşılaştırıldığında toplam akaryakıtta yüzde 1,43 daralma görmekle birlikte, benzin satışlarında yüzde 2,02 artış motorin satışlarında ise yüzde 2,24 daralma görüyoruz.

KAYIT DIŞININ ÖNLENMESİNE YÖNELİK ÇALIŞMALARIN ÖNEMLE ALTINI ÇİZİYORUZ

2019 yılında mevzuat değişiklikleri açısından oldukça hareketli bir yıl geçirdik. En önemli düzenlemeler şüphesiz EPDK’nın kar payı bölüşümü ve finansal promosyonlara ilişkin kararlarıydı.   EPDK ve Gelir İdaresi Başkanlığı’nın sektörde kayıt dışının önlenmesine yönelik çalışmalarının da önemle altını çizmek istiyorum.

ÜLKEMİZİN İLERLEYİŞİNE KATKI SUNMAYI HEDEFLEDİK

Son olarak önem verdiğim bir diğer gelişmeyi paylaşmak istiyorum.  Biz TOBB olarak 2019 yılında kamu, sivil toplum ve özel sektör olmak üzere sektörümüzün her alanından paydaşlarımızın katıldığı kapsamlı bir çalıştay düzenledik. Bu çalıştayı düzenlemekteki hedefimiz; ülkemiz ekonomisine ve tüketiciye en üst düzeyde kalite, sağlık, emniyet ve çevre standartlarıyla sürdürülebilir fayda sağlamak, var olan problemleri tartışarak ve öneriler geliştirerek ülkemizin güçlü bir ekonomi ve refah seviyesi yüksek bir toplum olma yolunda ilerleyişine katkı sağlamaya devam etmekti. 9 ayrı başlık altında bir araya gelen çalışma grupları bir arada çalışarak, 70’ten fazla somut, sektörce hemfikir kalınan görüş ve tavsiye oluşturdu.  Çalıştay sonucu oluşturulan görüş ve tavsiyeleri bir eylem planı haline getirdik.

Çalıştayda belirlediğimiz eylem planı doğrultusunda 2020 yılının ülkemizde serbest, rekabetçi piyasa ortamını geliştirerek sektörümüzün daha da ileriye taşınmasına katkıda bulunacağına inanıyorum.

2020, SEKTÖRÜMÜZDE KONTRAT YENİLEME YILI OLACAK

2020 yılı sektörümüzde kontrat yenileme yılı olacaktır. 2019 yılındaki mevzuat değişikliklerinin dağıtım şirketleri ve bayiler arasındaki yenileme süreçlerine yansımaları olacaktır.

Sektörün tüm paydaşlarının katılımcı eşitlikçi ve saydam bir şekilde katkı verdiği TOBB sektör meclisine katkılarından dolayı çok teşekkür ediyorum.

EPDK’NIN DESTEĞİ SAYESİNDE ÇOK YOL KATEDİLDİ

Son 20 yıl içinde, tüm sektör temsilcilerinin çabaları ve kamu temsilcileri ile özellikle düzenleyici kurum EPDK’nın desteği sayesinde çok yol kat edildi. Bu itibarla, ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşlarına teşekkürlerimizi sunuyoruz.

2020 yılında değerli sektör paydaşlarımıza tekrar esenlikler diliyorum.

‘OTOGAZDAKİ BÜYÜMENİN 2020 YILINDA DA  SÜRECEĞİNİ ÖNGÖRÜYORUZ’

EPDK tarafından son yayımlanan Ekim ayı sektör raporuna göre, 2019’un ilk 10 ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre tüketimde yüzde 0,13’lük bir daralma görüyoruz. Pazardaki değişimde her sene olduğu gibi otogazdaki büyüme ve tüpgazdaki daralma etkili oldu.

OTOGAZ PAZARI YÜZDE 1,14 BÜYÜDÜ

Ürün segmenti açısından baktığımızda ise otogazın yüzde 1,14 büyüdüğünü ve toplam içindeki payının bir önceki yıla göre yüzde 1’e yakın artarak yüzde 80 bandını aştığını görüyoruz. Tüpgazda ise yüzde 3,07’lık bir daralma yaşandı. 2019 yılı ilk yarısında sektör olarak hedeflediğimiz hacimleri göremesek de ikinci yarısında 2018’in baz etkisinin de katkısı ile ilk yarıya göre daha güçlü bir pazar gözlemledik. Yıl sonu itibarıyla toplam tüketimin 4 milyon tonun üzerinde olmasını bekliyoruz.

