Doğu Akdeniz’de 5 Sıcak Gelişme

Doğal gaz piyasalarında değişen kontrat ve fiyat dinamiklerine adapte olamayan şirketler, kiralık ev arayan Temel’in ev sahibine sorduğu soruyla çok karşılaşacaklar. Bir aydır Doğu Akdeniz gazının geleceği açısından çok önemli gelişmelere tanık oluyoruz. Bunlardan dördünü bu yazıda sizlerle paylaşmak istiyorum. 1. LÜBNAN’IN AKDENİZ’DE PETROL VE DOĞALGAZ ARAMA İHALESİ NİHAYET AÇILDI 2013 yılından beri ihale sürecini […]

Doğu Akdeniz’de 5 Sıcak Gelişme
Sohbet Karbuz
  • Yayınlanma4 Nisan 2017 04:36

Doğal gaz piyasalarında değişen kontrat ve fiyat dinamiklerine adapte olamayan şirketler, kiralık ev arayan Temel’in ev sahibine sorduğu soruyla çok karşılaşacaklar.

Bir aydır Doğu Akdeniz gazının geleceği açısından çok önemli gelişmelere tanık oluyoruz. Bunlardan dördünü bu yazıda sizlerle paylaşmak istiyorum.

1. LÜBNAN’IN AKDENİZ’DE PETROL VE DOĞALGAZ ARAMA İHALESİ NİHAYET AÇILDI
2013 yılından beri ihale sürecini askıda bırakan iki kararnamenin Lübnan’da yeni iktidara gelen hükümet tarafından onaylanmasıyla Lübnan’ın şimdiye kadar 5 kere ertelediği uluslararası petrol ve gaz arama ihalesi 2 Şubat’ta nihayet tekrar açıldı.
Ön eleme için başvurular Mart sonuna kadar yapılabilecek ve bu elemeyi geçenler 13 Nisan’da duyurulacak. 2013 yılında açılmış olan ön elemeye 25 ülkeden 52 şirket katılmış, bunların 46’sı (TPAO dahil) uygun görülmüştü. Ön elemeyi geçen şirketler 15 Eylül’e kadar parsellerle ilgili tekliflerini iletecekler. Kazananlarla 15 Kasım’da anlaşma yapılacak.
Dört konu yine merakımı kaşıyor. Birincisi, petrol vergisi kanunu henüz Parlamentoda onaylanmamışken niye bile bile ihalenin başarısı riske sokuluyor? İkincisi, Akdeniz’de İsrail’le ihtilaflı olduğu bölgedeki parselleri niye ihaleye kattı? Üçüncüsü, ihaleye açılan 5 parselden 3’ü İsrail’le ihtilaflı bölgede olmasına rağmen İsrail’den neden hala bir kınama gelmedi? Dördüncüsü, İsrail’in kendi ihalesine başvuru tarihini ertelemesiyle Lübnan’ın ihalesi arasında bir ilişki var mı? Bunların cevabını önümüzdeki aylarda alacağız.
2. İSRAİL’İN AKDENİZ’DE PETROL VE DOĞALGAZ ARAMA İHALESİNE SON BAŞVURU TARİHİ UZATILDI
9 Şubat’ta, geçtiğimiz Kasım ayında açılmış olan İsrail sularında 24 parselde petrol ve gaz arama ihalesinin son başvuru tarihi Nisan 2017’den Temmuz 2017’ye ötelendi. Sonuçlar ise bu yıl yerine önümüzdeki yıla kaydırıldı.
