Petrol piyasasında eskiden beri gelen bazı kabullenmeler, bazı kültler vardır. Bu inanışlara göre bazı şeylerin hiç değişmez olduğunu ve sanki sonsuza kadar değişmeyeceğini varsayarız kendimizce. Bu muhtemelen bizim bir şekilde kendimizi önemli hissetme ve bu önemi herkeste hissettirme çabamızın bir sonucu. Efsanevi Ghawar sahasının hiçbir zaman üretiminin durmayacağı ve Ghawar’ı hiçbir şeyin durduramayacağı kabullenmesi de […]
Petrol piyasasında eskiden beri gelen bazı kabullenmeler, bazı kültler vardır. Bu inanışlara göre bazı şeylerin hiç değişmez olduğunu ve sanki sonsuza kadar değişmeyeceğini varsayarız kendimizce. Bu muhtemelen bizim bir şekilde kendimizi önemli hissetme ve bu önemi herkeste hissettirme çabamızın bir sonucu. Efsanevi Ghawar sahasının hiçbir zaman üretiminin durmayacağı ve Ghawar’ı hiçbir şeyin durduramayacağı kabullenmesi de bunun bir örneğidir bizim için.
Ancak geçen hafta bunun gerçek olmadığını, Ghawar’ın bile birkaç roket ile üretimini durdurmak zorunda kalabileceğini gördük. Bu benim için bambaşka bir dönemin başlangıcı oldu. Dünya, resmi açıklamaya göre 48 saat boyunca “ölümsüz” Ghawar’dan mahrum kaldı.
Hepinizin haberi olduğu gibi 14 Eylül 2019 günü Suudi Arabistan’ın Abqaiq ve Khurais petrol tesislerine bir saldırı düzenlendi. Bu saldırının nasıl yapıldığı, neye ne kadar zarar verdiği vs kısımlarına girmeyeceğim, bu konuda zaten yeterince konuşuldu. Ben bu yazıda size bu saldırının çok konuşulmayan tarafını, efsane Ghawar sahasını ve haliyle dünya petrol arzını orta ve uzun vadede nelerin bekleyebileceğini anlatmak istedim.
Ghawar ile ilgili önceki yazılarımda bazı bilgiler vermiştim ancak yine hızlı bir özet geçeyim. Ghawar, Dünya’nın en büyük konvansiyonel ham petrol sahası. Ghawar, resmi Aramco verilerine göre günde beş milyon varil, benim hesaplamalarımla günde 4.2-4.4 milyon varil üretmekte. Yani kaba hesapla Suudi Arabistan’ın toplam üretiminin yüzde 45’ini, Dünya toplam günlük ham petrol arzının yüzde 5’ini Ghawar tek başına üretiyor.
Ghawar’ın bir diğer önemli özelliği ise Suudi Arabistan’ın amiral gemisi ham petrol türü olan Arabian Light üretiminin de yüzde 80’i Ghawar’dan geliyor. Yani Ghawar’ın üretimini hacim olarak birden fazla saha ile yerine koymak mümkün bile olsa –ki gerçekçi olursak bu imkansız- üretilecek ham petrolün kalite olarak Ghawar’ın yerini doldurması pek mümkün olmaz.
Bu son saldırı da aslında piyasa için bu noktada bir uyanma ve silkelenme noktası oldu. Her ne kadar “Abqaiq saldırısı küresel piyasalarda çok derin yara açmaz, ABD üretimi yerini doldurur” gibi komik açıklamaları duymuş olsam da şu an için Asya ve özellikle Çin ve Japonya rafinerileri için Kasım ortasından sonra ihtiyaç kadar Arabian Light kargosu bulamama ihtimali uykuları kaçırmaya yetiyordur muhtemelen. Bu saldırı uyanma ve silkeleme noktası oldu dedim çünkü Ghawar üretiminin ihtiyaçları her koşul altında karşılayacağı varsayımının hiç akla gelmeyen bir senaryoyla nasıl yerle bir olduğunu gördük hep beraber.
