İkili anlaşmalar çözüm bekliyor

Döviz kurlarında yaşanan dalgalanma, maliyetlerdeki artış ve piyasa fiyatlarının maliyetlerin altında seyretmesi nedeniyle elektrik ticaretinde ikili anlaşmalardaki iptaller sektörde belirsizlik ve güven sorunu yaratırken şirketler de ikiye bölünmüş durumda. Öte yandan iptallerle birlikte tedarik şirketlerin serbest tüketici portföylerinde bulunan müşterilerini portföyden çıkarmaları da hızlandı. Gas&Power, ikili anlaşma iptalleriyle başlayan süreci ve son gelişmeleri elektrik ticareti […]

İkili anlaşmalar çözüm bekliyor
Servet Uzun
  • Yayınlanma26 Eylül 2018 09:20

Döviz kurlarında yaşanan dalgalanma, maliyetlerdeki artış ve piyasa fiyatlarının maliyetlerin altında seyretmesi nedeniyle elektrik ticaretinde ikili anlaşmalardaki iptaller sektörde belirsizlik ve güven sorunu yaratırken şirketler de ikiye bölünmüş durumda.

Öte yandan iptallerle birlikte tedarik şirketlerin serbest tüketici portföylerinde bulunan müşterilerini portföyden çıkarmaları da hızlandı.

Gas&Power, ikili anlaşma iptalleriyle başlayan süreci ve son gelişmeleri elektrik ticareti ve üretiminde faaliyet gösteren sektör paydaşlarıyla birlikte tüm yönleriyle masaya yatırdı. Sektör paydaşları ikili anlaşma iptallerinin sektörde güven krizi yaratarak belirsizlikleri arttığına dikkati çekerken yaşanan sürecin elektrik ticaretinde son yıllarda kaydedilen ilerlemeyi tersine çevirdiğine dikkati çekiyor. İptallerle birlikte piyasada yaşanan sarsıntının aynı zamanda sektörde yetişmiş insan kaynağının da işsiz kalarak önemli bir kan kaybına neden olacağına işaret eden sektör paydaşları şirketler ve ticaret üzerinde etkileri uzun yıllar devam edecek güven ve kredibilite sorununun ticarete kalıcı hasar vermesinden duydukları endişeyi dile getiriyor.

Gas&Power çözüm için sayfalarını sektöre açtı

Gas&Power, ETD ve EÜD ile birlikte her iki derneğe üye olup da görüşlerini aktarmak isteyen şirketlerin ve sektör paydaşlarının konuyu şeffaf ve net bir şekilde tartışarak kalıcı bir çözüme katkı sağlamak için sayfalarını piyasa katılımcılarına açtı.

ETD Başkanı Tamer Çalışır:

‘Sektör katılımcıları kısa vadeli ve anlık aksiyonlar yerine sözleşmelerine sadık kalmalı’

Enerji Ticareti Derneği (ETD) olarak enerji ticaretinin adil ve serbest yapılabilmesi, enerji ticaretinde standardizasyon, piyasaların tüm unsurları arasında eşit rekabet koşulları, şeffaflık, öngörülebilirlik, piyasa işletiminin ve fiyat oluşumunun güvenilirliği bizim için başlıca konulardır. Bu unsurlar, sadece tedarik şirketlerinin faaliyetlerini değil, üretim şirketlerinin yatırımlarının geleceğini ve ülkemizin arz güvenliği sorunuyla mücadelesinin başarısını da etkileyecek hayati faktörlerdir.

Ağustos ayının başında doğal gaz fiyatlarına ilişkin yapılan değişiklikler ve aynı döneme denk gelen ülkemizin karşı karşıya kaldığı yurtdışı menşeli ekonomik saldırı sonrasında döviz kurlarında yaşanan hareketlilikler neticesinde, elektrik ticaret piyasasında yaşanan gelişmelerle ilgili yayınladığımız bildirimler, üyelerimiz ile gerçekleştirdiğimiz istişare toplantıları ve üyelerimizin paylaştığı görüşler olmuştur.

17 Ağustos 2018 tarihinde yaptığımız bildirimde, Enerji sektörünün bütün paydaşlarının, içinde bulunulan bu zorlu koşullarda dahi ticari faaliyetlerini sürdürmeye devam etmeleri gerektiğinin ve bu faaliyetlerin önemli bir parçasının, şüphesiz ETD olarak da üzerinde ehemmiyet ile durduğumuz, tezgâh üstü piyasalarda tarafların aralarında özgür şekilde ve kendi ticari kararları çerçevesinde yapılan ikili anlaşmaların olduğu açıkça ifade etmiştik.

