
ABD Başkanı Donald Trump, ülkesini iklim değişikliğiyle küresel mücadeleyi hedefleyen Paris Anlaşması’ndan çekme kararı aldığını açıkladı. Trump, Beyaz Saray’da düzenlediği basın açıklamasıyla ABD’yi 190’ı aşkın ülkenin imzaladığı Paris Anlaşması’ndan çekeceğini duyurdu. “Anlaşmanın iklim değişikliğiyle mücadeleyi değil, diğer ülkelere ABD’ye karşı ekonomik avantaj kazandırmayı amaçladığını” kaydeden Trump, “ABD, ülkemi ve Amerikan vatandaşlarını korumaya yönelik […]
Trump, Beyaz Saray’da düzenlediği basın açıklamasıyla ABD’yi 190’ı aşkın ülkenin imzaladığı Paris Anlaşması’ndan çekeceğini duyurdu.
“Anlaşmanın iklim değişikliğiyle mücadeleyi değil, diğer ülkelere ABD’ye karşı ekonomik avantaj kazandırmayı amaçladığını” kaydeden Trump, “ABD, ülkemi ve Amerikan vatandaşlarını korumaya yönelik ulvi görevimimi yerine getirebilmem için Paris İklim Anlaşması’ndan çekilecek. Onun yerine Amerikalı şirketlere, çalışanlara ve vergi mükelleflerine daha adil şartlar sunan bir Paris Anlaşmasının ya da tamamen yeni bir sözleşmenin müzakerelerine başlayacağız” dedi.
Donald Trump, selefi Barack Obama’nın Paris Anlaşması çerçevesinde verdiği taahhüt ABD ekonomisini baltalayacağı vurgularken, şunları kaydetti:
“Ulusal Ekonomik Araştırma Derneği’nin araştırmasına göre, önceki yönetim tarafından verilen taahhütlerin yerine getirilmesi 2040 itibariyle kağıt üretimini yüzde 12, çimento üretimini yüzde 23, demir ve çelik üretimini yüzde 38, doğalgaz üretimini yüzde 31 ve kömür üretimini yüzde 86 azaltacak. Bunun ekonomiye kaybedilen üretim açısından maliyeti 2040 itibariyle yaklaşık 3 trilyon dolar ve 6,5 milyon endüstriyel istihdam olacak.”
Öte yandan, anlaşmanın Çin ve Hindistan gibi ülkelere daha gevşek koşullar sunduğunu öne süren Trump, “Gerçek şu ki Paris Anlaşması en çok ABD’ye olmak üzere aşırı adaletsiz” dedi.
Trump, ABD’nin refahını diğer ülkelere dağıtmanın yolu olarak tanımladığı anlaşmadan çekilmenin Amerikalıları rahatlatacağını belirterek, “ABD bugün itibariyle hiçbir bağlayıcılığı olmayan Paris Anlaşması çerçevesindeki tüm uygulamaları sonlandıracak. Anlaşmanın getirdiği devasa ekonomik ve finansal yüklerden kurtulacak” ifadelerini kullandı.
Öte yandan, ABD Başkanı Donald Trump’ın Paris Anlaşması’ndan çekilme kararının hemen yürürlüğe girmesi mümkün değil. Çünkü anlaşmanın yasal hükümlerine göre, Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği, ABD’nin çekilme talebini en erken 4 Kasım 2019 tarihinde kabul edebilecek.
Talebin kabul edilmesini takip eden sürecin yaklaşık bir sene sürecek olması ise ABD’nin anlaşmadan resmi olarak çekilmesinin Kasım 2020’yi bulabileceği anlamına geliyor.
Aralık 2015’te Paris’te yapılan 21. Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Taraflar Konferansı’nda (COP21) onaylanan Paris Anlaşması, Nisan 2016’da 190’dan fazla ülke tarafından imzalanmıştı.
Trump’ın selefi Barack Obama’nın en büyük destekçisi olduğu ve müzakerelerine liderlik ettiği anlaşmanın ana hedefi, küresel ortalama sıcaklık artış limitinin yüzyılın sonuna kadar 1,5 ile 2 derece arasında sınırlandırılması olarak belirlenmişti.
Ülkelerin iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı hazırlıklı olması, sera gazı emisyonunu azaltan çevreci ve sürdürülebilir girişimlerin desteklenmesi gibi maddelerin öne çıktığı anlaşma, gelişmekte olan ülkelerin temiz enerjiye geçiş süreçlerinde maddi olarak desteklenmelerini öngörüyor.
AA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, COP29 Dünya Liderleri İklim Zirvesi’nde konuştu12 Kasım 202416:07 Adana’daki iki maden sahası için ihale düzenlenecek12 Kasım 202409:14 Türkiye Avrupa’ya “yeşil hidrojen” ihraç edebilir konuma yakın19 Nisan 202518:29 ASPİLSAN Enerji, ürettiği pil ve bataryalarla savunma sanayisinin karbon ayak izini düşürüyor19 Nisan 202512:36 Rekabet Kurulu, Stellantis’in, Tofaş tarafından devralma işlemini onayladı19 Nisan 202512:34 ABD yönetimi, madencilik projelerinde izin süreçlerini hızlandırıyor19 Nisan 202512:33 Güneş enerjisine dayalı elektrik üretimi yatırımlarına ilişkin düzenleme19 Nisan 202512:31