DÜNYA LPG ÜRETİMİ 318 MİLYON TONA ULAŞTI

Ülkemizdeki pazar gelişiminden farklı olarak dünyada LPG tüketimi artmaya devam ediyor. Dünya LPG Birliği’nin 2019 raporuna göre; yıllık bazda dünya LPG üretimi yüzde 3,6 artarak 318 milyon tona, tüketim ise yüzde 3,8 artarak 313 milyon tona ulaştı. LPG bu büyüme ile ana enerji kaynakları arasında en yüksek büyüme gösteren kaynak oldu. Evsel tüketim toplam içinde yüzde 44’lük payını korudu. Aynı rapora göre; en geniş otogaz istasyon ağı ve en büyük otogazlı araç filosuna sahip olan Türkiye, Güney Kore’yi geride bırakarak dünyada en fazla otogaz tüketilen pazar oldu. Enerji amaçlı tüketimde ise Avrupa’da 2’nci, dünyada 10’uncu olan konumunu korudu.

LPG SEKTÖRÜ MEVZUAT GÜNDEMİ YOĞUN OLAN BİR SENEYİ GERİDE BIRAKTI

2019 yılında sektörün mevzuat gündemi de oldukça yoğundu. LPG Piyasası Kanununda, cezalar için ihtar ve uyarı mekanizmasını düzenleyen değişiklik yapılarak, düzeltme imkânı bulunan fiiller için ikaz süreci tanımlandı. Kanun değişikliği ile Sektörümüz açısından gündeme gelen bir diğer önemli husus ise ulusal bazda otogaz faaliyeti için tüplü faaliyetin ön koşul olması şartının kaldırılması oldu. Özellikle tüplü LPG işi ile uğraşan dağıtıcılar için kritik bir düzenleme olarak Taşınabilir Basınçlı Ekipmanlar Yönetmeliği ve bağlı tebliğlerin kaldırılması gündeme geldi. Bu düzenlemenin ardından Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile ADR yükümlülükleri ve saha kontrolleri için görüşmeye devam ediyoruz. TOBB Türkiye Sıvılaştırılmış Petrol Gazı (LPG) Meclisi olarak 2019 yılında toplam 9 temel standardın revizyonunda raportör olarak aktif görev aldık. Standart çalışmalarındaki gösterdiğimiz performansın TSE tarafından ödüllendirilmesi bizleri memnun etti.

KAPALI OTOPARKLAR İÇİN SÜREÇ OLDUKÇA OLUMLU İLERLİYOR

2020 yılında da pazarda 2019’a benzer bir trend olacağını, otogazdaki büyümenin süreceğini öngörüyoruz. Sektör olarak yakından takip ettiğimiz birkaç önemli düzenleme var. Standartlara uygun kapalı otoparklara yine standarda uygun araçların girmesi için gerçekleştirilen çalışmalarda sürecin oldukça olumlu ilerlediğini görüyoruz. Bu konunun sonuçlanması yönünde ilgili otoritelerin desteğini bekliyoruz. Yine EPDK gündeminde olan depo ve tank otomasyonu uygulamasında hedeflenen unsurlarda sektörümüz için en uygun çözümün oluşturulması kritik. Diğer bir husus ise özellikle tüplü LPG bayilerimizi çok daha fazla etkileyeceğini öngördüğümüz Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanlığı uygulaması için ilgili Bakanlığımızın uygulama sürecine ilişkin süreyi yeniden değerlendirmesi.

TOBB Türkiye Sıvılaştırılmış Petrol Gazı (LPG) Meclisi olarak önümüzdeki yıl sektörümüzün önünü açacak daha fazla düzenleme üzerine çalışma gerekliliğine dikkat çekiyoruz. EPDK’nın liderliğinde LPG’nin kullanım alanlarına ilişkin hazırlanan çalışmaya destek veriyoruz. Bu vesile ile 2020 yılının ülkemiz ve sektörümüz için iyi bir yıl olmasını diliyor, LPG sektörüne emek veren tüm meslektaşlarımın yeni yılını kutluyorum.

‘KAR MARJI KARARI SÜREÇLERİ ETKİLEYECEKTİR’

Akaryakıt dağıtım sektörü, 97 dağıtıcı, yaklaşık 100 depolama tesisi ve 7/24 ülkemizin her yerinde hizmet veren 13 bine yakın bayi sayısı ile Türkiye ekonomisine büyük katkılarda bulunmaktadır.

