Moderatörlüğünü Enerji Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Sertaç Komsuoğlu’nun yaptığı, Aytemiz sponsorluğunda gerçekleşen ‘Türkiye LPG Piyasası’ oturumunda, Türkiye LPG Derneği Başkanı Eyüp Aratay, TOBB LPG Meclisi Üyesi Fikret Coşar ve PETDER Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Ergi konuşmacı olarak yer aldı. Türkiye LPG Derneği Başkanı Eyüp Aratay ‘DÜNYADA ÜRETİLEN LPG’NİN YÜZDE 65’İ DOĞAL GAZ KAYNAKLI’ Akaryakıt […]
Moderatörlüğünü Enerji Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Sertaç Komsuoğlu’nun yaptığı, Aytemiz sponsorluğunda gerçekleşen ‘Türkiye LPG Piyasası’ oturumunda, Türkiye LPG Derneği Başkanı Eyüp Aratay, TOBB LPG Meclisi Üyesi Fikret Coşar ve PETDER Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Ergi konuşmacı olarak yer aldı.
Türkiye LPG Derneği Başkanı Eyüp Aratay
‘DÜNYADA ÜRETİLEN LPG’NİN YÜZDE 65’İ DOĞAL GAZ KAYNAKLI’
Akaryakıt sektörü ve doğal gaz sektörüyle iç içe olan bir sektörüz. Sadece LPG sektörünü kendi boyutlarıyla değerlendirdiğimizde, bizim çıkarımlarımızla istediğimiz yere varamıyoruz. Nedeni ise, Türkiye’nin geçmişinden gelen otogazla ilgili macerasından başlıyor. Bugün geldiğimiz noktada dünya ilginç bir dönemden geçiyor ve global enerji pazarında büyük değişimler yaşanıyor. Bu değişimler önümüzdeki 30 yılı da kapsayacak şekilde planlanmaya gayret ediliyor fakat yerini bulamıyor. Bu durumun çok basit bir nedeni var; çünkü dünyada kaos hâkim, kaos dediğimiz kavram aslında düzensizlik içindeki düzen ama bu düzen belli dönemlerde. Örneğin; bu yılbaşı yaşadığımız gibi Rusya-Ukrayna gerginliğiyle pazarın öngörülemeyen süreçlerle karşımıza çıkmasına neden oluyor. Bu süreçler LPG sektöründe çok farklı pazar dinamikleri oluşturdu. Türkiye enerji pazarı boyutunda bakarsak LPG sektörü yüzde 3’lük payı alıyor. 150 milyon ton eşdeğer pazarda 4 milyon tonluk payla oldukça küçük bir yerdeyiz. Özellikle krizler, afetler ve beklenmeyen süreçlerde LPG önemini artırıyor. Bunu Avrupa’da çok net görüyoruz. Avrupa’daki doğal gaz krizi, fiyatlama değişimi, bunun Türkiye’ye yansıması ve bunun sonucu Türkiye’de piyasa dinamiklerinde oluşan farklı talepler, önümüzdeki dönemde LPG piyasasını etkileyecek. LPG hepinizin bildiği gibi ilk ömrüne başladığında petrol türevi olarak üretildi ama bugün geldiği noktada dünyada üretilen LPG’nin yüzde 65’i doğal gaz kaynaklıdır. Dolayısıyla doğal gazla ilişkimiz var. LPG’nin bundan sonraki süreçlerde, ben özellikle taşınabilir olmasının ve ikame yakıt olarak otomotiv yakıtlarında benzin yerine doğal gazda da gaz yakıtı olarak her yerde ikame yakıt olarak önemini koruyacağını düşünüyorum ve bu son yapılan Mısır’daki BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 27. Taraflar Konferansı’nda (COP27) bir sonuç çıkmadı ama önümüzdeki hedeflere; iklim değişikliğine karşı konulan hedeflere karşı LPG gibi taşınabilir ve çevreye daha az hasar veren fosil yakıtların önemi artacak gibi gözüküyor. LPG hem sıvı hem gaz yakıtlardaki ciddi alternatif konumunu koruyacak taşınabilir ve doğal gaz kaynaklı üretimin getirdiği stratejik nedenlerden dolayı bu bahsettiğimiz çalkantılı dönemlerde önemli yer tutacak diye düşünüyorum.