Şu an Asya rafinerilerinin bakım dönemi olduğu için düşük Asya talebi sayesinde bu sorunu çok fazla hissetmiyoruz ancak Ekim ortasına doğru fiziki kargo siparişleri gelmeye başlayınca işin boyutunu görmeye başlayacağız. Uydu görüntüleri 15-22 Ekim arasında, sadece bir haftada Ras Tanura Limanı’ndaki stokların ne derece hızlı bir şekilde azaldığını gösteriyor. Aramco’nun resmi verilerine bakarsak – hesabın ayrıntısına burada girmiyorum- yaklaşık günlük 3.5 milyon varillik bir ihracat kapasitesi şimdilik depolar ve yerel rafinerilerin tüketiminden kesilerek dengelenmeye çalışılıyor.
Ancak şimdi kimsenin konuşmadığı sorun şu ki bu hızlı şekilde azalan Aramco depolarının yerine konması gerekliliği Asya talebinin artışı ve Abqaiq tesisinin tamirinin gecikmesi durumunda sahaların tam kapasite ile üretime alınmasının gecikmesi durumunda Suudi’ler için ciddi bir ihracat kapasitesi problemine dönüşecek. Sahalar tam kapasite ile üretime dönseler bile Suudi Arabistan’ın mevcut üretim kapasitesini ek günlük 1 milyon varil bile zorlamasının onlara orta ve uzun vadede saha performansları açısından bedelinin büyük olacağını düşünüyorum.
Bunlarla beraber bir büyük sorun daha var. Ghawar eski bir saha ve bazı kuyularında su üretimi çok yoğun. Aramco’nun Ghawar’da artan su üretimini kontrol altına almak için birkaç yıldır çabaladığını tahmin ediyorum. Ghawar üretimi 14 Ekim’de durdurulduktan sonra kaç kuyunun, hangi sırayla üretime alınacağına dair bir acil eylem planı yoksa eğer Ghawar’ın tüm kuyularının üretime alınması aylar sürebilir. Tahminlere göre bu zamana kadar 3.000-3.500 kuyu kazılmış Ghawar’da benim tahminimce şu an üretimde olan 1.500 kuyunun ne sıra ve hızda üretime alınacağı tam bir kabus olacaktır.
Bununla beraber aceleye gelecek her üretim artırma çabası ya da rezervuar modelindeki bir hata bu kuyuların üretime alınması sırasında bazı kuyuları artık hiç petrol üretmeyecek ve sadece su üretecek bir konuma sokabilir. Bu da Ghawar’ın hem orta vadedeki üretimi hem de Ghawar’dan toplam üretilecek petrolün miktarı üzerinde çok olumsuz sonuçlar oluşturur. Bu da tabi ki en nihayetinde Suudi Arabistan’ın petrol üretim ve ihracat kapasitelerinde ciddi sorunlar ortaya çıkarır.
Abqaiq saldırısının arkasında her kim varsa, bunu son derece titizlikle planladığı ve Suudi Arabistan’a ve onun petrolüne bağımlı olan ülkelere verilebilecek en çok zararı verecek şekilde bu saldırıyı tasarladığına benim inancım tam. Piyasanın içindeki birkaç kişi hariç herkes tehlike geçti zannetse de asıl sorun yeni başlıyor. Ghawar’ın ve Aramco’nun sarsılmaz konumu ve piyasanın abisi etkisine vurulmuş çok büyük bir darbeden, asla zarar görmez denen Suudi Arabistan’ın arz güvencesinin hırpalanmasından bahsediyoruz. Bu darbenin ikinci basamağında OPEC+ arz kesintisi anlaşmasının sona ermesi ve Suudi Arabistan’ın üretimi artırma zorunluluğu gibi olaylar da olursa işler o zaman çok karışır. Olur mu dersiniz? Bence olur.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, COP29 Dünya Liderleri İklim Zirvesi’nde konuştu12 Kasım 202416:07 Adana’daki iki maden sahası için ihale düzenlenecek12 Kasım 202409:14 Enerji bakanları, bölgesel işbirliğinin önemini vurguladı22 Kasım 202418:18 Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Energy Forum’da konuştu22 Kasım 202417:54 Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar, İstanbul Energy Forum’da konuştu22 Kasım 202416:49 Bakan Bayraktar, İEF kapsamında önemli temaslarda bulundu22 Kasım 202414:07 “65’ten fazla şehirdeki ağımızla büyümeye devam ediyoruz”22 Kasım 202413:57