EFG Elektrik Diyarbakır’dan halka arz olacak ilk şirket olmaya hazırlanıyor

Diyarbakır’dan doğup büyüyerek faaliyetlere devam eden EFG Elektrik, 10. yılında Diyarbakır’dan halka arz olacak ilk şirket olma yolunda ilerliyor. EFG Elektrik Enerji A.Ş Genel Müdürü Mehmet Arif Üçer, süreçle ilgili gazetemize özel yaptığı değerlendirmede, “Bu adım, yalnızca firmamız için değil, bölge sanayisi açısından da önemli ve cesaret verici bir gelişmedir” ifadelerini kullandı.

EFG Elektrik Diyarbakır’dan halka arz olacak ilk şirket olmaya hazırlanıyor
Petroturk | Enerji Haberleri
  • Yayınlanma21 Nisan 2025 10:54
Sibel Acar – Ankara

2015 yılında toplam 12.000 metrekarelik bir üretim alanında sektöre adım atarak 2019 yılından itibaren 30.000 metrekarelik yeni fabrikasına taşınan EFG Elektrik, elektriğin güvenli ve kesintisiz şekilde dağıtımını sağlayan ekipmanların üretimine odaklanarak orta gerilim modüler hücreler, beton köşkler ve anahtarlama elemanları gibi kritik bileşenlerin üretimini sağlıyor.

Bulunduğu coğrafyanın sunduğu zorlukları fırsata çevirebilen şirket, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde sanayinin batı bölgelerine kıyasla daha az gelişmiş olması, ihtiyaç duyulan birçok ürünü temin etmede yaşadığı zorlukları kendi üretim kabiliyetlerini geliştirmeye yönlendirerek sektörün önde gelen firmaları arasında yer alıyor.

EFG Elektrik Enerji A.Ş Genel Müdürü Mehmet Arif Üçer, gazetemiz muhabiri Sibel Acar’a şirketin başarı hikayesi ile ilgili özel ve önemli açıklamalarda bulundu.

EFG Elektrik Enerji A.Ş Genel Müdürü Mehmet Arif Üçer:

EFG Elektrik hikayesinden kısaca bahsedebilir misiniz? Sizleri şirket olarak öne çıkaran nedir?

Astor Enerji Limited Şirketi olarak 2015 yılında faaliyetlerimize başladık. Diyarbakır’da 5.000 metrekarelik kapalı alan dahil olmak üzere toplam 12.000 metrekarelik bir üretim alanında sektöre adım attık. İlk olarak monoblok beton köşkler ve orta gerilim modüler hücrelerin üretimini gerçekleştirerek enerji sektöründe yerimizi aldık. Bu süreçte, SF6 gazlı kesici, SF6 gazlı ayırıcı ve yük ayırıcı gibi önemli komponentleri dış tedarikçilerden temin ediyorduk. Zamanla büyüme kararı alarak 2019 yılında 30.000 metrekarelik, bunun 21.000 metrekaresi kapalı alandan oluşan yeni fabrikamıza taşındık. Bu yeni dönemde Ar-Ge çalışmalarına ağırlık vererek dışa bağımlılığı azaltma hedefiyle yola çıktık. Tedarik ettiğimiz birçok komponenti artık kendi bünyemizde üretmeye başladık. Üretim altyapımızı geliştirerek hem kaliteyi artırmayı hem de tedarik zincirinde bağımsız ve esnek bir yapıya kavuşmayı başardık. Böylece daha hızlı üretim yaparak teslim sürelerimizi önemli ölçüde kısalttık.

Bizi farklı kılan en önemli unsurlardan biri, bulunduğumuz coğrafyanın sunduğu zorlukları fırsata çevirebilmiş olmamızdır. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde sanayinin batı bölgelerine kıyasla daha az gelişmiş olması, ihtiyaç duyduğumuz birçok ürünü temin etmede bizi zorlasa da bu durum bizi kendi üretim kabiliyetlerimizi geliştirmeye yönlendirdi. Bugün geldiğimiz noktada; kalite, hız, Ar-Ge gücü ve sağlam üretim altyapımız sayesinde sektörün önde gelen firmaları arasında yer almaktayız.

EFG Elektrik olarak Diyarbakır’dan doğmuş ve büyümüş bir marka olmanın gururunu yaşıyoruz. Hedefimiz, ülkemizi enerji sektöründe küresel arenada daha güçlü bir konuma taşımak; yapılmamış, katma değerli ürünler geliştirerek milletimize ve ülkemize değer katmaktır.