EPDK tarafından son yayınlanan verilere göre, 2019 Ocak-Eylül döneminde, 2018 yılının aynı dönemine kıyasla toplam benzin tüketimi yüzde 1,46 artmış, toplam motorin tüketimi yüzde 4,03 azalmıştır. Toplam LPG otogaz tüketimi ise yüzde 0,80 artmıştır. Toplam fuel oil tüketimi yüzde 7,84 artmış, gazyağı tüketimi ise yüzde 12,44 oranında azalmıştır.

PETROL FİYATLARININ 2020 YILI İLK ÇEYREĞİ SONRASINDA MAKUL SEVİYELERE DÖNECEĞİNİ UMUYORUZ

Dünyada Brent petrol fiyatlarının, 2020 yılı ilk çeyreği için 70 dolar seviyelerinde seyredeceği öngörülüyor. Ülkemiz akaryakıt piyasası açısından petrol fiyatlarının, 2020 yılı ilk çeyrek sonrasında tekrar makul seviyelere dönmesini umuyor ve temenni ediyoruz.

KAR MARJI PAYLAŞIMI KARARI KONTRAT YENİLEMELERİNE ÖNEMLİ ETKİ EDECEK

2020 yılı kontrat yenileme yılı olacağı için sektörümüz açısından oldukça hareketli geçecektir. Ancak yürürlüğe giren “Dağıtıcı ve Bayi Marjlarının Paylaşımına İlişkin Kurul Kararı”, dağıtım şirketleri ve bayiler arasındaki süreçleri oldukça önemli şekilde etkileyecektir. Mevcut gelişmeler karşısında artık dağıtım şirketlerinin eski şartlardan farklı bir yol izleyeceği bellidir. Dolayısıyla 2020, bayiler açısından, beklentilerinden farklı şartları konuşacakları bir yıl olabilir.

Türkiye, genç nüfusu ve kişi başına düşen geliri dikkate alındığında, bin kişi başına düşen araç sayısında ortalama 150 ile diğer Avrupa ülkelerinin çok gerisinde yer almaktadır. Bu da sektörümüzün büyümesi için önemli ve ayrı bir potansiyel oluşturmaktadır.

BEKLENTİMİZ: PİYASANIN DÜZENLİ VE KURALLI OLARAK GELİŞİMİNİ SÜRDÜRMESİ

Önümüzdeki dönemlerde sektörümüz için hedefimiz, petrol piyasasının hem kaliteli hem de müşteri ihtiyaçlarına hitap edecek ürünlerle ve teknolojik ilerlemeler paralelinde gelişen hizmetlerle, rekabetçi bir şekilde büyümesini sürdürmesidir. Ayrıca piyasanın düzenli, düzgün ve kurallı olarak gelişimini devam etmesidir. Dünyada ve Türkiye’de enerjiye olan talebin artacağını, ülkemiz petrol piyasasının ekonomiyi takip ederek büyümeye devam edeceğini öngörmekteyiz.

Ülkemize ihtiyaç duyduğu enerjiyi sağlayan önemli sektörlerden biri olarak, akaryakıt sektörünün daha kaliteli ürün ve hizmetler ile tüketici faydasını en üst düzeye çıkaran, yeni yatırımlarla ilerleyen ve serbest rekabetçi bir piyasa olarak daha da gelişeceğine inanıyor, bu yönde yapılacak her çalışmaya da PETDER olarak tüm gayretimizle sunduğumuz desteğe devam edeceğimizi de belirtmek istiyoruz.

‘2020 YILINI ÇÖZÜM YILI OLARAK GÖRECEĞİMİZE İNANIYORUZ’

2019 yılında Dünya LPG Birliği Bölgesel Zirvesi – WLPGA Regional Summit’in Türkiye’de düzenlenmesi, sektörümüz açısından çok önemli bir gelişmeydi. Farklı ülkelerden, sektörün tüm temsilcilerinden oluşan yüzlerce kişilik delegeyi İstanbul’da ağırladığımız bu önemli zirve öncesinde 7 Haziran’ın Dünya LPG Günü ilan edilerek ilk kez kutlanması da, sektörümüz için ayrı ve anlamlı bir başka gelişme oldu.

Birçok niteliğinin yanı sıra sahip olduğu özel kanun ile de benzersiz, olgun ve örnek bir pazar olarak, LPG’nin bu küresel buluşmasına, çok doğru bir adres olarak başarılı bir şekilde ev sahipliği yaptık.

2019 Yılı ilk 10 aylık verilere baktığımızda, küresel ve yerel gelişmelerin Türkiye’de LPG tüketimi üzerindeki etkilerine rağmen pazar, geçen yılki büyüklüğüne yakın olarak hacmini korudu diyebiliriz.