Nedeni konusunda İsrailli yetkililerden pek doyurucu bir açıklama gelmedi. Acaba şirketlerin hem Lübnan’daki hem de İsrail’deki ihaleye teklif vermekten çekineceklerini mi düşündüler? Yoksa Lübnan’daki ihalede parsel alamayan şirketlere İsrail’dekine başvurabilmeleri için zaman mı yaratmak istediler? Ya da İsrail’deki ihaleye bekledikleri ilgiyi mi bulamadılar ki az ilgi olduğu konusunda ortalıkta bir sürü dedikodu dolaşıyor. Bence İsrail, yeni Lübnan hükümetinin iki kararnameyi bu kadar çabuk onaylayıp ihaleyi hemen açabileceğini düşünemedi. Her nedenle olursa olsun İsrail bir konuda çok akıllı davrandı: Lübnan’la ihtilaflı bölgede bulunan hiç bir parseli ihale kapsamına almadı.
3. LEVİATHAN SAHASI ORTAKLARI SAHANIN GELİŞTİRİLMESİ İÇİN NİHAİ YATIRIM KARARI ALDI
23 Şubat’ta, Leviathan sahası ortakları sahanın geliştirilmesi için nihai yatırım kararını nihayet aldı. Saha sabit bir platform kullanılarak iki aşamada geliştirilip üretime sokulacak. Birincisi, yıllık üretim kapasitesi 12 bcm olan ve 2019 yılı sonunda devreye girmesi planlanan aşama. Bu aşamanın 3,5-4 milyar dolara mal olması bekleniyor. İkinci aşamada ise 1,5-2 milyar dolarında ek bir yatırımla yıllık üretim kapasitesinin 21 bcm’e çıkartılması hedefleniyor.
Birinci aşamada, üretilen gazın İsrail iç piyasasına ve yakın bölgedeki pazarlara iletilmesi amaçlanıyor. Şimdiye kadar ancak yıllık yaklaşık 5,5 bcm için gaz alım satım sözleşmesi imzalanmış durumda. Bunlardan beklenen gelir toplamda 15 milyar dolar, ki şimdiye kadar yapılan anlaşmalardaki tahmini ortalama gaz satış fiyatı 5,5-6 dolar/MMBtu.
Leviathan ortaklarından Delek Grubu 21 Şubat’ta yaptığı bir anlaşmayla 1,75 milyar dolarlık finansmanı JPMorgan Chase ve HSBC’nin başı çektiği 20 banka ve finansal kurumdan sağlayacak. Noble Energy, 1,5 milyar dolarlık finansmanın çoğunu kendi kaynaklarından, daha doğrusu Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerden karşılayacak.
Noble Energy ayrıca Leviathan sahasındaki hissesinin %10’unu satarak kendine düşen finansman yükümlülüğünü de azaltmayı arzuluyor. Sahanın diğer ortağı Ratio Oil ise kendi payına düşen miktarı dış finansman dahil birçok kanaldan karşılayacak.
Şimdi gelelim fasulyenin faydalarına. Efsane yönetici Lee Iacocca, finansal analistleri fasulye sayıcıları diye nitelendirirdi. Ben fasulye sayıcı değilim ama Leviathan ortaklarının şimdiye kadar yaptıkları anlaşmalara baktığımda nasıl üç küsur milyar dolarlık yatırıma kalkıştıklarını kafam pek almıyor.
Şimdiye kadar elle tutulur tek önemli anlaşma Ürdün Ulusal Elektrik Şirketi (NEPCO) ile Eylül 2016’da yapılan 45 bcm’lik, 15 yıl süreli ve toplam değeri 10 milyar tutacağı beklenen gaz alım satım anlaşması. Bu anlaşma Lübnan devlet şirketini içerdiğinden haklı olarak Leviathan ortakları bir nevi hükümetler arası anlaşma imzalayarak politik nedenler dahil ileride yatırımlarını etkileyecek risklere karşı güvence altına almak istiyorlar. Lübnan henüz böyle bir anlaşmaya yanaşmadı ama İsrail medyasında bu konuda epey söylentiler dolaşıyor.