Aynı bildirimde, nedenleri ne olursa olsun zorlu dönemlerden geçerken iki şirket arasındaki bir sözleşmede yükümlülüklerin yerine getirilmemesi ve sözleşmelerin tek taraflı fesih edilmesi, sektör katılımcısı şirketlerin birbirleriyle yapmış oldukları diğer işlem ve yükümlülüklerin yerine getirilebilmesini müteselsilen etkileyerek, bugüne kadar büyük emekler harcanmış, özveriyle oluşturulmuş ve belirli olgunluk seviyesine getirilmiş ikili anlaşmalar piyasasına duyulan güvene zarar verebileceğini ve bundan sonraki süreçte de işleyişini imkânsız hale getirecek sonuçlar yaratabileceğini önemle belirtmiştik.

28 Ağustos 2018 tarihinde ise gündemin sadece ikili anlaşmalar olduğu istişare toplantısında ETD olarak sürecin değerlendirmesini yapmış ve içinde bulunulan durumun bundan sonra tekrar etmemesi için yapılabilecekler görüşülmüştür.

Bugüne kadar yapılan tüm açıklamalar ve görüş bildirimlerinde, bu neticenin, piyasamızın geleceğine ve serbestleşmenin devamı iradesine olan güven ile yerli ve yabancı yatırımcıların yatırım arzuları üzerinde ve dolayısıyla geleceğe dönük arz güvenliği stratejilerinin başarıya ulaşmasında olumsuz etkiler doğuracağını tekrar tekrar dile getirmiş ve ETD olarak ikili anlaşmaları bulunan tüm sektör katılımcılarının kısa vadeli ve anlık aksiyonlar yerine orta ve uzun vadeli sonuçları göz önüne alarak sözleşmelerine sadık kalmaları ve alınacak kararların karşılıklı uzlaşı sonrasında alınması gerektiği görüşünde olduğumuzu, tezgâh üstü piyasada yapılan sözleşmelerde tüm Avrupa’da kullanılan ve etkinliği kanıtlanmış olan EFET sözleşmelerinin kullanılmasının öneminin son dönemde yaşanan gelişmeler çerçevesinde daha iyi anlaşıldığı ve kullanımının yaygınlaşmasını beklediğimizi, EPİAŞ bünyesinde açılacak fiziksel teslimatlı vadeli ürünler piyasası başta olmak üzere yeni piyasa ve ürünlerin geliştirilmesine daha fazla odaklanılması gerektiğini düşündüğümüzü vurgulamıştık.

Cem Aşık – EÜD:

‘Toptan elektrik piyasasını kaybetmeyelim’

Üreticiden tüketiciye kadar elektrik tedarik zincirinde, sistemin belkemiği olan ve üreticiler ile tedarikçilerin buluştuğu nokta olan toptan elektrik piyasası, şirketler arasında yapılmış olan İkili Anlaşmalar ile işlemektedir. İleriye yönelik kontratların yapıldığı bu anlaşmalar şirketlerin risklerini yönettikleri, piyasaya ve tüketicilere karşı taahhütlerini yerine getirmelerini sağlayan sözleşmelerdir. [Ayrıca tüketicilere elektrik tedarik edilebilmesi için gerekli olan geleceğe yönelik fiyatlar da İkili Anlaşmalar baz alınarak belirlenmektedir.]

Yakın zamanda bazı şirketler, bu sözleşmelerdeki yükümlülüklerini yerine getirmeksizin anlaşmaları fesih etmek veya koşulları değiştirme yoluna gitmektedir. Bu hareket birkaç şirket tarafından başlatılsa da, alım anlaşmaları iptal olan şirketler üstlerine binecek olan büyük nakit ihtiyacını karşılamakta zorlanacaklarından, onlar da satış yükümlülüklerini yerine getiremeyecek hale gelmektedirler.  Zincirleme etkisi olacağı görülen böyle davranışların, toptan elektrik pazarını tamamen öldüreceği, önümüzdeki birkaç yıl enerji piyasa katılımcıları arasında güven ortamının kurulamayacağı, elektrik ticaret sektöründe çalışan birçok kişinin işini kaybetmesine neden olacağı ve önümüzdeki dönemde ticarethane ve sanayi tüketicilerine tarife dışında serbest elektrik tedariğini yapılamaz hale getireceği düşünülmektedir.

Bu nedenlerle biz sektördeki tüm şirketleri sözleşmelerdeki yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmeye ve sözleşmelerdeki şartlara uymaya davet ediyoruz. [Şirketlerin bugün uğrayabilecekleri zararlar, uzun dönemdeki itibar kayıpları ve 2006 yılından beri elde edilen tüm kazanımların kaybedilmesinin yanında çok daha küçük kalacaktır.] Bu gelişmelerden en büyük zararı ise alternatif tedarik olanağını uzun bir süre boyunca kaybedecek tüketiciler göreceklerdir.