TÜPLÜ VE DÖKME LPG PAZARINDA DARALMA YAŞANDI

Türkiye LPG pazarında 2019 yılı segmentler bazında tüketime baktığımızda; tüplü ve dökme LPG’nin geçen yılki rakamların altında seyrettiği görünüyor. Otogazın ise geçen yıl yüzde 79 olan genel LPG pazarı içindeki payını 2019 yılında yüzde 80’e yükselttiği görülüyor.

LPG sektörü olarak 2018’e göre konumumuzu koruduk. Tüplü ve dökme LPG’de yaşanan azalma olsa da, otogazdaki büyüme sayesinde 2019’da da pazar olarak büyümeye devam ettik.

2020 yılında ise Türkiye LPG pazarının, yaklaşık 4 milyon ton seviyelerinin üzerinde gerçekleşeceğini öngörüyoruz.

ÜLKEMİZDE LPG’NİN KULLANIM ALANLARININ YAYGINLAŞTIRILMASI İÇİN ÇALIŞMALARIMZI SÜRDÜRECEĞİZ

Dünyada ‘temiz enerji’ olarak tanımlanan ve sürdürülebilirlik politikaları kapsamında teşvik edilen LPG’nin tüketimi, her geçen gün artmaktadır. 2020 yılında da LPG’nin kullanım alanlarının ülkemizde yaygınlaştırılması adına da çalışmalarımızı sürdüreceğiz.

Türkiye’de LPG, 7.5 milyon haneye tüp ve 4.7 milyon otomobile otogaz olarak enerji sağlayan önemli bir enerji kaynağıdır.

OTOPARK SORUNUNUN ÇÖZÜLECEĞİNE İNANIYORUM

Her sektörde olduğu gibi bizim sektörümüzde de çözüme kavuşturulması gereken birçok sorun ve iyileştirme önerileri bulunuyor. Bunların en önemlilerinden biri, kuşkusuz “Kapalı Otoparklara Otogazlı Araçların Kabulü” konusudur. Bu konuda gelinen aşamada son bir düzenleme ile 2020 yılını çözüm yılı olarak göreceğimize inanıyoruz.

Bundan önceki yıllarda olduğu gibi, 2020 yılında da tüm sektör oyuncuları ile birlikte, kural koyucu ve düzenleyici otoriteler ile birlikte tüm sorunların üstesinden geleceğimize olan inancımızla yeni yılın sağlık, mutluluk ve başarı getirmesini diliyorum.

‘2019 YILI SEKTÖR AÇISINDAN HAREKETLİ GEÇTİ’

Öncelikle sağlıklı bir yıl geçirmemizden dolayı mutluyuz. Sektörümüze yıllarca hizmet veren ve aramızdan ayrılan kıymetli meslektaşlarımıza Allah’tan rahmet, hayatta olanlara da sağlıklı ve kazançlı bir yeni yıl dileğiyle sözlerimize başlıyoruz.

PETROL PİYASASI KANUNU’NDA ÇEŞİTLİ DEĞİŞİKLİKLER YAPILDI

2019 yılı sektörümüz açısından hareketli geçmiştir. 2019 Yılı başında çok önemsediğimiz 5015 sayılı Petrol Piyasası kanununda değişiklikler olmuş ve bu kanuna istinaden ikinci mevzuatlarda da değişiklik yapılarak sektörümüze istikrarlı ve düzenli bir piyasa olması amaçlanmıştır.

Öncelikle kanunun 3. Maddesinde yapılan 14/2/2019 tarihli ve 7164 sayılı Kanunun 30’uncu maddesiyle, bu fıkranın ikinci cümlesinde yer alan “bayi sayısı, depolama kapasitesi (işletme stok kapasitesi hariç) konularında sayısal büyüklüklerle sınırlama yapılmaz” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.

(Ek fıkra:14/2/2019-7164/30 md.) Kurum, lisans sahiplerinden bu Kanun kapsamındaki mali yükümlülüklerinin tahsilinde kullanmak üzere Kurulca belirlenecek hususlarda teminat mektubu talep edebilir. Teminat mektubu alınacak lisans türleri, teminat mektubunun miktarı, türü, hangi şartlarda paraya çevrileceği ve diğer hususlar Kurumca yapılacak düzenlemeler ile belirlenir.