Bu yıl bizim için özel bir yıl, adında Türkiye bulunan sayılı sivil toplum kuruluşlarından biriyiz. Sektörel dernek olarak Türkiye’de kurulan ilk derneğiz, 28 Mart 1972 yılında kurulduk. 1971 yılındaki ekonomik çalkantılar sonrası sektörün bir çatı altında hem standartları hem yasal mevzuatı birlikte oluşturmak adına kurulan derneğin bugün 50’nci yılını kutluyoruz. Ben de derneğin 13’üncü Başkanı sıfatıyla bununla gurur duyuyorum. Türkiye LPG Derneği ve sektörün disiplinli, ileriye dönük ve sürdürülebilir olması adına çabalarda bulunmuş bir dernek.
LPG’nin stratejik konumu nedeniyle pazar fiyatlaması doğal gazdan farklı gerçekleşiyor. Rusya-Ukrayna krizi sonrası Avrupa’daki doğal gaz fiyatlamasının aşırı yükselmesi buna karşı LPG fiyatlarının kendi dinamikleri içerisinde dengede kalması bugün farklı durumu karşımıza çıkardı. Özellikle belirli miktarda doğal gaz tüketen sanayi kuruluşlarında ekonomik anlamda LPG, tekrar eski 1996-1997 yıllarına geri gelir gibi oldu. Biz sektör olarak bütün bu dinamiklere bakarak çok da heyecanlı şekilde ilave oluşan talebe karşı büyük tepki göstermiyoruz. Açıkçası bu evrilme pazar içerisinde otogazın lehine giderken konvensiyonel pazardaki daralma, sektör içindeki tüm büyük ve küçük ölçekli şirketlerimizi çok etkiledi ve yatırımlarımızı bu çerçevede değerlendirmek durumunda kaldık. Özellikle tüplü segmentteki ciddi daralma, tüplü yatırımlarımızı etkiledi ama sanayi kuruluşlarındaki doğal gaza geçiş ile birlikte ülkede açığa çıkan âtıl tankları ve tankerleri Orta Doğu ile Afrika’ya satarak biz ülkede bir şekilde verimlilik sağlamaya ve operasyonel verimlilik sağlamaya yönelik de bir sadeleşme çalışması yaptık. Bugün geldiğimiz noktada Türkiye LPG pazarı; 4 milyon ton büyüklüğüyle Avrupa’nın Rusya’dan sonra ikinci büyük pazarı, otogazda dünyada önemli bir yerde. Sonuç olarak da ikmal arz güvenliği bu işin en önemli kısmını oluşturuyor. Dolayısıyla sektörün elinde bulundurduğu yatırımlar ve bu yatırımlarla ülkemizin ihtiyacı olan enerjiyi sağlayabileceğimiz kapasiteler belli bu nedenle haddimizi çok iyi biliyoruz. Doğal gaz pazarına rakip olup doğal gazın bugünkü konumundaki enerjiyi LPG’ye geçirmek gibi hedefimiz yok. Geçmiş yılların tecrübesiyle önümüzdeki döneme biraz daha dikkatli bakıyoruz.
Her pazar farklı dinamiklerden oluşuyor ve her yıl koşullara göre bizim de müşteri profilimiz oluşuyor ama genellersek bizim Türkiye pazarından ihracat yaptığımız ülkeler; Güney Amerika, Kuzey Amerika, Afrika ve Avrupa. Bizim Asya tarafına rekabetten kaynaklı çok da ihracatımız yok. Bangladeş özel vergilendirme koyduğu için ülke içinde üretilmesi gerekiyor. Ama bir gerçek var; LPG önümüzdeki 20 yılın vazgeçilmez tek enerji kaynağı olacak.