Diğer anlaşmalar ise şöyle:
Ocak 2016’da İsrailli elektrik üretici şirketi Edeltech Ltd ile toplamda 6 bcm tutan bir gaz alım satım anlaşması yaptı. Alınan gaz, şirketin Zorlu Grubu ile yapacağı santralde kullanılacak. Ayrıca, Ocak 2017’de Edeltech Ltd ile toplamda 15,8 bcm tutan gaz satışı konusunda bir iyi niyet anlaşması yapılmıştı.
Mayıs 2016’da IPM Beer Tuvia Ltd ile şirketin yapmayı düşündüğü elektrik santraline verilmek üzere toplamda 6 bcm’lik bir gaz alım satım anlaşması yapıldı.
Kasım 2016’da Paz Ashdod Refinery Ltd ile toplamda 3 bcm tutan bir anlaşma yapıldı.
Aralık 2016’da İsrail’in en büyük özel elektrik şirketinin bir kolu olan Or Power Energies Ltd ile toplamda 8,8 bcm tutan bir anlaşma yapıldı. Şirket, gazı kullanacağı elektrik santrali için bildiğim kadarıyla henüz nihai yatırım kararı bile almadı.
Yani, yapılan birçok anlaşmanın henüz bağlayıcı niteliği bile bulunmuyor.
Haziran 2014’te BG (şimdi Shell) ile yapılan ve Leviathan gazını Shell’in Mısır’daki LNG tesisinde sıvılaştırıp dış pazarlara satmak için yapılan anlaşma (toplamda 105 bcm) ve hatta Mısır iç piyasasına 60 bcm kadar gaz satmak için yapılan bile iyi niyet anlaşmasından öteye gitmiyor. Ocak 2014’te Palestine Power Generation Company ile Batı Şeria’da yapılması düşünülen Jenin gaz santrali için bir gaz alım satım anlaşması yapılmış ancak Leviathan sahası devreye girmediği için bu kontrat iptal edilmişti.
Yani, bu kadar uğraşa rağmen Leviathan’ın yıllık 12 bcm gaz üretimini absorbe edebilecek dişe değer bir alım satım anlaşması mevcut değil. Yapılan gaz alım satım anlaşmaları ancak yıllık 5,4 bcm’e karşılık geliyor. Peki, İsrail hükümetinin kömür santrallerini gaza çevirme politikası işe yarar mı? Sözü edilen santrallerin kapatılmasıyla 3,5-5 bcm arasında ek bir gaz talebi yaratılmış olacağından o da bir çözüm değil.
Kafamdaki asıl soru şu: Yunan Energean şirketinin satın aldığı Tanin and Karish sahalarının 2020 yılında yıllık 3 bcm üretimle devreye girmesi planlanıyor. Çıkarılacak gaz sadece İsrail piyasasına satılabilecek.
Eğer Leviathan ortakları İsrail piyasasına yüklenirse Energean gazı nereye satacak? Satış anlaşması yapamazsa ne olacak? Bu yüzden midir ki Energean’ın Israil Elektrik Şirketine 4.5 dolar/MMBtu gibi bir fiyat önerdiği söylentileri etrafta dolaşıyor?
Her ne olursa olsun, Leviathan ortaklarını cesaretlerinden dolayı kutlamak gerekir.
4. İSRAİL’İN ÜRDÜN’E DOĞAL GAZ İHRACINA BAŞLADIĞI KAMUOYUNA DUYURULDU
2 Mart’ta, İsrail, sessiz sedasız Ürdün’e Ocak ayından beri doğalgaz ihraç ediyor başlıklı haberler oldukça yankı buldu. Ne yani, davul zurna mı çalacaklardı demesi geliyor insanın içinden? Neymiş efendim, Ürdün ve Arap kamuoyundaki İsrail ile iş yapma hassasiyeti nedeniyle haberin yayılmaması için düşük profil izleniyormuş.