Kanunun 20’nci maddesinde yapılan değişiklikle niteliği itibarıyla düzeltilebilir fiiller için ihtar mekanizması getirilmiştir. Bu maddeye istinaden Petrol ve LPG piyasasında niteliği itibarıyla düzeltilebilecek fiiller tespit edilmiştir. Sektörümüz açısından çok olumlu bir gelişme olmuştur.

SEKTÖRÜMÜZ AÇISINDAN DÜZENLEME YAPILMASI GEREKEN KONULAR DA MEVCUT

Yukarıda zikrettiğimiz olumlu gelişmelerin yanı sıra, halen sektörümüz açısından düzenleme yapılmasına muhtaç alanlar bulunmaktadır. 2020 yılında bu alanlardaki eksiklerin de tamamlanması ile genel ekonomik durumdaki olumlu gelişmelere daha fazla katkı verebileceğimizi düşünüyoruz.

  1. 2005 yılı öncesi akaryakıt faaliyeti gösteren fakat o günkü şartlarda LPG rantabıl olmadığı için LPG izni almayan bayilerimizin istasyonlarına LPG koymalarının önündeki engel km tahdidi. Bu durumdaki bayilerin LPG faaliyetinin yapabilmeleri için de km tahdidinin kaldırılması için kanun değişikliği yapılması,
  2. İşyeri Açma ve Çalıştırma Ruhsatının da akaryakıt istasyonları için iki aşamalı olması. İstasyona İşyeri Ruhsatı, İşletene de Çalışma Ruhsatı verilmesi, İşyeri Ruhsatının o işyeri kapatılana kadar geçerli olması,

konularında düzenleme yapılması sektörün rahatlaması açısından gerekli görülmektedir.

Sektörümüzün en büyük problemlerinden bir tanesi de sektöre çok kolay girilebilmesidir. Kural dışı oyuncular bu imkânı istismar etmektedirler. Sektöre giriş kriterlerinin yeniden belirlenmesi ve sektörde faaliyet göstermek isteyen teşebbüslerden düzenli ve istikrarlı bir piyasa için teminat alınması, ayrıca yeterli bayi sayısına ulaşması hususunun takip edilmesinin kuraldışı oyuncular için caydırıcı olacağı kanaatindeyiz.

DAĞITICILAR ARASI TİCARET SEKTÖRÜN KANAYAN YARASI

Sektöre giren onlarca dağıtıcı şirketlerin bayisi bile bulunmamakta ancak orta ölçekli bir dağıcının satışlarının iki, üç katı kadar dağıtıcılar arası ticaret yapmaktadırlar.

Dağıtıcılar arası ticaret sektörümüzün kanayan yarasıdır. En son çıkan dağıtıcılar arası ticaret izni ile ilgili Kurul Kararı yeterli görülmemektedir. Zira izin almadan bu ticareti yapan onlarca dağıtıcı vardır. İncelendiğinde birbirleri arasında yapılmış gibi görülen ticaretin ilk çıkış noktasındaki girişlerin hayali olduğu görülmektedir. Ayrıca denetim dairesince ceza uygulanan veya savunma istenen dağıtıcılardan birçoğu adresinde bulunamamaktadır. Bu nedenle söz konusu dağıtıcılara tebligat Resmi Gazete’de ilanen tebligat yolu ile yapılmaktadır. Piyasayı bozan bu şirketlerle rekabet etme imkânımız da kalmamaktadır.

DAĞITICI OLARAK FAALİYET GÖSTERECEKLER İÇİN İKİ AŞAMALI LİSANS KRİTERİ GETİRİLMELİ

Sektöre giriş kriterleri için kanunda engel hiçbir husus bulunmamaktadır. Bu nedenle Dernek olarak her platformda dile getirdiğimiz Petrol Piyasasında dağıtıcı olarak faaliyet gösterecek tüzel kişiler için iki aşamalı lisans krtiteri getirilmelidir.

Dağıtıcı olmak isteyen teşebbüslerin öncelikle a ve b maddelerini yerine getirmeleri halinde ön lisans almaları sonrasında lisans aşamasına kadar gözetimde tutulmaları gerekmektedir.

  1. Ön lisans için:
  2. a) Ticaret Şirketi olmaları
  3. b) 25.000.000.- TL BTM vermeleri
  4. c) Bir yıl içinde 50 bayiye ulaşması
  5. d) Dağıtıcılar arası ticaret kapsamında alım yapması satış yapamaması
  6. e) İthalat izni verilmemesi (sadece Kendi ihtiyacı kadar ithalat yapmasına izin verilmesi)

Gözetim sürecinde (c) maddesini yerine getiren şirketler Lisans almaya hak kazanmalı ve Kanunda ve yönetmelikte yazılan tüm faaliyetleri yapabilmelidirler.