Bizim üst politika olarak ciddi eksikliklerimiz var. Biz 2015-2019 stratejik planı yayınladık, Enerji Bakanlığı’nda hedefler koyduk; A2 başlığı altında LPG’nin ve dökme LNG’nin teşvik edilmesi. Sosyal sorumluluk alanında dar gelirlilerin desteklenmesi diğer boru hatlarıyla gidemediğimiz şehirlere dökme enerjinin taşınması konuları gibi birçok hedef koyduk. Maalesef aradan geçen sürede hiçbiri gerçekleşmedi ama bugün bir başka gerçekle Avrupa ile birlikte yüz yüzeyiz. Rusya-Ukrayna gerginliği sonrası enerji piyasasındaki fiyatlama değişikliği Türkiye’deki enerji talebinin forumunu değiştirdi.
TOBB LPG Meclisi Üyesi Fikret Coşar
‘AVRUPA’NIN EN BÜYÜK DÖRDÜNCÜ PAZARI TÜRKİYE’
Türkiye’de LPG’nin öneminin düşmeden devam edeceğine inanıyorum. Doğal gazdan dolayı tüplü gaz düşüyor ama otogaz çok yaygın kullanılıyor. Dünyadaki örneklerinden çok yaygın. Dünyanın yüzde 45-46’sı hala evsel tüketimde. Yurtdışında otogaz oranı daha düşük; yüzde 8 civarlarında. Ben hiçbir zaman LPG’nin modasının geçmeyeceğini yerine de kolay kolay ürün bulunmayacağı kanaatindeyim.
Avrupa’nın en büyük dördüncü pazarı Türkiye. Evsel olarak 2010 ve 2019 yılları arasında COVID salgını bir miktar etkilese bile LPG talebi kesintisiz olarak yüzde 3 oranında artmaya devam etmiş. Petrol ürünleri de yüzde 5 oranında düşmüş ama LPG petrole göre yüzde 2 daha azalmış. ABD hem dünyanın en büyük üreticisi hem de tüketicisi olmaya devam ediyormuş. Çin Avrupa’daki arz boşluklarını doldurmuş böylelikle ihracatçı rolünü üstlenmiş. ABD’den Çin’e yaklaşık 47,6 milyon ton rafinaj ile LPG üretiliyormuş ve 71 milyon ton yıllık tüketimi varmış. Çin’in 24 milyon tonu hala açık o yüzden çok önemli bir ithalatçı. Suudi Arabistan özellikle Güney Asya için öneminin tekrar devam ettiği konusunda herkes hemfikir olmuş. Bunu Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri izlemeye devam etmiş. Asya pasifik küresel talep payını artırmaya devam etmiş 2021 yılında da Bangladeş bizim de Aygaz tarafından ilgi alanımıza giriyor, son 10 yılın en dikkat çekici sektörlerinden birisi olmaya devam ediyormuş. Üretim tüketim 7 kg ama büyüme için daha fazla çok yer olduğu bahsedilmiş. Afrika’daki ülkeler bir önceki yıla göre 4 kat daha fazla LPG tüketmişler. Kuzey Afrika, Mısır, Cezayir ve Fas bölgesinde talebe hâkim ülkeler, bunlar sahra altı kıtanın kuzeyindeki kişi başı 45 kg tüketime rağmen sahra altı hala 9 kg’daymış çok önemli potansiyel büyüme pazarı olarak tespit edilmiş. Ukrayna ve Polonya’nın tüketimi dizel ve benzin piyasalarındaki yüksek fiyatların sonucu olarak çok ciddi oranında artmış yaklaşık 1,8 milyon tona ulaşmış ve Ukrayna ve Polonya pazarının da yakın vadede çok ciddi büyüme potansiyeli içinde olduğu değerlendirilmiş. Asya ve pasifikteki birçok ülkede otogaz pazarı küçülüyormuş. Hala dünyanın en büyük otogaz pazarı 3 milyon 350 bin tonla Rusya olmuş. Dünyadaki en önemli enerji kaynaklarından birisi olmaya devam edeceği ve önemini hiçbir zaman kaybetmeyeceği konusunda herkes hemfikir pazardan herkes umutla devam ediyor, tüm