“HEDEFİMİZ, SATIŞLARIMIZIN YÜZDE 30’UNU İHRACATTAN ELDE ETMEK”

2025-2026 yıllarında potansiyel ihracatını yapacağınız ürününüz hangisi? Ürettiğiniz ürün ve platformların özelliği nedir?

Şu anda 7 ülkeye ihracat yapıyoruz ve bu ülkelerle ilişkilerimiz, karşılıklı memnuniyet çerçevesinde gelişmeye devam ediyor. Hedefimiz, satışlarımızın yüzde 30’unu ihracattan elde etmek. Orta ve uzun vadede bu oranı yakalamayı planlıyoruz, hatta son bir yılda yaptığımız görüşmeler ve yaptığımız sözleşmeler ile bu oran yüzde 40’lara bile ulaşabilir. Şu anda farklı ülkeler ve firmalarla temaslarımız sürüyor ve yakın zamanda ihracatta ciddi bir artış bekliyoruz.

Orta gerilim modüler hücrelerimiz ise hem iç mekan hem de dış mekan uygulamalarına uygun olarak tasarlanıyor ve esnek konfigürasyon seçenekleri sunuyor. Ürünlerimizin en önemli özellikleri dayanıklılık, yüksek güvenlik standartları ve modüler yapılarıyla farklı projelere uyarlanabilir olmaları. Yüksek kalite standartlarında üretim yaparak, uzun ömürlü ve güvenilir çözümler sunuyoruz. Ayrıca, enerji sektöründe kullanılan kritik ekipmanların dışa bağımlılığını azaltmak amacıyla kendi Ar-Ge çalışmalarımızla ürünlerimizi sürekli geliştiriyoruz.

Platformlarımıza baktığımızda, özellikle enerji iletim ve dağıtım sistemlerine yönelik çözümler sunduğumuzu söyleyebiliriz. Ürünlerimiz, şehir şebekelerinden endüstriyel tesislere, güneş enerjisi santrallerinden altyapı projelerine kadar geniş bir kullanım alanına sahip. Ayrıca, yeni yatırımlarımız ve Ar-Ge çalışmalarımız sayesinde ürün gamımızı daha da genişletmeyi hedefliyoruz. Özellikle akıllı şebeke çözümleri ve yenilenebilir enerjiye yönelik ürünler geliştirme konusunda çalışmalarımız devam ediyor. 2026 yılı itibarıyla ihracatta daha geniş bir ürün portföyüyle küresel pazarda daha güçlü bir yer edinmeyi planlıyoruz.

‘KENDİNE YETEBİLEN BİR YAPI KURARAK SEKTÖRDE ÖNE ÇIKMAYI BAŞARDIK’

Geçtiğimiz günlerde 10’ncu yılınızı kutladınız. Bu 10 yıl içerisinde şirket ekonomik ve büyüme olarak nereden nereye ulaştı?

Geçtiğimiz 10 yıllık süreçte şirket olarak önemli bir dönüşüm geçirdik. 2019 yılında gerçekleştirdiğimiz büyük yatırımla üretim alanımızı 30.000 metrekareye çıkardık. Yaklaşık 12.000 farklı hammadde ve yarı mamulden oluşan ürün portföyümüzün büyük kısmını tedarik ederken bu süreçte hızlı makine parkurlarına ve ileri düzey otomasyon sistemlerine yaptığımız güçlü yatırımlarla üretim proseslerimizi kendi bünyemize taşıdık. Farklı tedarikçilerden gelen yarı mamullerden kaynaklanan kalite problemlerini, CNC işleme, elektrogalvaniz, gümüş kaplama, lazer kesim, epoksi reçine tesisi gibi üretim hatlarını şirket içine entegre ederek büyük ölçüde ortadan kaldırdık. Bu sayede, hammaddeden nihai ürüne kadar olan süreçte kendine yetebilen bir yapı kurarak sektörde öne çıkan firmalardan biri haline geldik.