KAR MARJI DÜZENLEMESİ İLE İLGİLİ TALEPLERİMİZ OLDU

Ekim ayının başında çıkan dağıtıcı ve bayi kar marjı ile ilgili kararın sözleşme serbestisine ve serbest piyasa ekonomisine aykırı olduğu değerlendirilmektedir. Bu konuda EPDK Başkanlığına taleplerimiz olmuş,  Kurul Kararının yeniden gözden geçirilmesi istenmiştir.

YAKLAŞIK 7 BİN BAYİNİN SÖZLEŞMESİ YENİLENECEK

2020 yılında yaklaşık 7 bin bayinin sözleşmesi yenilenecektir. Kurul kararındaki gri alanların netleşmemesi halinde bayi ve dağıtıcılar arasında sözleşme aşamasında anlaşmazlıklar oluşacaktır.

Yukarda kısaca özetlediğimiz 2019 yılı petrol piyasası mevzuat değişiklikleri açısından olumlu bir yıl olmuş fakat yeterli olmamıştır.

2020 yılının ülkemize, milletimize ve sektörümüze hayırlar getirmesi dileğiyle Yeni Yılınızı Kutlar sağlık ve esenlikler dileriz.

‘2020 YILI SEKTÖRÜMÜZ İÇİN UMUTLARIN YILI OLACAK’

Akaryakıt sektörü 2019 yılını çok aktif çalışmalar içerisinde geçirdi. Yıllardır süre gelen kalıtsallaşmış sorunların çözüldüğü ya da çözümü için büyük adımların atıldığı yıl oldu. Bu çözümlerin en başında EPDK’nın 8845 ve 8851 sayılı kurul kararları ile bayi lehine olan atılan adımlar en büyük adımlardır.

Bayinin paylaşıma esas olan ve gider kalemlerinin sadeleştirilmesinin temel kavramları ilk defa net olarak betimlendi ki bu adımlar dağıtıcı ile bayi arasındaki ticaretin şeffaflaşması anlamına gelmektedir.

BAYİLER EKONOMİK ANLAMDA CİDDİ BİR SAVAŞ VERİYOR

Ülkenin içerisinde bulunduğu ekonomik daralmadan akaryakıt sektörünün de etkilendiği gerçekliği karşısında bayilerin kendilerini ekonomik anlamda korumak için ciddi bir savaş verdiğini unutmamak gerekiyor. İşte bu şeffaflaşma bayinin bu ekonomik süreçte en ihtiyaç duyduğu olguydu.

2020 yılı, çıkan bu yönetmeliklerin nasıl yürütüleceğini gözlemlemekle geçecek. Her şeye rağmen 2020 yılı sektör için umutların yılı olacak.

‘EN ÖNEMLİ GÜNDEM MADDELERİNDEN BİRİ KARLARIMIZIN ARTIRILMASINI SAĞLAMAK’

EPDK’nın kar payı bölüşümü ve finansal promosyonlara ilişkin kararları ile petrol ve LPG sektörlerinde ihtar mekanizmasının uygulamaya konulması 2019 yılının en önemli gelişmeleriydi.  Bayilerimiz için milat niteliğindeki bu gelişmelerin yaşanmasında Sendikamızın uzun yıllara dayanan çalışmalarının büyük etkisi oldu. Bu kararın önümüzdeki süreçte bayilerimiz tarafından daha iyi kavranacağını düşünüyorum.

2019 YILINDA YOĞUN GİRİŞİMLERDE BULUNDUK

Sektörümüzün en önemli sorunlarından biri rafineri çıkış fiyatının altındaki satışlar. Vergi kaçakçılığı yoluyla maliyetin altındaki fiyatlarla yapılan bu satışların ve sektörümüzde yaşanan haksız rekabetin önlenmesi için EPDK, Gelir İdaresi Başkanlığı ve Ticaret Bakanlığı nezdinde çok yoğun çalışmalar yaptığımızı ve sektörümüzde uçtan uca takip sisteminin kurulması için 2019 yılında yoğun girişimlerde bulunduk.

2019 YILINDA EPDK, SEKTÖR İÇİN ÖNEMLİ MEVZUAT DÜZENLEMELERİ YAPTI

2019 yılında EPDK bu konuda önemli mevzuat düzenlemeleri yaptı. Bu düzenlemelerden biri dağıtıcılar arası ticarete sınırlama getirmesiydi. EPDK’nın kararı uyarınca 60 bin ton yükümlülüğünü yerine getiremeyen şirketler bu ticareti yapamayacak. Yine bu ticaret kapsamında yapılabilecek toplam teslim miktarı, dağıtıcının aynı dönem içinde ithalat yoluyla ve/veya rafinericiden temin ettiği akaryakıt miktarının toplamından fazla olamayacak.