dünya ülkeleri büyümeye devam eden pazar olarak LPG her zaman yerini koruyor. Mutlulukla söyleyebilirim ki gerçekten iyi çalışan bir ekip var. Burada alınan kararlar yapıcı etkinin dışında yıkıcı etkiler de verebilecek boyutta o yüzden çok hassas ve özveriyle çalıştığımız bir ortamdayız. Türkiye pazarında bütün LPG sektörünü etkileyen husus üzerinde yoğun mesai harcıyoruz. Karekod el yapımı patlayıcının önlenmesi için kullanmasını istediği otoritenin bir uygulama. Bayilerimiz var, tali bayilerimiz var, köylerde ve mezralarda satışımız var. Bu tüpün birebir son kullanıcıya kadar takip edilme süreci kontrolünü zorlaştıracak birçok unsur var. Bir tüpü aldınız karekodunu okutup son kullanıcıya verdiniz gibi basit anlatılan bir süreç, uygulamasının çok zor olduğunu düşünüyoruz. Bazı şirketler kendilerini kontrol etmek için uygulayabilirler ama bunun zoraki olmaması gerektiğine inanıyoruz. Bu konuda ciddi mücadele veriyoruz, birkaç defa da ertelendi. Bu bizim önemli sorunlarımızdan bir tanesi, bir diğer önemli sorunumuz; şu anda otogaz istasyonlarında gerçekten yoğun miktarda tüpe dolum var. Bayilerden aldığımız bilgiler, sektör temsilcileri beraber çalıştığımız kişilerin tespitleri; çok yoğun miktarda otogazlardan tüpe dolum var. Bunun çok ciddi can ve mal güvenliğine sebebiyet verme ihtimali var ve biz her tüpü dolum tesislerinde, bize geldiğinde birebir inceliyoruz.
TÜPLÜ GAZDA ÖZELLİKLE BİR TEŞVİK UYGULAMASI YAPILMASI GEREKTİĞİNE İNANIYORUZ
TOBB olarak son dönemlerde gündemimize gelen özellikle Suriye ve Gürcistan’da karşı karşıya kaldığımız tüplerimizin yurtdışına gitme konusu var. Sonuçta depozitolar şirketlerin mülkiyetinde olan ürünler, o tüpün üzerinde unvanı olan şirkete ait yeni rota da Ukrayna. İlk duyduğumuz bilgiler ürkütücü boyutta, binlerce hatta on binlerce tüpün gittiği yönünde duyum var, bu konuda TOBB olarak önümüzdeki günlerde yoğun mesai sergilemek zorunda kalacağız. Bu yasal da değil zaten bu kaçakçılığa giriyor. İlgilendiğimiz önemli konulardan bir tanesi bu. Bunun dışında herkesin ortak görüşü yine de o konuda da çalışmalarımız yoğun devam ediyor. Biz tüplü gazda özellikle bir teşvik uygulaması yapılması gerektiğine inanıyoruz. Sektör olarak aslında bu bir nevi zorunlu tüketim maddesi, siz bir yere doğal gaz ulaştıramıyorsanız oradaki insanların başka kullanabilecekleri bir alternatif enerji yok tüp gaz kullanmak zorundalar ve hala Türkiye’de tüp gaz kullanan milyonlarca hane halkı var. Bunlar diğer KDV indirimine tabi olan ürünler gibi tüplü gazın da bu KDV indiriminden faydalanması gerektiğine inanıyoruz. Bu arada aradaki KDV farkları 10’dan 8’e indirildi. Bunun tekrar 1 seviyesine geleceğine inanıyoruz o konuda çalışmalarımız var. Bu arada 10’dan 8’e inerken birçok şirkete fark yükü geldi. Biz 18’den alıyoruz 8 ile satıyoruz KDV farkları çıkıyor. Sektör için bu konuda bizim çabalarımızın biraz daha itibarlı biraz daha destekleyici hale gelmesini de istiyoruz. TOBB olarak sektörün gösterdiği bu emeğe biraz daha destek alınması gerektiğine inanıyoruz.