Bu büyüme yalnızca üretim kapasitemizle sınırlı kalmadı; aynı zamanda istihdam anlamında da büyük bir ilerleme kaydettik. 11 kişilik bir ekiple başladığımız yolculuk, bugün 360 kişilik güçlü bir kadroya ulaştı. Hedefimiz, bu sayıyı daha da artırarak hem bölgemize hem de ülkemize daha fazla katkı sağlamak. En büyük gurur kaynaklarımızdan biri ise, Diyarbakır’dan halka arz olacak ilk şirket olma yolunda ilerliyor olmamız. Bu adım, yalnızca firmamız için değil, bölge sanayisi açısından da önemli ve cesaret verici bir gelişmedir.

Elbette bu başarı, tek başımıza gerçekleştirdiğimiz bir şey değil. Bu vesileyle, en riskli dönemlerde hem maddi kaynaklarıyla hem de inancıyla yanımızda olan Yönetim Kurulu Başkanımız Sayın Enver Geçgel’e şükranlarımızı sunmak istiyoruz. Şirketimizin kuruluşundan bu yana bizimle birlikte emek veren tüm ekip arkadaşlarımıza da gönülden teşekkür ederiz. Stratejik kararların alınmasından üretimin son aşamasına kadar herkesin emeğiyle bu başarı hikayesini birlikte yazdık. Özellikle sanayi altyapısının sınırlı olduğu bir şehirde, böylesine güçlü bir başarı elde etmek kolay olmadı. Bugün sadece kendi üretim gücümüzü artırmakla kalmadık; aynı zamanda çevremizdeki fabrikalara da yan sanayi desteği sağlayan bir yapı haline geldik. 10 yıl gibi kısa sayılabilecek bir sürede hem ekonomik hem de üretim anlamında büyük bir mesafe kat ettik. Ancak bizim için başarı sadece sayılarla ölçülmüyor. Bugün resmi olarak 400 kişilik bir kadro ile çalışıyor olsak da dolaylı etkimizle bu sayı 2.000’i geçmiş durumda. Kurduğumuz modern makine parkı, daha önce bölgemizde pek bilinmeyen bir seviyedeydi. Bu altyapı sayesinde yetişen birçok personelimiz bugün farklı kurum ve kuruluşlarda yönetici ya da uzman olarak görev yapmaktadır.

Türkiye’de üretimini yaptığınız ürünler hakkında okuyucularımızı bilgilendirebilir misiniz? Bu ürünler ülkemize ne gibi katkılar sağlıyor?

Türkiye’de üretimini gerçekleştirdiğimiz ürünler, ülkemize hem ekonomik hem de sosyal açıdan önemli katkılar sağlamaktadır. Enerji sektöründe faaliyet gösteren bir firma olarak, elektriğin güvenli ve kesintisiz şekilde dağıtımını sağlayan ekipmanların üretimine odaklanıyoruz. Orta gerilim modüler hücreler, beton köşkler ve anahtarlama elemanları gibi kritik bileşenler, ana ürün gruplarımız arasında yer almaktadır. Bu ekipmanlar, yüksek ve orta gerilim hatlarında adeta bir sigorta işlevi görerek elektrik akışının güvenliğini sağlar.

Sektöre ilk adım attığım 1985 yılında, bugün yerli olarak ürettiğimiz bu ürünlerin tamamı yabancı menşeliydi. Fransız, İtalyan ve Alman markalarının tekelinde olan bu ürünler, o dönemlerde tamamen ithal ediliyordu. Bu durum 2000’li yılların başına kadar devam etti. Ancak bu tablo, sektördeki bazı öncü firmalarımızın ve değerli büyüklerimizin özverili Ar-Ge çalışmaları ve üretim denemeleri sayesinde değişmeye başladı. Biz de bu mücadeleye dahil olarak yerli üretim bayrağını devraldık ve bugün çok daha ileri bir noktaya taşımanın gururunu yaşıyoruz. Aynı azim ve kararlılıkla bu bayrağı daha da yükseğe taşımaya devam edeceğiz.Bu ürünleri yerli olarak üretmek, yalnızca ekonomik anlamda değil; stratejik olarak da dışa bağımlılığı büyük ölçüde azaltmaktadır. Geçmişte neredeyse tamamen ithal edilen bu yüksek hassasiyetli ekipmanlar, bugün artık Türkiye’de üretilebiliyor. Örneğin; daha önce yurt dışından 8.000 dolara ithal edilen önden mekanizmalı SF6 gazlı kesiciyi, bugün aynı kalitede 2.000 dolar seviyelerinde üretebiliyor ve satışa sunabiliyoruz. Yerli üreticilerin sektöre girmesiyle birlikte maliyetler önemli ölçüde düşerken, kalite de tamamen kendi kontrolümüzde kalmış oldu. Bu gelişme, ülke ekonomisi açısından son derece büyük bir kazanımdır. Üstelik biz, Türkiye’nin neresinde olursa olsun, 24 saat içinde müdahale ederek arızaları giderme garantisi veriyoruz. Bu hızlı çözüm kabiliyeti; hastaneler, fabrikalar, okullar gibi kesintisiz enerjiye ihtiyaç duyan kritik alanlar için hayati önem taşımaktadır.