KAYIT DIŞININ ÖNLENMESİ ADINA ÖNEMLİ ADIMLAR ATILDI

Öte yandan EPDK yaptığı bir başka düzenlemeyle dağıtım şirketi kurmayı zorlaştırdı. Dağıtıcılar için bir yıl içinde 50 bayiye ulaşma ve ödenmiş sermaye şartı getirdi.  Ayrıca 1240 sayılı kurul kararında yapılan değişiklikle otomasyondan gelen bilgilerin 1 Temmuz 2020’den itibaren dağıtım şirketlerince Gelir İdaresi Başkanlığına elektronik ortamda ve sürekli olarak bildirme zorunluluğu getirildi. Sektörümüzde kayıt dışılığın önlenmesi amacıyla yürüttüğümüz çalışmaların önemli sonuçlarından biri de LPG dağıtım şirketlerinin depolarına da otomasyon kurulması için EPDK’nın bir çalışma başlatması oldu.

Gelir İdaresi Başkanlığı da bu konuda önemli düzenlemeler yaptı. Bunlardan biri akaryakıt sektöründe lisanslı faaliyet gösterenlere 1 Temmuz 2020’den itibaren e-fatura, e-irsaliye, e-devlet ve e-arşiv zorunluluğu getirilmesi oldu. Yeni nesil akaryakıt pompa ödeme kaydedici cihaz tebliğ taslağı ve otomasyon sistemi teknik kılavuz taslaklarının yayınlanarak görüşe açılması da önemli bir adımdı.

VERGİ KAÇAKÇILIĞININ SON BULACAĞI BİR YIL OLACAĞINI UMUYORUZ

Gerek EPDK’nın, gerekse Gelir İdaresi Başkanlığının aldığı ve önümüzdeki günlerde alacağı yeni kararlarla 2020 yılının akaryakıt üzerinden yapılan vergi kaçakçılığının ve maliyetin altındaki fiyatlarla yapılan satışların son bulacağı bir yıl olacağına inanıyorum.

Yine Sendikamızın girişimleri sonucunda sadece alıcı konumunda olan istasyonlar için tehlikeli madde güvenlik danışmanı zorunluluğunun kaldırılması da bu yıl bayiler için elde ettiğimiz önemli kazanımlardan biriydi.

2019 YILINDA BAYİLER ADINA ÖNEMLİ KAZANIMLAR ELDE EDİLDİ

Başta kar payı bölüşümü ve finansal promosyonlar olmak üzere 2019 yılında bayiler adına çok önemli kazanımlar elde ettik. Bu kazanımları elde etmemizde emeği geçenlerin tümüne şükranlarımızı sunuyorum.

Ama şunu da özellikle vurgulamak istiyorum; Ticaretimizin sağlıklı bir yapıya kavuşturulması ve sürdürülebilir bir nitelik kazanması için bugünkü kazancımız maalesef yetersiz.  Her sektörde olduğu gibi bizim sektörde de kar payının enflasyon oranında arttırılması şart. 2020 yılında Sendikamızın en önemli gündem maddelerinden biri karlarımızın artırılmasını sağlamak olacak.

Bu duygu ve düşüncelerle yeni yılın ülkemize, akaryakıt sektörüne ve bayilerimize hayırlar getirmesini diliyor, sağlık ve mutluluk dileklerimi en kalbi duygularımla iletiyorum.

‘KAMU-SEKTÖR İŞ BİRLİĞİNİN DAHA SİSTEMATİK OLARAK İLERLEMESİNİ UMUYORUZ’

Sektör ekonomisi olarak 2019 yılının özellikle ilk altı ayında çok zorlansak da yılın ikinci döneminden itibaren bir miktar toparlanma sürecine girdik. 2019 yılı ikinci yarısında çok daha zorlu geçen 2018’in yaralarının sarılmaya başlandığı bir yıl oldu bayiler için. Buna karşılık her zaman olduğu gibi mevzuat değişiklikleri açısından da oldukça hareketli bir yıl geçirdik. Bu yıl özellikle TABGİS olarak Gelir İdaresi Başkanlığı ve EPDK nezdinde bayiler ve sektörümüz açısından sonuçlarının son derece olumlu olacağını düşündüğümüz çalışmalarda bulunduk. Çalışmalarımızın ağırlığını dağıtım paylarının iyileştirilmesi, bayi maliyetlerinin düzenlenmesi gibi konular oluşturdu.