PETDER Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Ergi
‘LPG PİYASASI, PİYASANIN ÇEŞİTLENMESİYLE DAHA DA BÜYÜYECEK’
Petrol piyasasının sıfırdan kurulmasında, EPDK’da Kurucu Daire Başkanı olarak görev aldım. Daha sonra LPG piyasasında imkânımız oldu, Petrol Dairesi Başkanlığı dönemimde LPG petrol piyasasının türevi veya ikinci piyasası gibi gözüküyordu. Son yaşanan gelişmeler ile birlikte özellikle Amerika’nın kaya gazı devriminden sonra LPG’nin bir gaz olduğunu petrol gaz olmasının yanına doğal gazdan türetilen bir gaz olduğu gerçeğini ortaya koydu. LPG piyasası, piyasanın çeşitlenmesiyle daha da büyüyecek. Türkiye’de ve dünyada ekonomik temelleri nedir diye baktığımızda Amerika’daki kaya gazı devrimi maalesef dünyaya yayılamadı. Şu anda Avrupa’da son tahminlere göre 13,3 trilyon metreküplük rezervden bahsediliyor ancak birtakım çevirici yaklaşımlarla buradaki üretimler sınırlandı. Ancak yeni gelişen teknolojiler 2050 sıfır karbon salımı hedefinde gerçekleştireceği ortaya çıktığı için Avrupa’da kömürün bu dönemde ikame olarak görülmesinin yanında, Avrupa’da LNG’nin de hayata geçmesiyle birlikte LPG piyasasının daha da genişleyeceğini düşünüyorum. Avrupa krize hazırlıksız yakalandı, biz bu krize hazırlıklı yakalandık değil de minimum zararla yaklaştık. 2000’li yılların başında EPDK kurulduktan sonra özellikle arz güvenliği konusunda yaptığı ciddi çalışmalar konusunda oldu. 2004 yılında piyasa payı yüzde 13 olan otogaz sektöründe yüzde 36’lık paya ulaşmış LPG piyasasından bahsediyoruz. Türkiye’nin şu anda bin kişi başına düşen araç sayısı 150 civarında Avrupa’da bu 400-500’ler civarında dolayısıyla ülkemizde doymamış pazar var bu pazarın gelişmesiyle LPG piyasası bu gelişimden pay alacağını düşünüyorum.
19 Kasım 2003 tarihinde Petrol Piyasası Kanunu çıktı. 19 Kasım 2004 tarihinde bütün kurum ve kurullarda 1 senelik geçiş sürecinden sonra yürürlüğe girdi. Burada 2004 yılında daha sonra LPG Piyasası Kanunu çıktı. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu 19 Kasım 2000’de kuruldu ama esasında Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu olarak kuruldu. Hem elektrik hem doğal gaz piyasası düzenlemek üzere daha sonra petrol piyasası ayrı bir petrol piyasası kurma hem petrol hem LPG piyasasının bağlı olduğu kurum kurmak üzere kanun taslağı hazırlandı ama elektrik ve doğalgazdaki EPDK’nın başarısı görülünce bu petrol piyasası kurulmak yerine EPDK’ya bağlandı. 2004 yılından bugüne kadarki görüşmeleri takip ediyorum 2004 yılında hem petrol hem LPG piyasasında 2004 yılındaki konular ile şu anki konular arasında uçurum var. Sektör günden güne çok farklı noktaya geldi. Bizler de sıfırdan piyasanın kurulması, kamuda hayata geçirilmesi ikincil mevzuat düzenlenmesi özel sektördeki tabi onu da söylemek durumundayım ben Nisan 2008 yılında ayrıldım. Kuruluşundan itibaren olmama rağmen burada şu benim için mutluluk verici oldu. Kamuda bazı şeyleri net göremiyorsunuz, özel sektöre geçtikten sonra yaptığımız uygulamaların hayata geçtiğini görmek beni çok mutlu etti. Şu anda bütün akredite ve bağımsız kuruluşların değerlendirilmesinde petrol ve LPG piyasalarımız dünyada ilk 5’e giriyor.
