Polonyalı çevreci ve bilim insanından oluşan 100 kişilik bir grup, Almanya’nın liderlerine ve kamuoyuna nükleer enerjiden aşamalı olarak çıkma planlarını yeniden gözden geçirmelerini öneren bir mektup yazdı. Mektupta, iklim değişikliğiyle mücadelede nükleer enerjinin rolü aktarıldı. Japonya’daki Fukushima Daiichi nükleer santral kazasının ardından Başbakan Angela Merkel tarafından enerji dönüşümü programı Energiewende devreye alınarak, o dönem elektriğinin […]
Japonya’daki Fukushima Daiichi nükleer santral kazasının ardından Başbakan Angela Merkel tarafından enerji dönüşümü programı Energiewende devreye alınarak, o dönem elektriğinin yaklaşık dörtte birini 17 nükleer reaktörden karşılayan Almanya’da nükleer santrallerin kapatılması kararı alınmıştı.
Bilim insanları, Almanya’ya “Bilim ve kültür dünyası ile pek çok kurum ve kuruluşu temsil eden komşu ülke vatandaşları, Avrupa Birliği vatandaşları ve küresel iklim değişikliği ile ilgili biyosfer üzerindeki benzeri görülmemiş tehdidin farkında olarak, Alman hükümeti tarafından 2011 yılında alınan Federal Almanya Cumhuriyeti’nde faaliyet gösteren ve tamamen işlevsel olan nükleer santrallerin hizmetten çıkarılmasına ilişkin kararı tekrar gözden geçirmenizi rica ediyoruz” sözleriyle seslendi.
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC), küresel ısınma senaryolarına göre sera gazı emisyonları mevcut şekilde devam ederse küresel ısınmanın 1.5 derece sınırını 2030 ve 2052 yılları arasında aşılacağını gösterdiği aktarılan mektupta, “Hem Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) raporunun hem de dünyanın dört bir yanından bilim insanlarının eşzamanlı olarak gerçekleştirdiği düzinelerce rapor ve çalışmanın, küresel ısınmanın çevre üzerindeki feci etkilerini öngörüyor. IPCC raporu ayrıca gelecekteki iklim tehditlerinin hızının maksimum değere bağlı olacağını, ısınma süresini ve sıcaklık artışını 1.5 derece civarında tutma ihtiyacını vurguluyor. Küresel ısınma milyarlarca insan ve kara ve su ekosistemlerindeki canlı türleri üzerinde baskı oluşturacak. 1.5 derece eşiğinin aşılmadığı ya da sadece hafifçe aşıldığı IPCC iklim azaltma senaryolarında, net küresel antropojenik karbondioksit emisyonları, 2010 yılıyla karşılaştırıldığında, 2030 yılına kadar yaklaşık yüzde 45 azalıyor. Bu senaryolar, neredeyse tüm insani çabalarda hızlı bir dönüşüm gerektiriyor; tarımı değiştirmek, doğal habitatları korumak ve restore etmek ile temel olarak enerji sektörünü değiştirmek. Isınmanın 1.5 derece ile sınırlı olduğu ya da azıcık aşıldığı senaryoların çoğunda, nükleer enerjinin elektrik üretimindeki payının artacağı öngörülüyor” denildi. Mektup, şöyle devam etti:
“Uzun vadeli sürdürülebilir bir enerji üretimi modelinde nükleer enerjinin yeri ile ilgili devam eden tartışmanın farkındayız ve hala tam bilimsel verilere dayanarak daha fazla müzakere gerektirdiğini düşünüyoruz. Ancak, düşük karbonlu nükleer enerjinin, sert kömürün ve linyitin yakılmasının tamamen bitiminden önce durdurulması, kısa sürede aşılması zor olan teknik ve teknolojik sorunlara yol açacaktır. Ve özellikle doğal gaz olan diğer fosil yakıtların sürekli kullanılmasını gerektirecektir. Bu durum hızlı ve etkili bir şekilde gerçekleşmesi beklenen dekarbonizasyonun gerçekleşmemesine sebep olacaktır. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’ndeki yüzlerce bilim insanı tarafından kurulan fosil yakıtların yalnızca hızlı ve etkili bir aşaması, bize küresel sıcaklık artışını 1.5 derecenin altında veya sadece biraz üzerinde tutma şansı veriyor. Bugün itibariyle bu milyarlarca insan için kabul edilebilir bir gelecek sağlamak için gereklidir.
Bu nedenle, Almanya’daki nükleer enerjinin kullanımına son verme kararını tekrar gözden geçirmeye ya da enerji endüstrisinde fosil yakıtların kullanımını tamamen sona erdirene ve etkili, en son teknolojiyi uygulayana kadar ertelemenizi rica ediyoruz. Bu, dekarbonizasyon süreçlerini hızlandıracak, örnek teşkil edecek, ayrıca enerji sistemlerinin geleceği ve iklim değişikliği ve biyosferin bozulmasının önlenmesindeki rolleri hakkında karar verecek ülkelere de umut olacaktır. Bu açıdan bugün vereceğiniz kararlar son derece önemli olacak. Küresel politika lideri ve ekonomik bir güç merkezi olan Almanya, dünya ikliminin ısınmasını durdurma mücadelesinde de yol gösterici bir ülkedir. Bu yüzden siz komşularımızdan bu mektupla rica ediyoruz.”
Mektubu imzalayanlar arasında Adam Mickiewicz Üniversitesi’ndeki Sınır Sorguları Araştırma Grubu’ndan Profesör Tomasz Polak, Lublin’deki Yaşam Bilimleri Üniversitesi Biyoloji, Hayvan Bilimleri ve Biyoekonomi Fakültesi’nden Grzegorz Grzywaczewski ile Krakov’daki Ziraat Üniversitesi Orman Fakültesi’nden Grzegorz Piątek gibi isimler de yer alıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, COP29 Dünya Liderleri İklim Zirvesi’nde konuştu12 Kasım 202416:07 Adana’daki iki maden sahası için ihale düzenlenecek12 Kasım 202409:14 Sorokin, Türkiye’nin enerjide merkez ülke olmasının önemini vurguladı22 Kasım 202411:06 ‘İstanbul Energy Forum’ başladı22 Kasım 202410:39 Bakan Bayraktar, Bulgar mevkidaşı Malinov ile Avrupa’ya elektrik ve gaz tedarikinin artırılmasını görüştü22 Kasım 202410:35 İç güvenlik alanında düzenlemeler içeren kanun teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi22 Kasım 202407:00 Zorunlu kış lastiği uygulamasında tarih belirlendi21 Kasım 202418:48