BEKLENTİMİZ, DAĞITIM PAYLARIMIZIN ENFLASYONLA ORANTILI OLARAK DÜZENLENMESİ

EPDK tarafından promosyon ve kar marjı paylaşımına ilişkin alınan kararların ve bunların hemen yürürlüğe konulması yaşanılan sıkıntıları aza indirecek bize göre. Tabi bizim düşüncemiz paylaşımla ilgili bir düzenleme tek başına bayi kesiminde  yaşanan sorunu ortadan kaldırmayacaktır. Bunun devamı olarak yeni yıl içinde dağıtım paylarımızın hiç değilse enflasyonla orantılanacak şekilde düzenlenmesi için de beklentimiz bulunuyor. Bir yılı daha geride bırakıyoruz ve yılbaşından itibaren bütün genel giderlerimizde en az enflasyon oranı kadar artış olacaktır. Sonuç olarak gelirlerimizin de buna göre belirlenmesi ve bir denge yakalanması gerektiğini düşünüyoruz.

YASA DIŞI MALİYET ALTI SATIŞLARI TAMAMEN BİTİRECEK TEDBİRLER HAYATA GEÇİRİLMELİ

Gelir İdaresi Başkanlığı’nın özellikle petrol piyasasına yönelik kayıt dışı ekonominin iyileştirilmesi ve buradaki kaçağın bertaraf edilmesine yönelik oldukça kapsamlı ve sektör adına olumlu olacağına inandığımız çalışmaları mevcut ve TABGİS olarak bu çalışmaların da hepsine katıldık. Önerilerimizden bir kısmı olan, akaryakıt satışlarının elektronik ortamda belgelendirilmesine yönelik uygulamalar hayata geçirildi. Daha benzer birçok konuda da çalışmalarımız mevcut. Ancak, 2020 yılında yasa dışı maliyet altı satışları bitirecek tedbirlerin artık hayata geçirilmesini bekliyoruz ki, bunların en başında yazarkasa ve otomasyon ünitelerini tedarik eden firmaların akreditasyonları geliyor. Ayrıca otomasyon sisteminin LPG piyasasında dağıtıcı depo ve tesislerinde zorunlu uygulama olarak hayata geçirilmesi ile EPDK tarafından dağıtıcı kriterleri ve dağıtıcılar arası ticaretle ilgili yapılan düzenlemelerin de olumlu sonuçlarının sektöre yansıyacağı bir yıl olmasını bekliyoruz.

İŞ BİRLİĞİ İLE ÇOK DAHA VERİMLİ SONUÇLAR ALABİLİRİZ

TABGİS olarak her zaman kamu-sektör işbirliğiyle yapılan çalışmaların etki analizlerinin daha detaylı yapılabildiğini ve altyapısı böyle oluşturulmuş uygulamalardan çok daha verimli sonuçlar alınabileceğine inanıyoruz. Çünkü aksi takdirde hem sektördeki yatırım maliyetlerinin yüksekliği,  hem de yapısal koşulların zincirleme bir etkiyle hep başka mevzuatlara bağlı olmasından dolayı ciddi bir uyum sıkıntısı yaşayabiliyoruz. Örnek vermek gerekirse, geçtiğimiz yıl benzin satışı olan istasyonlara, dağıtıcı depolarına ve hatta araç parkına buhar kazanım sisteminin kurulması zorunluluğu getirildi. Yönetmelik geçen yıl yürürlüğe girdi ve uygulamanın sektöre maliyeti tahmini 1 milyar Euro civarında olacak. Yıl içinde tüm sektör temsilcileriyle ele alınmasına rağmen bu konuda ne yazık ki erteleme ve iptal yönünde bir sonuca henüz ulaşamadık.

Bu manada, 2020 yılında sektörümüzün sorunlarının ele alınışında, hem zaman,  hem de iş gücünün verimli kullanılabilmesi için kamu-sektör iletişiminin ve iş birliğinin daha sistematik olarak ilerlemesini umuyoruz. Böyle bir çalışma ortamında üretilen çözümlerin ülkemiz ve sektörümüz adına çok daha faydalı ve ekonomik olarak da kriterleri iyileştirici sonuçları olacaktır. Bu vesileyle sektörümüzün tüm değerli mensuplarına sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir yıl diliyorum.