LPG’ye baktığımızda konunun ekonomik boyutu, çevre boyutu ve ulaşabilirlik boyutu var. Ekonomik boyutta LPG hem artı hem eksi seviyede. LPG ekonomik yakıt olarak öne çıkıyor ama bu argümandan daha çok çevreci, hizmeti iyi bir alan gibi gösterilmesi gerekiyor. LPG’nin yeni vizyonu bu olması lazım. 2004 yılında toplam oto yakıtlarda pazar büyüklüğü 5 milyon 400 bin tonmuş benzin ağırlığı yüzde 75, motorin ağırlığı yüzde 4, LPG’de yüzde 13 ağırlık var. 2004 yılından 2020 yılına geldiğimizde motorin yüzde 38 LPG yüzde 34’lük bir ağırlık var. 2004 yılında yüzde 13’ken yüzde 38’lere gelmiş bir sektörden bahsediyoruz. Oto yakıtlarda çok ciddi bir mesafe katedildi. 18 yılda yaklaşık 25 puanlık pazar payı olan çok büyük bir piyasa. Petrol piyasasında 100 yıllık piyasadan bahsediyoruz ama LPG çok yeni bir piyasa.
Elektriğin hayata girmesi, elektrikli araçların karbon salımındaki etkisi çok ciddi olacaktır ve Türkiye’deki doymamış pazarda bin kişiye yaklaşık 150 160 araç düşüyor, bunun Avrupa ortalaması yaklaşık 400-500 biz de oraya doğru gideceğimiz için LPG piyasasının önünün açık olduğunu düşünüyorum. Depolama arz güvenliği konusunda ciddi bir sıkıntı olmamasına rağmen teknolojik değişmeler LPG ithalatını mümkün kılıyor ancak depolama konusunda biraz daha almamız gereken mesafe var. LPG ürününü ucuz ve ekonomik yakıt olarak değil de çevreci yakıt olarak öne çıkarmayı uygun buluyorum. Şu anda iyi düzenlenmiş ve piyasaya kaliteli ürün arz eden bir piyasa yapısı var. Bunu da öne çıkarmak gerektiğini düşünüyorum. Nihayetinde 10 bini aşkın istasyonla LPG piyasasının gelecekteki gelişiminin çok daha iyi yerde olacağına inanıyorum.
2004 yılında 10’lu pazar payında olan sektör şu anda 40’lara doğru giden pazar payı var hem de dünyada ilk üçteyiz bu çok ciddi bir şey. Herhangi bir başka ülke uzantısı gibi değil kendi piyasamızı kendimiz oluşturduk bu çok büyük başarı bunu bir şekilde bilelim. Arz güvenliği konusu çok ciddi yaşanan gelişmelerden sonra LPG’nin bir petrol türevi değil de doğal gaz türevi gibi algılanması ve öyle de olması çok ciddi algı değişikliğine yol açtı ve arz güvenliğinde ciddi çeşitlendirmeye getirdi. Doğal gazın fiyatlandırılması ve ekonomik dengelere uygun gitmemesi burayı da etkiliyor. Yerli ve yabancı yatırımcıların uzun vadede yatırım yapmasıyla ilgili çok ciddi soru işaretlerini gündeme getiriyor. Şu anda herhangi bir devletin etkisi olmasa aradaki fark açılacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, COP29 Dünya Liderleri İklim Zirvesi’nde konuştu12 Kasım 202416:07 Adana’daki iki maden sahası için ihale düzenlenecek12 Kasım 202409:14 Pomega’dan 2 GWh ek kapasite için 180 milyon dolarlık yatırım planı23 Kasım 202409:10 LPG piyasası lisans başvurularında “EPDK Başvuru Sistemi” değişikliği23 Kasım 202408:47 Enerji bakanları, bölgesel işbirliğinin önemini vurguladı22 Kasım 202418:18 Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Energy Forum’da konuştu22 Kasım 202417:54 Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar, İstanbul Energy Forum’da konuştu22 Kasım 202416:49