Hâlbuki Doğu Akdeniz gazını yakından takip edenler gaz sevkiyatının 2016 sonunda başlamasını bekliyordu. Geç bile kalmışlardı. Gaz ihracatının gerçekleştirildiği boru hattı (bildiğim kadarıyla 12”) geçen sene sonunda tamamlanmıştı; hattın 15,5 km’si İsrail, 20 km’si ise Lübnan topraklarında.
Tamar sahasından Ürdün’de bulunan Arab Potash ve Jordan Bromine şirketlerine boru hattıyla gaz sevkiyatı konusundaki anlaşma 2014’te imzalanmıştı. 2014’te o zamanki ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin anlaşma için devreye girdiği de söyleniyor.
19 Şubat 2014 tarihinde Tamar sahası ortakları ile Kayman Adaları’nda kayıtlı NBL Eastern Mediterranean Marketing Limited (Noble Enerji’ye ait) şirketi arasında Ürdün’deki müşterilere gaz ihracatı konusunda bir anlaşma yapılmıştı. Anlaşmadaki mürekkep kurumadan NBL Eastern Mediterranean Marketing Limited ile merkezleri Amman’da olan Arab Potash ve Jordan Bromine şirketlerine 15 yıl süreyle toplamda 1,8 bcm gaz satımı konusunda anlaşma yapıldı. Yapılan anlaşma, sevkiyatın 2016’da başlamasını öngörüyordu. Al-ya da-öde şartıyla minimum miktar kısıt içeren anlaşmanın toplam parasal değerinin 500 milyon dolar olacağı tahmin ediliyor. Ağırlıklı olarak Brent petrol fiyatına endekslenen gaz fiyatı ayrıca yaklaşık 6,5 dolar/MMBtu taban fiyat kısıtlaması içeriyor.
Leviathan sahası ortakları Ürdün elektrik şirketi NEPCO ile anlaşma yaptıklarında Amman’da sokaklarda “düşmanımız elektrik arzımızı kontrol etmesin, İsrail’e bağımlı olmayalım” diye protestolar düzenlenmişti. Şimdi İsrail’den gaz alanlar özel şirket olduğundan sadece “düşmanımızdan gaz almayı içimize sindiremiyoruz” diye sitem ediliyor.
Ne var ki Lübnanlı dostlarımız LNG dururken niye daha pahalı gaz alıyoruz diye sorgulamıyorlar nedense? Akaba’da bulunan LNG tesisiyle gaz ihtiyacını karşılayan Ürdün, ithal edilen LNG’nin bir kısmını Mısır’a gönderiyor.
5. TÜRKİYE’NİN AKDENİZ’DEKİ FAALİYETLERİ 
Son olarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Berat Albayrak’ın da ifade ettiği gibi Türkiye’nin bu sene Akdeniz’de arama ve sondaj konularında çok önemli çalışmaları olacak. Bu sıcak gelişmeyi daha sonraki bir yazımda tüm yönleriyle ayrıca değerlendireceğim.
Diyeceğim şu ki, doğal gaz piyasalarında değişen kontrat ve fiyat dinamiklerine adapte olamayan şirketler, kiralık ev arayan Temel’in ev sahibine sorduğu soruyla çok karşılaşacaklar.
Temel İstanbul’a gelmiş, kiralık daire aramakta ama nafile, bir türlü kendine uygun bir daire bulamamaktadır. Tekrar aramaya çıktığı bir gün, 6,5 milyara bulduğu bir yer için ev sahibi ile pazarlığa oturmuş. Fakat adam hiç mi hiç aşağıya inmeyince Temel ev sahibine sormuş: “Bak hemşerum, senin ha bu evinun ahiri var midur?” Ev sahibi “Burada öyle şey olmaz. Sen benle dalga mı geçiyorsun?” deyince, Temel “Yooo hemşerum, dalga falan geçmeyrum amma öğrenmek istediğum şu: sağa her ay 6,5 milyar verecek olan inek nerede yatacak diye merak ettiğum için ahirunu sorayrum da.”
Kalın sağlıcakla.