Üretim süreçlerimizde kaynakçılardan epoksi uzmanlarına, tornacılardan lazer operatörlerine kadar geniş bir yelpazede uzmanlıklar gelişiyor. Tedarik zinciri boyunca hammadde temininden lojistiğe, montajdan kalite kontrole kadar her aşama, ekonomiye canlılık kazandırıyor. Örneğin, bir modüler hücre üretiminde kullanılan metal parçalar, yalıtım malzemeleri ve diğer bileşenler yerli tedarikçilerden temin ediliyor. Bu da sadece bizim değil, aynı zamanda yan sanayinin de büyümesine katkı sağlıyor.

Sonuç olarak; ürettiğimiz modüler hücreler, beton köşkler ve anahtarlama sistemleri yalnızca teknik ekipmanlar değil, aynı zamanda Türkiye’nin enerji güvenliği, ekonomik bağımsızlığı ve toplumsal refahı için stratejik birer unsurdur. Kaliteden taviz vermeden, hassasiyetle çalışarak ülkemizin enerji altyapısını güçlendirmeye ve geleceğini inşa etmeye devam ediyoruz.

“2026 YILINDA İHRACAT ALANINDA ÖNEMLİ BİR SIÇRAMA YAPMAYI PLANLIYORUZ”

Ulusal veya uluslararası çerçevede hedefleriniz nelerdir?

İlk etapta, Güneydoğu Anadolu pazarında güçlü bir oyuncu olmayı hedefledik. Ardından, Türkiye genelinde sektörün önde gelen firmalarından biri haline gelmeyi amaçladık. Bugün geldiğimiz noktada, bu iki hedefi büyük ölçüde gerçekleştirdiğimizi gururla söyleyebiliriz. Güneydoğu’da sağlam bir altyapı kurduk; Türkiye genelinde ise ciddi bir pazar payı ve güven inşa ettik. Ancak vizyonumuz bu noktada sona ermiyor. Asıl hedefimiz, global pazarda güçlü ve kalıcı bir oyuncu olmak.

Bu doğrultuda, 2026 yılı bizim için stratejik bir dönüm noktası olacak. Bu yıl, ihracat alanında önemli bir sıçrama yapmayı planlıyoruz. Hedefimize ulaşmamızı sağlayacak en önemli adımlardan biri ise yeni yatırımımız olacak. Hem yurt içi talepler hem de uluslararası pazar dinamikleri göz önünde bulundurularak planlanan bu yatırım, ihracat kapasitemizi ciddi anlamda artıracak. Yeni tesislerimiz ve üretim kapasitemizdeki büyüme, bizi yurt dışında çok daha rekabetçi bir konuma taşıyacak.

Diyarbakır’dan başlayan bu başarı hikayesini, global enerji sektörüne taşıyarak dünyada EFG adını duyurmak en büyük hayalimiz. Ulusal düzeyde ise, Türkiye’nin enerji altyapısına sağladığımız katkıyı daha da derinleştirmek istiyoruz. Halihazırda orta gerilim ekipmanlarımızla enerji şebekelerinin güvenliğine önemli katkılar sağlıyoruz. Ancak bununla yetinmeyip, Ar-Ge faaliyetlerimizi genişleterek ürün yelpazemizi çeşitlendirmeyi ve enerji sektörüne daha yenilikçi çözümler sunmayı hedefliyoruz.

Hem ulusal hem de uluslararası pazarda, kaliteden ödün vermeden, istikrarlı ve sağlam adımlarla büyümeye devam edeceğiz. Kısacası, Türkiye’de lider firmalardan biri olarak konumumuzu daha da güçlendirirken, global arenada da EFG markasını güçlü ve güvenilir bir oyuncu olarak konumlandırmak temel hedefimizdir.