Mustafa Kurnaz Yıldırım Enerji Holding CEO’su

Türkiye Enerji Piyasası zor bir dönemden geçmekte ve sektörde önemli bir oyuncu olarak bu durumu ciddiyet ve serikanlılıkla izlemekteyiz. Elektrik ve doğalgaza yapılan zamlar ve spot elektrik fiyatlarındaki beklenmeyen artış birçok piyasa oyuncusunu olumsuz yönde etkilemiş bulunmaktadır. Biz Yıldırım Enerji Holding A.Ş. olarak tüm bu olumsuzluklara rağmen ikili anlaşmalar piyasasının ayakta kalması adına tüm sözleşmelerimizin arkasında durmakta ve sözleşme feshi yoluna gitmemekteyiz. Zor durumda kalan ve iyi niyetli olduğunu gösteren oyuncularla da mağduriyetlerin giderilmesi için ortak bir paydada buluşma gayretindeyiz. Ancak tüm oyuncuların da bu doğrultuda karar alması gerektiği, aksi kararların piyasaya büyük bir darbe olacağı ve en önemlisi de ticari güvenin zedeleneceği kanaatindeyiz.

Arkın Akbay Turcas Petrol A.Ş. Operasyonlar Direktörü

Enerji piyasalarındaki öngörülebilirlik ufkunun günler seviyesinde oluşabildiği bu dönemde ikili anlaşmalar piyasasında yaşanan gelişmeler, sözleşme risk yönetiminin alıcı ve satıcı tarafından basiretli bir şekilde yapılmasının önemini bir kez daha ortaya çıkarmıştır. Tezgah üstü piyasalarda karşı taraf riskinin yönetilmesi için EFET benzeri, taraflara eşit uzaklıktaki standart sözleşmelerin karşılıklı uygun teminat miktarları ile kullanılması yaygınlaşmalıdır. Piyasadaki tüm karşı taraf risklerinin ekonomik anlamda en verimli şekilde yönetilmesinin yolu ise EPİAŞ’ın merkezi karşı taraf rolüyle işletileceği fiziksel teslimli vadeli işlemler piyasasından geçmektedir. Böylesi bir yapının kurulması tek başına yeterli olmayıp, sistemik risklerin bertaraf edilmesi için katılımcılarının işlem hacimlerinin de ciddi teminatlarla bağlanması güven ortamını tekrar tesis etmede önemli rol oynayacaktır.

Ferudun İtergen SANKO Enerji A.Ş.  Ticaretten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı

Oluşması yıllar alan, nitelikli istihdam yaratan ve yatırımların finansmanının ve piyasa öngörülebilirliğinin esasını oluşturan elektrik ticareti piyasasının devam etmesi için fesih olaylarının söz konusu dahi olmaması gerekmektedir. Aksi durumda oluşacak güven kaybının ve yıkımın telafisi mümkün olmayacaktır.  Beklentimiz, kısa vadeli hesaplar yerine piyasanın geleceğini ve fesih eden şirketin hissedarlarının yüzleşmek zorunda kalacakları itibar kaybını düşünerek, firmaların basiretli tacir ciddiyetinde, etiğinde davranması ve bu piyasanın ayakta kalması için konuya hassasiyetle yaklaşmalarıdır.

Bu fesihlerin sadece iki şirket arasında kalmayacağının bilinciyle, yıkıcı domino etkisi oluşmadan piyasa düzenleyici kurumlar ve ilgili tüm dernekler çok geç olmadan müdahale etmelidir.

Ahmet Burak Kadıoğlu GAMA Enerji A.Ş. Ticaretten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı

Son 10 yılda adeta çağ atlayarak çok önemli aşama kaydeden elektrik piyasamız, maalesef son 1 yılda özellikle ikili anlaşmalar ile yapılan uzun vadeli satış ve alış kontratları konusunda oldukça büyük bir sıkıntı ile karşı karşıyadır. Artan petrol fiyatları ve döviz kurları temelinde yükselen bu maliyet artışı problemi özellikle 2018 yılının ortası ve sonrasında katlanması oldukça güç bir seviyeye çıkmıştır. Buna rağmen sektörün ve sektördeki şirketlerin sürdürülebilirliği açısından piyasada bilinen adı ile ikili anlaşmaların iptallerini doğru bulmuyoruz ve özellikle enerji gibi büyük yatırımların yapıldığı sektörlerde ticaretin uzun soluklu bir konu olduğunun unutulmaması gerektiğini düşünüyoruz.