‘EPİAŞ – Yenilenebilir Enerji Kaynak Garanti Piyasası’ webinarı gerçekleştirildi

‘EPİAŞ – Yenilenebilir Enerji Kaynak Garanti Piyasası’ webinarında 1 Haziran’da yürürlüğe girecek olan Yenilenebilir Enerji Kaynak Garanti Belgesi (YEK-G) sistemine ilişkin değerlendirmelerde bulunan EPİAŞ Genel Müdürü Ahmet Türkoğlu ; “Tüketici, üretilen kaynağa göre seçeceği elektriği 1 Haziran’dan sonra artık belgeyle temin edebilecek. İşletmeye geçecek bu yeni sisteme tüm iştirakçilerimizin destek vermesini bekliyoruz” dedi. 

Sibel ACAR-ANKARA/ İstanbul Ticaret Odası (İTO) tarafından düzenlenen ‘EPİAŞ- Yenilenebilir Enerji Kaynak Garanti Piyasası’ konulu webinar çevirim içi olarak gerçekleştirildi. 

1 Haziran’da devreye girecek olan Yenilenebilir Enerji Kaynak Garanti Belgesi (YEK-G) sisteminin konuşulduğu webinara İTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. İsrafil Kuralay, EPİAŞ Genel Müdürü Ahmet Türkoğlu ve EPİAŞ Çevresel Piyasalar Yönetmeni Taha Taşdemir konuşmacı olarak katıldı. 

“EKONOMİNİN DAHA İYİ OLMASI İÇİN YENİLENEBİLİR ENERJİYE SAHİP ÇIKMALIYIZ” 

Yenilenebilir enerjiye olan ilgilinin her geçen gün arttığını belirten İTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. İsrafil Kuralay; “20. yy fosil yakıtların çağı oldu. Ancak fosil yakıtların tüketme vaktinin geldiği bir gerçek. Fosil yakıtların ömrünün 50 yıl sonra tükeneceğine ilişkin tahminleri dikkate aldığımızda yenilenebilir kaynakların önemi daha da artıyor. Ekonominin daha iyi olması için yenilenebilir enerjiye sahip çıkmalıyız.” dedi. 

Dünyada tüketilen enerjinin 4’te birinin yenilenebilir kaynaklardan sağlanması sebebiyle dünya ülkelerinin en önemli gündem maddelerinden birinin yenilebilir enerji olduğunu belirten Kuralay; “Büyük ülkeler bu konuda devasa yatırımlar yapıyor. Ülkemiz coğrafi konumu dolayısıyla güneş ve rüzgar enerjisinde büyük bir potansiyele sahip. Fakat potansiyellerimizi şu an için verimli kullanamıyoruz. Dünya ülkeleri bu konuda ciddi stratejiler yürütüyor. Bizim de yenilenebilir enerji alanlarına dönük yatırım ve teşvikleri arttırmamız şart. Yenilenebilir enerjiye hidrojen enerjisini de ekleyerek bu konudaki adımlarımıza devam etmemiz gerekiyor. 1 Haziran’da yürürlüğe girecek olan yeni sistem bu konuda atılan somut adımlardan bir tanesidir” diye konuştu. 

“YENİLEBİLİR KAYNAKLARDAN GERÇEKLEŞTİRİLEN TÜKETİMDE YENİ DÖNEM BAŞLIYOR“

EPİAŞ Genel Müdürü Ahmet Türkoğlu ise panelde yaptığı konuşmasında küresel ısınma sebebiyle bu konuda atılan adımların gönüllülükten zorunluluğa doğru evrildiğini belirtti. 

Bu anlamda ülkemizin ciddi başarılar elde ettiğini ifade eden Türkoğlu; “Yenilenebilir yatırımlarda dünyada öncü bir ülkeyiz. Ancak bunun daha ileriye gitmesi ve sürdürülebilir olması için yapılacak şeyler var. Bunlardan birincisi yenilenebilir kaynaklardan olan üretimi desteklemek. Devletimiz bu konuda elinden geleni yapıyor. EPİAŞ olarak bizler de YEKDEM mekanizmasının işletilmesinde varız. Ancak bu teşvikler de yetmiyor. Dünyada da uygulanan bir sistem olan yenilebilir kaynaklardan üretim yapan şirketlerin belgelendirilmesi ve bunun tüketiciye sunulması olan yeni bir sisteme geçiyoruz. Tüketici, üretilen kaynağa göre seçeceği elektriği 1 Haziran’dan sonra artık belgeyle temin edebilecek.  Karbon salınımı azaltılması zorunlu hale gelmeden çevremizi daha az kirleten kaynaklardan tüketim yapmamız gerekiyor. Bunun için bir belgelendirme sistemi ve piyasa kuruldu. 1 Haziran’dan sonra işletmeye geçecek bu yeni sisteme tüm iştirakçilerimizin destek vermesini bekliyoruz” dedi. 

“YENİ SİSTEMDE DOĞRU FİYAT HERKESE ERİŞEBİLİR OLACAK“

Yeni sistemle ilgili yaptığı sunumunda katılımcıları bilgilendiren EPİAŞ Çevresel Piyasalar Yönetmeni Taha Taşdemir ise sistemin amacının; “Sisteme dahil olan lisans sahibi yenilebilir üretim tesislerinin şebekeye verdiği her 1 MWh’lık belgelendirilebilir enerjiye ait özelliklerin kaydedilerek belgelendirilmesi aracılığı ile son tüketicilerin ve tedarik şirketlerinin tüketmiş olduğu enerji kaynağının takip, ispat ve ifşa edilerek garantilenmesini sağlamaktır” diye konuştu. 

Üretilen enerjinin üreticiden tüketiciye kadar olan sürecini takip etmek amacıyla kurulan YEK-G sisteminde verilecek YEK-G belgesinin avantajlarına değinen Taşdemir, söz konusu belgenin şirketlere çevre bilinci, ülke ekonomisine katkı, liderlik, farkındalık ve marka değeri konularında avantajlar sağlayacağını belirtti. 

YEK-G sisteminin kazanımlarına da değinen Taşdemir; “ Tamamen yerli ve milli bir sistemdir. Rekabetten kaynaklı işlem maliyetlerini daha ekonomik hale getirmesinin yanında yerli sistem olması sebebiyle maliyetler de yerli para cinsinden olacaktır. Organize YEK-G piyasası ile her zaman gösterge fiyatlar oluşarak hem üretici hem de tüketiciler için oluşan doğru fiyat herkese erişebilir olacak” dedi.